18-07-2009, 23:34 | #241 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yazınıza katılmıyorum, kendim bir şey yazmayacağım çok sevdiğim bir avukat büyüğümün bu konudaki görüşünü alıntı yapıyorum kendilerinden izinsiz olduğu için burayı okuyunca aff buyursunlar:
|
19-07-2009, 02:17 | #242 |
|
Ülkemizin büyük bölümünde hukuk fakültesi mevcuttur. Açılmaya da devam etmektedir. Bu kadar hukuk mezununa ihtiyaç olmadığı gün gibi aşikardır. Bu fakültelerin büyük bölümünde yeterli öğretim elemanı bulunmamaktadır. Hal böyleyken hukuk eğitiminin kaliteli olmasından bahsetmek hemen hemen imkansızdır. Ülkede bu kadar çok hukukçuya ihtiyaç olmadığı her kesim tarafından dile getirilirken bu kadar çok hukuk fakültesinin olması büyük bir istihdam problemi ortaya çıkarmaktadır. Yani hukuk fakültelerinin eski cazibesi ne yazık ki kalmamıştır. İleriye dönük olarakda artan kontenjanlarla artık hukuk fakültesi sonrası özellikle de hakim-savcılık isteyenler için hiç te olumlu bir tablo görünmemektedir. Hakimlik-savcılık sınavına giren çok ama alım az ve bu sınava giren kişi sayısı ileriye dönük daha da artacak. Avukatlık yapmak da mevcut avukat sayısı fazla olduğundan büyük bir çaba gerektiriyor. Zaten hukuk fakültesini tercih edenlerin büyük bölümü de hakim-savcı olmak için tercih ediyor ama koşullar ortada gerçekten zor bir durum. Bence bu hususlar dikkate alınmalı. Tercih konusunda dikkat edilmeli. O kadar çok hukuk fakültesi açıldı ve mevcutların kontenjanı artırıldı ki artık yakında çevcemizin büyük bölümü hukukçu olacak.
|
19-07-2009, 10:56 | #243 | |||||||||||||||||||||||
|
kesinlikle katılıyorum sağolsun bakanlar kurulu önüne gelen üniversiteye ve fakültelerine onay verdikçe heralde bir kaç seneye açık öğretim fakültesinden de hukuk okutulmaya başlanır.Geçen yıl 4500 toplam kontenjanı olan fakülte 1 yıl içersinde nasıl 8000 den fazla kişi alır anlamıyorum yeni açılan 10 fakülte var heralde hukuk dersleri almayacak arkadaşlar kaç tane anayasacı,cezacı var araştırma görevlilerinden ders almanın tadını mı çıkarıcaklar bilmiyorum ama artık hukukun bi ayrıcalığı kalmadı bu kadar kişi mezun olunca nolacak hukukçu açığımı var anlamadım ki bizde 70 milyon zaten hukukçudur.İlginç bi meslek hayatı gelicek gibi ama hayırlısı! |
19-07-2009, 23:04 | #244 |
|
Gelinen noktada hukuk fakültelerinin sayısının ve bu fakültelerin kontenjanlarının yakın bir zamanda "hukuk mezunu enflasyonu" yaratacağı ortada.Bu mezunların oldukça büyük bir kısmının avukatlık mesleğini tercih edeceği de düşünüldüğünde tablonun vahimliği ortaya çıkacaktır.Gereğinden fazla avukat birçok sorunu da beraberin de getirecektir.
Kabul etmek gerekir ki, 4 yıllık bir lisans eğitimin avukatlık mesleği için yeterli olduğu söylenemez.Mezun olununca da hemen avukat olunabilmesi mesleğin değerini düşürmektedir.İşte avukatlık sınavının da önemi bence burda ortaya çıkmaktadır.İster vakıf ister devlet üniversitesinden mezun olsun, yeterli eğitimi almamış ve birtakım donanımları edinmemiş olanların bu mesleği yapamaması gerekir. Ben kendim bir vakıf üniversitesini yüksek puanla tercih ettim ve burslu olarak kazandım.Bitirip mezun oldum.Okuduğum süre zarfında burslu olmamasına rağmen cok başarılı kimseler de gördüm, burslu olarak kazanıp hüsrana uğrayanlar da gördüm.Ancak bunun yanında hukuk fakültesinin 100 metre bile yakınına yaklaşmaması gereken kişiler de gürdüm.Başka bir deyişle hukuk fakültesi okuyacak nitelikte olmayan öğrenciler de vardı.Devlet üniversitesinde okuyup yeterli donanımı olmayan arkadaşlarım da vardı.Sonuç olarak şunu görmek gerekir ki, Türkiyede hukuk eğitimi olması gereken şekilde değil.Ne vakıf ne de devlet üniversiteleri olması gereken kalite de hukuk eğitimi veremiyor.Son 4 senede sayısı oldukça artan hukuk fakülteleri ve kontenjanları işi daha da içinden çıkılmaz boyuta getirdi.Doğru dürüst öğretim elemanı olmamasına rağmen her kurulan üniversite hukuk fakültesi açmaya başladı.Henüz adı bile bilinmeyen üniversitelerin hukuk fakülteleri var.Özellikle vakıf üniversiteleri tabiri caizse işin suyunu çıkardı.Üniversitelerine prestij kazandırmak adına neredeyse hepsi hukuk fakültesi açtı.Ancak varılan noktada hukuk eğitimi prestij kaybetti.Hukuk fakültesini kazanmak eskisi gibi zor değil.Böyle devam etmesi halinde orta vadede hukuk fakültelerinin ve hukuk eğitiminin sıradanlaşacı da ortada.Tercih yapacak olan adayların 4 senelik eğitimi bir şekilde tamamlamanın avukat olabilek için yeterli olacağını görmeleri adeta önüne gelenin avukat olmasına neden olacağı açık. Ancak 4 yıllık eğitimin ardından avukat olabilmek için bir sınava tabi tutulma olgusu birçok kişiyi hukuk fakültesi okuma fikrinden caydıracağı gibi yeterli donanımda olmayanların da avukat olmasını engelleyecektir.Bunların sonucu olarak hukuk fakültesi okuyanların sayısı azalacak ve doğal olarak da kontenjanlar düşecek ve belki de bazı fakülteler kapanacaktır.Başka bir deyişle avukatlık sınavının olması sadece bunu göze alanların hukuk fakültesi okumasına neden olacaktır.Hukuk okumak isteyen şartları sağlıyorsa yine hukuk okuyacaktır.Ancak yeterli donanımda değilse avukat olmayacaktır. Bügun gündemin hukuk tartışmalarıyla meşgul olması herkesin ilgisini hukuka yönlendirmekte ve hukuk eğitimini adeta "moda" haline getirmektedir.Artık her anne baba "kızım / oğlum hukuk okusun" demekte.Televizyonlarda görünen hakimler, savcılar,avukatlar , adliyeler , mahkemeler önünden yapılan canlı yayınlar , açık oturum programlarındaki hararetli hukuk tartışmaları ve tabi biraz da amerikan filmlerindeki heyecanlı duruşma salonu sahneleri insanların zihninde bambaşka bir dünyanın canlanmasına neden oluyor.Genç üniversite adaylarında ve ailelerinde hukuk fakültesi okumak ve bunun sonucunda hakim ,savcı avukat olma fikri oldukça cazip bir fikirmiş gibi görünüyor.Son yıllarda artan hukuk fakültelerinin de asıl kuruluş amacı insanlardan gelen yoğun talebi karşılamak.Zaten hukuk fakültesi açmanın pek fazla bir maaliyeti yok.Ne bir labaratuar gerektirir ne de teknolojik bir altyapı.Ordan burdan toplan öğretim elemanları ve bir de sınıf.Hepsi bu. Aslında tüm bu yapılanlar zaten gerği gibi işlemeyen hukuk sistemimizi daha işlemez hale getirecektir.Benim gördüğüm kadarıyla kimsenin bunu engellemeye niyeti yok. Benim şahsi kanaatim kısa vadede avukatlık mesleğini kurtarmanın tek yolu avukatlık sınavının hayata geçirilmesidir.Sınavın içeriği ve yapılış tarzı tartışılabir.Ancak tartışılmaması gereken tek konu sınavın gerekliliğidir.Bu yapılmadığı takdirde ilerleyen yıllarda ortaya cıkacak sorunları hep beraber tecrübe edeceğiz. |
20-07-2009, 14:25 | #245 |
|
Şu an ülkemizdeki illerin nüfusunun %1'i avukatlık mesleğini icra etmektedir, %2 olan yer yok.
