|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-05-2009, 08:50 | #1 |
|
2/B ile ilgili yargıtay kararı arıyorum
Hazine tarafından müvekkil aleyhine açılmış bulunan 2/Bye dayalı bir tapu iptal davasında savunma olarak müvekkilin kadastroda hak sahibi olduğunu,20 yılı aşkın olarak hazine tarafından kadastrıya bir itiraz yapılmadığı,aradan 30 yılı geçtikten sonra iş bu davanın açıldığını belirttik.Hatırladığım kadarıyla iyiniyetli olarak taşınmazı malik olarak 20 yılı aşkın kullanımda bulunan kayıt malikinin hakkı korunuyordu.Acaba bu konuda bir yargıtay kararı elinizde var mı?Yarın kararı sunmam isteniyor,şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim
|
28-05-2009, 10:44 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY Birinci Hukuk Dairesi Esas No : 2002/06810 Karar No : 2002/07438 Tarih : 10.06.2002 Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Davacı Hazine çekişmeli 48 parsel sayılı taşınmazın 3116 Sayılı Yasa uyarınca Devlet ormanı içerisinde tahdit ve tescil edilmişken, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkarılması gerektiğini, oysa kadastroca davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne hükmedilmiştir. Dosya içerisinde mevcut kayıt ve belgelerden, özellikle noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen tapu kayıt örneklerinden çekişmeli 48 parselin 1954 tarih, 119/91 sayılı tapu kaydı esas alınmak suretiyle davalı adına tespit edildiği, tespite esas tapu kaydının öncesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi 6831 Sayılı Yasa'nın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca tahdit öncesi tapu kayıtlarına kişi yararına değer verileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalı adına tespite esas tapu kaydının geldi kayıtlarının sağlıklı bir şekilde incelenmesi, anılan kayıtların 1744 Sayılı Yasa'yla değer verilmesi gereken kayıtlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, bu niteliği taşıdığının anlaşılması halinde de yerinde uygulama yapılarak değinilen kayıt kapsamının zeminde belirlenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve soruşturmayla yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 10.06.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
28-05-2009, 10:47 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY Birinci Hukuk Dairesi Esas No : 1987/04672 Karar No : 1987/05477 Tarih : 09.06.1987 DEVLET ORMANI ORMAN İÇİN TAPU OLUŞTURULMASI İYİNİYET ÖZET: Devlet ormanı olarak belirlenen bir yer, özel mülkiyet konusu yapılamaz. Bu yerler hakkında tapu oluşturulması da taşınmazın özde kamu malt olma niteliğini etkilemez. Bu nedenle; adı geçen taşınmazları kayden dahi edinenlerin [iktisap edenlerin] iyiniyetli sayılmalarına yasal olanak yoktur. Taraflar arasında görülen davada; davacı, 03.01.1964 günlü tapu ile maliki bulunduğu 1379 parsel sayılı taşınmazın 1744 sayılı Yasa uyarınca orman rejimi dışına çıkarılması nedeniyle yeniden adına tescilini istemiştir. Davalı, devletleştirilmekle davacı tapusunun hukuki değerini yitirdiğini, isteğin kabulüne yasal olanak bulunmadığını savunmuştur. Davaya konu 1379 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuya tesciline ilişkin karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmekle; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın 1943 yılında, 3116 sayılı Yasa uygulaması ile orman tahdit alanı içerisine alındığı ve 1 yıl sonra Hazinece bu yerin 2510 sayılı Yasa gereğince davacının bayiine iskanen tevzi edildiği kayden anlaşıldığı gibi bu yön tartışmasızdır. Devlet ormanı olarak belirlenen bir yerin özel mülkiyet konusu yapılması mümkün değildir. Nitekim 2510 sayılı Yasanın 8. maddesinde de bu nitelikteki taşınmaz malların dağıtıma tabi tutulamayacağı hükme bağlanmıştır. Tabii servet ve kaynak niteliğinde olan ormanlar özel mülkiyet konusu edilemeyeceklerinden sicile bağlanamaz. Her nasılsa bu tür yer hakkında sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini etkileyemez. Bu itibarla da bu taşınmazları kayden dahi olsa iktisap edenlerin MK.nun 931. maddesinden yararlanmalarına olanak yoktur. Olayda da davacının iddialarına dayanak yaptığı tapu. Devlet ormanı olarak belirlenen yer içerisinde kaldığı için, Hazine tarafından iskanen verilmiş olsa dahi, geçerli hukuki sebepten yoksun olduğundan hüküm ifade eden bir tapu kaydı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. 6831 sayılı Yasanın 2. maddesini değiştiren 1744 sayılı Yasa ile gerçek şahıs adına tapulu iken orman içerisine alınan yerlerin belirli tarih itibariyle bilini ve fen bakımından bu niteliklerini kaybettiklerinin ilgili komisyonca belirlenmesi halinde kayıt malikine (sahibine) dönmesi öngörülmüştür. Ne var ki olayda 1744 sayılı Yasa uygulamasıyla orman tahdit alanı dışına çıkarılan çekişmeli taşınmaza ait olarak davacı adına geçerli bir tapu kaydı mevcut değildir. Hal böyle dunca, davacının açtığı temyize konu tescil davasının reddi gerekirken maddi olgunun yanılgılı değerlendirilmesiyle yazılı olduğu üzere kabul edilmesi isabetsizdir. Bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince belirtilen nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), gelen temyiz eden Hazine vekili için 11.000 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edilenden tahsiline ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.06.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
28-05-2009, 10:48 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY Birinci Hukuk Dairesi Esas No : 1983/09789 Karar No : 1983/09676 Tarih : 03.10.1983 ORMAN ZİLİYETLİKLE MAL EDİNME ÖZET: Taşınmazın orman sınırlaması dışına çıkartılmış olması, o taşınmazın daha öncesinin orman olma niteliğini etkilemez. Ormanların zilliyetlikle mal edinilmesine yasal olanak yoktur. Taraflar arasında görülen davada; davacı Hazine, önceden yapılan orman tahdit sınırı içerisinde iken 1744 sayılı Yasa uygulamasıyla Hazine namına tahdit dışına çıkarılan dava konusu taşınmazın, tapulamaca 467 parsel sayısı verilerek davalı adına tesbit edildiğinden bahisle tesbitin iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın temyizen incelenmesi süresinde davalı tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu yerin orman tahdit sınırı içinde iken 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uygulamasıyla 1978 yılında davacı Hazine namına tahdit dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde 1979 yılı tapulamasında senetsizden davalı adına 467 parsel sayısı verilerek tesbit ve tescil gördüğü dosyaya getirilen orman kadastro komisyonu tutanağı, tapulama tutanağı ve 22.05.1983 tarihli uzman bilirkişi raporuyla saptanmıştır. 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi hükmünce taşınmazın orman tahdit sınırı dışına çıkartılmış olması o taşınmazın daha öncesinin orman olma niteliğini etkilemez. Hal böyle olunca, davalının 1978 yılından önceki zilyetliğine değer verilemez. Zira ormanların zilyetlikle iktisabına yasal olanak yoktur. 1978 yılından sonraki zilyetlik süresi de iktisap için yeterli değildir. O halde, yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir, reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün (ONANMASINA), 280 lira bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.10.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
28-05-2009, 10:54 | #5 |
|
Çok TeŞekkÜr Ederİm Ama Hazİne Bİzİm Davamizda KarŞi Taraf,ben MÜvekkİlİn Tapu Kaydina İtİbar Edİlerek Kadastroda EdİndİĞİ Hakkin Korunmasini SaĞlayan Bİr Karar Aramaktayim.
|
28-05-2009, 10:55 | #6 |
|
Kadastro çalışmalarında malik adına tespit gören bir yer aradan 20 yıl geçtikten sonra hazine tarafından dava konusu yapıldığında tapu kaydına üstünlük tanınır mı?Sanki böyle bir karar vardı ama ben bulamıyorum
|
28-05-2009, 11:47 | #7 |
|
Zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan kamusal nitelikte bir yer, her nasılsa tapu oluşturulmuş olsa bile bu tapu kaydına değer verilemez, hatta bu kayda güvenerek başka birisi almış olsa da tapuya güven ilkesi uygulanmaz ve iyiniyet korunmaz şeklinde bir karar hatırlıyorum. yani sizin aleyhinize.
|
28-05-2009, 23:13 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Yer Orman içi açıklık türünde ise dava açılabiliyor.4 tarafının orman olmaması gerekiyor.Yol veya 2B lik başka arazilerle komşu olması gerekir. 16.HD. E: 2003/12721 K: 2003/12223 22.12.2003
ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesinden devredilen tescil davası ile tutanaklar birleştirilmeli, askı ilanları yaptırılmalı, mahallinde yapılacak keşifte, komşu parsel tutanakları; vergi kayıtları mahalline uygulanmalı kapsamları belirlenmeli, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda uzman orman mühendisinden ayrıntılı tek ve gerekçeli rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların niteliği, intikali tasarrufu ve zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüşü hakkında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden keşfi izlemeye olanak verecek kroki düzenlettirilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip sonucuna göre karar verilmelidir. 21.HD. E: 2004/2248 K: 2004/6390 21.6.2004
ÖZET: Hazine ve orman yönetimi tarafından gerçek kişiler aleyhine açılan kadastro tespitine itiraz davsında, nizalı parselin bilirkişi krokilerinde C(A) işaretli 7875 m2 lik bölümünün orman olarak tescili yolunda davacılar lehine Usuli kazanılmış hak oluştuğu orman bilirkişisinin resmi belgelere dayanarak yaptığı inceleme sonucunda taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu, krokiler birlikte değerlendirildiğinde B işaretli 2300 m2 lik ekilmeyen taşlı alanın ise D işaretli 292 m2 lik kısmının C(A) işaretli 7875 m2 lik bölümün içersinde, geriye kalan 2008 m2 lik bölümünün de orman sayılmayan alanda kaldığı belirlendiğine göre, mahkemece; B işaretli bölümün orman sayılmayan alan içinde kalan kısmının C işaretli 7875 m2 lik kısma, ilave edilmek suretiyle ve orman niteliğiyle Hazine adına, nizalı parselin orman sayılan ve taşlı alan olarak belirlenen kısımlarından artakalan bölümünün ise payları oranında tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmelidir. (YKD. OCAK 2005) * YARGITAY 20.HD. (23.10.1995), E.1995/3019, K.1995/12645 ÖZET: “Orman Yönetimi ile gerçek kişiler arasındaki kadastro tespi­tine itiraz davası sonunda verilen ve çekişmeli yerin orman olmadığı belirle­nerek, gerçek kişiler adına tesciline ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilâmı, Ha­zine yönünden de bağlayıcı olmakla, artık Hazine, taşınmazın orman olduğu iddiası ile tapu iptali ve tescil davası açamaz.” * 20.HD. (18.03.1997), E.1997/2462, K.1997/3103 ÖZET: “6831 sayılı Yasanın 17/1–2 nci maddesi; dört tarafı ormanla çevrili taşınmazlar orman bütünlüğünü bozacağı için, bu taşınmazlardan tarım ya da inşaat yapmak suretiyle yararlanılamayacağını, buralara yerleşi­lemeyeceğini emretmiştir. 17 nci maddeye aykırılık oluşturan taşınmazlar özel mülk olarak kabul edilemez, orman sayılması gerekir.” |
29-05-2009, 00:43 | #9 |
|
Lehe bir karar bulmak maalesef imkansız gibi bir şey.
Bu işlere bakan 20.HD.sinin kararları , ormanların ve 2/b ile orman kapsamından çıkan yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı tapuların geçersiz olduğu (iskan yoluyla verilenler hariç) 2/b ile çıkan yerlerin hazine adına tescil edileceği şeklinde. Davayı Hazine de açsa tapu maliki veya zilyed de açsa ,aradan 20 yılda geçse durum değişmemektedir. (ISTANAZ) un görüşüne katılıyorum. Ancak 2/b ile ormandan çıkan yerlerin zilyetlerine satılacağı yolunda yasal düzenleme yapılacağı söylenmektedir. Böyle bir yasa çıkarsa bundan yararlanılabilir. Bir de dava muhtemelen aleyhinize sonuçlanacaktır. Bedeli ödenmeden taşınmazın alınması mülkiyet hakkının ihlali sayılabileceğinden AİHM.sine gidilebilir. Diye düşünüyorum. |
29-05-2009, 01:11 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Şu anki fiili durum nedir bunu belirtmemişsiniz.Talep ile dayanak nedir?Fiili durum nedir önemli olan bu dur?3402 de bile eskiden orman dışı bırakılmış tapulu yer orman içine gidebilir fiili durumdan |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
TMK 893./3madde ile ilgili Yargıtay Kararı arıyorum. | Av.Seven | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-02-2009 17:08 |
Boşanma ile ilgili Yargıtay Kararı arıyorum | Av.KIRAL | Meslektaşların Soruları | 0 | 01-02-2009 00:36 |
Haksız rekabetle ilgili Yargıtay kararı arıyorum | iussy | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-11-2008 00:08 |
haberleşme faturası ile ilgili yargıtay kararı arıyorum. | av.bahar61 | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-07-2007 21:45 |
fuhuş ile ilgili yargıtay kararı arıyorum | tosunkartal | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-05-2007 23:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |