Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra işlemini şikayet ve itirazın iptali davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-10-2011, 16:32   #1
Av.Güler Şahin

 
Varsayılan İcra işlemini şikayet ve itirazın iptali davası

Merhaba,
Bana, açıldıktan sonra gelen itirazın iptali davası dosyasını incelerken icra dosyasına yapılan itirazın süresinden sonra yapıldığını buna rağmen takibin durdurulmasına karar verildiğini gördüm. Ancak, müvekkillerim icra memurunun işlemini şikayet etmemiş, itirazın iptali davası açmış. Şu anda da itirazın iptali davası sürmektedir.Benim merak ettiğim konu;
1-İcra memurunun bu işlemini şikayet süreye tabi midir değil midir? (Yaptığım araştırmalara göre süreye tabi olmadığı kanıısına vardım ancak emin değilim.)
2-itirazın iptali davası sürerken işlemi şikayet ettiğim ve kabul edildiği ya da y bu hususu mahkemede ileri sürdüğüm taktirde (Dava konusuz mu kalır, dava şartları olışmadığından red mi edilir vs...) davanın seyri ne olur?
3-İtirazın iptali davasını inceleyen hakim süresinden sonra yapılan itirazı resen incelemek zorunda mıdır?
4-Bu konuda yargıtay kararı bulunmakta mıdır?

İlginiz için teşekkür ederim.
Old 09-10-2011, 16:39   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Güler Şahin
Merhaba,
Bana, açıldıktan sonra gelen itirazın iptali davası dosyasını incelerken icra dosyasına yapılan itirazın süresinden sonra yapıldığını buna rağmen takibin durdurulmasına karar verildiğini gördüm. Ancak, müvekkillerim icra memurunun işlemini şikayet etmemiş, itirazın iptali davası açmış. Şu anda da itirazın iptali davası sürmektedir.Benim merak ettiğim konu;
1-İcra memurunun bu işlemini şikayet süreye tabi midir değil midir? (Yaptığım araştırmalara göre süreye tabi olmadığı kanıısına vardım ancak emin değilim.)
2-itirazın iptali davası sürerken işlemi şikayet ettiğim ve kabul edildiği ya da y bu hususu mahkemede ileri sürdüğüm taktirde (Dava konusuz mu kalır, dava şartları olışmadığından red mi edilir vs...) davanın seyri ne olur?
3-İtirazın iptali davasını inceleyen hakim süresinden sonra yapılan itirazı resen incelemek zorunda mıdır?
4-Bu konuda yargıtay kararı bulunmakta mıdır?

İlginiz için teşekkür ederim.

Mahkeme re'sen "süresinde yapılmış bir itiraz olmadığından, davanın reddine " karar vermelidir. Benzer bir olayda, icra mahkemesi "itirazın kaldırılması ve tahliye" davasında, "itirazın kaldırılması talebinin konusuz kaldığından reddine ve tahliyeye " karar vermişti.
Old 09-10-2011, 17:56   #4
Av.Güler Şahin

 
Varsayılan

Konusuz kalmasından dolayı davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilecektir.Değil mi?
Old 09-10-2011, 17:58   #5
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Güler Şahin
Konusuz kalmasından dolayı davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilecektir.Değil mi?

Hükmedilir...
Old 09-10-2011, 18:00   #6
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/20253
Karar: 2009/21457
Karar Tarihi: 29.12.2009


KİRA PARASININ TESPİTİ DAVASI - VEKALET ÜCRETİNDEN DAVANIN AÇILDIĞI TARİHTE HAKSIZ OLAN TARAFIN SORUMLU OLACAĞI - HER İKİ TARAF İÇİN VEKALET ÜCRETİNE KARAR VERİLMEMESİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemenin yargılamayı sürdürerek dava açıldığı tarihte haksız olan tarafı tespit ile, o tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde her iki taraf için vekalet ücretine karar verilmemesi isabetsizdir.

(1086 S. K. m. 428)

Dava: Dava dilekçesinde kira parasının 1.7.2009 gününden başlayarak aylık 1.000.00 lira olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davada; 1.7.2009 tarihinden başlayarak aylık kira parasının 1.000.000 lira olarak tesbiti istenilmiş, mahkemece, taraf vekillerinin imzalı beyanları doğrultusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, her iki taraf vekili için de vekalet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir.

