|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-08-2010, 13:59 | #1 |
|
7 örneğe konu çeke yapılan itirazda itirazın iptali
kambiyo vasfını kaybetmemiş bir çeke ilişkin olarak 7 örnek icra takibi yapıldı, itiraz gördü. itiraz sonrası çeklere ilişkin 6 aylık zamanaşımı söz konusu mudur, yoksa kanunda belirtilen 1 yıllık sürede itirazın iptali davası açmak mümkün müdür? Çok aradım ama Yargıtay kararı bulamadım. Bu durumda 6 aylık zamanaşımının söz konu olmadığını düşünüyorum. Yorumlar için teşekkürler.
|
30-08-2010, 18:32 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Kambiyo senetlerine özgü takip yapmış olsaydınız zamanaşımı yine 6 ay olmayacak mıydı? Adi takip yapmanın alacaklıya avantaj sağlaması gerektiği düşüncesine iten şey nedir? |
30-08-2010, 22:15 | #3 |
|
Sorunuz bir yerde icra hukukunun getirdiği bir süre ile ticaret hukukundan doğan bir sürenin aynı olayda nasıl uygulanacağı meselesidir.İtirazın iptali davası açma süresi 1 yıl,buna karşılık çekin tabi olduğu zamanaşımı süresi 6 ay??
Durum aşağıdaki örneğe benzetilebilir mi: Çeke dayalı bir icra takibinde borçlunun gayrımenkulünü haczettiniz,satış isteme süresi 2 yıl olduğu halde,borçlunun zamanaşımı defi ile karşılaşmak istemiyorsanız dosyada 6 aydan önce işlem yapacaksınız.Yani Yargıtay burada çekin tabi olduğu zamanaşımı süresine icra hukukunda ki satış isteme süresine göre öncelik tanıyor.Sizin olayınızda da aynı çözüme ulaşması ve dolayısıyla 6 aydan sonra fakat 1 yıl içinde açılan böyle bir davada borçlu tarafından zamanaşımı definde bulunulması halinde davanın bu nedenle reddedilmesi gerekir demesi olasıdır diye düşünüyorum. |
31-08-2010, 13:45 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.AKYILDIZ, Karara katılmamakla birlikte: http://www.turkhukuksitesi.com/serh....3250&showall=1 Saygılar... |
31-08-2010, 13:56 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İ.İ.K
(Soruda sorulmak istenen 1 yılllık süre içerisinde itirazın iptali açılıp açılamayacağı ise) İlamsız icra takibine her türlü alacak konu edilebilir. Bu kambiyo niteliğini haiz bir evrakta olabilir.Diğer tüm itirazlarda 1 yıl olan süre takip dayanağının kambiyo evrakı olmasında neden kısalacak olsun ? Ben tereddütsüz 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali açılabileceği görüşündeyim. Kambiyo evrakının 6 aylık zamanaşımına uğraması alacağın zamanaşımına uğradığı anlamına gelmez sadece kambiyo evraklarına mahsus yolla icra takibi yapılamaz o kadar. |
31-08-2010, 14:19 | #6 |
|
Ben kambiyo senetlerinde bu arada soruya konu çekte zamanaşımının sadece TTK 662.maddesinde sınırlı olarak sayılan alacaklı filleri ile kesildiğini düşünüyorum.Soruya dönülürse alacaklı yasal unsurları tamam ve süresinde ibraz edilen çekle ilamsız takip yaptı.Takip talebi ve ödeme emri tebliği işlemleriyle 6 aylık süreler kesilmiştir.En son ödeme emri tebliği ile süre kesildiğine ve itirazın iptali davasına dek başkaca da süreyi kesen bir işlem(TTK 662 maddesinde sayılan işlemlerden birisi)yapılmamışsa ve dava 6 aydan sonra açılmışsa,artık burada 1 yıllık sürenin uygulanmaması ihtimali(davada zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde)ortaya çıkmaktadır.
|
31-08-2010, 14:47 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizin yazdıklarınıza göre, örneğin keşide tarihinden itibaren 10 ay geçip, zamanaşımına uğramış çekle adi takip yaptığımızda, borçlu "zamanaşımı" iddiasında bulunamaz. Doğru mu, anlamışım. |
31-08-2010, 15:09 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Doğru anlamışsınız. Çünkü benim idddia ettiğim husus 6 aylık süreden sonra alacağın zamanaşımına uğramadığı sadece alacaklının kanunun sağladığı ayrıcalıkları kaybettiğidir. Alacaklının elinde bulunan zamanaşımına uğramış çek temel ilişkiye dayanan alacağına yönelik delil başlangıcı sayılmıyormu? ALacaklı alacağını itirazın iptali davasında ispat edebiliyorsa hiç bir sorun yok demektir. Ayrıca itirazın iptali davalarının takip dayanağının kambiyo evrakı olması halinde 6 aylık süre içerinde açılması gerektiği yönünde bir hüküm varmıdır? |
31-08-2010, 15:20 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
1- Temel ilişkiye dayanarak açacağınız dava "alacak" davasıdır. Teknik olarak,"itirazın iptali" davası değildir. 2- TTK 726 ıncı madde zamanaşımı hususunu açık bir şekilde düzenlemiştir. Zamanaşımı süresi 6 aydır. |
31-08-2010, 15:45 | #10 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Temel ilişkiye dayanmayan bir itirazın iptali davası örneği verebilirmisiniz?
Burada ayrım yapılması gereken husus alacaklının kimleri takip ettiği meselesidir.Alacaklı temel borç ilişkisi içerisinde bulunduğu kişilere 6 ayalık zamanaşımından sonra dahi itirazın iptali davası açabilir.
|
31-08-2010, 17:27 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
1- İçinde bulunduğumuz forum konusunu oluşturan olayda, 6 aylık sürede itirazın iptali davası açılsaydı, temel ilişkiye dayanmaya gerek kalmadan itirazın iptali davası karara bağlanacaktı. 2- Sunduğunuz karar da beni teyit etmektedir. Alacaklı, karz akdine dayandığı için Yargıtay "temel ilişkiye göre karar ver" demektedir.Bu bir itirazın iptali davası değildir. Hukuki nitelemeyi yapmak taraflara değil hakime aittir. Zamanaşımına uğramış çek için alacaklının iki seçimlik hakkı bulunmaktadır. Birincisi "alacak" davası açmak, ikincisi ise TTK 644 üncü madde gereğince "sebepsiz zenginleşme" davası açmaktır. Bu davaları açarken dava dilekçesindeki nitelemenin önemi yoktur. Dilekçenin içeriğine göre, mahkeme karar verecektir. Ancak iki dava da teknik olarak "itirazın iptali" davası değildir. Sayın Av.Nevra Öksüz'ün verdiği linkteki karar çok açık değil mi? |
31-08-2010, 20:35 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Soruda açıkça -temel ilişkiden tamamen bağımsız soyut nitelikteki ve TTK'da 6 aylık zamanaşımına tabi tutulan kambiyo(çek)alacağının ilamsız takibe konu edilmesi ihtimali soruluyor.Bir alacağın alacak davasına,ilamsız takip yoluna veya onun özel bir türü olan kambiyo takibine hatta iflas yoluyla takibe konu edilmesi alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresini değiştirmemelidir.Aksi takdirde kanun koyucunun getirdiği zamanaşımı sürelerini takip yolunu değiştirerek işlevsiz kılma olanağı doğacaktır. Soruda salt çeke dayalı(temel ilişkiden bağımsız)ilamsız takip,takibe itiraz üzerine yine temel ilişkiden bağımsız salt çeke dayalı itirazın iptali davasından(uygulamada pek karşılaşılmamakla birlikte çekle kambiyo takibi yerine ilamsız takip yapıp ardından da itiraz üzerine sadece çeke dayanarak itirazın kaldırılması veya iptali yoluna gitmeye yasal engel yoktur) söz ediliyor sanırım.Aksi takdirde itiraz üzerine alacaklının dava dilekçesini bu kez çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak temel ilişkiye dayandırması halinde,zamanaşımı da temel ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenecektir ve itirazın iptali davasının 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılması gerekecektir. |
31-08-2010, 22:08 | #13 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Verilebilir.Örneğin verilen örnekte lehtar olmayan hamilin keşideciye karşı açacağı TTK 644'de düzenlenmiş sebepsiz zenginleşme davası.
Yoktur ama örneğin 7. ayda açılan bir itirazın iptali davasında takip sonrası evrede gerçekleşen zamanaşımı iddiası ileri sürüldüğü taktirde, alacaklı çeke dayalı itirazın iptali davasında "benim yasadan kaynaklanan 1 yıllık dava açma sürem var" ; veya "çek karz akdine dayalı olarak verilmiş, çekin zamanaşımı geçmemiştir " deme hakkına sahip değildir. Burada çeke dayalı itirazın iptali davası ile temel ilişkiye dayalı tahsil davasını birbirine karıştırmamak gerekir.Bir yıllık süre içerisinde açılan davada temel ilişkiye dayanılarak itirazın iptali istenebilir, ama bu davada çek kambiyo vasfını yitirdiğinden yalnızca delil olarak kullanılabilir. |
01-09-2010, 12:04 | #14 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
B A'ye salım satım akdinden dolayı çek veriyor.
A ilamsız adi takip yapıyor ve itiraz üzerine takip duruyor. A nın 10. ayda itirazın iptali davası açarak alacağını temel ilişkiye dayandırarak ispat etmesinde yasal hiç bir engel yoktur.
Bunu biraz açıklarmısınız?
Sonuçta alacaklı karz akdine dayanarak çeki delil olarak gösterebilir ve alacağını ispat ederse itiraz iptal edilir. Tm bu iddialarımı ve görüşlerimi temel borç ilişkisi dışında kalan 3. şahısları(ciranta yada keşideci)kapsamadığını tekraren dile getirmek istiyorum |
01-09-2010, 12:30 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Eklediğim karar alacaklıya temel borç ilişkisine dayanarak 10. ayda olsa itirazın iptali davası açma hakkı veriyor ki savunduğum görüş desteklediği için ekledim Temel borç ilişki dışında kalan 3. şahıslar için söylediklerinize katılıyorum. Ancak Sayın Av.Nevra Öksüz'n eklediği karara kendisi gibi bende katılmıyorum. Kesinleşmiş bir genel ilamsız takibin kanun kendisi için koyduğu hükmler çerçevesinde devam ettirilmeli ve sonuçlandırılmalı. Aynı takipte alacaklı alacağım var demekle yetinse ve takip bu şekilde kesinleşse Yargıyatın görüşü aynımı olacaktı? Diğer taraftan alacağını belgeleyerek takibi kesinleştiren taraf için süreler aleyhine işletiliyor. Genel ilamsız takibin kesinleşmesinde artık dayanak belgenin önemi olmamamalı. |
01-09-2010, 12:40 | #16 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yukarıda cevabını vermiştim.
TTK'nunda hüküm olmayan hallerde, yazdığınıza katılırım. Ama forum sorusu için TTK'da açık hüküm bulunmaktadır.
Kesinleşmiş bir takip hangi sebeple Yargıtay'ın önüne gidecek de görüş belirtebilsin.
Tarafımdan anlaşılmadı.
Nihayet katılabileceğim bir görüşünüz(Menfi tespit davası açılma ihtimalini konu dışında bırakıyorum). Ama bu görüşü niye yazdığınızı anlamadım. Aksini söyleyen oldu mu? |
01-09-2010, 13:41 | #17 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yukarıda sıraladığım görüşlerim Sayın Av.Nevra Öksüz'n sunmuş olduğu YArgıtay kararıyla ilgilidir.Zaten karara katılmadığımı belirttikten sonraki karara yönelik eleştirilerdir. Kesinleşmiş bir icra takibi yüzlerce sebepten dolayı Yargıtayın önüne gidebilir |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tahliye talepli icra takibine yapılan itirazın iptali | avukat152 | Meslektaşların Soruları | 9 | 13-08-2013 10:51 |
icra takibine yapılan itirazda ileri sürülmeyen yetkisizlik defi | lawyer382 | Meslektaşların Soruları | 4 | 31-12-2012 16:16 |
üçüncü şahsa yapılan havale, vekaletsiz işgörme, itirazın iptali | Av.Özlem Kansiz | Meslektaşların Soruları | 8 | 15-11-2009 19:31 |
arkası bankaya vurdurulmayan çeke dayanarak itirazın iptali davası | bozoli | Meslektaşların Soruları | 27 | 12-10-2009 19:52 |
ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe yapılan itirazın iptali için başvuru süres | av.duyguf | Meslektaşların Soruları | 1 | 07-10-2008 18:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |