Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tck 188 ile 191 arasındaki fark

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-01-2007, 21:59   #1
cesur_yürek

 
Varsayılan Tck 188 ile 191 arasındaki fark

Arkadaşlar uyuşturucu madde ticaretiyle kullanmak için uyuştucuru bulundurma suçları arasındaki farklar nelerdir ? Failin sosyal ve ekonomik durumu ,uyuşturucu madde miktarı ,ticari amacın olup olmaması gibi hususlara göre suç tipi değişebilmektedir.Bu ayrımla ilgili yargıtay kararlarınız varsa iyi olur ayrıca görüşlerinizi belirtin .Saygılarımla
Old 19-01-2007, 02:35   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Cevaplamaya başlarsak uzar gider, uyuşurucu suçları ile ilgili bir makaleye dönüşür. Lütfen sorularınızı somutlaştırarak sorunuz. Biri uyuşturucuyu şahsi kullanımı için temin edip bulundurmak biri de ticaretini yapmak yani uyuşturucuyu para vs. menfaat karşılığında satmaktır. Bu anlamda temel fark suçların hareket unsurundadır. Cezalandırılan eylemler arasında dağlar kadar fark varken neyi sorduğunuzu ve niye sorduğunuzu açarsanız biz de anlayıp ona göre cevaplarız.
Old 19-01-2007, 18:06   #3
cesur_yürek

 
Varsayılan

Uygulama da görüyoruz ki Mahkemeler karar verirken Bazı olaylarda 2 suç tipi arasında kalmaktadır.Sorum şudur uyuşturucu madde miktarınının fazla olması durumlarında mahkemeler faili tck 188 den cezalandırmaktadır.Suçun ticarete girebilmesi için ayrıca gereken kriterler neler olması gerekir ?
Old 20-01-2007, 02:29   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

- Ele geçen uyuşturucu maddenin bir kullanıcının olağan ihtiyacının üzerinde olması. (Yargıtay bir kararında 2,5 kiloya yakın esrarı bir içicinin yıllık ihtiyacına yetecek miktar saymış. ) Ancak bu demek değildir ki kesinlikle satıcılıktan ceza alamaz. 1 gr. dahi satıyor iken yakalandıysa veya bu 1 gramı sattığına dair çok kuvvetli deliller varsa satıcı kabul edilip ceza alacaktır.
- Ele geçen uyuşturucu maddenin satışa hazır paketler halinde bulunması. (İçici uyuşturucuyu bu şekilde minik paketler halinde tutmaz.)
- Mekanda hassas terazi vs. satış işini kolaylaştırabilecek emarenin ele geçmesi.
- Aleyhe olmak üzere kuvvetli ve birbirini doğrular nitelikte satış yaptığına dair tanık beyanları.
- Bazı durumlarda uzun süre izlenen kişi hakkında polisin yürüttüğü istihbari faaliyete ilişkin raporlar ve x muhbir beyanları, telefon dinlemeleri vs.

Üzerinde (evinde vs.) uyuşturucu madde yakalanan kişi hakkında, yukarıdaki delillerden bir veya birkaçı ile desteklenen sağlam bir suçlama geliştirilemiyorsa, kişi, uyuşturucuyu kullanmak amacıyla üzerinde taşıyor kabul edilir. (Zira çoğunlukla savunması içiciyim şeklinde olmaktadır.)
Old 20-01-2007, 17:40   #5
cesur_yürek

 
Varsayılan

Sayın Can Doğanel yorumlarınız için teşekkürler.
Old 22-01-2007, 17:54   #6
cesur_yürek

 
Varsayılan

Sayın Can Doğanel yazınızda belirtmiş olduğunuz yargıtay kararını burda yayınlarsanız memnun olurum .
Old 02-11-2009, 14:40   #7
özge akbıyık izmir

 
Varsayılan 188/3-191 Farki

[FONT='Calibri','sans-serif'][/font]
[FONT='Calibri','sans-serif']YARGITAY CEZA GENEL KURULU 1982/271 ESAS- 1992/315 K. - 28/06/1982 TARİHLİ KARARI[/font]
[FONT='Calibri','sans-serif'][/font]
[FONT='Calibri','sans-serif']mESLEKTAŞIMIN BEYAN ETTİĞİ YARGITAY KARARINA UYGUN BİR KARAR: [/font]
[FONT='Calibri','sans-serif'][/font]
[FONT='Calibri','sans-serif']'''''''''......adli tıp uygulamalarına ve kabule göre 2 kg. kadar olan esrar maddesinin, esrar içicisinin bir yıllık ihtiyacını karşılayabilecek miktarda olduğu, bu nedenle bu miktara kadar ele geçirilen esrar ile ilgili olarak içmek için bulundurduğunun kabulü gerektiği ............''''[/font]
[FONT='Calibri','sans-serif'][/font]
[FONT='Calibri','sans-serif']İYİ ÇALIŞMALAR [/font]
Old 02-11-2009, 14:58   #8
av.araf

 
Varsayılan

Bence her dosya kendi şartlarında değerlendirilmeli.CMK dan gelen bir dosyada sanığın ev aramasında 5 kg uyuşturucu bulunmasına rağmen sanığın savunmasını kullanıcı olduğu yönünde yapması ve ticaret yaptığı yönünde başkaca hiçbir emare bulunmaması sebebiyle beraat kararı verilmişti.

T.C.

YARGITAY

10. CEZA DAİRESİ

E. 2001/30360

K.2002/2735

T. 21.1.2002

• KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU BULUNDURMAK ( Uyuşturucu Madde Miktarının Çok Yüksek Olduğu - Satmak Amacıyla Olup Olmadığının İncelenmesi Gerektiği )

• UYUŞTURUCU MADDE SATMAK ( Sanığın Kullanmak Amacıyla Bulundurduğunu Israrla Savunduğu - Uyuşturucu Madde Miktarının Çok Yüksek Olduğu/Satmak Amacıyla Olup Olmadığının İncelenmesi Gerektiği )

• EKSİK CEZA TAYİNİ ( Sanığın Evinde Kurumaya Bıraktığı Uyuşturucu Maddeyi Görevlilere Teslim Ettiği - Suçun Ortaya Çıkmasına Yarayacak Hizmet Olmadığı/Cezadan İndirim Yapılamayacağı )

• TEDAVİYE KARAR VERME ( Sanığın Uyuşturucu Alışkanlığının İptila Derecesinde Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği - İptila Derecesindeyse Tedavisine Karar Verilmesi Gerektiği )

765/m.404/4, 405/2


ÖZET : Sanığın hint keneviri yetiştirdiği ve içtiği yolundaki ihbar üzerine evinde yapılan arama sırasında evinin çatı katında görevlilerce kolayca bulunabilecek şekilde kurumaya bıraktığı yerde bulunan uyuşturucu maddeleri teslim etmesinin suçun ortaya çıkmasına ya da suç vasfının değiştirmeye yarayacak nitelikte yardım ve hizmet olarak kabulü mümkün olmadığından somut olayda Türk Ceza Kanunu 405/2. maddesi uygulanarak ceza indirimine gidilemez.
DAVA : Kullanmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak ve satmak suçundan sanık Bahaettin T.'un yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne ve beraatine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.9.2001 gün ve 2001/573 esas, 2001/273 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi O yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile 30.11.2001 tarihinde daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Sanık hakkındaki ihbarın mahiyetine, uyuşturucu maddenin miktarı ve ele geçiriliş biçimine, sanığın aşamalardaki esrarı kullanmak amacıyla bulundurduğuna dair ısrarlı savunması, Adli Tıp 5. İhtisas kurulunca verilmiş ve dairemizce incelenen başka dosyalar içinde mevcut bulunan,
a ) 4.6.1990 tarihli raporunda 2 kg. esrarın uyuşturucu kullanan bir şahsın yaklaşık 1-2 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek miktarda olduğu,
b ) 12.3.2001 gün ve 257 nolu raporunda "1362 gram esrarın kişisel ihtiyaç sınırlarının çok üzerinde bulunduğu,
c ) 3885-960228-177 AT ve 445 nolu raporunda da kişiye göre, değişmekle birlikte esrarın bir içimlik mutat dozunun 0,5-1 gram olduğu bildirilmiş olmasına, ayrıca İtalyan Brindisi Mahkemesi C.Savcılığınca bilirkişi olarak atanan kimyacı-teknikolog Dr. Cezime Merino tarafından düzenlenen ve İstanbul 3 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1997/91 esas, 1999/386 karar sayılı dosyasında bulunan raporda da esrarda günlük dozun 0,370 gram olarak gösterilmesi karşısında, yukarda açıklanan görüşler tartışılarak bir yıllık zaman süresi nazara alınıp, anılan kuruldan ek rapor istenilerek sanığın savunmasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Olay tutanağı içeriğine ve tutanak düzenleyicilerinin yargılama aşamasındaki yeminli beyanlarına göre, sanığın hint keneviri yetiştirdiği ve içtiği yolundaki ihbar üzerine evinde yapılan arama sırasında evinin çatı katında görevlilerce kolayca bulunabilecek şekilde kurumaya bıraktığı yerde bulunan uyuşturucu maddeleri teslim etmesinin suçun ortaya çıkmasına ya da suç vasfının değiştirmeye yarayacak nitelikte yardım ve hizmet olarak kabulü mümkün olmadığından olayda uygulama koşulları bulunmayan TCK.nın 405/2. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3- Kolluk ifadesinde ve 20.7.2001 tarihli dilekçesinde küçük yaşlardan beri esrar kullandığını bildiren sanığın uyuşturucu madde kullanma alışkanlığının iptila derecesinde olup olmadığı hususunda rapor alınarak sanık hakkında TCK.nın 404/4. maddesinin uygulanması gerekip gerekmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması,
Yasaya aykırı, C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi bozulmasına, 21.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx
Old 03-11-2009, 02:01   #9
mehmetardic

 
Varsayılan

Şu an için imkanım yok ama tek bir yargıtay kararı var ki özet olarak 'şahıs, elinde bulundurduğu uyuşturucuyu kullandığını bile söylese, işin mahiyeti gereği ya üretecek yada satın alacaktır, bu nedenle cezai yaptırım gerekir' denilmekteydi..Kısaca elinde bulunduuruyorsa, satın almıştır denilip hapis cezasına hükmedilmesi belirtilmişti.
Old 04-11-2009, 22:19   #10
cesur_yürek

 
Varsayılan

Çok eski açmış olduğum bir konu...

Şunu belirtmeliyim ki ceza yargılamasında yargıtay kararları hukuk davalarındaki kadar emsal görevi görmez ; Zira her somut olayın farklı ayrıntıları olabilir.

Konuyla ilgili değerlendirmeler yaparsak ;

Ele geçirilen uyuşturucu miktarının, suç nitelemesindeki önemi yadsınamaz.Uygulamada ,kişinin yıllık ihtiyacının üstünde olarak nitelendirlen durumlarda , şüpheli-sanık soruşturma ve kovuşturma aşamalarında içici olduğunu ısrarla beyan etse de suç vasfı uyuşturucu ticareti olarak nitelendirilebiliyor.(Yargıtayın aksiyönde kararları da mevcut).Oysa evrensel ilke olan şüpheden sanık yararlanır ilkesinin bu gibi somut olaylara uygulanması gerektiği kanaatindeyim.(Gayet tabii başkaca delilllerin olmaması durumunda).Belirtmek gerekir ki :Yargıtayın bu hususta vermiş olduğu kararlarda bir içtihat birliği yok.

Kanaatimce ,Birçok kriter baz alınarak suç vasfı ayrımına gidilmeli.
Salt ,uyuşturucu maddde miktarı baz alınarak suç vasfının uyuşturucu madde ticareti olarak değerlendirilmesi doğru ve hukuka uygun değildir.Bence en önemlisi ,Uyuşturucu madde ticareti suçunun oluştuğu sonucuna varılabilmesi için somut olayda ticari kastın bulunması ve delillerle desteklenmesi gerekir.Dosya içeriğinde, şüpheli-sanığın ticari kastla hareket etmediği anlaşılıyorsa ya da en azından delil yetersizliği sözkonusu ise suç vasfı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olarak değerlendirilmeli ve bu doğrutuda hüküm kurulmalıdır.Son olarak yargıtayın, uyuturucu suçlarıyla ilgili vermiş olduğu birbirinden farklı kararlar bulunmaktadır.Her ne kadar yargıtay suç vasfını belirlemede bir takım kriterler belirlemiş ise de bu kriterleri her somut olaya uygulamanın doğru sonuç getirmeyeceği kanaatindeyim.Gayet tabii yargıtayın belirlemiş olduğu kriterler suç vasfının tayininde önemlidir Fakat salt bu kriterlere dayanılmaması ;Zira her somut olayın farklı bir yapısının olduğu kanaatindeyim.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Reeskont (%23) Ve Avans (% 25) Faİzİ Arasindakİ Fark Ve Hukuktakİ Uygulamasi Hoca Meslektaşların Soruları 7 27-12-2013 14:03
hatalı saat okumayüzünden fark elektrik borcu Av.Ufuk Meslektaşların Soruları 9 10-12-2013 19:47
fark kıdem tazminatı alacağı Av.mdogan Meslektaşların Soruları 5 27-05-2008 13:45
Özel Hastanelerde alınan fark ücretleri mesut29 Hasta Hakları Çalışma Grubu 2 26-05-2007 16:38
Sınavın Büyük Haksızlık Olduğu Fark Edilmeli. Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 0 22-05-2002 04:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07978106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.