|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-09-2006, 10:15 | #1 |
|
şüpheli ifade tutanağındaki sorular
merhaba,
olay;fuhuş iddiasıyla yapılan arama esnasında suçlamalarla ilgili bir emare delile rastlanamamıştır( kuvvetle muhtemel asılsız ihbar sonucu alınan mah.kararı). ve jandarmaya getirilen 4 kadından 2 si tanık sıfatıyla dinlendi diğer iki şüpheli olarak.alınan ifadelerde suçlamalar kabul edilmedi.buraya kadar bir sorun yok ancak konutan tarfından şöyle bir soru yöneltildi:evinizde 23 adet eros marka prezervatif bulunmuştr bu olayla ilgili ifadenizini veriniz!!!! Komutana bu sorunun sorulmaması gerektiğini kadının evli oldugunu ve böyle biR sorunun sorulmasından utanç duyduğumu belirtsemde Komutan nerdeyse fuhuş için yanında bu kadar prezervatif bulunulmasının suçlama için nerdeyse yeterli olduğunu söyleyebilecek kadar kendin emindi nihayetinde soruldu. Benim sorum ifade alınması aşamasında yöneltilen sorulara itiraz edip tutanağa geçirilmesine engel olunabilmesine ilişkin düzenleme varmıdır |
06-09-2006, 10:43 | #2 |
|
cmk 149 son..soruşturma ve kovuşturma evrelerinini her aşamasındaavukatın şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez ve kısıtlanamaz.. bu maddeye göre sorunuzun cevabı olumludur...ama sanırım ifade sırasında müdafiin rolu ile ilgili bir başka düzenleme vardı orada sorguya müdahele etme engellenmişti. yinde siz 149 maddeyi göz önüne alın geniş yorumlayın..
|
06-09-2006, 11:02 | #3 |
|
ifade almanın esasları
|
06-09-2006, 11:25 | #4 |
|
İfade esnasında sorulan soruların zapta geçirilmesini engelleme yetkisi veren hüküm bulunmamaktadır. Fuhuş iddiasıyla ifadesi alınan şüpheliye soruşturma makamının sorduğu soru, soruşturmanın aydınlatılması ve şüphelinin savunma hakkını kullanması bakımından yerindedir diye düşünüyorum. Hoşunuza gitmese de olağanın üzeri sayıda kondom bulunmaktadır. Bu da bir şüphe yaratmaktadır. Bu şüphenin bertaraf edilmesi ya da gerçeğin ortaya çıkarılması için sorulan soruda ben bir sakınca görmüyorum. Ancak anladığım kadarıyla sorudan ziyade soruyu soranın tavırları sizi kızdırmış. Bu soruyu beğenmediğiniz takdirde müvekkilinize, susma hakkını kullanması yönünde tavsiyede bulunabilir ya da sorunun soruşturma amacıyla bağdaşmadığı şeklindeki itirazınızı ifade tutanağına şerh düşürtebilirsiniz. Sizin için bir değeri olmayan soru, bir başkası ya da soruşturma makamı için değerli görülebilir. İfade ve sorgu sırasında yasak olan şey sanığın özgür iradesinin yok edilmemesidir. Tüm beyanlar özgür iradesine dayanmalıdır. Somut olay bakımından da özgür irade "susma" yönünde kullanılabilir. Müdafii yetkileri bakımından da itiraz şerh düşülür. Müdafiinin ne sorulan soruları belirleme yetkisi vardır ne de soruşturma makamlarını yönlendirme.
|
06-09-2006, 11:31 | #5 |
|
sayın elvann bildiğiniz üzere yönetmelikler yasalara aykırı olamazlar..o nedenle ilgilii yönetmeliğin cmk 149 a aykırı olduğunu düşünmüyorum...zira müdafinin sorguda bulunmasının amacı hukuki yardımdır.. onun dışında herhangi bir müdahelede bulunmadan ifadede bulunmak odadaki herhangi bir aksesuardan farklı olmamaktır...
|
06-09-2006, 14:38 | #6 |
|
syn seyitsönmez
farkındaysanız ben yönetmelikte yer alan kısmı, yorum getirmeksizin buraya aktardım. amacım müvekkilinize hukuki yardımda bulunamazsınız demek değildi. zaten yönetmelik maddesinden böyle bir karine çıkarmak gerçekten çok ilginç. madde kanuna aykırılık taşımıyor.sadece avukata hukuka aykırı müdahelelerden kaçınma zorunluluğu yüklüyor.bunun dışında elbette her türlü hukuki yardımda bulunulabilir. yanıtınıza çok şaşırdığımı dile getirmek istedim.umarım konunun dağılmasına neden olmadan halletmişizdir. |
06-09-2006, 14:52 | #7 |
|
hallettık sayın elvan...ne kadar onyargılı oldugumuzu kendı sahsımda bır kez daha gordum....genelde yonetmelıkler kanununların lehe hukumlerını bertaraf edecek şekılde duzenlendıgınden goruru gormez verılen bır tepkıydı benımkı...cehalet dolu bır tepkı)
|
06-09-2006, 22:35 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
İfade esnasında sorulara itiraz
Ben sorulan ve sorulacak sorulara müdahale etme hakkımız olduğunu düşünmüyorum aynen sorulan soruya verilecek cevaba kolluk tarafından müdahale edilmesini istemememiz gibi... ayrıca sorulan sorular ne kadar basit ve abuk olursa bununda şüphelinin lehine olacağını düşünüyorum bu nedenle bu tip garip sorularda bence şüpheliye cevapta yardımcı olunarak çok daha rahat bir ifade alımı sağlanabilir ve salıverilmesi ile birlikte ilerde açılacak bir davada lehine bir durum doğabilir.Bu olaydada evli insanların hemen hemen hepsinde o miktarda prezervatif olabileceği gibi bir cevap hem şüpheliyi bulunduğu durumdan oldukça rahat bir pozisyona getirebilecek hemde sorgu veya ileride açılması muhtemel bir davada kendisi lehine eksik ve üstünkörü bir soruşturma yapıldığı gibi bir savunma yapabilmesi gerçekleşebilecektir...
|
07-09-2006, 01:23 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Suç ister fuhuş olsun ister başka bir şey... Bir kimsenin aslı var mıdır, yok mudur belli olmadan apar topar ifadesinin alınması ve dahası konutunda arama yapılmasındaki vehamet sorulan sorunun çok ötesinde özel hayatın gizililiğinin ihlalidir.
Görüldüğü gibi devlet verilen arama kararı sonunda suç delili bulunmamasını tazminat sebebi bile saymıyor. Yani ben senin evine girer çıkarım konut dokunulmazlığını ihlal ederim. Sonra dönüp özür bile dilemem, tazminat da alamazsın diyor. (Genel hükümler saklı tabi) Hadi ev arandı diyelim, başkaca suç delili yokken kişinin ifadesine başvurulması neden anormal karşılanmıyor. SANIĞIN İFADESİNİN ALINMASI BİR DELİL ELDE ETME YÖNTEMİ DEĞİLDİR. Her olur olmaz şikayette kişilerin ŞÜPHELİ sıfatıyla ifadelerinin alınması yasal değildir, olmamalıdır. ASIL OLAN SANIĞIN SUSMASIDIR. Pek çok soruşturmada şüphelinin polis, jandarma hatta savcı tarafından çocuk gibi azarlanarak sorgulandığı görülmüş müdahale edilmiş, hatta bu nedenle polislerden "Yav avukat bey sen de bunlardan yana oluyon yav" tepkisi alınmıştır. Şüpheliye müdafi tarafından aslolanın susmak olduğu tavsiye edilmelidir. Hatta bu mahkemenin sonuna kadar bu şekilde sürmelidir. Sanık bir müdafii bulunurken kendisini savunmak durumunda değildir, olmamalıdır. Artık "sanığın tevil yollu ikrarı", hüküm gerekçesi yapılamaz hale gelmelidir. Aslolanın maddi deliller olduğu bir ceza yargılamasına kavuşmamız ancak Avukatların bu konuya hassasiyet göstermeleri ile mümkündür. Sanığın kendimi savunuyorum derken ağzından kaçırdıkları çoğu zaman mahkumiyetine sebep olmaktadır. Birgün şüpheli sıfatıyla karakola veya savcılığa çağrılırsam. YAKALAMA emri olmadıkça gelmeyeceğimi bildirerek bu talebi reddedeceğim. Avukat olduğum sürece