Bir kaç yıla kadar sağlık danışmanı olduğu gibi her aileye hukuk danışmanı atanması bekleniyor. Ayrıca Aile mahkemeleri daha yeteri kadar açılmadı, çoğu ilde yok diye biliyorum. Hem yargı aşamasında temyiz mahkemeleri (adını şu an hatırlayamıyorum) o mahkemeler kurulmadı. Hem hakimlik hem de avukatlık mesleğinde daha fazla talep olacak. Daha fazla mezuna ihtiyaç olacak. Kendimizi korkutmanın anlamı olduğunu sanmıyorum. Özellikle bu kontenjan konusunda Özel üniversitelere haksız yere yüklenildiği kanaatindeyim. Sonuç itibariyle avukatlık sınavı şart, gerisi laf-ü güzaf. |
20-07-2009, 19:25 | #246 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Raşit Tavus; Eğer imkanınız varsa kaynak gösterir misiniz? Yanlış anlaşılmak istemem. Sözünüze güveniyorum fakat son günlerde gündemi takip edemiyorum. |
20-07-2009, 23:38 | #247 | |||||||||||||||||||||||
|
Haklısınız, maalesef kaynak eklemem mümkün değil çünkü; turkhukuksitesinde bir konuda okumuştum benzer bir tartışma orada da cereyan ediyordu ama üzülerek ifade etmeliyim ulaşabileceğimi sanmıyorum. Hükümet politikası olması lazım, bu konuda daha dikkatli olmalıydım şayet o konuya tekrar ulaşabilirsem en kısa sürede buraya ekleyeceğim. |
21-07-2009, 07:40 | #248 |
|
Her aileye hukuk danışmanı atanacak iddiası arkadaşında belirttiği gibi kaynağı olmayan bir iddiadır. Hukuk fakültesini yeni tercih edecek arkadaşlar lütfen bu iddiayı dikkate alarak tercihlerde bulunmasınlar. Arkadaşları doğru yönlendirmek adına lütfen kaynağı olan bilgileri verelim. Her aileye hukuk danışmanı falan devlet tarafından atanmayacaktır böyle bir durum söz konusu bile değildir. İleriye dair yargı reformu planlarında böyle birşeyden bahsedilmemektedir. Yargıya dair ne gibi reformların yapılacağını merak eden arkadaşlar yargı reformu stratejisi taslağını bakanlığın sitesinden okusunlar. Kendimizi doktorlarla karıştırmayalım, devlet her aileye hukukçu falan atamayacak.
|
21-07-2009, 08:03 | #249 |
|
Bu arada şunu belirtmekte fayda var. Şuan zaten yeterince istihdam edilmemiş hukukçu mevcuttur. İstinaf mahkemeleri açılınca ihtiyaç olur ama ihtiyacın baya baya bir üstünde de talep olacak. Gelin gerçekleri kabul edelim hukuk fakültesinde bal gibi istihdam problemi var. Bunu tüm barolar kabul etti ve yeni hukuk fakültesi açılmasın diye tüm barolar uyarılarda bulunurken hala aksini iddia ederek prestijini kaybetmiş bölümümüze yeniden prestij kazandırmış olmayız. Ülke gerçeklerinden haberdar olalım.
|
21-07-2009, 08:35 | #250 |
|
Raşit Tavus;
hukukun-üstünlüğü; Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim. |
28-07-2009, 12:25 | #251 |
|
Ben bu sene atılım hukuk 1.sınıfa başlayacağım.Hukuk eğitiminde uygulanması gereken çalışma yöntemleri ve not sistemi(örneğin çan var mı,ne şekilde uygulanıyor)hakkındaki değerli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Saygılarımla... Ali Osman ONAR |
03-10-2009, 14:39 | #252 | |||||||||||||||||||||||
|
|
04-10-2009, 23:27 | #253 |
|
arkadaşlar ben vakıf üniversitesinde okuyorum kıbrıs doğu akdeniz üniversitesi bence eğitim açısından vakıf ve devlet arasında hiçbir fark yok bizim çoğu hocamız ankara hukuktan geliyor ankara hukuktan gelen bir hocama hocam ankara hukukla bizim aramızda nasıl bir fark var dedim hiçbir fark yok dedi ben orda ne anlatıyormusun burdada aynısını anlatıyorum sınavda ne soruyorsam aynısını soruyorum dedi tek fark var dedi ankara hukuktaki öğrenciler biraz daha fazla çalışıyor dedi bence eğitim açısından hiçbir fark yok
|
11-10-2009, 16:41 | #254 |
|
Herkese merhaba..ben de bir vakıf üniversitesi olan Kadir Has Üniv. 1. sınıf öğrencisiyim. medeni hukuk dersimize prof.dr. mustafa dural girmektedir.bu sevgili hocamdan medeni hukuk dersi almış bir arkadaş varsa bana soru tekniği yada özellikle üstünde durulmasını istediği hususlar hakkında tavsiye verebilir mi? teşekkür ederim.
