|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-12-2006, 20:00 | #1 |
|
cd yazılı delil başlangıcı kabul edilebilirmi?
Arkadaşlar benim müvekkilim naylon,kutu,bilumum tasarım örnekleri yapan bir şirket,bir şirketle anlaşıyor yanlız arada sözleşme herhangi birşsey yok herşey sözlü olarak yapılıyor,daha sonra ise şirket parayı ödemeye yanaşmıyor ve naylon poşet kutu tasarımları davalı tarafından kullanılıyor,şimdi sormak istediğim soru müvekkilim tasarım çalışmalarını yaparken bunları cd ye aktarmış,cd ise atılan tarih belli davalının kullandığı poşet kutu benzerı şeyleri dosyayada koymayı dusunuyorum,açtığım bir davada cd yazılı delil olarak kabul edilirse bunları basan matbacıyıda tanık olarak dinletmek ıstıyorum.Açılan davam reddilirmi? ne yapmalıyım?
|
27-12-2006, 22:04 | #2 |
|
Yazılı delil başlangıcının; aleyhine delil olarak kullanılan kişiden sadır yazılı bir belge olması ve bu belgenin, delil olarak kullanıldığı konuda direkt olarak ispat fonksiyonu olmasa da dolaylı bağlantısının bulunması gerekli diye hatırlıyorum. Bu haliyle de cd'nin bu mahiyette olarak yazılı delil başlangıcı sayılması mümkün değildir.
Ancak bahse konu sözleşmeyi eser sözleşmesi olarak niteleme imkanı var ise; bu halde Yargıtay'ın tanık dinlenmesine cevaz verdiğini hatırlıyorum, net olmamakla birlikte. Bu yönde karar taraması yapmanızı tavsiye ederim. Saygılarımla. |
28-12-2006, 00:52 | #3 |
|
Compact disc (CD) kayıtları yazılı delil başlangıcı olmasa da maddi bir delildir. CD'deki verilerin hangi tarihte oluşturulduğu bilirkişi marifeti ile tespit edilebilir. Yine davalının bilgisayarına müdahale imkanı olursa orada da verinin ne zaman oluşturulduğu tespit edilebilecektir.
Olayı telif hakları açısından da incelemenizi öneririm. FSEK kapsamına girmesi mümkün. biliyorsunuz orada cezai yaptırımlar da var. Kolay gelsin. |
28-12-2006, 11:37 | #4 |
|
Bu olayda tanık dinletmek için yazılı delil başlangıcına ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum. Tanık, tasarımların kimin tarafından yapıldığı, karşı tarafa teslimi gibi maddi konularda dinletilebilir.
|
29-12-2006, 00:08 | #5 |
|
istisna akdi olduğu için mi bu şekilde düsüşnüyorsunuz? cevaplarınızı detaylandırırsanız sevınırım
|
29-12-2006, 09:59 | #6 |
|
Sn.Av.mdogan,
Aladığım kadarıyla müvekkiliniz yaptığı tasarımları bir firmaya satmak üzere anlaşmış. Bu akdin yazılı yapılması bir geçerlilik şartı değil. Yani aradaki hukuki ilişki ispatlanabilirse ödeme ile ilgili konulara daha sonra da gelebiliriz, diye düşünüyorum. Bu durumda yapacağım şey şu olurdu, önce tasarımların müvekkilim tarafından yapıldığı ve karşı tarafa teslim edildiği konusunda iddiada bulunur ve bu iddiamı tanık anlatımı va cd teslimi ile desteklerdim. Bu arara müvekkilime yaptığı iş ile ilgili olan faturasını kesmesini de öğütlerdim ( müvekkiller genellikle KDV çıkacağı için buna yanaşmaz, ama hizmetin yapılmasından itibaren 7 gün içinde tacirin faturayı da kesmesi gereklidir - bu on gün idi ancak VUK'da yapılan bir değişiklikle 7 güne indi diye hatırlyorum.-) Şimdi, ortada karşılıklı edimleri havi bir ilişki olduğuna göre ve ben de önce teslim ile ilgili edimimi tanıkla ( teslim maddi bir vakıa olduğu için tanık dinletilebilr ) ispatlarsan, ispat yükü artık karşı tarafa geçmelidir. Karşı taraf teslim aldığı malın ödemesini yaptığını ispatlasın, ben de bunu nasıl yapacağını izleyeyim. Bu arada eğer faturayı iade etmez ve kayıtlarına da işlerlerse çok güzel olur, tabii. Ama karşı tarafın yerinde olsam, faturayı alır almaz bir ihtarname ile böyle bir borcum yoktur diyerek iade ederdim. Karşı tarafın bu hamleyi yaptığını düşünelim. Bu durumda dahi, size düşen edimin yerine getirildiğini ve bu edimle ilgili olarak faturanızın kesildiğini ve kötüniyetli olarak iade edildiğini ileri sürebilirsiniz. Tanığı ödeme miktarı, ödemenin yapılıp yapılmadığı konusunda dinletmeyeceksiniz. Tanığı, ödemeye konu işin tesliminin yapıldığı ve ediminizi yerine getirdiğiniz konusunda dinletmelisiniz, bence. Daha sonra iadesi söz konusu olan fatura gündeme gelecektir. Ödeme miktarı bu fatura ile ilişkilendirilmeli bence. Hatta, belki terditli bir taleple bu tür işlerin piyasa rayicinin talebi bile ileri sürülmeli. Sn.meslektaşım, konuyu doğru anladıysam benim çözümüm böyle. Yani bu konu benim önüme gelse idi, kuracağım dava stratejisi kaba hatlarıyla bu olurdu. Saygılar. |
29-12-2006, 10:06 | #7 |
|
T.C.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2001/4758 K. 2002/653 T. 11.2.2002 • İŞ BEDELİ ALACAĞI ( Eser Sözleşmesi Uyarınca İş Bedeli Alacağının Tahsili İstemi ) • İSPAT YÜKÜ ( İşin Fen ve Sanat Kurallarınca Yapılıp Teslim Edildiğini İspat Yükü Yükleniciye-Eser Bedelinin Ödendiğini İspat Yükünün İş Sahibine Aitliği ) • İSPATIN YAZILI YAPILMASI ( Eser İkmal Edilmiş Olduğundan İşin Yüklenici Tarafından Bitirildiğinin Aksinin İspatının Yazılı Olarak Yapılması ) • TANIK ( Eser İkmal Edilmiş Olduğundan İşin Yüklenici Tarafından Bitirildiği Bu Olgunun Aksi İddiasının Tanık Anlatımları ile Kanıtlanamaz Olması ) 818/m.366 1086/m.284,289 ÖZET : Eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline ilişkin uyuşmazlıklarda işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye, eser bedelinin ödendiğini ispat yükü ise bunu savunan iş sahibine aittir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline ilişkindir. Bu tür uyuşmazlıklarda işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye, eser bedelinin ödendiğini ispat yükü ise bunu savunan iş sahibine aittir. Davalı iş sahibi, inşaatın yarım bırakılarak terk edildiğini ve işin bir başkasına yaptırıldığını savunmuş ise de, bu konuda bir tesbiti bulunmadığından ve eser ikmal edilmiş olduğundan kural gereği işin yüklenici tarafından bitirildiğinin kabulü gerekir. Dairemizin süregelen içtihatlarına göre, bu olgunun aksi tanık sözleriyle kanıtlanamaz. Öte yandan, ispatın yazılı olarak yapılması gerektiğinden HUMK.nun 289. maddesi uyarınca karşı tarafın açık muvafakati olmadığı için ödemeler ve inşaatın getirildiği seviye bakımından da tanık dinlenerek bir çözüme varılması olanaksızdır. Bu durumda, mahkemece; yanların iş bedelini kararlaştırdıkları yazılı bir sözleşme bulunmadığından BK.nun 366. maddesi hükmünce yeniden seçilecek bilirkişiye hakikatin daha ziyade tezahürü için ( HUMK.madde 284 ) yerinde keşifte yapılarak davacının yapımını üstlendiği kaba inşaat işinin metrajı çıkartılıp yapıldığı yıl mahalli rayiçleri itibarıyla bedeli hesaplattırılmalı, böylece sonucuna uygun bir hükme varılmalıdır. Bütün bu yönler bir yana bırakılarak bilirkişinin yetersiz raporu ve yasanın yukarıda söz konusu yapılan maddeleri hilafına davanın yazılı şekilde reddi bozmayı gerektirir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
29-12-2006, 10:26 | #8 |
|
T.C.
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2001/4647 K. 2001/5828 T. 24.9.2001 • ALACAK DAVASI ( Davalının Defterine Kayıt Etmediği Faturalar - Davacının Tanık Dahil Her Türlü Delille Kanıtlayabileceği/Ticari İlişkinin Varlığı ) • TİCARİ İLİŞKİNİN VARLIĞI ( Davalının Defterine Kayıt Etmediği Faturalar - Davacının Tanık Dahil Her Türlü Delille Kanıtlayabileceği ) • FATURA ( Davalının Defterine Kayıt Etmediği - Davacının Tanık Dahil Her Türlü Delille Kanıtlayabileceği/Ticari İlişkinin Varlığı ) • TANIK DAHİL HER TÜRLÜ DELİLLE KANITLAMA ( Davalının Defterine Kayıt Etmediği Faturalar - Ticari İlişkinin Varlığı/Alacak Davası ) 2004/m.67 ÖZET : Dava konusu olayda taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı yanca davalı adına kesilen faturalardan iki adedinin davalı defterinde kayıtlı olduğu ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığında uyuşmazlık bulunmadığı gözetilerek davacı defterlerinde kayıtlı olupta davalı defterinde kaydı bulunmayan diğer faturalarda yazılı malın davalıya teslimini bir olgu olarak davacının tanık da dahil her türlü delille kanıtlayabileceği gözetilerek bu husustaki delillerin toplanması ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. DAVA : Davacı İsmail Karcı vekili Av. İbrahim Yönetgen ile davalı Serdar Yiğitcan vekili Av. Turgay Şirin arasında görülen dava hakkında Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06/06/2000 gün ve 31-191 sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 23/03/2001 gün ve 8171-2106 sayılı ilamına karşı davacı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR : Davacı davalıya satılıp teslim edilen unlara ait fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için yapılan takibe de itiraz ettiğini belirterek vaki itirazın iptalini talep ederken; Davalı faturalarda yazılı unun kendilerine teslim edilmediğini irsaliyelerdeki imzaların da kendilerine ait olmadığını savunmuştur. Ancak mahkemece alınan 07/07/1999 tarihli bilirkişi raporunda davalıya ait 1998 yılına ait işletme defterinde 28/01/1998 tarih 27376 nolu 375.720.000.-TL'lık ve 20/03/1998 tarih 27496 nolu 303.000.000.-TL bedelli faturaların mal alış hanesine kayıtlı olduğu bildirilmiş, itiraz üzerine alınan 07/02/2000 tarihli raporda ise taraflar arasındaki ticari ilişkinin 1996 yılından bu yana devam ettiği, 1998 yılında davacının davalıya yedi adet fatura kestiği faturalardan iki adedinin davalı defterlerine işlendiği halde beş faturanın işlenmemiş olduğu bildirilmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde 1998 yılında davacı yanca davalı adına kesilen faturalardan iki adedinin davalı defterinde kayıtlı olduğu ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığında uyuşmazlık bulunmadığı gözetilerek davacı defterlerinde kayıtlı olupta davalı defterinde kaydı bulunmayan diğer faturalarda yazılı malın davalıya teslimini bir olgu olarak davacının ( tanık da dahil ) her türlü delille kanıtlayabileceği gözetilerek bu husustaki delillerin toplanması ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ve hükmün bu gerekçelerle bozulması icap ederken ilamda yazılı gerekçe ile bozulmuş olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle Dairemizin 23/03/2001 gün ve 2000/8171 Esas, 2001/2106 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, 24/09/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
