|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-08-2009, 08:04 | #1 |
|
ACİL!!! Feragatin Bölünmezliği...
Sayın meslektaşlarım, sitede yaptığım aramada bu konuda doyurucu bir sonuç alamadım, görüşerinizi almak istediğim konu şu;
Mihir senedine dayalı eşya davasında davalılardan birine (erkek eş), yurt dışında yaşadığı ve adresi bilinemediği için bir türlü tebligat yapılamıyor. Diğer davalı (kayınpeder) tebligatı yapılmış ve zaten ödeme gücü olan da bu davalı olduğu için, dava gereksiz yere çok uzadığından davalı eş yönünden davayı atiye bırakmak istedik. Diğer davalı vekili, tebligat yapılamayan davalıya ait vekaleti olmadığı halde atiye bırakmaya muvafakat etmediğini söyledi, bunun üzerine hakim yurt dışındaki davalı için feragat edin isterseniz dedi. Ancak biz kısmi feragat mümkünse yapabileceğimizi ama tebligat yapılan davalı yönünden feragat etmeyeceğimizi özellikle belirtmemize rağmen hakim, duruşma tutanağına 'davalılardan biri hakkında feragat etmek istiyoruz' şeklinde yazdırmıştır ve bir sonraki duruşmada değerlendiririz diye geçiştirmiştir. Sonraki duruşmada davalı vekilinin 'davalılar arasında müştereken ve müteselsilen sorumluluk olduğundan feragatın bölünemeyeceği ve davanın reddi gerekir' talebiyle dava rededildi. Feragatin açık, kesin ve anlaşılır olması gerektiği kuralından hareketle, kararı temyiz etmek istiyoruz. Dosyada her iki davalı yönünden açık, kesin ve anlaşılır bir feragat beyanı yoktur. Bu konudaki görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum. Saygılarımla... |
30-08-2009, 13:28 | #2 |
|
Anladığım kadarıyla Siz davayı takipten vazgeçmek isterken, davalılardan birisi yönünden davanın esasına ilişkin talebinizden vazgeçmişsiniz.
Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yok ise davalılardan birisi yönünden davadan feragat etmekte bir sorun olmaması gerektiğini düşünüyorum -emin olmamakla birlikte- |
31-08-2009, 15:36 | #3 |
|
Öncelikle siz davayı bir davalı için geri almak istediğinizi belirtmişsiniz, diğer davalı vekili kabul etmediğini dile getirmiş. burada diğer davalı vekilinin kabulü gerekmez. kimin yönünden geri almak istiyorsanız onun kabulü aranır. (HUMK 185)
Bu sırada hakimin size feragati önermesi de doğru olmuş diye düşünüyorum. çünkü feragat kabule bağlı değil ve tebligat yapılamayan davalının rızasını arama koşulu da kalkmış oluyor. Bundan sonra sizin "mümkünse kısmi feragat" isteğiniz üzerine hakim " 'davalılardan biri hakkında feragat etmek istiyoruz" şeklinde tutanağa yazdırmış. Taraflardan birisi için feragat yapılabileceğini düşünüyorum. feragat bölünemez görüşüne de katılmıyorum. HUMK 94. maddede açıkça kısmi feragat halini anlatmaktadır. eğer böyle bir kural olsa idi 94/3 yersiz bir düzenleme olurdu. Söz konusu davanızda da taraflardan birisi için feragat edebileceğinizi düşünüyorum. aksine bir kanun maddesi olduğunu bilmiyorum. Böyle bir düzenleme ceza davalarında şikayetten vazgeçmede söz konusudur. |
31-08-2009, 16:55 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Duruşma tutanağına imzanız alındı mı?
|
31-08-2009, 21:36 | #5 |
|
Evet Sayın Ergin, imzamız alınmıştı. Kısmi feragat için imzaladık, zaten tutanakta sadece davalılardan biri hakkında feragat edilmek istendiği yazılı. Buna rağmen dava her iki davalı yönünden rededildi. (Müteselsilen ve müştereken sorumluluğa dayalı çeyiz eşya senedi için feragatin bölünemeyeceği kuralı gerekçe gösterildi)
|
31-08-2009, 22:05 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av. Eylül,
Bir ihtimal : Vekaletnamenizde "feragat yetkiniz" olmayabilir mi acaba (Ankara da bir kısım noterler avukatlara ahz-u kabz ve feragat yetkisi olmayan vekaletnameler düzenlemeye oldukça meraklı olduklarından ve belki de -olmaz ya- hakim atlamıştır diye düşündüm ) Bir de;
sizin de bildiğiniz üzere davalıların müşterek müteselsil sorumluluğu söz konusu ise işbu feragat davalılardan biri hakkında olsa dahi diğer davalıya da sirayet edecektir; yine de denemekte fayda var (diye düşünüyorum ). Saygılarımla... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Acİl Yardim | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 31-03-2009 16:48 |
su borcu (ACİL) | miss_lawyer | Meslektaşların Soruları | 7 | 22-12-2008 22:00 |
Acİl Kan Araniyor! | g_bedirkurum | Adliye Duvarı | 2 | 10-09-2007 15:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |