22-06-2006, 20:13 | #1 |
|
Yargının bağımsızlığı, yargıçlara tanınan güvencelerle sıkı biri ilişki içerisindedir.
bunun yanında bağımısız bir yargı, verdiği kararlarda kendi değer yargıları ve ideolojinden bağımsız davranabilme yetisine sahip yargıçların varlığına bağlıdır. peki ülkemizde yargıçlara yeteri derecede güvence verildiği söylenebilir mi? bence hayır.. peki yargıçlarımızın kendi siyasi düşüncelerinden uzak karar verebildiklerinden bahsedebilir miyiz? Bunu Cumhuriyet Tarihinde siyasal iktidara karşı yapılan askeri müdahaleler ve sonrasında bence çok net bir şekilde görüyoruz. bu durumda 2. söylediğimiz yargıçların siyasi düşüncelerinin verecekleri kararlarda etkili olması durumu biraz daha geri planda kalıyor... yargıçlara yeterli güvence verilmiyor. HSYK bir yüksek mahkeme midir? yoksa yürütmenin bir parçası mı? HSYK'da Adalet Bakanının ve müsteşarının bulunması ne kadar doğru, yargı bağımsızlığı açısından? HSYK'nın verdiği kararların denetlenemez oluşu, Yargıca vereceği kararda, savcıya hazırlayacağı iddianamede ne kadar özgürlük alanı bırakır?... |
09-07-2006, 22:59 | #2 |
|
Yargı Bağımsızlığı
Yargı bağımsızlığı; yargıçların her türlü etkiden uzak olarak somut olaya soyut kuralı uygulamalarıdır.Tabi hukukummuzda bu kuralın ne kadar işlediği tartışılır .Herşeyden önce hakimlerin terfi etmesi için şart olan yıldızları verme yetkisine sahip olan kurum üst mahkemeler olunca hakimlerimizin ne kadar bağımsız davranabileceğini tahmin edersiniz sanırım.
Ayrıca HSYK karaelarının yargı denetimi dışında olması da hukuk devletini zedelemektedir.Hiç suçu olmadığı halde bir yanlış anlaşılma yüzünden bir hakimimizi HSYK en umulmayan yere sürdü diyelim.Daha sonra gerçek ortaya çıksa , bu hakimimiz aklansa bile Eski yerine geri dönmek için dava açamayacak.Yani üzerine bir bardak soğuk su iç sayın hakim. Hukuk Devleti ilkesinin olmazsa olmaz şartlarından olan yargı bağımsızlığı ilkesinin bu derece kısıtlanması Hukuka aykrılık teşkil eden bir durumdur.Ama ben hukuk sistemimizin bu sorunlara zamanla en adil çözümleri bulacağını düşünüyorum. |
11-07-2006, 21:56 | #3 |
|
Yargı Bağımsızlığı:
Çok partili demokratik parlamenter rejim Anayasalarında genellikle kuvvetler ayrılığı ilkesi kabul edilmiştir. Buna göre Yasama, Yürütme ve Yargı birbirlerinden bağımsız görev yapmaktadırlar. Ne yazık ki bu anlamda ülkemizde yargının tam bağımsız olduğunu söylemek güçtür. Bu savımızın nedenlerine baktığımızda; 1- Yargıçların ve Cumhuriyet savcılarının yükselme, atama, disiplin işlerini yürüten Hakimler ve Savcılar Yüksek kurulunun kararlarının Anayasanın 159. maddesine göre yargı mercilerine götürülmemesi, adalet camiası içinde büyük bir adaletsizliktir ve yargı bağımsızlını zedelemektedir. 2- Adalet Bakanı ve Müsteşarının kurulun içinde bulunması, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Yürütmenin yargıya müdahalesidir. 3-Bölgelere göre en az kullanma süresi dolmadan atama yönetmeliğine göre iki yılını dolduran bir yargıç veya Cumhuriyet Savcısının “hizmet gereği” gibi somut olmayan bir gerekçe ile atanabilmesi, her türlü haksızlığı ve şaibeyi beraberinde getirmektedir. 4- Kurulun ayrı bir sekreteryası ve bağımsız bütçesi olmadığından her şey siyasi bir makam olan Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü mutfağında hazırlanarak Kurulun önüne getirilmekte ve gelen kararnameler çok az değişiklikle aynen geçmektedir. 5-Sistem sağlam kurulmadan Yargıç ve Cumhuriyet Savcılığından kişisel kahramanlık beklenerek yargı bağımsızlığı sağlanamaz. 6- Özlük hakları açısından verilen maaşlar yargı bağımsızlığı ile bağdaşmayacak kadar azdır. |
12-07-2006, 13:56 | #4 |
|
hocam bence mükemmel bir konuya değinmişiniz yargı ne kadar bağımsız yada yürütmeden ne kadar ayrı hsyk başkanı adalet bakanı daimi üyelerinden biri müsteşarı olduğu ve idare mahkemeleri yargı çevresini belirleme yetkisi gibi geniş yetkilere sahip olan bakanlığın varolması ile nasıl bağımsız diyebiliriz ki daha nice örnekler verilebilir
|
12-07-2006, 14:54 | #5 |
|
teorik olarak meslektaşlarımın yaptığı tanımlar çok güzel gerçekten. üzülerek teorik bu bilgilerin pratikte rafa kaldırıldığını söylemek istiyorum. yargı bağımsızlığının hayat bulabilmesi için gerekli olan ve sayın Ömer Ünlü'nün değindiği verilen kararlarda kendi değer yargıları ve ideolojinden bağımsız davranabilme yetisine sahip olma, keza sayın Pınar Yılmaz'ın yazdığı her türlü etkiden uzak olmak ölçütü ne kadar uygulanıyor? profesörlük için tez hazırlama aşamasında olan ve yıllarını hakimlik ve savcılık yaparak geçirmiş değerli bir hocamın hsyk'yla ilgili olarak sözkonusu kuruldan gelen dirktiflere göre sayın hakimerin nasıl baskı altında bırakıldıklarını ve bu emirlere göre davaları nasıl sonuçlandırdıklarını duyduğumda çok üzülmüştüm.bunu kabullenmek beni gerçekten incitse de hocamın mesleği bırkma sebebi de yine bu baskıydı.bunun bana verdiği tablo şu bağımsız HAKİMLER ve SAVCILAR YÜKSEK KURULU, bağımlı sayın hakim ve savcılar.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
yargı bağımsızlığı | bahriye | Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu | 7 | 27-04-2009 08:28 |
Yargının Bağımsızlığı, Hakimlik ve Savcılık Teminatı: Bir Kıyas | Gemici | Hukuk Sohbetleri | 2 | 21-08-2007 23:55 |
Yargı bağımsızlığı- Yorumsuz | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 3 | 25-04-2006 04:27 |
Yabancı Gözü İle Türk Yargısı Ve Yargı Bağımsızlığı | Gemici | Hukuk Sohbetleri | 0 | 28-01-2006 17:48 |
Türkiye'de Yargı Bağımsızlığı | miro | Hukuk Sohbetleri | 4 | 10-02-2002 14:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |