Aihm

Arkadaşlar Slm;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni tartışmak ve bu konuda görüşlerinizi almak istiyorum.
AİHM, iç hukukumuzun yetersiz kaldığı alanlarda bir cankurtaran mıdır; yoksa iç hukuk düzenine bir saygısızlık mıdır?
Dşüncelerinizi merak ediyorum.
Selamlar,

Miss McBeal,


AİHM'in bir cankurtaran olduğunu söyleyebilirim. İç hukuka ise kesinlikle bir saygısızlık değildir. İnsan hakları bildirgelerinin yaptırım gücünü artırması bakımından da önemlidir. AİHM'in iç hukuka bir saygızıslık olduğunu düşünürsek benzer bir denetim görevi gören Temyiz mahkemelerini de ilk derece mahkemelerine karşı saygısızlık olarak kabul etmek gerekir. Bir hukuk sisteminde temyiz mahkemelerinin bulunması ne kadar gerekli ise insan hakları gibi çok önemli bir konuda bir denetim kurumunun olması da o kadar gereklidir.

Naçizane fikrim budur.

AİHM, ciddi ve önemli bir değer ölçüsü, bugünkü ölçülerle bir ideal ve tepe noktası kabul ediliyor. Tüm ülkelerin hukuklarını bu ölçüye uygun hale getirme çabasıda bunun açık göstergesi.
Adil yargılanma ve hak ve hukukunun korunmasını talep etme en temel insan hakkıdır.
Bir ülkenin vatandaşının AİHM'e müracaat etmesi, ülkesinin hukukunun kendi adalet duygusunu tatmin etmemesinden ve ülke hukukunun haklarının korumamasından kaynaklanan inançtan kaynaklanır. Zaten ülkedeki tüm hukuki süreç tüketildikten sonra buraya müracaat mümkündür.
Bu merciie müracaat, başvuran için değil , dava edilen devlet için bir prestij kaybı olarak görülebilir. Ancak prestij kaybı bu müracaatların sık olmasından ve özellikle, temel hak ve hürriyetlere yönelik olmasından kaynaklanır. Yoksa, her ülkde hukuki yanlışlık yapılabilir.
Ülkemiz özel olarak değerlendirildiğinde ise en çok problem
1- Temel hak ve hürriyetlerin ihlali
2- Adaletin geç veya hiç tesis edilmemiş olmasından kaynaklandığından ciddi bir prestij kaybıdır.
Bu görüşler ışığında AHİM ülkemiz için yaralı olmuştur. Çünkü altına imza attığmız, iç hukuk kuralı haline getirdiğimiz fakat uygulamadığımız sözleşmelere artık uygulamak zorunda kalıyoruz. Kurumlarımızı buna göre dizay etmeye çalışıyoruz. BU zor ve zaman isteyen bir süreç.
İnsanımıza ve hukukçulara sabırlar diliyorum.

Bence A.İ.H.M.vermiş olduğu kararlarında olayları tam incelemeden
hak ve adalet duygularınıda gözardı ederek kararlar verdiğini düşünüyorum.Tarafsız olduğuna inanmadığım gibi verdiği kararların siyasi olduğunu,bizim vatandaşlarımızın uğradığı haksızlıkların hiçte umurlarında olmadığını düşünüyor ve biliyorum.
Üzgünüm arkadaşlar ama gerçek böyle

Selam ve Saygılarla,
Av.Ali

Benim kanaatim odur ki;AHİM bu gün için maalesef insanlarımızın haklarını arar oldukjları son makam haline gelmiştir.Bunda en önemli etken,iç hukukta, insanlarımızı tadmin edecek adaletin her yönüyle tesis edilememiş olmasıdır.Bizim mahkemelerimizin hali ortadadır.Verilen kararların belki tamamı tartışmalı olmaktadır.Yine en alttaki vatandaşından en üst seviyedeki yetkilisne kadar herkes yargıya güven kalmadığını açık şekilde ifade edebilmektdir.Bunlardan başka önemli bir konu da ,Anayasamızda devletimizin bir hukık devleti olduğu yazılmasına rağmen uygulamada bu yoktur.Örnek olarak biz de bir dava için AHİM e gittik.Davamız görülmeye başlandı.Buraya müracaat etmeden önce başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere ilgili bakanlıkların hepsine müracatımızı yaptık.Bir takım hukuk tanımaz basiretsiz yöneticlerin davranışları nedeniyle ülkemizin yabancı bir mahkemede yargılanmasını istenediğimizi bildiridk.tarafımıza cevap dahi verilmedi.Başvurumuzun nedeni ise,Ankara Keçiören Belediye Başkanlığının ,verilen ve yasal yollardan geçerek ksinleşen bir mahkeme kararını uygulamamış olmasıdır.Belediye,müvekkilin taşınmazına kamulaştırmasız olarak el atmış ve mahkeme taşınmazın bedelinin ödenmesine karar vermiştir.Belediye ise bu kararı uygulamamıştır.İç hukuk yolları tükendikten sonra ne yapacaksızı?Mecburen hak aramaya devam ediyorusunuz.Ancak böyle basit bir konuda dahi bir devlet hakkında yabancı bir ülkenin mahkemesine dava açılmasını nasıl değerlendireceksiniz bilemiyorum.Netice olarak AHİM bu gün için bir ihtiyaçtır.Ta ki biz tam anlamıyla bir hukuk devleti oluncaya kadar.

Ben de AİHM kararlarının siyasi olduğuna ve ülkeleri deşifre etme amacına yönelik olduğuna inanıyorum.Bir kamulaştırma bedelinin artırılması davasında diğer hissedarın açtığı davada daha yüksek bedel verilmesi sebebiyle eksik kalan kısım için AİHM 'e gittiler ancak incelemeye gerek görülmedi.

aihm değişik açılardan incelemek gerekiyo.öncelikle her ülke vatandaşlarını adil yardılaması gerekiyo ki bu hukuk önünde bir eşitliğin varlığını gerektiriyo . malesef günümüz de benzer durumlrafarklı kararlar veriliyo ki bu hukukun güvenilir olmasını bu bğlamda iç hukuk yollarının tüketilmesi ve buna bağlı olarak uluslar arası hukuk yollarının etkinliği ön plana çıkıyo. aihm her geçen gün bizi tazminata mahkum etmesinin gerekçesi ise yürürlükteki yasalarımızla aihs farklı kurallar içermesidir .saygılarımla

AİHM bazen siyasi karar verse de ülkemizin insan hakları hukuk bakımından gelişmesi yönünden bence önemli işlev görmektedir. bu bakımdan AİHM sini ve içtihatlarını önemsiyorum. Burada özellikle şunu belirtmek istiyorum AİHM kesinlikle bir temyiz mahkemesi niteliğinde değildir. kendi geliştirdiği otonom insan hakları kavramı ölçütüne göre o ülkenin iç mevzuatının Avrupa insan hakları normlarına göre denetimini yapmaktadır. bu bağlamda AİHM bir üst yargı makamı olmayıp o ülkenin mevzuatının biçimsel olarak AİHS kapsamındaz değerlendirmektedir. saygılarımla.....

AİHM insan haklarının doğru uygulanıp uygulanmadığını incelemesi bakımından yararlı.Ancak her zaman doğru karalar vermediğni düşünüyorum özellikle de ülkemize karşı.Gerçekten tarafsız olabilmeleri gerekir.Çoğu davamız AİHM'ne gönderilitor ve buna karşılık hazineden büyük kısmı Aihm'den aldığımz cezalara gidiyor.Bu bizim adaletimize karşı oluşan güvensizliğin de göstergesidir.Bunu aşmamız gerkir

AİHM hukuk devleti olma inancında ve çabasında olan ülkeler için bir yol gösterici olsa gerektir fakat hukuk devleti olma amacını anayasasının ilgili hükmü dışına çıkartamamış ülkeler için nereye konulmalı bilemiyorum..