29-12-2006, 16:02 | #9 |
|
Sayın Doğan,
CD delildir.Bu konuda yazılı sözleşmenizin olmasına ihtiyaç yoktur.Tanık deliline ise,bu cd de yüklenen tasarımların kullanıldığına ve zararın boyutuna ilişkin olarak dayanabilirsiniz.Ancak cd yazılı delil başlangıcı olamaz.(En azından yazılı delil değildir) Bence sizin başka bir yolunuz daha var. 5846 sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu III. GÜZEL SANAT ESERLERİ : MADDE 4 - (Değişik: 4110 - 07.06.1995) Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; 1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, 2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar, 3. Mimarlık eserleri, 4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları, 5. Fotografik eserler ve slaytlar, 6. Grafik eserler, 7. Karikatür eserleri, 8. Her türlü tiplemelerdir. Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez. demektedir.Yine Aynı kanunun aşağıdaki maddelerinde bu eylemler cezalandırılmıştır.Sizin elinizde özel nitelikte bir kanun var iken genele yönelik uygulamanız zaman kaybı olacağına inanıyorum. B) CEZA DAVALARI: I - SUÇLAR: 1. MANEVİ HAKLARA TECAVÜZ : MADDE 71 - (Değişik: 2936 - 1.11.1983) Bu Kanunun hükümlerine aykırı olarak kasten: 1. Alenîleşmiş olsun veya olmasın, eser sahibi veya halefin yazılı izni olmadan bir eseri umuma arz eden veya yayımlayan, 2. Sahip veya halefinin yazılı izni olmadan, bir esere veya çoğaltılmış nüshalarına ad koyan; 3. Başkasının eserini kendi eseri veya kendisinin eserini başkasının eseri olarak gösteren veya 15'inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı hareket eden, 4. 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39 ve 40'ıncı maddelerdeki hallerde kaynak gösterilmeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak gösteren, 5. (Ek: 4630 - 21.2.2001 / m.26) Eser sahibinin yazılı izni olmaksızın bir eseri değiştiren, (Değişik son fıkra: 4630 - 21.2.2001 / m.26) Kişiler hakkında dört yıldan altı yıla kadar hapis ve elli milyar liradan yüzelli milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. (Değişik paragraf: 5101 - 3.3.2004 / m.17) Kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar hapis veya ellimilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden hükmolunur. 2. MALİ HAKLARA TECAVÜZ : MADDE 72 - (Değişik: 2936 - 1.11.1983) Hak sahibinin yazılı izni olmaksızın, bu Kanuna aykırı olarak kasten: 1. Bir eseri herhangi bir şekilde işleyen, 2. Bir eseri herhangi bir şekilde çoğaltan, 3. Bir eser veya işlenmelerinin kendi tarafından çoğaltılmış nüshalarını satan veya satışa veyahut tedavüle arz eden, 4. (Değişik: 4630 - 21.2.2001 / m.27) Bir eseri temsil eden veya topluma açık yerlerde gösteren, bu gösterimi düzenleyen veya dijital iletim de dahil olmak üzere her nevi işaret, ses ve/veya görüntü iletimine yarayan araçlarla yayan veya yayımına aracılık eden, 5. (Değişik: 4630 - 21.2.2001 / m.27) Bir eseri kiralayan veya kamuya ödünç veren, 6. (Değişik: 4630 - 21.2.2001 / m.27) Yapılan nüshaları yasal veya yasal olmayan yollardan ülkeye sokan ve her ne şekilde olursa olsun ticaret konusu yapan ve kullanan, (Değişik son fıkra: 4630 - 21.2.2001 / m.27) Kişiler hakkında dört yıldan altı yıla kadar hapis ve elli milyar liradan yüzelli milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. MADDE 72.- (Değişik: 5101 - 3.3.2004 / m.18) Bu Kanuna aykırı olarak kasten; 1. Aralarında mevcut bir sözleşme olmasına rağmen bu sözleşme hükümlerine aykırı olarak bir eser veya işlenmelerinin kendi tarafından çoğaltılmış nüshalarını satan veya dağıtan kişiler hakkında, üç aydan iki yıla kadar hapis veya onmilyar liradan ellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden, 2. Hak sahibinin izni olmaksızın bir eseri ve çoğaltılmış nüshalarını, bu Kanunun 81 inci maddesinin yedinci fıkrasında sayılan yerlerde satan kişiler hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis veya beşmilyar liradan ellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden, 3. Hak sahibinin izni olmaksızın; a) Bir eseri herhangi bir şekilde işleyen, b) Bir eseri herhangi bir şekilde çoğaltan, c) Bir eseri herhangi bir şekilde yayan, d) Bir eserin nüshalarını yasal veya yasal olmayan yollardan ülkeye sokan ve her ne şekilde olursa olsun ticaret konusu yapan, e) Bir eseri topluma açık yerlerde gösteren veya temsil eden, bu gösterimi düzenleyen veya dijital iletim de dahil olmak üzere her nevi işaret, ses ve/veya görüntü iletimine yarayan araçlarla yayan veya yayımına aracılık eden, Kişiler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis veya ellimilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden hükmolunur. http://www.turkhukuksitesi.com/mk:@MSITStore:C:\Program%20Files\KAZANCI\ibb\conte nts.chm::/geri.gif http://www.turkhukuksitesi.com/mk:@MSITStore:C:\Program%20Files\KAZANCI\ibb\conte nts.chm::/ileri.gif 3. DİĞER SUÇLAR : MADDE 73 - (Değişik: 2936 - 1.11.1983) Kasten: 1. Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak çoğaltıldığını bildiği veya bilmesi icabettiği bir eserin nüshalarını satışa çıkaran veya bunlardan umumi yerlerde temsil veya radyo ile yayım maksadı ile yahut kâr temini için diğer herhangi bir suretle faydalanan; 2. Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak satışa çıkarıldığını bildiğini veya bilmesi icap ettiği bir eserin nüshalarını başkalarına satan veya bunlardan umumî yerlerde temsil veya radyo ile yayım maksadıyla veya kâr temin için herhangi bir surette faydalanan; .............. cezalandırılır. Eğer kanun elinizde yok ise ulaştırayım. Davanızdaki materyalin FSEK kapsamındaki tasarımlardan olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle anlaşılacaktır.Bu özgün bir tasarım ise (bilirkişiler bu konuda ehiller) kanun hükümlerinden yararlanırsınız.......Diye düşünüyorum Aynı konuda sadece ceza davası açtım ve kazandım.Şu an dosya Yargıtay'da.. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bu takip iptal edilebilirmi? | Brusk | Meslektaşların Soruları | 4 | 09-11-2006 16:07 |
yazılı delil başlangıcı | Av.mdogan | Meslektaşların Soruları | 2 | 12-10-2006 23:06 |
Aslı Olmayan Ve İmzasız Olan Fotokopilerin Delil Kabul Edilmesi | a dede | Hukuk Soruları Arşivi | 17 | 09-12-2004 13:16 |
Aslı Olmayan Fotokopilerin Delil Kabul Edilmesi | mutlu | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 17-09-2004 12:25 |
Savcılığın Yetkisizlik Kararına İtiraz Edilebilirmi? | aristo | Meslektaşların Soruları | 0 | 01-05-2002 23:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |