|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-04-2010, 10:40 | #1 |
|
Bankanın Kredi Karşılığı Teminat Olarak Müşteri Çeki Alması Çek Kırma İşlemi midir?
Değerli forum yöneticileri ve üyeler;
Uygulamada sıkça rastlandığı üzere bankalar müşterilerine kullandırdıkları ticari krediler karşılığında şirket ortaklarının kredi miktarı oranında şahsi kefaletlerini aldıkları gibi ayrıca taşınır ve taşınmaz varlıkları da kredi teminatı olarak almaktadırlar. Eski çek yasasının yürürlükte olduğu dönemde meydana gelen bir husumette banka kredi borçlusu müşterisi hakkında icra takibi başlatır. İlamsız olarak başlatılan bu takipte yekun kredi borcu talep edilmiştir. Ancak taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiple tahsilde tekerrür olmamak kaydı da eklenmiştir. Ancak banka müşterisinin temerrüde düşürüldüğü ve hakkında icra takibine geçildiği tarihte banka nezdinde müştesine ait ileri vadeli müşteri çekleri bulunmaktadır. Takibe itiraz edilmiş ve banka tarafından itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasının başlatıldığı günle icra takibinin başlatıldığı gün arasında bankaya kredi karşılığı verilen çekler banka tarafından tahsil edilmiştir. Ancak banka yaptığı tahsilatları alacaktan düşmeden takip talebinde belirtilen alacak üzerinden itirazın iptali davası açmıştır. 1- Eski kanuna göre çekin vadesiz bir ödeme aracı olduğu düşünüldüğünde bankanın kredi karşılığı müşterisinden çek alması işminin çek kırma işlemi olduğundan söz edilebilir mi? Faktoring yasası hükümleri uygulanabilirmi? 2- Kredi borcuna ilişkin icra takibi başlatılmadan önce banka nezdinde bulunan çeklerin karşılığının sorularak tahsil edilen kısmı düşüldükten sonra icra takibine geçilmesi gerekmez mi? 3- Bu şekilde takip başlatıp, tahsil edilen miktarı düşmeden itirazın iptali davası açan banka aleyhinde tahsil edilipte alacaktan düşülmeyen miktar oranında vekalet ücretine hükmedilirmi? Konuyla ilgilenip değerli yorumlarını paylaşan değerli forum üyelerine şimdiden teşekkür ederim. |
12-06-2010, 11:24 | #2 |
|
Sorduğunuz sıraya göre cevaplamaya çalışacağım.
1) Kredi kullananın müşteri çeklerinin kredinin teminatına alınması Bankalar Kanunu/Bankacılık Kanunu hükümleri içinde sakıncalı bir durum teşkil etmemektedir. Bunlar munzam teminat niteliğindedir. 2) Banka kredi hesabını kat edip takibe geçerken kredi müşterisi tarafından tevdi edilmiş ileri tarihli çekleri ibraz ederek, tahsil ettiği tutarları alacaktan düşmek zorunda değildir. Birincisi, genel kredi sözleşmelerinde bu konuda bankaya serbesti tanıyan hükümler vardır, ikinci olarak ise böyle davranılması çoğu kere kredi müşterisi olan tacirin ticari prestiji bakımından olumsuz sonuçlar doğuracaktır. 3) İcra takibinden sonra alacaklının muhtelif yollarla yaptığı tahsilatları BK m 84 hükmünden yararlanarak veya yararlanmaksızın alacağına mahsup etmesi, borç miktarını azaltması ve takibini borçlunun yükünü kötü niyetli olarak artırmaksızın devam ettirmesi esastır. Bu noktadan hareketle itirazın iptali davası kapsamında, tercihen bilirkişi incelemesinden önce bu hususun davalı tarafça beyan edilmesi uygun olur. İtirazın iptali davasında borç miktarı her ne kadar takip tarihi itibariyle netleştiriliyorsa da, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti vb konularda davanın özelliğine göre bu bildirimlerin yararı olabilir. Kolaylıklar dilerim. Saygılarımla, |
12-06-2010, 12:31 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY 11. Hukuk Dairesi E:1988/6774 K:1989/4238 T:12.09.1989 DAVA: Hükmün temyizen tetkiki davacı vekili taRafından istenmiş ve temyiz dilekcesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ölmakla dosyadaki kağıtlar okundu, ğereği konuşulup düşünüldü: (1)KARAR: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında 07.05.1987 tarihli 11.000.000 liralık genel kredi sözleşmesi yapılıp borçlusu dava dışı M.S. olan dört adet toplam 13.000.000.-TL.`lık bonoları davalının rehin cirosu ile müvekkiline verdiğini, davalının dönem sonunda kredi faizlerini ödemediğini, bonoların da protesto olup ödenmediğini, hesabın kat edilip davalı hakkında icra takibine geçildiğini, 11.022.658.-TL.`dan yapılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 15 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya 11.010.458.-TL. borçlu olduğunu, ancak davacının 13.000.0000.-TL.`lık teminat bonoları ile ayrı bir icra takibi yaptığını, bu durumda aynı borcu 22.020.916.-TL. olarak iki kez tahsil etmiş olacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece icra memurluğunun 1987/1659 ve 1662 sayılı takip dosyalarına, Tetkik Mercii`nin 1987/262 E., 1988/78 K. sayılı dosyasına, kredi sözleşmesi ve tum dosya içeriğine dayanılarak, davacı bankanın kredi borçlusu olan davalıdan asıl alacak miktarı olan 11.010.458.-TL. için teminat bonolarının keşidecisi hakkında bu bonolarla geçtiği 13.022.000.-TL.`lık icra takibinde M.S.`nun borcun 11.010.458.-TL.`lık kısmını kabul ettiği, bu miktarı aşan kısma iliskin icra takibinin mercice iptal edildiği, takibin 11.010.458.- TL.`den devam etmekte olduğu, hal böyle iken davacının bu defa aynı alacak için 11.022.658.-TL.`den kredi borclusu hakkında ikinci kez icra takibı yaptığı, boylece aynı alacagı mükerrer tahsil etme durumunun doğacağı sonucuna varılıp, dava reddedilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, davacı bankanın kredi ilişkisinin teminatı olarak aldığı bonolarla, bu bonoların keşidecisi hakkında icra takibine giriştiği ve takibin kredi borcu miktarında kesinleşip devam etmekte olduğu, hal böyle iken davacının ayrıca kredi borçlusu olan davalı hakkında aynı borç için işbu davayı açarak mükerrer tahsil sonucunu doğuracak şekilde talepte bulunduğu, bunun da doğru olmadığı açıklanarak dava reddedilmiştir. Ancak, davacı bankanın esasen kredi ilişkisi nedeniyle elinde bulundurduğu teminat bonolarını takip etmesi, bu bonoları rehin cirosu ile kendisine veren kredi borclusuna karşı gorevi olup, takipsiz bırakması halinde kambiyo ilişkisinden dogacak zararlara sebebiyet veren durumuna düşmus olma ihtimali vardır. Bu itıbarla davacının hem teminat bonoları ile keşidecisi hakkında takip yapması ve hem de akti ilişkiye dayanarak kredi borçlusu davalı hakkında alacağın tahsili yoluna gitmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece aynı alacağın mükerrer tahsilini engellemek için, kararın hüküm fıkrasında tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere denilmek suretiyle hüküm tesisi cihetine gidilmesi gerekirdi. Mahkemece yukarda açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 12.09.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ---------------- (1) - 2004 s. İcra-İflas Yasası`nın 68. maddesinin son fıkrasında yer alan % 15 oranı; 09.11.1988 tarih ve 3494 s. Yasa, m. 2 ile % 40`a yükseltilmiştir. ---------------- |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hatır- Teminat Çeki/ Çözüm ne? | witch-wizard | Meslektaşların Soruları | 7 | 05-11-2019 16:22 |
teminat çeki | üye14072 | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-04-2010 18:15 |
çeki yazan bankanın alacaklı olması ! | htosun | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-06-2008 15:14 |
teminat çeki | miss_lawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-12-2007 16:57 |
teminat çeki | ıhlara | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 28-11-2006 18:23 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |