Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Toplum GÖzÜnde Avukatlik MesleĞİ

Yanıt
Konu Notu: 8 oy, 3,13 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-12-2007, 18:27   #1
AvFıratArslan

 
Varsayılan Avukatlar Yalancı Mıdır??!

Toplumun nezdinde avukatlık mesleğini değerlendirmeden önce avukat sözcüğünü ansiklopedik anlam bakımından değerlendirecek olursak Avukat;hukuk öğrenimi görmüş ve yargı önünde kişilerin haklarını savunmayı meslek edinmiş kişilerdir.Görüldüğü üzere ansiklopedik anlam bakımından avukat savunman niteliğinde,kişilere kanunlar çerçevesinde yol gösteren kişidir.Yol göstereceği,
savunacağı kişiler de (temsil yetkisi alındıktan sonra) hukuki dilde müvekkil diye adlandırılır.
Tolumda avukatlar yargı önündeki kişilerin haklarını savunmak,kanuni olarak hukuki bilgilerini insanlara aktaran yol gösteren kişilerdir.Çeşitli prosedürler tamamlandıktan sonra(hukuk öğrenimi
görmek,avukatlık stajını tamamlamak.) bir baroya kayıtlı olarak serbest avukatlık yapılmaktadır.
Avukatlık mesleğini genel çerçevede inceledikten sonra şimdi duruma biraz da karşıdan bakmak
yani toplum tarafından bakmak gerekir ki bu son derece yanılgılarla, önyargılarla döşenmiş bir yol gibidir adeta...
İnsanlar arasında avukat denildiği zaman karışık,sonu görünmeyen,tehlikeli yollar akla gelmekte,avukatlara yönelik tutum da bu konunun vahametine işaret etmektedir.Son derece etik bir meslek olduğunu düşündüğüm ve öyle olduğunu pek çok meslektaşımdan da teyit edebileceğim bu meslek dalı malesef ki toplumun birçoğu gözünde etik meslek dalları arasından
çıkmıştır.Mesleğin etik noktalarını çeşitli örneklemelerle anlatmak uygun olacaktır.Şöyle ki;
Avukat alacaklının hakkını savunur saygınlık kazanır(alacaklı tarafından)Borçlu tarafından zalimlikle,acımasızlıkla suçlanır.Diğer mesleklerden ayrıldığımız nokta budur.örneğin bir öğretmenin öğrencilerinden birine kırık not verdiğindeki masumane öğrenci düşmanlığı gibi değildir bu durum.Alacaklı olan kişi haklıdır,etik kurallar borca sadık olma,dürüstlük kuralı gereği borcunu zamanında ödeme gibi durumlar alacaklı kişiyi kanun önünde haklı çıkarmaktadır.
Avukatlar YALANCIDIR!!!!!
Bu sözü çok duymuşumdur.Bilmem nedendir insan zamanla size bu suçlamaları yapan insanlara da cevap vermekten vazgeçiyor acaba yanlış meslek seçimi mi yapmışım? sorusunu kendisine soruyor..ve en nihayetinde hayat kavgasının çetin zorlu yolunda bu isnadı duymamazlıktan görmemezlikten gelmek zorunda kalmaktadır...Avukat kendisine kanunun verdiği güçle yargı önündeki insanları savunurken yalana başvurmak zorunda değildir.Avukat; kanunların kendisine verdiği yetkiye dayanarak istediği davayı alıp almamakla serbesttir.Şayet yalan,haksız,suçlu olduğunu bildiği insanların davasını almaktan çekinmesi,reddetmesi kanundan doğan hakkıdır.
İnsanların önyargılı yaklaşmalarının ve bu denli aşağılayıcı sözcükleri sarfetmelerinin genelleyici nitelikte olması mesleği oldukça zedelemektedir..
Toplum bu konuda bilinçlenmelidir ve Avukatlık mesleği tam anlamıyla tanıtılmalıdır.İnsanlar bu önyargıdan kurtarılmalı,ve bahsettiğim bu gibi gerçekdışı yargılamalar tüm hukukçulara,avukatlara bağıtlanmamalıdır.
Old 24-12-2007, 15:56   #2
Av.Barış

 
Varsayılan

Aslında Avukatlar yalancı felan değildir.Toplumun yanılgısı zaten buradan geliyor.
Biz avukatlar Müvekkillerimiz bize verdiği bilgiler doğrultusunda dava açıp ya da sanığın savunmasını yapmaktayız.Müvekkil bizi yanlış şeyler veriyorsa burada yalancı olan Avukat değil müvekkildir.Avukat somut veriler ışığında savunma yapar.
Unutmamak gerekir tarih boyunca avukatlık saygın bir meslek olarak hep karşımıza çıkmıştır.Çünkü avukatlık kişinin canını,malını,hakkını vs. kendisininmiş gibi savunur ve elinden geldiğince bunun korunmasına katkıda bulunur.Hukukun gelişmesinde öncü rol oynar.
İnsanları bir hukuki sorunu olduğunda danışabilecekleri tek kişi Avukatlardır.Çünkü kimse kimseye yardım etmez.Bütün bunlara rağmen kendi müvekkilimiz bile bizi kandırıyorsa,bizi yanlış yönlendirip sonra da "Avukatlar yalancıdır" diyorsa bence asıl yalancı bunu söyleyenin kendisidir.
Elbette ki her meslek grubunda olduğu gibi bizim içimizden de yanlış şeyler yapan kişiler çıkacaktır ve çıkmıştırda.Onların geçmişte yapmış oldukları hataların cezalarını biz hala ödemekteyiz.Örnek vermek gerekirse İcra dairelerindeki durum,kalemlerdeki durum.
Toplumdaki bireylerin yanlızca başı sıkıştığı zaman avukat bey n'olur bu işimi hallet dediği ve işi bitince de yalancı avukat demesi bence AVUKATIN DEĞİL BUNU SÖYLEYENLERİN KARAKTERİNİ ortaya koyar.
Old 25-12-2007, 15:13   #3
AvFıratArslan

 
Varsayılan

Çok haklısınız değerli meslektaşım.Gerçekten de bunu avukatları yalancılıkla suçlayan zihniyetin suçudur bu.Toplum olarak önyargıları bırakıp bilinçlenmek gerek diye düşünüyorum...
Old 26-12-2007, 23:47   #4
Gülümse

 
Varsayılan

Karşılığında para ödenmesi gereksiz kurtarıcılardır..
Old 31-12-2007, 01:07   #5
Gülümse

 
Varsayılan

Geçen gün artık avukatlık yapmayan bir dostum anlattı..

Baba arkadaşı ya da komşunun komşusunun tavsiyesi ile gelirler, dertlerini anlatırlar, ona akıl danışırlarmış.. Arkadaşım danışmanlık ücretinin yazdığı tabelayı gösterdiğinde "aa iki çizik laf için o kadar para verilirmi " der kalkıp giderlermiş.. "Ellerindeki peynir ekmek değil ki geri isteyeyim.. Çaresiz arkalarından baka kalırdım"..
Old 02-01-2008, 22:29   #6
emrahcevik

 
Varsayılan

avukatlığın "avukatlarla konuşurken mesafeli durulan fakat kendisine saygı duyulmayan meslekler" arasında olduğunu gözlemlediğimi söyleyebilirim.

sebep çok basittir. ilkin ülkemizde tüm meslekler veya yapılan işler öncelikli olarak PARA için yapılır.(buna ihtiyacı olmayan mutlu azınlık varolabilir, karıştırmayalım) aksini sistem kabul etmez.

ikincisi özellikle adalet gibi yüce bir değeri gerçekleştirmeye çalışanlar arasında olan bizler, asla kafamızdakinin olmayacağını topluma bakarak bir kere daha teyit ettikten sonra ne zaman tersine döneceğini bir türlü kestiremediğimiz o yenilmişlik duygusuyla evimize geliriz ve yalnız olmadığımızı görerek rahatlarız.
Old 02-01-2008, 22:50   #7
Gülümse

 
Varsayılan

İnsanoğlu tabiat olarak, kurtulmak istedikleri sorunlardan büyük hızla uzaklaşmak isterler. Sorunlarından kurtulmak başvurdukları yol ne kadar uzun olursa o kadar mutlusuz ve güvensiz olabiliyorlar..

Diyelim ki dizleri ağrıyan bir hasta var, doktora gittiğinde onu bu dertten tek ilaçla kısa zamanda kurtaran doktoru güvenilir ve sayın bir doktor olarak kabul ediyor. Ama o diz ağırana kadar neleri ihmal ettiğini tartışamıyor..

Avukatlığa bakış açısı da aynen böyle.. Bir problem mi var o sorundan bir an önce kurtarma yöntemini bilmiyor ve onu kurtarmıyorsanız siz saygınlığınız tartışılır..

Bu durumda saygın ve sabırlı olmak size ve meslektaşlarınıza düşüyor..

Ama yinede bu kadar karamsar olmayın.. Hayatımı metin yazarı olarak kazanmaya başladığım dönemlerde annemin ailesi suratını asıp.. "Sen ailenin en akıl başında kızıydın senin avukat, hakim olmanı beklerdik" demişlerdi..
Old 03-01-2008, 08:48   #8
emrahcevik

 
Varsayılan

avukat olarak uğraştığımız işlerin nerdeyse tamamı para tahsil etmeye yönelik. böyle bir ortamda hukukun ve hukukçuların saygın olmalarını beklemiyorum. hatta işimizle ilgili kendilerine de saygı duymalarını beklemiyorum.

toplumumuz hukukun üstünlüğü anlayışını halen kabul edebilmiş değil. hala hukuksuzluğun ucunun herkese dokunduğunu farkedemiyor. kuralların, bizlerin daha iyi yaşaması için konulduğunu göremiyor.

böyle bir ortamda hukukta uygulayıcı olarak yer almak inanın acı verici. hukukçu olmama rağmen avukatlık hakkında, hakimlik, savcılık vs. hakkında pek olumlu düşüncelere sahip değilken hukukçu olmasam kimbilir neler düşünürdüm?
Old 03-01-2008, 23:47   #9
Av.Barış

 
Varsayılan

En basit deyimi ile insanlar arzuhalcilere bile gittiklerinde parasını öderler.Doktora gidip danıştıkları zaman bile hiç çekinmeden vizite ücreti ödenir.Ama iş Avukata gelince insanların ceplerine akrep girer.Nedense "Avukata verilen para boş paradır" gibi yanılgılara kapılırlar.Karşı tarafla uzlaşıp karşı tarafın isteği olan "AVUKATLARI DEVRE DIŞI BIRAKMA" önerileri hemen uygulamaya konularak ilk iş Avukatlar azledilir.
Boşanma davası açılır ve Eşler barışınca Yine avukat aradan çıkartılır ve Avukat parasını isteyince "Avukat boşanmamızı istiyor" olur.
Dİlekçe yazınca "2 satır yazdın elinmi yoruldu" olur. vs...
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.Ama maalesef toplumun Avukatlık mesleğine bakış açısı böyle.Arkamızda böyle konularda bizi destekleryen baro örgütlerimiz olmadığı iiçin konu kapanıp gidiyor.
Geçenlerde seminerimize geln bir hocamız bize Arkadaşının Almanya başından geçmiş bir olayı bize anlattı.
Dediğine göre Arkadaşı bir hukuki problemi için Avukata danışmaya gider(Konu malumunuz Vatandaşlığa geçme ile ilgili)
Konu 10 dakikada görüşülüp biter.Avukat adama Türkiye de yaşanan sorunlarla ilgili olarak bir kaç soru yöneltir ve görüşme yaklaşık 2 saat sürdükten sonra biter.Avukat bu sürenin sonunda makbuzunu keser ve 2 saat üzerinden danışmanlık ücreti alır.(Bayağı yüklü bir ücret)
Düşünün artık orada ki Avukatların ücretleri öncelikli alacaklardan ve insanların Avukata para vermeme ya da Avukatı devreden çıkartma gibi bir niyetide yok.
Tabi burada sadece insanları eleştirmek yanlış olur.Sonuçta zamanında bizim örgütlerimiz ve meslektaşlarımız hata yapmışlar ve bunun acısını biz çekiyoruz...
Old 12-01-2008, 23:53   #10
pir_i fani

 
Varsayılan

Toplum önünde avukatlık mesleği matah mıdır matah değil midir konusu foruma yatırılmış herkes içini döküyor sanırım.İnsanların ağzı torba değildir ki büzelim.Her insana, hatta mesleklere de kulp takmak marifettir sanki.Bazı insanlar bazılarını küçük görmek isteyerek, olumsuz yönde eleştirerek, açık arayarak aslında kendisini üstün görmek ve yüceltmek gayretinde olurlar.Bunlar malesef ki varlar.Genel olarak düşünmek gerekirse avukat hukuk adamıdır.İyinin ve kötünün avukatı elbet olacaktır.Kötünün avukatı olmak kötü müdür?Bu asıl tartışılacak şey.En akla gelmez, en korkunç, en iğrenç bir suçu işleyen bir insanı da savunacak birisi olmalı diye düşünüyorum.O savunucuyu da kınamamak lazım.Çünkü hukuk insan ilişkilerinden doğmuştur.İnsanların vereceği kanaat ve kararlar bazen gerçeği yansıtmaz bunu unutmayalım
Old 14-01-2008, 21:01   #11
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Toplum GÖzÜnde Avukatlik MesleĞİ

Bu kadar gergin bir tartışmaya ben de bir mesel ile katılayım;

Çok zengin bir iş adamı avukatını ve doktorunu çok övüyor, herkese öneriyormuş.

Birgün doktor avukata daha fazla para ödendiğini öğrenmiş ve vatandaşa sormuş:
Sen ikimizi de yere göğe sığdıramıyorsun ama ona daha fazla veriyorsun, neden?

Adam cevap vermiş:
Bak dokto; sen beni tedavi ediyorsun, ama bıçak altına yattığımda acıyı ben çekiyorum, öksürdüğümde verdiğin ilaç iş görene kadar ben öksürüyorum. Sonuçta senden hoşnutum. iyi ve düzgün tedavi uyguluyorsun.

Ama avukata gittiğimde "şu işim var, bak diyorum, hiç bir acı çekmiyorum."

Sanırım sorun biraz buradan kaynaklanıyor:
İnsanlar sözleşme yapmadan önce avukata danışsalar ya da sözleşme yapabilecek kadar medeni hukuk bilgisine sahip olsalar bu kadar sorun çıkmayacak.

Bizde öyle bir mantık var ki;
Herkes haklı. Dava kaybedildi ise ya hakim satılmıştır ya da avukat.

Hala kendi boku ile oynayan çocuklar gibiyiz. Ne yazık ki bunu aşmak da bize düşüyor.

Saygılar.
Old 14-01-2008, 21:18   #12
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Avukatlar, müvekkillerine adaletin yerini bulacağını söylerler ama hukuk sistemimizde bunun olanaksız olduğunu da bal gibi bilirler. "Avukatlar yalancıdır."
Old 14-01-2008, 21:52   #13
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Toplum GÖzÜnde Avukatlik MesleĞİ

Sevgili Cengiz; Önerin ne?

doğruyu söylemekten vaz mı geçelim, uğraşmayalım mı?

Saygılar
Old 14-01-2008, 22:57   #14
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan,
"Avukatlar yalancıdır" tümcesini tırnak içinde yazdım. Bu tümcenin sonuna eklediğim simgelerin üzerine imleci tuttuğunuzda anlamları yazmaktadır: "Şakacı" ve "Hayır! Hayır!"
Avukatın bu tırnak içindeki yalancılığı, adalet sisteminde köklü değişiklikler yapılmadığı sürece devam edecek bir "yükletilmiş" özelliktir. Hukuksal sorununun çözümü için avukata başvuran insanlar sorularına kesin yanıtlar almaya çalışmakta ("Bu dava ne kadar sürer?", "Bu durumda dava açsak kazanırız değil mi?"), verilen yanıtları o yanıtlar kesin bir ifade içermese de kesinmiş gibi algılamakta ("Deliller sizin söylediğiniz gibiyse kazanabiliriz" tümcesi müvekkile göre "Davayı kazanırız." anlamındadır vb.), avukatın elinde olmayan gecikmeler, adli hatalar, işyükünden kaynaklanan gecikmeler vb. avukata maledilmektedir.
Sorun, avukatın hukuksal işleyişin taraflarına dönük, onlarla yüzyüze olmasındadır. Hakim, savcı, Yargıtay ..., hukuksal sürecin tüm kişi ve organları uyuşmazlığın taraflarından kolay ulaşılamayacak derecede uzaktır, oysa avukat öyle mi? Bu nedenle görüntüde adalet sistemimizin tüm günahlarının sorumlusu avukattır ve avukatlar ağızlarıyla kuş tutsa da bu durum değişmeyecektir.
Elbette avukatlar, dün olduğu gibi, bugün ve yarın da doğruyu söylemeye devam edeceklerdir.
Old 15-01-2008, 00:59   #15
Mehmet Taşcı

 
Varsayılan

BİRAZCIK DA ÖZELEŞTİRİ
Mesleğimizi kötüye kullananların sayısı veya oranı ne kadardır ?çok merak ediyorum.
Para kazanma adına , müvekkile YALAN söyleyen avukat sayısı ne kadardır?
Para kazanma adına HUKUKU ayaklar altına alan avukat sayısı?
Vatandaşlara YALANCILIĞI, DOLANDIRICILIĞI, HER TÜRLÜ HİLEYİ BİZ ÖĞRETMEDİK Mİ?
İcradan nasıl mal kaçıracağını biz öğretmedik mi? Ben müvekkilime hilebazlığı öğrettim. Benim müvekkili sizin borçlunuz veya davalınız.
Avukatlık ,NE PAHASINA OLURSA olsun müvekkili savunmak değildir.
Bu mesleği ayaklar altına alan BİZLERİZ. HEP BERABER BU HALE GETİRDİK.
Büyüklerimiz ( eski avukatlar) bize avukatlğı öğretemedi, biz de yarınlarda yeni meslektaşlarımıza öğretemeyeceğiz.
BEDAVAYA -ve hatta çayını sigarasını da ikram ederek - hukuki bilgi veren , dilekçe yazan, Barolarımızın tarifelerini ve hatta resmi tarifeyi uygulamayanlar da BİZLER DEYİL MİYİZ?
Ben senin işini hallederim AMA ŞU KADAR PARA getireceksin diyen de BİZLERİZ.
Haciz esnasında DAYAK YİYEN meslektaşımızın yanında olmak varken SANIĞIN MÜDAFİİLİĞİNİ üstlenen de bizleriz.
Sınav kaldırıldığında kulak ardı eden de bizdik. Berber dükkanı açmak için bile sınav var ama avukatlıkta yok!
Mecliste aleyhimize her türlü yasayı çıkartan da BİZLERDİK ( Meclisteki bizler, avukatlıktan gelip de avukatların aleyhine her türlü yasayı çıkartanlar.)
Avukatlık kanununa rağmen, bankaların, resmi krumların , sigorta şirketlerinin KEYFİ TUTUM VE UYGULAMALARINA göz yuman da bizleriz.
Not: Bir bankaya gidin ve avukatlık kimliğinizi gösterin bakalım işlem yapıyrlar mı( Ziraat Bnk.hariç) adamlar kimlikolrak kabul bile etmyor SEBEP: Danıştay dairesi kabul etmemekte haklısın diyor da ondan. DüşünÜN lütfen; yasa resmi kimlik diyor, resmi bir kurum ( Kara para aklama kurulu) olmaz diyor. Danıştay Kurul kararı ve banka uygulaması yerindedir AVUKATLIK KİMLİĞİ bu amaçla kullanılamaz diyor. Sonuç kaçımız ne yaptık?
Yasalarla bizlere verilen hakları( Av.K.) bile hayata geçiremeyen BİZLER DEYİL MİYİZ?
Masrafsız takip ve dava alan da bizleriz. Müvekkillerle samimi olup kanka haline gelen, müvekkillere her türlü hukuki yol yöntem öğreten de BİZLERİZ.
ADALETİ SAĞLAMAK İÇİN DEĞİL DE İSTENEN SONUCU GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN GAYRET SARF EDEN DE BİZLERİZ.
Politik ve siyasi görüşlerimizi MESLEKİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN önüne geçiren de bizleriz. (İşçi sendikları kadar bile olamadık.)
İçimizdeki çürükleri ayıklamayan da bizleriz.
İSTERSENİZ DEVAMINI SİZLER GETİRİNİZ.
MAZERET KİŞİNİN KENDİSİNE SÖYLEDİĞİ YALANDIR.
BİZLER KENDİMİZE YALAN SÖYLÜYORUZ. MESLEĞİ BU HALE GETİREN BİZLERİZ.

UMUTLA DÜZELMESİNİ BEKLİYORUZ.
Saygılrımla.
Old 15-01-2008, 16:02   #16
Av.Barış

 
Varsayılan

Sayın Mehmet Taşçı.
Söylediklerinize katılmamak mümkün değil.Ama bunlar sadece istisnalar.Her meslekte böyle yanlış yapan insanlar çıkacaktır.Sorunda zaten burda başlıyor.
Yukarıda da belirttiğim üzere bu yanlışları yapan arkadaşlardan dolayı bugün meslekte bizler sıkıntı çekiyoruz.
saygılar...
Old 15-01-2008, 22:06   #17
av. mine

 
Mutsuz

Bu gün Asliye Hukukta Tapu İptal ve Tescil davası vardı. Davalı vekili olarak duruşmayı takip ediyorum, bizim tanıklardan biri benimde müvekkilin kardeşi olur. Resmen davayı sattı. Niçin bu ifadeyi kullandım ? Çünki Hakime hanımda duruşma esnasında dönüp bana müvekkliniz davayı sattı dedi. Ben şoktayım neden mi??? Bizim tanık abisini koluna girip büroya getirdi ve ablalarının açtığı davadan söz etti '' abisinide avukat yardımı ile dosyayı takibe ikna etti'' savunma olarakta _ abim annemin kanser tedavisiile ilgilendi bunun için traktörünü sattı, tedavi giderlerini karşıladı v.s. Annem ona arazisini devretti - dedi. Bu yönde savunma hazırladık. Ama duruşmada annem gayrimenkulü satmadı abime karşılıksız olarak devretti şeklinde beyanda bulundu. ŞİMDİ KİM YALANCIIII?? KİM KANDIRILDI? Aslında bu küçük örnek her şeyi anlatıyor. 7 yıllık avukatım ilk defa bu tarz bir olayla karşılaştım. Kendimi tamamen kandırılmış hissettim. Borçluların yalanlarına alıştık zaten onlar gayet doğal gekliyor...
Vatandaş bunları bilmiyor tabi avukatın adı çıkmış dokuza inmiyor beşe ...
Old 17-01-2008, 19:50   #18
pir_i fani

 
Varsayılan

iyi avukatlar tanıdım, mesleklerini ifada iyiler, insanlıklarında iyiler.kötü avukatlar tanıdım mesleklerini ifada kötüler, insanlıklarında kötüler.İyi ya da kötü kavramı insana has, mesleğe has değil elbet,İnsanlığı iyi olup da para kazanamayan avukatlar olduğu kadar, insanlıkları kötü, paraya her yolla kazanan insanlar da malumumuz, sıkıcı bir konu bu ya valla sıkıcı niye tekrar yazdımsa
Old 24-01-2008, 08:11   #19
av.nazan kayacı

 
Varsayılan Hukukun üstünlüğüne inanmak

Meslektaşlarımızın ifade ettikleri avukat olmanın zorlukları ve toplumun bakış açısı yüzünden,bu bakış açısını isteyerek yada istemeyerek oluşturan yine biz olduğumuz içini mesleğimi 12 yıldır yapamadım.Taşıyacağım sorumluluk ağırdı.Başkalarının hakkını kendi hakkın gibi savunmak sahip çıkmak.Ve de yanlış anlatılan olaylarla yanlış savunma durumunda olmak.Bir tarafın hakkına sahip çıkarken başkalarının canı yanıyor.Elbette yanacak bu mesele değil.Haksız olmasın.Eskilerden bir söz kalmıştı ama galiba artık anlamını yitirdi.Şeriatın kestiği parmak acımaz.Hukukun üstünlüğüne inanmak işte bütün mesele bu.Avukatlığı yapmadığım bu zaman içinde çok mağdur gördüm haksızlığa hukuksuzluğa uğramış,yardım taleplerine cevap veremedim.Bunun için kendi haklarımı yitirmiş gibi üzüldüm.Kötü ve yanlış var diye çaresiz kalmak çekilmek doğru değildi.Mücadele etmem gerekiyor diye düşünüp mesleğime başlıyorum.Avukatlık mesleği son derece onurlu ve saygın bir meslek.Tüm meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum
Old 24-01-2008, 12:11   #20
Gülümse

 
Varsayılan

Hangi romanın hangi bölümüydü hiç hatırlamıyorum. Ama diyalog net bir şekilde aklımda...

"Eğer ben mükemmel değilsem sana sunacağım sevgi nasıl mükemmel olabilir ki ? "
Old 13-03-2008, 17:02   #21
üye15184

 
Varsayılan

Her mesleğin kendine özgü zorlukları ve kolaylıkları olucağı gibi güzel ve çirkin yanları da vardır.

Bu dünyadaki hiçbbirşey mutlak olarak iyi ya da kötü değildir. Herşeyi olduğu gibi, olması gerektiği gibi kabullenmek gerekir.

Yunanlı bi filozfun söylediği gibi "biz insanlar kocaman bir tiyartronun oyuncularıyız " . Hepimizin bir rolü var ve onu oyanyıp bu oyundan çıkacağız.

Önemli olan bu rolü ne derece etkili, içten ve güzel oynadığımızdır.

Avukatlığa gelince; ben avukatlığın ya da adı ne olursa olsun hiçbir meslek mensubunun tümüyle iyi ya da kötü kişilerden oluşabileceğini düşünmüyorum. İyi hukukçu da vardır-kötü hukukçuda. İyi mühendis de vardır-kötü mühendis de ......

Her toplumsal grupta iyiler de olucak, kötüler de. Olması gereken de bu bence.

Çünkü kötüler olmasa iyilerin değeri asla anlaşılmaz diye nacizane düşünüyorum.
Old 14-03-2008, 14:28   #22
tuval2310

 
Varsayılan

Evet kötüler olmasa iyilerin değeri anlaşılmaz belki ama kötüler olmasaydı iyiler daha çok saygı görürdü diye düşünüyorum..

Bir kaç ay önce icra dairesinde çalışırken kılık kıyafeti pek düzgün olmayan , müdür ve memurlarla haddinden fazla samimi hatta 'laubali' konuşan , her yönüyle zaten rahatsız edici olan bu konuşmayı gereksiz ve abartılı kahkalarıyla daha da rahatsız edici kılan bir hanıma tanık oldum..Gözünüzde canlandırabilmişsinizdir umarım bu sahneyi..
Ben çok rahatsız oldum böylesine bir sohbete tanık olduğum için..Ama daha da kötüsü memur arkadaşın bu hanıma 'avukat' diye seslenmesi oldu..Öncelikle bu kişinin avukat olmasına çok şarşırmıştım ama beni asıl şok eden şey memurun 'avukat' diye seslenmesiydi..

Dikkatinizi çekiyorum 'avukat hanım ' değil ya da o kişinin adı da değil sadece 'avukat' !! (belki de ben bu laubali ortamdan çok şey bekledim zira 'hanım' kelimesi bu sohbette çok eğreti duruyor şimdi düşününce)

Daireye ceketini ilikleyerek giren borçlu,alacaklı ya da herhengi birini düşünün..Bir dahaki sefere yine ceketini ilikleyerek mi gider daireye ya da kendi avukatıyla görüşmeye? (yanlış anlaşılmasın ceket iliklemeyi saygının göstergesi olarak ilk aklıma gelen şey olduğu için yazdım yoksa mutlaka ceketler iliklenmelidir gibi bir düşüncem yok)

Bu yüzden saygı görmek istiyorsak her zaman her yerde giyim kuşamımıza,tavrımıza, konuşmalarımıza,insanlarla iletişim kurarkenki sınırlarımıza dikket etmeliyiz diye düşünüyorum..
Old 16-12-2009, 18:06   #23
Özoğlu

 
Varsayılan

Toplum nazarındaki avukat algısı malum.Ama bir de avukat nazarındaki müvekkil algılamasını sorgulamak gerek diye düşünüyorum.Adliyeye işi düşen hemen hemen herkes (onurlu meslektaşların affına sığınarak söylüyorum) amiyane tabirle mümkün olduğu surette en yırtıcı,en parçalayıcı,en tuttuğunu koparıcı avukata vekalet vermeyi ister.Ancak hasbelkader bu niteliklerdeki bir avukat davanın (takibin)karşı tarafınca tutulmuşsa ve o hasım vekili yırtmış,parçalamış,tuttuğunu koparmışsa bilumum hakarete;tahkire;bedduaya avukat muhatap olur.Dürüstlük ve vicdani değerler müvekkillerden de hasıl olmadıkça,kanaatim odur ki,mesleği lekeleyen,istirmar eden meslektaş müsveddeleri ve onlardan kalır bir tarafı olmayan müvekkiller her zaman varolmaya devam edecektir.Mesele tamamen arz - talep teorisiyle ilgilidir.Hulasa 'hırsızın hiç mi suçu yok?' diye sormak iktiza eder.
Old 19-12-2009, 14:01   #24
noyan

 
Varsayılan

Avukat camiasının,toplum tarafından kendilerinin nasıl algılandığını bu kadar ciddiye almamaları gerektiğini düşünüyorum.Çünkü avukatlarda bu toplumun bir parçasıdır.Toplumun genel çoğunluğu nasılsa avukatlarda öyledir.Bu konuda toplumumuzun bazı konularda tarih kitaplarında belirtildiği ğibi erdemli olduğunu düşünmüyorum.Yani toplum avukatları suçlayacaklarına birde kendilerine baksınlar.Hangi avukata, iş bittikten sonra gidip kendi rızasıyla vekil ücretinin tamamını veren delikanlı vatandaş var.Bunların sayısı çok azdır.
2.bir konu maalesef bir kısım avukatlarımız,iş alacağım diye hukuku ve diğer hukuk insanlarını yerden yere vurur,bütün sorunun müvekkilinde ve kendinde değilde başkalarında olduğunu iddia eder.Velhasıl biraz doğruluk ve dürüstlük galiba her şeyi çözer.Buda paranın ve çıkarın esiri olmamaktan geçiyor.Yoksa bu ülkede bahane çoktur.En kolay bahanede hukuk sistemi kötüdür der işin içinden çıkarız.
Old 25-12-2009, 14:48   #25
GECE

 
Varsayılan

Geçen yolda yürürken elinde poşetler olan yaşlı bir teyzeyi görünce yardımcı oldum. Birlikte yolda yürürken ne iş yaptığımı sordu, ben de "avukatım" dedim. Teyze bana "yavrum çok da temiz yüzlüsün, sakın hak yeme, yalan söyleme" dedi. Şaşırdım ve biraz da utandım. Başkalarından da benzer yorumlar duymuştum. Avukat olmama çok da sıcak bakmayan ve hakim-savcı olmam için çaktırmadan beni etkilemeye çalışan annemin gerekçesi de hakimlik-savcılık etiketli işmiş de ondan. Demek ki toplumumuzda "avukatlık" diyince akla ilk gelen "yalancılık". Bu üzücü... Ama toplumumuzda böylesi bir kanı oluşmasında mesleğimizi kötü temsil eden meslektaşlarımızın rolü de
elbet vardır . Avukatları kendilerinden düşük gören hakimler-savcılar da çok; avukatı konuşturmamak, terslemek vs. gibi davranışlar bu kanının bir kaç somut yansımasıdır. Sanırım kültür seviyesi ve demokrasi bilinci yeterince gelişmemiş bir toplumun savunma hakkının önemini anlayamadığı gibi, savunmanın olmazsa olmazı avukatları da anlaması ve gerekli saygıyı duyması biraz zor. Yine de bu önyargının yavaş yavaş kırılmakta olduğuna inanmak istiyorum
Old 26-12-2009, 09:17   #26
hciyiltepe

 
Varsayılan 'Avukat Kullanma Rehberi'

Sanırım konuya Radikal gazetesinde 07/11/2003 tarihinde çıkan şu makale uyacaktır :
'Avukat Kullanma Rehberi'
Yer darlığı nedeniyle kısaltmak zorunda kaldığım avukat Barış Aybay'ın gönderdiği bu 'kinayeli rehber', Türkiye'de avukatlığın nasıl algılandığını
gösteren bir belge olarak hukuk tarihindeki yerini alacaktır.

Biz uyumayız, aile düzenimiz yoktur. Sorununuz hukuki olsun veya olmasın, bizi haftanın her günü ve saatinde aramaktan çekinmeyin, atlar geliriz neresi olursa.
Her birimiz milyonlarca kanun maddesini, hatta yönetmelikleri ezbere biliriz.
Davanıza baktığımız için avukatlık ücreti vermenize gerek yoktur. Biz başka işlerden kazanırız nasıl olsa.
Dava masraflarını da cebimizden karşılarız. Siz, bir de bunu dert etmeyin.
Dava aşamasında biz avukatınız olsak bile, mutlaka bildiğiniz başka avukat, emekli hâkim, zabit katibi ve hatta başından buna benzer bir dava geçmiş tüm dostlarınıza akıl danışmaya devam edin.
Daha ilk görüşmede davanızın kazanılmasının çok zor olduğunu veya haksız olduğunuzu söylemiş olsak bile, dava kaybedildiğinde bu sadece bizim suçumuzdur.
Siz adam öldürmüş bile olabilirsiniz ama asıl suçlu beraat kararı alamayan avukatınızdır.
Boşanma davanıza bakıyorsak, lütfen bizi saat başı arayıp konu ile ilgili son gelişmeleri bildirin. Kayınvalidenizin görümcenize söyledikleri sabahı bekleyemeyecek kadar önemli olabilir.
Davanızın uzaması, hâkim değişikliği, bilirkişinin raporunu geç vermesi, duruşma tarihinin uzun aralarla verilmesi, yine bizim suçumuzdur
Bir borcunuz dolayısıyla hakkınızda icra takibi yapılmışsa bunun tek sorumlusu alacaklınızın avukatıdır. Bu avukat evinize veya işyerinize hacze geldiğinde ona küfür edin, tehdit edin, dövün, hatta öldürün.
Karşı tarafın avukatı bizim düşmanımızdır, adliye koridorunda onunla sohbet ediyorsak, bu aslında iki yakın arkadaş (belki de sınıf arkadaşı) olmamız değil, sizi satmış olduğumuzun bir göstergesidir.
Türkiye'de davalar, Amerikan filmlerinde olduğu gibidir. Avukatınız uzun uzun savunma yapmıyorsa, tanıklara sorular sorup, onların yalanlarını ortaya çıkaramıyorsa, bunu onun beceriksizliğine verin.
07/11/2003 - Radikal
Adnan EKİNCİ

Old 26-12-2009, 11:35   #27
cesur_yürek

 
Varsayılan

Peki müvekkillere ne demeli ?

Müvekkil, satın aldığı hukuk hizmetinin en iyi şekilde yürütülmesini ister.

Müvekkil ,En iyi şekile yürütülmesini istediği hukuk hizmetinin karşılığını vermek istemez.

Hele ki satın aldığı hukuk hizmetinin karşılığını vermişse artık avukatın davayı kazanmaktan başka çaresi yoktur diye düşünür ,düşünür düşünür..

Müvekkilin davası aleyhine sonuçlanmışsa ; Avukatı bilgisizdir,yalancıdır,ilgilenmemiştir vs.

Yukarıda yazılanları fazlasıyla çoğaltmak mümkün.

Mesleğimizin saygınlığını her yerde,her zaman ve herkese karşı koruyabilmeliyiz.

Biz işimizi doğru yapalım ,Bırakın konuşan konuşsun.

Öncelikle ,herkesin görevini en iyi şekilde yerine getirmesi gerek.Görevlerini ,sorumluluklarını ,ödevlerini vs. yerine getirmeyen şahısların önce kendilerini ,sonra bizleri sorgulaması daha doğru olacaktır.

Ayrıca ,Sayın Mehmet Taşçı'nın konuyla ilgili tespitlerinin büyük bir bölümüne katıldığımı belirtmek isterim.Özetle ; Önce,bizler mesleğimizin saygınlığını korumak adına gerekenleri yapacağız.

Bİzler,mesleğimize sahip çıkmazsak ; kimse sahip çıkmaz.

Saygılarımla.
Old 26-12-2009, 19:31   #28
GECE

 
Varsayılan

Müvekkiller de başka bir alem zaten... Hele bir de birşey bilmediği halde bildiğini sanan zır cahiller yok mu?
Olmayan hukuk bilgisi ile avukatın yaptıklarını kendince tetkik etmeye, tenkit etmeye kalkar... Gece yarısı arar vs... Davayı kapmak için müvekkillerle yüz göz olmamak da lazım bence, zira olayı basitleştirir bu. Ben bazı arkadaşlarımda görüyorum müvekkilleri ile enseye tokat kadar samimiler, vıcık vıcık
Bir arkadaşım vardı, cinsel istismar ve bazı suçlardan yargılanan varlıklı birinin davasını kapmak için samimi oldu aile ile sonra canına yetirdiler, gece yarısı aramalar, büroya gelip dava dosyasını alıp incelemeye kalkmalar, sık sık büroya baskın yapar gibi randevusuz gelmeler, avukata yemek ısmarlatmalar....
Old 13-01-2010, 13:46   #29
nostaljielif

 
Varsayılan

genel olarak herşeye önyargıyla yaklaşan bir toplumuz.bence avukatlarda aşçılar gibidir.müvekkilin elindeki malzemeye göre bir yemek hazırlar.
Old 23-01-2010, 21:24   #30
| Burak |

 
Varsayılan

Avukat olmayan bir hukuksever olarak hukukçuları özelliklede avukatlar hakkındaki görüşlerimi açıklayacak olursam:

Benim gözümde hukukçular genel anlamda bir danışmandır. Kanunları yasaları açıkları bilen ve her tür danışman gibi ağzınında biraz laf yapması gerekli bir kişi. siz içinde bulunduğunuz hukuki durumu anlatırsınız oda o anda geçerli olan kanunlara göre sizin durumunuzu.

Genelde toplumda avukatların yalancı olduğundan çok doğrunun değil parayı veren tarafın yanında olduğu yorumları yapılır. Ancak gerçek biraz daha farklıdır.

Bir çocuk başka bir çocuğu öldürür. Öldüren çocuğun ailesi çocuklarının mümkün olan en az cezayı almasını ister. Öldürülen çocuğun aileside katilin en fazla cezayı almasını ister. Avukatın işide tam burada başlar. Öldüren kişiyi savunuyorsa hafifletici sebepleri, öldürülen kişi daha doğrusu ailesini savunuyorsa (ki buna belki savunma denemez) ağırlaştırıcı nedenleri kanunlardan yasalardan bulur ve olaya uygular. Olmaz ama katili ilk duruşmada serbest bıraktıracak bir savunma yaptıysa bu avukatın katili serbest bıraktırma ayıbı değil kanunların yasaların eksikliğidir.

Toplum gözünde devasa paralar kazanıyorlar gibi gözükselerde aslında durumun biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum. Elbetteki çok büyük paralar kazananlar var ama hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş birinin avukatlık bürolarında (en azından büyük bir kısmında) düşük ücretlerle çalıştıklarıda bir gerçektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sivil Toplum Örgütlerinin Fon Alması Hakkında Doç. Dr. Özge Yücel Kadın Hakları Çalışma Grubu 3 25-01-2008 22:11
Korunmaya daha muhtaç olduğu halde Kadınların çığlıklarına Neden Toplum Kulak Kapatır hükümsüz1621 Kadın Hakları Çalışma Grubu 13 28-11-2006 17:37
Sinema ve Toplum meada Sinema ve Televizyon 2 30-08-2006 17:34
Kişiyi Suça Toplum Mu İter Yosa Kişi Kendi Mi Suça Yönelir?Neden? yasemin Hukuk Soruları Arşivi 2 04-03-2002 19:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08864689 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.