Hükmün her iki taraf vekilince temyiz edilmiş olup, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davanın konusuz kalması halinde yargılama giderlerinden ve bu arada vekalet ücretinden, davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın sorumlu olacağı Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda mahkemenin yargılamayı sürdürerek dava açıldığı tarihte haksız olan tarafı tesbit ile, o tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde her iki taraf için vekalet ücretine karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 09-10-2011, 18:01   #7
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2007/6-581
Karar: 2007/558
Karar Tarihi: 18.07.2007


FESHİ İHBAR NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - DAVALININ TAŞINMAZI KENDİLİĞİNDEN TAHLİYE ETTİĞİ - DAVANIN KONUSUZ KALMASI SEBEBİYLE DAVACI YARARINA VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLDİĞİ - DİRENME KARARININ ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davalı, davacının dava dilekçesinde göstermiş olduğu değere itiraz etmemiş ve mahkemece kurulan ilk hükümde, dava dilekçesindeki değer esas alınarak, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Yerel Mahkemece kurulan ilk hükümde, davanın konusuz kalması sebebiyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği tartışmasız olduğu gibi, tarafların zımnen uzlaştıkları dava dilekçesindeki değer esas alınarak vekalet ücreti tayin ve takdiri de usul ve yasaya uygundur.

(6570 S. K. m. 7) (1136 S. K. m. 164)

Dava: Taraflar arasındaki <tahliye> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nce esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 20.05.2004 gün ve 2002/354 E. 2004/185 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 22.03.2005 gün ve 2005/865-2548 sayılı ilamı ile;

(... Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı tarafından davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayadığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, dava konusu 587, 588, 306, 512, 186, 196, 693 parsel sayılı taşınmazları daha önceki yıllarda 100 kg buğday karşılığında davalıya kiraladığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 2002 yılı mahsulü alındıktan sonra sona erdiğini, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen davalının taşınmazları boşaltmadığını ileri sürerek, tazminat ve ecrimisil davası hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazlara davalının tecavüzünün önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; davacı vekili duruşmada, davalının taşınmazları kendiliğinden tahliye ettiğini beyan ve imza etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin süresinin 2003 yılında biteceğini, asıl uyuşmazlığın, davacının doğrudan gelir destekleme bedellerini almak istemesinden kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini cevaben bildirmiş; davalı vekili aşamalarda, müvekkilinin dava konusu taşınmazları tahliye ettiğini beyan etmiştir.

Mahkemenin, <davalının dava konusu olan taşınmazları yargılama aşamasında tahliye ettiği ve taşınmazların davacı tarafından üçüncü bir kişiye icara verilmiş olduğunun anlaşıldığı> gerekçesiyle <davanın konusuz kalması sebebi ile esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 300.000.000 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacı vekiline verilmesine> dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, <bozma ilamına konu ilk kararda, davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanmış bulunan avukatlık ücretine hükmedilmiş olduğu> gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Davalı, davacının dava dilekçesinde göstermiş olduğu değere itiraz etmemiş ve mahkemece kurulan ilk hükümde, dava dilekçesindeki değer esas alınarak, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.

Diğer taraftan, keşifte belirlenen değer üzerinden davacı tarafça harç tamamlanmış ise de; bu husus davanın yürütülebilmesi yönünden gerekli olup, az yukarıda ifade edildiği üzere dava dilekçesindeki değere davalı itiraz etmediğinden, harç ikmalinin mahkemece takdir edilen vekalet ücretine etkili olmayacağı sonucuna varılmıştır.

Yerel Mahkemece kurulan ilk hükümde, davanın konusuz kalması sebebiyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği tartışmasız olduğu gibi, tarafların zımnen uzlaştıkları dava dilekçesindeki değer esas alınarak vekalet ücreti tayin ve takdiri de usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 18.07.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra dairesinin bağlı olduğu Asliye hukuk mahkemesinde açılmayan itirazın iptali davası? miryusufhan Meslektaşların Soruları 4 12-08-2011 08:29
müdürlük işlemini şikayet BORATAN Meslektaşların Soruları 2 17-07-2010 15:23
kamu düzenine aykırı haciz işlemini şikayet süreye tabi değildir? advokat34 Meslektaşların Soruları 4 29-01-2009 19:29
icra müdürünün işlemini şikayet av.sgenc Meslektaşların Soruları 9 23-03-2008 00:04
Icra Müdürü Işlemini Şikayet av.özgekaya Meslektaşların Soruları 10 16-03-2008 10:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04672790 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.