hakkımızdaki soruşturma usulleri nedeniyle biraz zor ama her bilinçli vatandaş böyle davranmalıdır. İfadesini almaya yeter delil bulunmaksızın hakkında yakalama emri çıkartılarak ifadesi alınan kişi hakkında takipsizlik kararı verilir ise kişinin tazminata hak kazanacağı baskısı ile soruşturmayı yürüten savcı kendisini çok daha hassas davranmak durumunda hissedecek ve her uyduruk şikayetle kişilerin şüpheli sıfatıyla ifadesini almak yoluna gitmeyecektir. YAKALAMA kurumu bu amaçla düzenlenmişken, özelliği atlanarak "eski gıyabi tutuklama işte" gibi yorumlanması ayrı bir vehamettir. Bu hususlarda lütfen hassas davranalım ve bu anlayışı yıkalım. Bu ülkenin insanlarının da hakları olduğunu ve bunlara kolayca dokunulmayı hak etmediklerine inanıyorsanız. Bu yazının özünü iyi anlayarak özellikle hazırlık aşamasında sanığın ağzından göz göre göre delil toplanmasına seyirci kalmayın. Susma hakkını kullandırın. Hiç bir şey kaybetmezsiniz. Bilakis eğer sanık ileride oraya gelen Avukat öyle söyledi ben de ona göre ifade verdim derse asıl o zaman başınız ağrır. Böyle şikayetler olmakta ve Avukatlar hakkında soruşturmalar açılabilmektedir. Hem kendinizi hem sanığı korumuş olursunuz. Sorudan ve konudan biraz uzaklaştım sanırım ama işin özü şu eğer söz konusu kişi susma hakkını kullansa idi komutanın evde bir şey bulamamanın hesabını savcıya nasıl vereceğini düşünürken ki hırsla sorduğu abuk subuk sorulara cevap vermek durumunda da kalmayacaktı. Bu arada 23 adet prezervatif sağlıklı bir kadın için normal bir stoktur. Evli veya bekar olmasının da sonuca etkisi yoktur. |
07-09-2006, 09:33 | #10 |
|
Sn.Doğanel söylediklerinizin her kelimesine katılıyorum.Ancak kişinin susma hakkını kullanmasının hakim ve savcılarımız üzerinde nasıl bir önyargı yarattığına da her gün şahit oluyorum.Susma bir nevi ithamı kabul sayılıyor bazılarının gözünde.
Saygılar... |
07-09-2006, 18:24 | #11 |
|
Sayın Doğanel ;
Bana göre susma hakkının her koşulda kullandırılması lehe olan bir durum değildir.Eğer bütün deliller o suçu şüphelinin işlediğini gösteriyorsa bu durumda şüpheli susmamalı ve konuşarak kendi aleyhine olan delilleri lehe çevirmeye çalışmalıdır.Ancak eğer suçu şüphelinin işlediğine dair deliller kuvvetli değilse bu durumda susma hakkının kullandırılması ve kendi ağzından kendi aleyhine delil vermesinin önüne geçilmelidir diye düşünüyorum. MK İSTANBUL BAROSU |
07-09-2006, 21:14 | #12 |
|
ya bende bişiler söleyem sorguyu alan süpheliye suç yükleyen sorular yöneltemez bu evrensel bir kuraldır aynı zamanda susma hakkı da süpheli lehine yorumlanmalıdır
|
07-09-2006, 21:25 | #13 |
|
Sanık adına delilleri değerlendirecek ve savunma yapacak olan kişi müdafidir. İşi budur profesyoneldir. Sistemimiz belki farklı ama siz mahkeme filmlerinde sanığın konuştuğunu hiç gördünüz mü? Çünkü orada sanığı tanık kürsüsüne çıkartmak karşı tarafın çapraz sorgusuna tabi kılmaktır ki bu çok büyük bir enayiliktir. (O sistemde) Aynı şey kısmen bizim sistemimizde de geçerli ancak hiç uygulanmıyor. Benim vurguladığım nokta bu yoksa kendinden emin ve ne söyleyip ne söylememesi gerektiğini bilen bir sanık duruma göre ifade verebilir. Yok veremeyecekse müdafii onun yerine mevcut delillere ve iddiaya göre savunmasını yapmak, tanıkları sorgulamak ve delilleri değerlendirmekle görevlidir. Ha bu arada susmasını önerdiğin sanıklardan kaçı bu hakkı kullanıyor derseniz. %5'i geçmez. Çünkü kendimi aslanlar gibi savunurum ben mantığıyla hareket ediyorlar ve ben de olanları ancak izlemekle yetiniyorum. Sonunda haklılığım çoğu zaman ortaya çıkıyor ama iş işten geçmiş oluyor.
|
08-09-2006, 19:41 | #14 |
|
Sayın su ne yazık ki kolluk aşamasında ifade alınırken sorulan sorulara itiraz etme durumu düzenlenmemiş CMK 'da sadece kovuşturma aşamasında itiraz üzerine mahkeme hakimi veya başkanına bu yetki verilmiş. bu konuda yasal boşluk olduğgu söylenebilir. saygılarımla
|
18-10-2011, 11:34 | #15 |
|
bence ifade/sorgu sırasında soruşturulan/kovuşturulan suçla ilgili olmayan, ilgili olsa bile soruşturmaya/kovuşturmaya katkısı olmayacağı belli olan, kendini yada yakınlarını küçük düşürecek yada aleyhlerine olacak açıklamalar yapmasını gerektirecek vs. sorulara itiraz edilebilir.
av. hüsamettin hasçelik |
18-10-2011, 14:58 | #16 | |||||||||||||||||||
|
Utanç duymak hukuki bir itaraz değildir. Dolayısıyla soru sahibinin sorusu açısından haklı bir itiraz sebebi değildir. Özellikle çok sayıda şüphelisi olan, dosyanın tamamına müdafii tarafından dahi kısa sürede vakıf olunamayan soruşturmalarda müvekkillerin kesinlikle susma hakkını kullanması gerektiğini düşünüyorum. Hakimlerin ve savcıların susan tarafla ilgili önyargıları susma haklarını kullanmama gerekliliğini göstermez. Zira bu önyargı yasaktır. Susma haklarını kullanmayarak çok daha aleyhe sonuçların doğmasına sebep oluyorlar. Ancak müdafiilerin de müvekillerini susma hakkını kullanmaları yönünde yönlendirmeleri suçtur. Sadece haklarını söyleriz gerisini onlar bilir. Müdafiinin, şüphelinin ifadesine karışamaması, yönlendirememesi şüphelinin ifadesi açısından geçerlidir yoksa soruların hukuk dışılığı için değil diye düşünüyorum. Ben, şüpheli psikolojisi içinde kafası bulanık olan müvekkilimin özgür iradesini zedeleyecek, yönlendirici sorularla karşılaştığımda memuru uyarıyorum ( Yapmadım, bilmiyorum dediği halde ısrarla sanki yapmış biliyor gibi sorulan sorular... ) ve müvekkilime susma hakkını hatırlatıyorum. Tutanağa yönlendirici soru nedeniyle susma hakkımı kullanıyorum şeklinde geçirebileceğini, böyle bir hakkı olduğunu ön görüşmemizde özellikle belirtiyorum. Hiçbir zaman siz karışamazsınız gibi bir cevap almadım. Bazen soruyu çıkarıyorlar bazen de hiç umursamadan devam ediyorlar. Ancak ben her halükarda imza atarken itirazlarımı yazarak imzalıyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ifade özgürlüğü geriliyor | özge_law | Hukuk Haberleri | 4 | 05-09-2011 01:00 |
Şüpheli/Sanığın avukat olması durumunda zorunlu müdafilik. | edumlu | Meslektaşların Soruları | 9 | 14-01-2008 22:15 |
Polis teknolojiyi yakaladı, şüpheli vatandaş merkeze götürülmeden sorgulanıyor | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 1 | 19-09-2006 15:35 |
İptal edilmeyen hukuka aykırı belediye meclisi kararının durumu | Emin GÜNEŞ | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-07-2006 18:24 |
Sorular Ve Sorunlar | avfehmi | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 20-01-2003 10:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |