Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Forensik bilim nedir ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-10-2006, 17:34   #1
Armağan Konyalı

 
İnceleme Forensik bilim nedir ?

Sayın Üyeler

Aşağıdaki makale bir soru içermiyor ama bir sorun içeriyor.

Makaleyi yazan Sayın Sezgin Seymen Cebi, yurdumuzda hukuk eğitimi almış; bir süre avukat olarak uygulamayı da yaşamış; şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor.

Yararlı makalesini adalet.org sitesinden sitemize aktarıyorum. Kendilerine gıyaplarında teşekkür ederim.

Saygılarımla


'' Bugun sizlerle ulkemizde yeterince ciddiye alindigindan kusku duydugum forensik bilim (forensic science) ile ilgili bir iki sey paylasmak istiyorum.

Nedir forensik bilim?

Forensik bilim, islenen bir sucla baglantili hersey hakkinda bizlere bilimsel bilgi sunan bilimdir. Bu bilim kendi alanindaki arastirmalarda hemen her bilim dalindan ve o daldaki gelismelerden yararlanir. Bir suc bilimcisi biraz patolojist, biraz dis hekimi, biraz, psikolog, biraz kimyaci, biraz antropolojisttir aslinda. Ozellikle gunumuzde DNA’ya bagli kimlik belirlemelerdeki ilerlemeler, elektromanyetik alandaki gelismeler ve izler ve ipuclarinin uzerinde gelitirilen detayli yakalama ve analiz teknikleri bu bilimi cok onemli ve mahkemelerce ciddi bicimde dikkate alinmasi gerekli boyutlara tasimistir.

Aslinda forensik bilimin bilinen gecmisi Archimedes (MO 287-212)’e kadar uzanir. Bilinen hikayedir: Archimedes’in akrabasi oldugu da ileri surulen Syracuse krali Hiero bir gun Archimedes’e tacini vermis ve bu tacin kendisine bir kuyumcu tarafindan yapildigini, kuyumcuya taci yapmasi icin altin verdigini, ancak taci yaparken kuyumcunun bunun icerisine gumus karistirmis olabilecegini soyler. Archimedes bir sure sonra kraldan tacin agirligina esit altin ister. Hikayemizin en bilinen bolumunde Archimedes hamamda yikanirken vucudundan dolayi icinde bulundugu kaptan tasan sulari farkeder ve “Eureka” “Eureka” (buldum, buldum) diye ciplak olarak disari firlar. Archimedes’in buldugu 'Katı bir cismin kendisinden daha düşük yoğunlukta bir sıvıya daldırıldığında, katı cismin ağırlığının, yerini aldığı sıvının ağırlığı kadar azalacağını’ belirten ilkedir. Archimedes bu ilkeye dayanarak kralin tacinin saf altindan yapilip yapilmadigini karsilastima yaparak bulacagini dusunur.

Yukarida anlatilana benzer bircok tarihsel ornek verilebilir elbet, ancak konu sudur ki forensik bilim sadece cinayetlerde (homicide) degil, diger suclarda da (buna cevre suclari da dahil) kullanilmaktadir. Peki ulkemizde bu konuya ne kadar onem veriliyor. Benim zamanimda bu konunun uzerinde ciddiyetle durulmuyordu. Bir ornek vermek istiyorum: ‘cinayet mahallinin korunmasi ve delil kirlenmesinin onlenmesi’ forensik bilimde cok onem verilen bir konudur. Ben gazeteci yazar Ugur Mumcu olduruldugunde, televizyonlardan yayinlanan goruntulerde insanlarin ellerinde supurge ortaligi supurdugune gozlerimle sahidim. Bu olay cok degil onuc-ondort yil once yasanmistir bizim ulkemizde. Simdi soru sudur: adalet dedigimiz sey, bu kadar lakayit olmayi, bu disiplinsizligi ve sallapartiligi, bu inanilmaz goruntuyu kaldirabilir mi? Suc mahallinin incelenmesi ve korunmasi neredeyse basil basina bir bilimsel arastirma haline geldi. Amerikan filmlerinde gorursunuz. Cinayet (yada suc) mahallinin etrafi hemen bir seritle cevrilir. Seridin icerisinde dedektifler, polisler, savcilar, teknisyenler vs…bulunur. Gercekte de boyledir, ama bakin konunun uzmanlarindan D.H.Garrison Jr. ne diyor: “Cinayet mekani kalabalik bir mekan olmamalidir ve seridin icerisindeki insanlarin sayisi mumkun oldugunca az olmalidir. Cunku delil kirlenmesi boyle olusur.”

Garrison ayrica bir ornek olaydan bahsediyor ve ilgili olayda suc mahallindeki polislerin ve diger gorevlilerin sac, parmak izi, ayak izi vs.. gibi biraktiklari seyleri suc mahallinden ayirip, gercek delilere yogunlasmak aylar aldigini belirtiyor. Neydi unlu sozumuz: “Geciken Adalet Adalet Degildir.” Garrison “ Maalesef ABD’de bu konuya dikkat edilmiyor” diye de ekliyor.

Peki Turkiye’de dikkat ediliyor mu? Hic sanmiyorum. Bizde daha “cinayet, yada suc mahalli’ kavraminin oneminin yeterince anlasilmis oldugundan kuskuluyum. Siz hic “Suc Mahallini Korumak” denilen bir kavramdan soz edildigini duydunuz mu? Konunun uzmani Garrison ABD’de bile cogu zaman uyulmayan bu kavramin gereklerini soyle acikliyor:

- Suc mahallinde hemen bir ‘suc mahalli defteri’ tutulmali ve mahalle giren ve cikan kisiler bu deftere ad ve soyadlari ile ne is yaptiklarini, hangi saatte giris cickista bulunduklarini yazmali ve imzalamalilar.

- Suc mahallinde bulunan butun kisiler neden o mahalde bulunduklarina ve neler yaptiklarina dair ayrintili bir raporu mahaldeki en yetkili kisiye (bizde savci elbet) en kisa surede rapor halinde sunmalidirlar.

- Mahalli ziyaret eden herkes sac orneklerini, parmak izi orneklerini, kan orneklerini, ayakkabi izi orneklerini ve benzerlerini talep halinde sunmaya hazir olmalidirlar.

- Suc mahallindeki en yetkili kisi (genelde Savci) suc mahalline giris ve cikisin kontrolunu bizzat yapmali, kimin girip cikacagina karar vermeli ve uzmanlar calismalarini bitirene kadar mahalden ayrilmamalidir. Yani mahalden ayrilan en son kisi olmalidir.

Peki bu bilime gore delillerin degerlendirmesi nasil yapilmalidir? Konu cok uzun ve ayrintili. Hakkinda ciltlerce kitap yazilabilir, ama onemli bir iki konuya burada deginmek istiyorum. Deliller oncelikle siniflandirilmalidir.

1- Parmak Izi Delilleri (Fingerprint Evidence)

Cinayetlerin onemli bir kismi daha onceden cinayet islemis ve hapis yatmis kisilerce islenir. Bunlarin parmak izleri kayitlardadir. Dolayisiyla tek bir parmak izi sizi sonuca goturebilir (T. Dickerson, The Blue Book of Crime, Sucun Mavi Kitabi, 1953)

Bir parmak izi hem sucluyu hem magduru tanimanizi saglayabilir. ABD’de parmak izleri bilgisayara gecmistir. Sadece suclularin degil, son zamanlarda yurt disindan her giris yapanin parmak izi alinmaktadir artik (son 4 yildir her giris cikista parmak izimi aldilar havaalaninda ki bunun hukuk devletindeki sonuclari elbette cok tartismalidir ) Ayrica son cikan yasalarla bazi belgelere sahip olmak icin de parmak izi aliniyor. Bir suc incelemesi durumunda kayitlardaki bu parmak izlerinin milyonlarcasinin karsilastirilmasi 1-2 dakika icinde yapilabiliyor.

2- Fiziksel Deliller (Physical Evidence)

Uzmanlara gore bu kanitlar asla unutmaz, yalan soylemez ve kendini curutmez , sadece yanlis yorumlanabilir. Bunlar kan ornekleri, sac ornekleri, ayakkabi izi ve akliniza gelebilecek hertur fiziksel delildir. Parmak izi de bunlardan biridir elbet, ama onemine binaen ayri bir kategori altinda incelenmektedir.

3- Kanitsal Deliller (Demonstrative Evidence)
Suc mahallinin fotograflarini cekme, suclunun tanik beyanlarina dayanarak ornek resminin cizilmesi gibi deliller bu kategoride yer almaktadir

4- Dijital Deliller (Digital Evidence)

Ozellikle iletisim teknolojisinin gelismesiyle bu tur bir delil kategoriside olusturulmustur. Ses kayitlari, bilgisayar diskleri vs… gibi deliller bu kategoride yer alir.

5- Tanik-Bilirkis Beyanlarina Dayali Delller (Testimonial Evidence)

Elbette sadece tanik beyanlari degil, psikologlarca yada baska uzmanlarca yapilan olaya iliskin aciklamalar bu kategoride yer alir. Sucustu hali cok ender oldugu icin bu tur delilllere herzaman ihtiyac duyulur.

6- Sozlu yada Yazili Aciklamalarin Analizi (Statement Analysis)

Yukarda belirtilen deliller disinda sozlu yada yazili aciklamalarin dikkatli analizi de sucu cozmede ve sucluyu belirlemede cogu zaman yardimci olur bizlere. Burada bir ornek de vermek gerekir sanirim. Virgina’a da bir kadin agliyarak 3 yasindaki oglu ile 7 aylik oglunun kacirildigini polise bildirir. Sonradan baba da karakola gelir. Her ikisinin de beyanlarina basvurulur. Anne cocuklarindan bahsederken hep gecmis zaman (past times) kipleri kullanir. Baba ise cocuklarinin yasadigi inanci ile hep simdiki zamanda konusur (present tense). ‘Ogullarim soyledir’ der mesela. Anne ise “ogullarim soyledi, sunlari yapardi” gibi hep gecmis zamanda konusur. Baba “cocuklarimin simdi bana ihtiyaci var’ diye cocuklari hayattaymis gibi konusurken, anne ‘cocuklarimin simdi bana ihtiyaci olurdu’ seklinde sanki cocuklari yasamlarini yitirmis gibi konusur. Bu durum sorusturmayi yurutenlerin dikkatini ceker, sorusturma derinlestirilir ve anne uzerine yogunlasilir. Sonucta annenin arabayi bir ucurumdan asagi iteleyerek cocuklarinin yasamina son verdigi ortaya cikar. Gordugunuz gibi, aciklama deyip gecmeyin. Her aciklamanin iyi analiz edilmesi gerekir. Sozlu yada yazili aciklamalar size suca iliskin bircok ipucu verebilir. Aciklamadaki inandircilik, butunluk, soylenenler arasindaki balans, sifat, isim ve fiillerin kullanilisi cok onemlidir. Unutmayalim ki dogru aciklamalar uydurma aciklamalardan cogu zaman icerik ve bicim olarak ayrilirlar.

7- Davranissal Kanit (Behavioral Evidence)

Son olarak suclunun tespitinde davranis ozellikleri de onemlidir. Ornegin sex cinayetlerinde cinsel organlarin bicaklanmasi, parcalanmasi, kesilmesi (ornegin bir kadinin gogsunun kesilmesi) yada cinsel organlara birtakim cisimler sokulmasi bu tur cinayetlerde coklukla rastlanan durumlardir ve suclunun kimligini belirlemede sorusturma yapana cok yardimci olur. Bu tur suclarda psikoseksuel davranis bozukluklari, katilin psikopatolojisi ve benzeri bu sekilde tesbit elilebilir ki, sucun islenis bicimi katil hakkinda cok ama cok ipucu verir.


Forensik bilim cok genis bir bilim. Genelde Televizyon seyretmeyen biri olmakla birlikte, gecmiste TV’de yayinlanan forensik bilime iliskin programlari bircok kereler izledim. Bunlar forensik bilimi, gercekten islenmis bir sucun (genelde bir cinayetin) uzerinden izleyicilerine ogretirler. Bir ara kutuphaneden konuya iliskin DVD’ler alip izledigimi de animsiyorum. Konu cok genis ve soylenecek cok sey var elbet. Peki butun bunlari neden anlatiyorum? Uzun zamandir bu yaziyi yazmak istiyordum. Cunku Ugur Mumcu’nun olduruldugu gunku o sahne zihnimde yer etti benim. O duyarsizliga isyan ettim ve konuya olan ilgim bu yuzden artti. Sizlerle de bazilarini paylasmak istedim. Unutmayalim ki suclari sorusturmadaki umursamazligin, aldirmazligin, sallapartiligin, savsaklamanin, dikkatsizligin ve detaylara onem vermemenin sonucunu tum toplum adaletsizlige mahkum olarak oder. O suc mahallinde yeri bilincsizce supuren ve boyle bir duruma izin veren kisiler sunu bilmelidir ki, supurulen ve yok edilen sadece deliller degil, ayni zamanda adaletin kendisidir.

Sezgin Seymen Cebi
Old 07-10-2006, 15:53   #2
medenikal

 
Varsayılan

sorun içermesi;

soru olması mıdır?

ben de size soruyorum;

bir tespit yapılması sorun olduğunu gösterebilir;

ama sorun , dolaylı bir soru mudur?

doğrudan sorulamamasının nedeni nedir?

cevap almayı umuyormusunuz;
Old 08-10-2006, 01:12   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın medenikal

Ülkemizdeki ceza davalarının yüzde 80'den fazlası beraatle sonuçlanıyor. Eğer bu sorun karşısında soru sorulmazsa varılacak sonuç şu olur :
- Bizim sanıklarımız diğer ülkelerdeki sanıklardan daha masum.

Soru sorulması halinde varılacak sonuç ise farklı olur:
- Biz daha çok delil toplamalıyız.

Bu sonuc yeni sorular doğuruyor:
- Daha çok delil toplamak için kim, ne zaman, nerede, nasıl, ne yapmalı?

İşte yanıt beklediğim soru budur.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aşk Nedir Ne Değildir ? Enderce Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 574 04-05-2014 09:49
Cumhuriyet Nedir? Batu Han Hukuk Sohbetleri 10 03-11-2013 14:28
Namus Nedir? Namussuzluk Nedir? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 47 15-01-2010 12:02
Bilim Ve Hukuk:Kadına Yönelik Şiddette Kriminal Soruşturma Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 09-12-2002 22:44
Bilim Yapma Özgürlüğü Ve Anayasanın Değiştirilemez Hükümleri Av.Dr.Yahya DERYAL Meslektaşların Soruları 7 26-05-2002 11:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05774808 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.