Yuva dayağına takipsizlik kararı

Malatya Çocuk Yuvası’nda kalan 0-6 yaş grubu çocukların çalışanlar tarafından terlik ve sopayla dövüldüğü olayda takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı

07.01.2007

“Görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulan SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış hakkındaki soruşturma tamamlandı. Barış hakkında kararı verildi. Aynı olayla ilgili olarak 9 görevli hakkında 8 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun hazırladığı raporda Barış hakkında soruşturma izni verilmemesi gerektiğinin ifade edildiği de bildirildi. Bu rapor doğrultusunda Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun da Barış hakkında soruşturma izni vermemesi nedeniyle “takipsizlik” kararı verildiği kaydedildi.

Haber: Ömür ÜNVER
http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=08.01.2007&Newsid =102025&Categoryid=1

Yurtların ne kadar kötüye gittiğini son günlerdeki çıkan haberlerde de görüyoruz. Ne yazık ki burada yetişen çocukların bir bölümü adeta bir suçlu olarak yetişmekte. Tabi burada asıl suçlu çocuklar mı yoksa görevliler mi bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu tür kararlar yurtlardaki hizmet kalitesini iyice düşürüyor diye düşünüyorum.

şimdi delil yoksa veya hukuka aykırı delil varsa maalesef suçlular serbest kalabiliyorlar. tabi ki akla mantığa da aykırı olsa da bazı önemli ilkeler yüzünden bunlar yaşanıyor. savcı veya hakime değil delillere bakmak lazım. medya mantığı ile hareket etmek doğru olmayacaktır kanımca

Sayın Bozolinin fikirlerine katılıyorum.Her zaman derim, artık bir şeylerin rayına oturması için, özellikle tüm resmi kurum çalışanlarının "tekrar iş yapmak istime şevklerinin" getirilmesi gerekiyor.Bu görev sadece hükümete değil her birimizin bence...

Bence bu durum iş yapma şevkinden daha öte bir durum. Yani eğer bir yetkili çocuk yuvasında tek bir çocuğun bile dövüldüğünü veya tecavüze uğradığını bildiği halde buna engel olmak için bir şey yapmıyorsa bu bence kendi görevini değil insan olmaktan kaynaklanan görevini yerine getirmediği anlamına gelir.
Bu nedenle böyle durumlarda caydırıcı cezalar vermek gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca şunu da açıklamak istiyorum benim söylediklerim sadece bu olayla ilişkili olarak değil çocuk yurtlarındaki genel durumla ilgilidir. Maalesef bu kurumlarda bir çok kişi bu olaylardan haberdar olduğu halde sesini çıkartmıyor. Bu çocuklar ileride toplumun içine girdiğinde nasıl bir psikoloji içinde olacaklar bence bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Tamam yazdıklarınıza katılıyorum.Kurumlarımız,Öyle bir hal aldı ki, bir çok çalışan insan olmaktan doğan görevlerini bile yapmıyor/yapmak istemiyor.Söylediğim bu.Saygılar.

bu konuda toplumsal olarak çok duyarsızız. orda yetişenler bu toplumun geleceği ve kendi geleceğimizi yine kendimiz belirliyoruz.

vahim olayın önemli bölümünü medyadan takip eden birisi olarak, durum tüm çıplaklığıyla ortada ve sorumlular belli! bu ve buna benzer olaylar gecmişte yaşandı şimdi de yaşanıyor ve korkarım devem edecek..
benim merak ettiğim, aklımın almadığı ,hukuki anlamda, bu olayda nasıl soruşturma izni verilmiyor ki devamında doğal olarak takipsizlik kararı alınıyor?
ayrıca safdilli olmaya gerek yok kanaatindeyim olayları hepimiz biliyorduk alınacak kararı da!! şapkamızı önümüze koysak ve kendimizden başlasak sorgulamaya diyorum?! saygılar..