|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-11-2008, 12:50 | #1 |
|
İşveren Hakkında asılsız iddia ve isnatlarda bulunmak?
Merhaba değerli meslektaşlarım.
İşveren hakkında asılsız iddia ve isnatlarda bulunmayı iş akdinin feshi nedeni sayan İş Kanunu 25/11-b maddesindeki ifadeyi mahkemede tanıklık yapan işçinin işyeri hakkında "herkesin sigortası asgari ücretten yapılıyor, işçiler rızası alınmadan fazla mesai ye zorlanıyor, fazla mesai ücretleri ödenmiyor, yıllık izin kullandırılmıyor.." şeklindeki sözlerinin gerçek olmadığının ücret bordroları, ssk kayıtları, yıllık izin kartları gibi dedillerle ispatlanması durumunda, iş akti bu nedene dayalı olarak fesh edilebilir mi? Bir de elinde Y. 9 HD. E. 1987/4822, K. 1987/5057, T. 20.05.1987 kararı bulunan arkadaşlar burada yayınlarlarsa sevinirim. Herkese iyi çalışmalar. |
10-11-2008, 19:06 | #2 |
|
Bahsettiğiniz kararı bulamadım belki bu işinize yarar
T.C.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 1998/3213 K. 1998/6233 T. 31.3.1998 • YEREL GAZETEDE İŞVEREN HAKKINDA ŞEREF VE HAYSİYETİ KIRICI ASILSIZ İDDİALARDA BULUNAN İŞÇİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebi ) • İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Gazetede İşveren Hakkında Şeref ve Haysiyeti Kırıcı Asılsız İddialarda Bulunan İşçi ) • GAZETEDE İŞVERENİN ŞEREF VE HAYSİYETİNİ KIRICI İDDİALARDA BULUNAN İŞÇİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebi ) • İŞVERENİN ŞEREF VE HAYSİYETİNİ KIRICI ASILSIZ İDDİALARDA BULUNAN İŞÇİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebi ) 1475/m.13,14,17 ÖZET : İşçinin yerel gazetede, işverence işçi haklarının gasbedildiğini, işçilerin koyun gibi olduklarını ve gerekli tepkiyi göstermediklerini iddia etmiş olması, işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması halini içerir. Bu durumda, davalı işveren iş aktini haklı nedenlerle feshetmiş olduğundan, ihbar ve kıdem tazminatına hükmedilemez. DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatlarının ödetilmesine krar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı işakdinin davalı Belediye tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle ihbar ve kıdem tazminatı istemiştir. Mahkeme davayı kabul etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının iş sözleşmesi davalı tarafından 1475 sayılı İş Kanununun 17/II-b-ç maddelerine dayanılarak feshedilmiştir. İskenderunda yayınlanan 5.1.1995 tarihli görev gazetesinde davacı davalı belediyeyi suçlayarak belediyece işçi alacaklarının gaspedildiğini, işçilerin koyun gibi olduklarını gerekli tepkiyi göstermediklerini belirtmiştir. Anılan sözler ve açıklamalar 1475 sayılı İş Kanunu'nun 17/II-b maddesinde ifade edilen işçinin işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması halini içermektedir. Bu durumda işveren davacının iş akdini haklı nedenlerle feshettiğine göre ihbar ve kıdem tazminatına hükmedilmişolması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
10-11-2008, 19:09 | #3 |
|
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi Esas: 1987/4822 Karar: 1987/5057 Karar Tarihi: 20.05.1987 ÖZET: Davacının belediye başkınına karşı yaptığı sabit olan fiil, haklı ve tazminatsız fesih sebeplerini oluşturmaktadır. Bu kadar açık ve belirgin haklı fesih sebebi karşısında toplu iş sözleşmesindeki disiplin kurul güvencesine sığınmak mümkün değildir. Esasen disiplin kurul kararlarının yargı denetimi dışında bulunduğu da düşünülemez. (1475 S. K. m. 13, 14, 17) (765 S. K. m. 366) Dava: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı ile toplu iş sözleşmesinden doğan tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü: Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının temyiz istemlerinin reddine, 2- Davalının temyizine gelince; belediyede itfaiye grup sorumlusu olan davacıya belediye başkanı tarafından zabıta marifetiyle pazar yerinin temizlenmesi ve sulanması işinin yapılması ulaştırıldığında, bazı sebepler ileri sürerek yapmak istememesi üzerine, belediye başkanının nedenlerini huzura çağırıp sorduğunda; diğer bir kısım personelde hazır olduğu halde yüksek sessle ve el, kol hareketleri yapmak suretiyle "siz itfaiye amirini bana sordunuzda mı tayin ettiniz" diyerek hem verilen işi ihtara rağmen yerine getirmediği, hemde amire karşı normal davranışları aşacak biçimde ve belediye başkanının alaylayacak şekilde hareketler yapıp sözler sarfettiği dosyada toplanan deliller ve özellikle bu konuda Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görev sırasında amire hakaretten açılan kamu davasının sabit görülerek davacının TCK'nın 366/3. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 1000TL para cezası ile cezalandırılmasına dair verilen ve Yargıtay'dan onanmak suretiyle kesinleşen karar içeriğinden anlaşılmaktadır. Öbür taraftan, İş Kanunu'nun 17/II. maddesinde; işçinin, işvereninşeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, hatta aynı maddenin (ç) bendinde işverene veya işverenin başka bir işçisine sataşması, aynı maddenin başka bir fıkrasında da işçinin hatırlatıldığı halde görevini yapmaması haklı ve tazminatsız fesih sebebi sayılmıştır. Davacının belediye başkınına karşı yaptığı sabit olan fiil de yukarıda sayılan haklı ve tazminatsız fesih sebeplerini oluşturmaktadır. Bu kadar açık ve belirgin haklı fesih sebebi karşısında Toplu İş Sözleşmesinin 9/a-2 maddesindeki disiplin kurul güvencesine sığınmak mümkün değildir. Esasen disiplin kurul kararlarının yargı denetimi dışında bulunduğu da düşünülemez. Bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizidir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.05.1987 gününde oybirliği ile karar verildi. Sinerji içtihat bankasından alınmıştır. Saygı ile. |
10-11-2008, 22:36 | #4 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Derhal fesih hakkını kullanma süresi
"Mahkemede tanık sıfatıyla" söylenen sözlerin haklı feshe sebep olmaması gerektiğini düşünmekteyim. Aksi ihtimalde ise, işçinin "yalan tanıklık" suçundan hüküm giymesinin gerekeceğini düşünmekteyim. Saygılarımla, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
eş hakkında suç duyurusunda bulunmak boşanma sebebi midir? | idiltez | Meslektaşların Soruları | 3 | 20-05-2009 16:01 |
esas hakkında beyanda bulunmak üzere süre | law in law | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-03-2008 10:34 |
sahte imza ile bir memur hakkında şikayette bulunmak | MASSAN | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-10-2007 12:34 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |