|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-06-2007, 14:56 | #1 |
|
Kalemlerde teslim edilen dilekçelere "alındı" ibaresi verilmesi
Merhaba,
Özellikle bir stajer olarak adliyelerde, kalemlerde dosyalara bolca belge ve dilekçe sunuyoruz. Avukatlarımız ısrarla "alındı" ibaresini istiyorlar ve kalem memurları ısrarla vermiyor ya da zorluk çıkarıyorlar. Bu notun hukuki bir mahiyeti var mı? Eğer bu bir zorunluluksa dayanağı nedir? Avukat veya stajer olarak sorumluluğumuzu yerine getirip dilekçemizi hazırlıyoruz, sonra kalemdeki bir memur alındı vermeyip onu kaybetse bu bizim sorumluluğumuza yol açıyor. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim.. |
27-06-2007, 15:06 | #2 |
|
Elimizdeki suretlere "alındı" ibaresi bastırmak suretiyle dosyaya sunduğumuz belgenin başına gelebilecek her türlü tatsız duruma karşı önlem almış oluyoruz. Ve dosyaya sunduğumuz herşey için bunu alma hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bazı kalemler iş yoğunlukları nedeniyle ve belki de alınan bu önlemin gereksiz bir teferruat olduğu düşüncesiyle alındı belgesi vermek istemiyorlar. Hatta Beykoz adliyesinde bir kalemde, memur "hakimin alındı verilmesine karşı çıktığını, bunu yasakladığını" söylemişti... Ancak biraz olayın üzerine gittiğimde alındı kaşesi basmıştı yine de... Ama en kötü durumda (hatta dilekçenin fazladan bir suretinin elimde bulunmadığı hallerde) hakimin havalesinin bulunduğu dilekçeden fotokopi alıyorum ben... Sanırım bu da aynı işi görür...
|
27-06-2007, 15:24 | #3 |
|
Sayın ecesaka
Fotokopi ve faks delil olarak kabul edilmediğinden hakimin havalesinin fotokopisini almanız işe yaramaz kanısındayım. Saygılarımla |
27-06-2007, 15:52 | #4 |
|
Sn.Konyalı, ben de aynı yöntemi kullanıyorum sıkça. Fotokopi ve faksın delil değeri olmadığı doğrudur ama en azından kalemdeki bir memur tarafından dilekçeniz kaybedildiğinde hakim kendi havalesini taşıyan dilekçeyi inkar etmeyecektir kanımca.. Saygılar
|
27-06-2007, 16:16 | #5 |
|
Doğrusu bana geçmiş tarihli bir belge fotokopisi getirseler bunu imzaladığımı anımsamakta güçlük çekerim. Ama geçmiş tarihli bir belgenin kendisini getirseler, belgeyi yine anımsamam ama kendi imzamı tanırım. Kendi hafızanız da dahil olmak üzere insan hafızasına güvenmeyiniz. Hafızanın ne zaman ihanet edeceğini bilemezsiniz ama yazı sadıktır. Saygılarımla |
27-06-2007, 20:27 | #6 |
|
Bu konu hepimizin sık sık aklını meşgul ediyor. Bazen karşımızdakilerde paranoyak olduğumuz düşüncesinin yeşermesine neden olabilecek denli ısrarcı olduğumuz vakitler olabiliyor. Bugüne dek nadiren de olsa fotokopi yöntemine başvurduğumu biliyorum. Sorun yaşandığı takdirde delil niteliği taşımayacağı konusunda da sayın Konyalı'ya katılıyorum.Neden? O günkü herhangi bir hakim havalesi , kaybolduğu iddia edilen dilekçenin üzerine konup fotokopi yöntemiyle çoğaltılabilir. İnanın, bunu ben de şimdi düşünüyorum.
Bugüne dek sorun yaşamadım. Ama bu yaşamayacağım anlamına gelmiyor. Bu nedenle, ilk mesajdaki "alındı" önerisine katılıyorum. Esasen UYAP tam anlamıyla işlerlik kazandığında, bu son derece ilkel ve dilekçeyi teslim ettiğiniz kişi nazarında, şahsı adına nahoşluk yaratan yöntem/lerden de, hepimizin kurtulacağını sanıyorum. Saygılarımla... |
27-06-2007, 23:25 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Hukuk mahkemelerinde verilen dilekçe veya belgeler için "Alındı" belgesi verilmesi şeklinde bir uygulama veya yasal düzenleme mevcut değildir. Bu yönden mahkeme kaleminden " alındı" belgesi verilmemiş olabilir, verilmesi için ısrar edilmesinde bir yasal dayanak bulunamaz.
Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin 32. maddesinde verilen belge ve dilekçeler , ara kararı gereğince yapılacak diğer işlemlerin uygulama şekli gösterilmiştir. Aşağıdaki yönetmelik maddesinde beliirtildiği gibi "zabıtname ve bu hususta ittihaz edilmiş bulunan kararın altına, Kalem Şefi veya Muavini tarafından, bunların verildiğini belirten bir şerh yazılır, altına tarih konur ve bu şerh başvurana imza ettirilir. " İz lenecek yasal yöntem bu şekildedir. Yönetmelikte belirtilen şekliyle uygulamalara da yaygın olarak pek rastlanmamaktadır. Dilekçe veya belgenin verildiği anda dosyanın bulunması, tutanağın altına verildi kaydının yapılması imzanın alınması iş çokluğu karşısında pek mümkün olmamaktadır.Adliyelerde bu gibi işlemler güven esasına göre herhangi bir işlem yapılmadan sürüp gelmektedir. Bence " Alındı" belgesi verilmesi daha kolay ve pratik bir yöntemdir. Ne var ki, yönetmelikte böyle bir yöntem olmadığı için verilmediği takdirde ısrarın dayanağı olamaz. Zorunlu görülmesi halinde Yönetmeliğin 32. maddesinin uygulanması talep edilebilir. Kanımca , Verilen dilekçenin havaleli bir fotokopisinin alınması daha kolay ve pratik bir yoldur. Saygılarımla.
|
28-06-2007, 00:01 | #8 | |||||||||||||||||||
|
|
28-06-2007, 08:53 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Bu yönetmelik 1947 yılında TALİMAT başlığı ile Resmi Gazete’de yayınlanmadan uygulamaya girmiştir. Bilindiği gibi, yönetmelikler Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra herkes için bağlayıcı olur. Aksi halde bir İç Yazışma hükmündedir. Bu 1947 tarihli talimat da bence mahkeme kalemlerinin düzeni ile ilgili bir iç yazışmadır.
Talimatta yapılan değişiklikler 1984 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır ve talimatın adı Yönetmelik olarak 1984 yılında değiştirilmiştir. Sadece değişikliklerin yayınlanması ve asıl talimatın henüz yayınlanmamış olması nedeniyle kurum çalışanları dışındaki kişiler açısından bağlayıcı olmadığı kanısındayım. Yönetmeliğin amacı ve kapsamı belirtilmemiştir. Bu nedenle de kişileri bağlamadığı kanısındayım. Ve yine bu nedenle, yönetmelikte alındı belgesi ile ilgili hüküm bulunmaması alındı belgesi verilmesi engellememelidir. Yönetmelik alındı belgesi verilmesini yasaklamamıştır.
Ayrıca kalem şefinin mahkeme ilamlarını taraflara makbuz karşılığında verileceğinden söz edilmekte ama kaleme verilen dilekçeler için böyle bir hüküm bulunmamaktadır. Böyle bir hüküm bulunmaması alındı belgesi düzenlenmesini engellemez kanısındayım. Temyiz dilekçesi verilmesi ve ilam alınması için belge veriliyorsa diğer işler için de verilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Mahkemeler her iş için bakanlıktan talimat beklememeli; gerekeni yapmalı. Senetle ispat sınırı altındaki davaları belge olmayınca reddeden mahkeme alındı belgesi isteğini reddetmemeli. Saygılarımla |
28-06-2007, 10:33 | #10 |
|
Bu arada , insan-ömründen-yiyen pembe karton dava dosyalarının arkasında , dosyaya takılan evrakların bir listsi bulunuyor ancak o listenin doldurulduğunu hiç görmedim. Dosyaya giren her evrak , kalem görevlisi tarafından listeye not edilse , ihya açısından olmasa da dilekçe kaybı açısından faydalı olabilir...
Görüldüğü üzere Pembe karton dosyayı icat edenler bu olasılığı da düşünmüşler |
28-06-2007, 10:55 | #11 |
|
Dizi Pusulası Dosyanın Bir Parçası Mıdır
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3387 Dava dosyasında evrak değiştirme http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=15639 Avukata “heyete Hakaret Davası" http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5702 Konuya ilişkin ayrıntılı tartışmalar bu başlıklar altındaki değişik iletiler içerisinde yapılmıştır. Saygı ve sevgilerimle. Ömer KAVİLİ Hukukçu |
28-06-2007, 11:29 | #12 |
|
Herkese çok teşekkür ederim..
|
28-06-2007, 20:16 | #13 |
|
Bence burada yapılması gereken şey, bilhassa önemli dilekçelerde, bu hususa dair bir derkenar düzenleyerek kaleme sunulması ve onlardan imza alınmasıdır. Mesela, derkenar şu şekilde olabilir:
"....sayfadan ibaret, ...... tarihli dilekçe ....vekili tarafından dosyaya alınmıştır". şeklinde düzenlenebilir. Fakat, kalemlerin iş yükü karşısında buna da çok sıcak bakacaklarını sanmıyorum. |
04-10-2012, 10:52 | #14 |
|
Resmi Gazete Tarihi: 03.04.2012 Resmi Gazete Sayısı: 28253
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU YÖNETMELİĞİ Havale, dilekçe ve belgelerin alınması MADDE 39 – (1) Dava ile ilgili mahkemeye veya hukuk dairesine sunulan her türlü dilekçe ve belge ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir. Dilekçe veya belgenin alındığına ve elektronik ortama aktarıldığına dair başvuru sahibine ücretsiz olarak bir alındı belgesi verilir. Bu belge aynı zamanda havale yerine geçer. (2) Fiziken teslim alınıp elektronik ortama aktarılan veya doğrudan elektronik ortamda gelen dilekçe veya belge, hâkim veya görevlendireceği personel tarafından incelendikten sonra dosyasına aktarılır. Bu konuyla ilgil hala sorun yaşayan meslekdaşım varsa benim gibi bu açık hükümden faydalanması mümkün. Ne yazıkki bu hükmün varlığına rağmen kalemde sorun yaşanabiliyor. Herkese kolaylıklar diliyorum... |
04-10-2012, 11:07 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
|
04-10-2012, 14:29 | #16 |
|
Konuya başka yerden girmiş olacağım ama dayanamadım. Fotokopinin delil olmadığından bahsedilmiş. Ancak Yargıtay'dan geçip onanmış bir davamızda El yazılı vasiyetnamenin orjinali ortada olmadığı halde fotokopisinin üstünden karar verildi. Ben söyleyecek şey bulamıyorum. Böylesine bir evrakın fotokopisinin geçerliliği kabul edilebiliyorsa havalenin fotokopisi haydi haydi kabul edilmeli.
|
20-07-2013, 16:13 | #17 |
|
Verilen dilekçeler kimi zaman hemen taranmıyor. Şahsen UYAP üzerinden dilekçe gönderme taraftarıyım. Kimi zaman çek, teminat mektubu ...vb önemli evraklar mahkeme kalemine teslim ediliyor ve alındı belgesi konusunda sıkıntı yaşanıyor.
Cuma günü iş mahkemesine dilekçe verdim, katip dilekçeyi taramadı elimdeki surete mahkeme kaşesini basıp tarih ve paraf attı. Kendisine sicil numarasını yazması gerektiğini belirtince diğer katiplerle birlikte alındının usulünün bu olduğunu parafında imza olduğunu söylediler. Bu olay hakkında adalet komisyonuna dilekçe vermeyi düşünüyorum. Bu hususta(alındı belgesinin nasıl düzenleneceği) bir düzenleme bilen varsa lütfen paylaşsın. İyi çalışmalar. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." | metin karadag | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 26 | 28-07-2007 20:47 |
limited şirkete yapılan tebligatta "adreste daimi çalışan.." ibaresi geçerli mi? | AV.SERTANn | Meslektaşların Soruları | 10 | 06-04-2007 20:33 |
FSEK anlamında"eser"; "Mezdeke"oryantal grup adı ve oluşturdukları karakter eser mi? | Aslı | Hukuk Soruları Arşivi | 6 | 27-12-2006 01:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |