Dolandırıcılık Suçu ve Ceza Davasının Hukuk Davasında bekletici mesele olması

Müvekkil A.Ş. bünyesinde çalışan muhasebe müdürü, bir yangın söndürme şirketiyle normalda 3.000-4.000 TL'ye yapabileceği (piyasada bu hizmet için ödenen bedelin ortalaması bu) 1 yıllık sözleşmeyi 36.000 TL olarak yapıyor göstererek fatura kesmek suretiyle, Müvekkil şirketi dolandırarak kendisine ve üçüncü kişilere yarar elde ediyor. Bunun farkına varan Müvekkil Şirket, şahıstan bu meblağı tahsil amacıyla bize başvuruyor.
Şimdi burada, Nitelikli Dolandırıcılık suçundan açılma ihtimali olan kamu davası yanında, Hukuk Davası olarak hangi davayı açmalıyız?
Açılan hukuk davasında ceza davasının bekletici mesele kabul edildiği yönünde görüş bildirenler oldu bu konu hakkında bilgisi olan var mı?
Ayrıca, açılan hukuk davasında bu tarz bir sözleşmenin bedelinin tespitini isteyerek şahsın kötü niyetli olduğunu ne şekilde ispat edebilirim?
Son olarak da, Müvekkilin Tacir olması sebebiyle, basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü kaynaklı sözleşme bedelinin fahiş olmasına sonradan hukuk davası açmak davanın reddedilmesine sebebiyet verir mi?

Saygılar.

Sayın melih97,

Ceza hukuku açısından suçun nitelendirilmesini yanlış tespit ettiğiniz kanaatindeyim. Anlattığınız olayda Nitelikli Dolandırıcılık durumunun söz konusu olmayıp TCK m. 155 kapsamında 'Güveni Kötüye Kullanma' suçunun oluştuğu söylenebilir. Kanun metni ve emsal içtihatlar için TIKLAYINIZ

Hukuk davası olarak haksız fiile dayalı tazminat davası açabileceğiniz kanaatindeyim.

Açacağınız tazminat davası, ceza dosyasını bekletici mesele yapacaktır. Ceza dosyasının sonucuna göre karar verecektir.

Piyasada ki benzer alanda faaliyet gösteren firmalardan aynı konu için resmi teklif isteyebilirsiniz. Bu teklif formlarını da hem ceza hem de hukuk davasına sunabilme seçeneğiniz mevcuttur.

İyi çalışmalar

Suçun nitelendirilmesi bakımından dediklerinizin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Cevap verdiğiniz için de teşekkür ediyorum.

Bence güveni kötüye kullanma suçunun oluşması için kişinin para üzerinde doğrudan tasarruf yetkisi olması gerekmektedir.Muhasebe müdürü fatura kesmiş bunun suçun maddi unsurunu oluşturduğunu düşünmüyorum.önemli olan-zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde demekte kanun maddesi- parayı doğrudan kullanabilme yetkisine sahip olup olmadığı bence.

Dolandırıcılık
MADDE 157. - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
158
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında demekte.Bu fıkra olaya uyuyor gibi duruyor.Yanlış mı düşünüyorum sayın meslektaşlarım.İyi çalışmalar.

Bence suç vasfı dolandırıcılık gibi.

Alıntı: Yazan melih97 Müvekkil A.Ş. bünyesinde çalışan muhasebe müdürü, bir yangın söndürme şirketiyle normalda 3.000-4.000 TL'ye yapabileceği (piyasada bu hizmet için ödenen bedelin ortalaması bu) 1 yıllık sözleşmeyi 36.000 TL olarak yapıyor göstererek fatura kesmek suretiyle, Müvekkil şirketi dolandırarak kendisine ve üçüncü kişilere yarar elde ediyor.

Dolandırıcılık
MADDE 157. - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak,kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verilir."

Olayınız tıpatıp Kanun maddesine uyuyor.

Alıntı: Şimdi burada, Nitelikli Dolandırıcılık suçundan açılma ihtimali olan kamu davası yanında, Hukuk Davası olarak hangi davayı açmalıyız?

Bence haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle dava açabilirsiniz.

Alıntı: Açılan hukuk davasında ceza davasının bekletici mesele kabul edildiği yönünde görüş bildirenler oldu bu konu hakkında bilgisi olan var mı?

Açılacak hukuk davasında ceza davası bekletici mesele yapılacaktır.

HMK. md.165:

"Bekletici sorun
Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir."

Alıntı: Ayrıca, açılan hukuk davasında bu tarz bir sözleşmenin bedelinin tespitini isteyerek şahsın kötü niyetli olduğunu ne şekilde ispat edebilirim?

Bunu hukuk davasında ispat etmenize gerek olmadığını düşünüyorum, zaten ceza davasında gerekli araştırma yapılacaktır.

Alıntı: Son olarak da, Müvekkilin Tacir olması sebebiyle, basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü kaynaklı sözleşme bedelinin fahiş olmasına sonradan hukuk davası açmak davanın reddedilmesine sebebiyet verir mi?

Davanın bu nedenle reddedileceğini düşünmüyorum. Kısmi kabul tartışılabilir.

Saygılarımla

Görülecek ceza davasındaki safahatlarda suçun unsuru belirlenecektir. Aslında burada, müvekkilin isteği Şahsın davranışı sebebiyle doğmuş olan zararının tazmini, bu sebeple ceza davasında suçun vasfı ne olursa olsun, şahsın suçu işlediğinin sabit görülmesi yeterli olacaktır bizim için. Yanıtlarınız için teşekkürler sayın meslektaşlar