|
13-10-2009, 00:26 | #255 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-10-2009, 18:21 | #256 |
|
Özel üniversitelerden hukuk fakültesi çıkartılmalı gibi bir mantığı anlamak gerçekten çok zor,hatta imkansız..Ben Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne bu sene başlayan bir öğrenci olarak,bunun bir dezavantaj değil aksine avantaj olduğu kanısındayım.Prof.Dr Mustafa Dural,Prof.Dr Mehmet Akad ve diğer tüm kaliteli hocalarımdan da ders alma imkanım olduğu için oldukça mutluyum.Öss'de ilk 10'a giren öğrencilerden sı 6bizim okulda.Dediğiniz gibi Kadir Has Üniversitesi'ni tercih etmelerinin sebebi her yıl aldıkları 50 milyar belki evet,peki Öss'de 350 puan yaptığı ve istediği devlet okuluna girebilicekleri halde sizce neden şu anda bizim okuldalar?Oldukça kaliteli ve modern bir eğitim,kalitesini herkesin kabul ettiği hocalar,ve öğrencilere sunulan çeşitli imkanlar.Ben daha da ileri giderek özel üniversitelerin verdiği eğitimin devlet üniversitelerinin çoğundan daha da iyi olduğunu iddaa ediyorum.Ben burslu okumuyorum belki ama,şimdi 1200 öğrencinin bulunduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydolma ve her yıl devletten 50 milyar alma gibi bir imkanım olsa,bir sn bile düşünmeden reddederim!
|
13-10-2009, 21:09 | #257 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynı tavsiyeyi bende istiyorum |
15-10-2009, 12:57 | #258 |
|
Öncelikle herkese iyi günler diliyorum.
Okuduğum dokuz sayfada bir çok vakıf üniversitesinde okuyan arkadaşlarımızın okullarının arkasında durduğunu ve gururla temsil etmekten keyif aldığını gördüm.Bunun yanı sıra devlet üniversitesinde okuyan arkadaşlarımızda fırsat eşitsizliğinden , maddi imkansızlıklardan , üniversitelerinin eğitim kadrolarının vakıf üniversiteleri tarafından deyim yerindeyse çalındığından , soruların kendilerine zor vakıf üniversitelerindekilere kolay sorulduğundan , vakıf üniversitesinde tek ders sınavına kalan kişi olmadığından olsada bu tek ders sınavında mutlaka geçirildiğinden, okulun uzamadığından hatta ve hatta soruların ellerine 1 hafta önce verildiğinden , genelde 10 sayfalık notlara çalışıp inanılmaz yüksek notlarla dersleri verebildiklerinden bahsedilmiş durmuş .. kimi devlet üniversitesinde okuyan arkadaşlarımız da hem ÖSS'nin saçma sapan bir sistem olduğunu kabul etmiş hem de ÖSS'ye verdiği emeğin hiç edildiğini söylemiştir.kişisel olarak devlet üniversitesinde okuyan bir arkadaşımın bu yaklaşımını anlayabiliyor ve saygı da duyuyorum , üstelik kimi zaman hak verdiğimde olmuyor değil . Ancak bir insanın kendi cümlesi içersinde sabahlara kadar test çözdüm , emek verdim , hayatım karardı , haftada bir belki dışarı çıkıyordum dedikten ve hemen sonrasında ÖSS gibi bir sınavın saçmalığını vurguladıktan sonra kalkıpta bu sınava göre yaratılmış bir sistemin sonuçlarına göre vakıf üniversitesinde okuyan arkadaşlarımızı yargıladıklarına inanamıyorum. Dokuz sayfa boyunca atlanılmış bir konu var ki o daha da garip . Vakıf üniversitesi isminin neden verildiği kısmını tamamen dışlamış yorumları görünce cidden şaşırıp kaldım . Bu üniversitelerde okuyan burslu öğrenciler de mi ÖSS 'ye çalışmadı ? Bu burslu öğrenciler sadece ve sadece vakıf üniversitesinde okuduğu için sizlerden daha az çaba sarf etmiş , sizlerden daha az çalışmış , hiç sabahlamamış , ekmek elden su gölgen yaşamış , çok zor dönemlerden geçmemiş , tabiri caiz ise sizlerden beynen ve pratik olarak daha mı zayıftır ? Neden seçmiştir bu yüksek puanı almış öğrenci vakıf üniversitesini ? Onca emeğini kalkıpta neden vakıf üniversitesinde okumak gibi bir önyargının altına atmıştır ? Çılgın mıdır ? Hadi diyelim ki( bir lise son öğrencisi ) bu saçma sapan ÖSS sınavına girdiği dönemde kafası yerinde olmadığı , yeterli özeni göstermediği , hayatına şekil vericek detayları gözardı ettiği için kazanamadı sizin gibi bir devlet üniversitesini.. İçinde bulunduğunuz sisteminde var olan imkanlardan faydalanması siz " fırsat eşitliğinden " bahseden devlet üniversitesinde okuyan öğrencilerimiz ve mezunlarımız için neden garip geliyor ? Bu imkanı öğrenciye sistem veriyor aynı sistem sizi de senelerce hayatınız boyunca hiç bir zaman kullanmayacağınız bir dolu gereksiz bilgileri 3 saatlik sınav için öğrenmeye , dahası hayatınızın en güzel dönemini çile dolu zamanlarla doldurmanıza ve her zaman sıkıntılı günler olarak hatırlamanıza neden oluyor. Hayatta bazı gerçekler vardır ki toplumda kimse eşit olarak doğmuyor. Bazı çocuklar daha şanslı elbetteki. Hukuk eğitimi alabilecek zekaya , çalışma azmine sahip olup ancak ÖSS 'yi kazanamadığı için ve bir vakıf üniversitesine girecek parası olmadığı için " istediği eğitimi " alamayan kişiler için üzülüyorum ben asıl .. Bu kişilerin sistemin içinde yok olmasına üzülüyorum. Hukuk okumak isteyen bu alana ilgi duyan bir öğrencinin aynı zamanda matematik , kimya , biyoloji , fizik , geometri gibi her biri ayrı bir umman olan konularda bilgi sahibi olmasını bekleyen sistem içinde bulunduğumuz için kendi adıma ve ülkem adına üzülüyorum. Hiç bir zaman fizikten hoşlanmadım , kimya derslerini sevmedim hala da sevmem , geometride şeklin neresinden çizgi çekiceğimi sorunun içindeki cevabı nasıl bulacağımıda çalışmama rağmen bir türlü öğrenemedim. Şimdi bir hukuk fakültesi mezunu olarak hiç çalışmasaydım da geometri öğrenmek için harcadığım zaman boşa gitmeseydi diyorum.. Bu dersleri sevmemek bana hukuk eğitimim boyunca hiç bir şey kaybettirmedi , bana göre sosyoloji okuyacak bir insanın aynı zamanda uzay geometrisini uzman şekilde bilmesi gerekmezdi . Mantığım her zaman bu bilgi karmaşasını ve çöplüğünü red etti.. Şimdi bu devlet üniversitesinde okuyan arkadaşlarım bu kadar uzun uzun anlattığım bu sistemin böyle olmadığını en az benim kadar aynı yollardan geçerek bilmiyor mu ? biliyor .. Olayın kesinlikle kişisel olmadığını neden gözardı etmeyi tercih ediyoruz o zaman ? Bir de bir arkadaşımız vakıf üniversitelerinden hakimlik ve savcılık sınavlarına girenlerin yazılı sınavları bile geçemediğinden bahsetmiş .. Bu vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin mezun olmalarının akabininde boşuna hakimlik ve savcılık sınavlarına girmemelerinin tembihlendiğini ve bu yüzden vakıf üniversitelerinden katılımların bu kadar az olduğunu biliyorlar mı ? Bu öğüt bana tam 40 senedir bu mesleğe kendini adamış , devlet üniversitesi mezunu , Türkiye'nin çok başarılı avukatlarından biri tarafından verildi.. Genç ve hırslı olmam sebebiyle kendisine neden beni bu şekilde yargıladığını açıkca sorma fırsatım da oldu üstelik .. Verilen cevap çok açık ve mantıklıydı .. " Yazılı sınavı geçseniz bile mülakat sonucunda size o ünvanı vermemeye karar vereceklerdir . Kurul bir vakıf üniversitesinde okuyan öğrencinin en alt bölgeden başlayarak , senelerce , az maaşla , bilmediği bir kültürde hakimlik yapabileceği görüşünde değildir .Kurul öncelikli olarak bölgeyi tanıyan , bilen , o şartlarda yaşamaya alışkın , daha çok memur ve devletin kendisine vereceği statü ile hayatını kurmaya ---- psikolojik ---- olarak da hazır olan ögrenciyi mülakatta öncelikli görüyor . " Sanırım bu cevap sizlere ne demek istediğimi açıkca göstermiştir. Başka bir karşılaştırma yaparak devlet üniversitesinde ki arkadaşlarımın içini kişisel olarak rahatlatmak istiyorum. Zira onlar kişisel olarak , kişilere yönelik yargılamalarıyla bazı sonuçlara varmışlar. Hiç bir sınavıma soruları önceden bilerek girmedim. Hiç bir sınavıma 10 sayfalık bir not üzerinden çalışmadım. Hiç bir zaman devlet üniversitesinde okuyan arkadaşlarım gibi sınavlardan bir hafta sonra bütünlemelere girme şansım olmadı. Hiç bir zaman bu bütünlemelerin " çan eğrisi " üzerinden değerlendirilmesi sebebiyle 20 puan alarak bir dersi verme şansım olmadı. Hiç bir zaman sınav takviminde 2 sınav arasında 3-4 gün aram olmadı. 13 derste alsam 7 gün içersinde 13 tane sınava girmek zorunda kaldım . Devlet üniversitelerinde de ders veren hiç bir hocam , vakıf üniversitesinde yaptığı sınavda öğrencilerine fırsat eşitsizliği yaratacak notlar vermedi. 4. sınıfa kadar hiç bir sınavda kanun açarak , kanundan faydalanarak ya da kendi tuttuğum notları sınava sokarak sınav geçmedim . Arkadaşlarımızın bahsettiği " hocam xxx vakıf üniversitesinde çok kolay sormuşsunuz , onlara sorduğunuzu biz pratik olarak çözüyoruz " gibi bir durum söz konusu olmadı. Çünkü bize göre de onlara yapılan sınav soruları daha kolaydı ( psikolojide ; sınav stresi altında olmadan sınav sorularına bakınca o sınavdan 100 alıcağını düşünen öğrenci) , bizde onlara yapılan sınavlardan pratik derste uygulama yapıyorduk. Hiç bir arkadaşımın boş kağıt vererek , 2 soru yaparak bir dersten geçtiğini görmedim gözlemlemedim. Adli tıp dersinden okulu 2 dönem uzayan arkadaşımda oldu , mazeret raporu kabul edilmediği için 4 finale giremeyip okulu uzatan da , tek ders sınavında geçemeyip bir sene daha uzatan da .. Bunların olmadığını iddia eden arkadaşlarımın ne kadar bilgisizce konuyu eleştirdiğinin kanıtı sanırım bunlar olmalı .. Her öğrenci kendisini en iyi yetiştirebileceği okulda olmak ister , bir devlet üniversitesi öğrencisinin kendi ülkesinde , çoğu zaman aynı hocalardan ders alan bir vakıf üniversitesi öğrencisini küçük görmesi tıpkı bir Harward'lı hukuk öğrencisinin Türkiye devlet üniversitelerinde okuyan öğrenciyi küçük görmesine benzer. Neden ? Çünkü el elden üstündür .. Üstelik Türkiye'de bulunan üniversitelerin Dünya sıralamasındaki yerleri bellidir .. Kendi sistemimiz içindeki boğulmalarımız sebebiyle kişisel olarak bir başkasını bu şekilde yargılamak bir hukukcuya yakışmaz. Kapalı bir görüşe sahip olduğunu gösterir. Hukuk hiç bir zaman 4 senelik bir eğitimle tamamlanmaz , mezuniyet sonsarı başarılı olmak isteyen , gerçekten hukukcu olmak isteyen insan her zaman , her gün , her ay ve yıl kendini sürekli olarak geliştirmek zorundadır. Güncel mevzuatı takip etmeli , tartışmalı , görüş bildirmeli ve her şeyden önce ülkesini sadece eleştirip köşeye çekilmeden değişim için çaba sarf etmelidir. Benim gözümde sürekli şikayet eden , fırsat eşitsizliği diye bağırıp duran , maddi sebepleri bahane eden bir devlet üniversitesi öğrencisinin , vakıf üniversitelerinde gırgır yapıp baba parası yiyen öğrenciyle hiç bir farkı yoktur. Çünkü ikiside aynı kapalı bilinçle , hayatlarının farklı alanlarında ve yerlerinde körleşmişlerdir. . Herkese Başarılar.. |
15-10-2009, 16:37 | #259 | |||||||||||||||||||||||
|
Emin olun, reddetmezdiniz Büşra Hanım 350 ea-2 puanı alıp Kadir Has a gitmelerindeki tek sebep de Kadir Has'ın kaşının gözünün güzelliği değil, yaklaşık 50 milyar ve aylık asgari ücret veya daha fazla miktarında ücret almaları. |
15-10-2009, 18:57 | #260 | |||||||||||||||||||||||
|
sorumu yanlış anlamayınız ancak bu veya başka bir forumda önceden belirttiğim gibi sorun özel ile devlet üniversiteleri arasındaki fark değil.Özel üniversitelerin kalitesi oldukça yüksek.Sorun bu eğitimi hak edecek bir şeyler yapılıp yapılmadığı?(burslu öğrencileri bu alanın dışında tutuyorum) saygılarımla |
15-10-2009, 20:49 | #261 |
|
İyi akşamlar bende sayfalardır yazılanları okudum kendi hayatımdan örneklemek istiyorum.
Ağabeyim bir vakıf üniversitesinin hukuk fakültesinden mezun oldu diğer bir arkadaşı da devlet üniversitesinde hukuk fakültesi mezunu oldu.Ağabeyim her yaz avukatların yanına gitti ve onların yanında kendini geliştirmek için sürekli çalıştı ve okuduğu süre boyunca sürekli araştırmalar yaptı. Arkadaşı ekstra herhangi bir araştırma veya çaba içerisinde bulunmadı. Şuan ikisinin bilgisi ve pratiği çok farklı noktalarda. Sonuç olarak her şey öğrencinin kendisinde bitiyor ister vakıf üniversitesinde okusun ister devlet üniversitesinde okusun. Bende bir vakıf üniversitesinin hukuk bölümündeyim ama aldığım puan çok yüksek değildi matematik-geometri gibi dersleri hiç anlamadığım için çok yüksek bir puan alamadım ama sözel bölümde Türkiye derecesi yaptım.Öss'de matematik yapmak içind sabahlara kadar oturup çalıştım ama yapamadım bu yüzden kimse çıkıp bana sen haketmeden hukuk okuyorsun diyemez. Bunun maddyat ile de alakası yok benim ailem süper zengin bir aile değil ama geçmişten beri benim eğitimim için yaptıkları yatırımla okuyabiliyorum. Sonuç olarak kimse vakıf üniversiteleri bir işe yaramaz öğrencileri bilgisiz diyemez. Bu herkesi kapsayamaz. Her yerde sorunlu öğrenciler çıkacaktır.Bence herkes gelecekteki meslektaşlarına saygılı olmalı gerekirse sahip çıkmalıdır ondan sonra neden avukatlığın ülkemizde bu kadar kötü durumda olduğu sorusunu sormalıdır. |
15-10-2009, 20:58 | #262 | |||||||||||||||||||||||
|
Hayır,ne yazıkki ben çeşitli sebeplerden dolayı Öss döneminde bu çabayı gösteremedim.Hatta dürüst olmak gerekirse özel bir üniversiteye gitmeyi de asla düşünmediğim için,bir sene daha sınava hazırlanmak ve kazanmaktan ziyade derece yaparak bir devlet üniversitesine gitmeyi düşündüm.Ama hem ailemin ısrarı hem de hukukçu aile dostlarımızın tavsiyesi sonucu kendimi Kadir Has Üniversitesi'nde buldum.Şu anda da bu bölümü en az ilk 10'a giren arkadaşlarım kadar ciddiye alıyor ve Öss'de alınan puan dışında onlardan eksiğim değil fazlam olduğunu düşünüyorum.Ayrıca hak etmek konusunda kesinlikle sizinle aynı görüşte değilim.Çünkü kimin neyi hak ettiği inanın 3 saatlik bir sınavla belli olmuyor.340'ın üstünde puan almış olan,şu anda çeşitli üniversitelerde hukuk öğrenimi gören ama bomboş olan ve 2 cümleyi bir araya getiremeyen o kadar çok insan tanıyorumki.Bu nedenle hak etmenin asla ÖSSyle bir ilgisi olmadığını düşünüyorum. Saygılarımla |
15-10-2009, 21:04 | #263 | |||||||||||||||||||||||
|
Reddetmeyecek olsam inanın bunu dile getirmezdim.360 puanın üstünde alanlar okuldan o belirttiğiniz paraya alıyorlar sadece.Evet haklısınız onlar bu para için tercih ettiler benim okulumu.Ama 340,350,358 ve benzeri puanlar almalarına ve evleri çok uzak semtlerde olmasına rağmen ilk tercih olarak Kadir Has Üniversitesi'ni yazmış o kadar çok arkadaşım varki.Peki sizce bu öğrenciler karşılığında para almayacakları halde neden tercihlerini bu yönde yaptılar? |
15-10-2009, 21:09 | #264 | |||||||||||||||||||||||
|
Herkes öss sistemini kötülüyor pekiyi çözüm önerileriniz nedir? Ek olarak össde ilk 10 giren öğrencilerden eksikleriniz olduğunu değil fazlalıklarınızın olduğunu düşünüyormuşsunuz bu konuyu biraz açabilir misiniz? Ben de 340 puan üzeri alıp 2 kelimeyi bir araya getiremeyen kişileri tanıyorum lakin bu kişilerin sayısı genelde össdeki başarılarıyla doğru orantılıdır. Puan yükselince bu kişilerin sayısı azalır puanlar düşünce bu kişilerin sayısı artar. |
15-10-2009, 21:25 | #265 | |||||||||||||||||||||||
|
Öss sistemi kötülemiyorum,sadece başarıyı sadece bu sınavda alınmış olan puana endeksleyen zihniyetten hoşlanmıyorum.Evet,ÖSS'de ilk 10'a giren öğrencilerden bir eksiğim olduğunu düşünmüyorum.Tek fark;onlar düzenli olarak ders çalıstılar,ben ise geçen sene bunu yapabilecek imkanlara sahip değildim.Özel ve ailevi sebepler olduğu için bu kısmını açıklamasam olur sanırım.Ben onların aldığı puanı almadım ama en az onlar kadar zeki olduğumu,vize ve finallerde onlardan daha yüksek puanlar alacağımı ve genel kültürümün de en az onlar kadar iyi olduğunu iddaa edebilirim.En önemlisi;ileride meslek hayatına atıldığım zaman belki de onlardan çok daha iyi bir mevkide olacağımı söyleyebilirim.Yani Öss sınavında ilk 10'a girememiş olmanın 200 milyar para dışında kaybettirdiği hiç bir şey yok. Saygılarımla |
15-10-2009, 21:41 | #266 | |||||||||||||||||||||||
|
|
15-10-2009, 22:10 | #267 | |||||||||||||||||||||||
|
uzun lafın kısası madem bu sistemle gireceğiz.Bu sistemi yeneceğiz.Çalışan hak eden kazanıyor.İstisnalar kaideyi bozmaz. |
15-10-2009, 23:35 | #268 | |||||||||||||||||||||||
|
Uzun lafın kısası;istisnalar kaideleri ispatlar. |
16-10-2009, 22:46 | #269 | |||||||||||||||||||||||
|
|
17-10-2009, 11:34 | #270 |
|
Asla özel okullarda okuyanları küçük görmem çünkü bir yerde emek varsa o emek zahi olmaz.
Ama, KHAS Hukuk = İst. Hukuk ya da dengidir hatta dengi olacaktır filan derseniz o zaman işler karışır yani Koç Hukuk, Bilgi ve yeni yeni Bahçeşehir Hukuk belki 1 noktaya kadar ama diğer "okulları" inanın bilmiyorum. Bütün bu muhabbetler, özel okul öğrencilerinin kendi okullarının artılarını(?) savunmaları, köklü üniversite öğrencilerinin karşılıklı cevapları arasında geçiyor. Ayrıca ben özel okullardaki hocaların, bizlere anlattığı kadar derinlemesine anlattığına inanmıyorum. Prof. Dr. Mustafa Dural bizim de hocamız,gidip dinlemek istiyorum.Notlarımla karşılaştıracağım. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
özel (vakıf) üniversitelerde hukuk okumak | elif dinler | Hukuk Lisans Eğitimi | 191 | 24-08-2014 16:32 |
Vakıf Üniversitesinde Yüksek Lisans Eğitimi | lawess | Yüksek Hukuk Eğitimi | 11 | 24-07-2013 09:25 |
"Yüksek Hukuk Eğitimi" veya "Hukukta Yüksek Lisans ve Doktora (Eğitimi)" | juris-tr | Yüksek Hukuk Eğitimi | 6 | 20-10-2009 04:08 |
hukuk eğitimi belli bir dönemden sonra özel mesleki eğitim için bölünmeli mi? | redmehmet | Hukuk Lisans Eğitimi | 4 | 11-02-2007 16:34 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |