İcra dairesindeki rüşvet çarkı!

Alıntı: Yazan Nur Deniz Tüccar olmasam da sağlık hizmeti sattım efendim zamanında..Yani şu anda memur olsam da her zaman para ile ilgili kazançlarım ve alacaklarım oldu.Ve olacak ta... Zor kazanılan emeğin üzerinden haksız kazanç sağlayanlara o yüzden tahammülüm yok... Son kez affınıza sığınarak şunu belirtmek istiyorum, eğer alacağımız karşılığında, emeğimizi gözden çıkararak bir başkasının bundan çıkar sağlamasına göz yumuyorsak hukuk devleti olmamızın bir anlamı var mı?

Emek en yüce değerdir ilkesinin doğruluğunu paylaşan bir insan olarak, "Zor kazanılan emeğin üzerinden haksız kazanç sağlayanlara tahammülsüzlüğünüze" teşekkür ve saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

Gözaltına alınan icra memurlarından haber var mı? Akibet nedir? Bu konuda da bilgi verilse de biraz bilgilensek....

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Sayın mgamzesahin, "İstanbullu avukat" olarak onları anladınız mı? "Sizden beklentilerini" karşıladınız mı? Sonuçtan memnun görünüyorsunuz; öyle mi? Sayın meslektaşlarım, Sayın Gemici'nin belirttiği gibi, rüşvetten sözediyorsanız, alan ve veren iki ayrı kişi olduğunu gözden uzak tutmamalısınız. Vermezseniz nasıl alacaklar? Siz suça ortak olursanız, bu suçun sürüp gitmesinden ve sonuçlarından şikayet edemezsiniz.

Sayın Aladağ,
Sorunun "vermezseniz alamazlar" kadar net şekilde ve kısa bir çözümle çözülemeyecek kadar büyük olduğunu ifade etmek istedim sadece.
İcra dairelerinde siz o beklentilerini karşılamazsanız sadece sizin işiniz görülmüyor demek istedim.
Çözüm tabii ki rüşvet vermek olamaz, örgütlü bir şekilde vermemek olabilir, kamera sistemi olabilir, düzenli olarak tüm rüşvetçi memurları/avukatları şikayet etmek olabilir. Hatta en kesini icrada nakit para ödemeyi kaldırmak olabilir.
Düşünüp beraber çözüm bulalım diye yazıyorum, memuru haklı çıkarmak gibi bir niyetim yok, olamaz da..
Sadece sizin de bildiğiniz gibi devletçe karşılanamayan ihtiyaçları karşılamaya yardım edilebileceğini düşünüyorum(kağıt, yazıcı kartuşu vb.).

Neden karmaşık bir çözüm aranıyor? Çözülmesin diye mi? Rüşvet vermek suç değil mi? Suç işlemeyin diyoruz; bu çok doğal ve basit bir çözüm.
Rüşvet vermediniz diye sizin işiniz yapılmıyorsa, avukat olarak bilginizi kullanın derim.

Sn Cengiz Aladağ ı bir alacaklı olarak yürekten destekliyorum. Kimse rüşvete öyle ya da böyle karışmasın elbette.. İş görülmüyormuş, o halde tüm hukukçular dayanışma içine girsin.. Bu da mı zor? Buna da zor diyorsanız artık ben de söz biter.

Bir çuvalda en fazla kaç tane çürük elma çıkar ki?

Şahsi çabalarla sonuç alınamayacağını düşünüyorum, o yüzden "karmaşık" çözümlere yönelmek gerekir dedim.

"Benim işim görülsün" mantığı çözümü değil, sorunu körükler.

Pardon ama ben müvekkilim değil mi?

Neyse ne, masraf verelim , alın paramı demem lazımdı..

Üzgünüm. 1 kuruşa 5 kuruşluk dilekçe gerekir bazen .Bunu zaman açısından söylüyorum.

Ben sadece hakkımı istiyorum.

Alıntı: Yazan Nur Deniz Bir çuvalda en fazla kaç tane çürük elma çıkar ki?

Bunun cevabını duymak isterim. Sayısal değil, davranışsal olarak..

Alıntı: Yazan mgamzesahin Benden beklentileri nedeniyle de işim olması gereken zamanda yapıldı. Sonuç bekledikleri gibi yüklü bir "bahşiş" olmadı ise de, rahatsız da olmadılar sanırım, tekrar gittiğimde de iyi karşılandım.

"Sonuç" ne olmuş, merak ettim ben. "Yüksüz bir bahşiş" mi?

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ "Sonuç" ne olmuş, merak ettim ben. "Yüksüz bir bahşiş" mi?

Yok bahşiş yüklü ya da yüksüz değil, sanırım hatıra binaen..

Hatırda rüşvettir...

Alıntı: Yazan mgamzesahin Düşünüp beraber çözüm bulalım diye yazıyorum, memuru haklı çıkarmak gibi bir niyetim yok, olamaz da.. Sadece sizin de bildiğiniz gibi devletçe karşılanamayan ihtiyaçları karşılamaya yardım edilebileceğini düşünüyorum(kağıt, yazıcı kartuşu vb.).

Devlet bunlar için siz vekillerden zaten vergi almıyor mu?

muhtemelen 50 yıl öncesinde de tartışılan bir konuydu. 50 yıl sonrasında da tartışılacağına eminim

Alıntı: Yazan AvTürk muhtemelen 50 yıl öncesinde de tartışılan bir konuydu. 50 yıl sonrasında da tartışılacağına eminim

Tartışmaya mahal yok efendim sonuç belli.Bundan rahatsız olan herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek..

Sorumluluklar yerine getirilse, 50 yıl ya da 1 yıl sonrasını kimse düşünmek zorunda kalmaz..

Rahatsız olmayanlar ise , bu söylenenleri üzerine alınsa ne hoş olur. Çünkü lafımız direkt onlara..

Alıntı: Yazan Nur Deniz Tartışmaya muhal yok efendim sonuç belli.Çünkü lafımız direk onlara..

Muhal değil,mahal
direk değil,direkt...

Alıntı: Yazan Av.Ergün Vardar Muhal değil,mahal direk değil,direkt...

Düzeltme konusunda teşekkür ederim.Anlam konusunda bir sıkıntı var mı?

Alıntı: Yazan mgamzesahin Sadece sizin de bildiğiniz gibi devletçe karşılanamayan ihtiyaçları karşılamaya yardım edilebileceğini düşünüyorum(kağıt, yazıcı kartuşu vb.).

Devlet memurluğunu Osmanlı İmparatorluğu'nda olduğu gibi 'Tımar' olarak mı dağıtsak ne dersiniz?

Tımar ve Osmanlı İmparatorluğu'nda rüşvet konusu için Sayın Kudret ULUSOY'un altta linkini verdiğim makalesine bakılırsa rüşvet olayının son elli senenin ürünü olmadığını ve rüşvete yol açan sistem değişmedikçe, önümüzdeki elli veya yüzelli senede ortadan kalkmıyacağını da rahatça söyleyebiliriz.

Rüşvetten yakınacağımıza şapkamızı önümüze koyup kendi kendimize şu soruları sorsak ne dersiniz?

1-Belirli devlet dairelerinde rüşvetin olağan birşeymiş gibi karşılanmasına ben ne ölçüde katkıda bulundum?

2-Büşvetin bugünden yarına ortadan kalkmıyacağını biliyorum ama belirli bir eğitim seviyesi ve rüşvete karşı kararlı bir tutumla en aza düşürüleceğini de biliyorum,

3-O halde ne yapmalıyım, tek başıma karşı çıkıp Don Kişotluk'mu yapayım yoksa benim gibi düşünenlerle beraber bir çözüm mü arıyayım?

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3554

Not: Rüşvet konusu (işini çabuk görmesi için görevli kişiye avanta vermek) açıldığı zaman hepimiz yakınırız. Buna rağmen görevi o işi yapmak olan memura, bize ayrıcalık tanısın ve işimizi diğerlerinin işinden önce yapsın diye çoğumuz cebimizden çıkan ve gönlümüzden kopan bir bahşiş veririz, bazen memur açıkça istemese bile. O zaman kendi kendimize şu soruyu da sormak zorundayız, 'tuvuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan'

İkinci bir not: Rüşvet olayını sadece 'İcra Dairesindeki Rüşvet çarkı' olarak algıladığımız ve toplumun diğer kesimlerindeki rüşvet olaylarını gözardı ettiğimiz zaman daha çok elli seneler bekleriz rüşvet ortadan kalksın diye.


Saygılarımla

Alıntı: Yazan Nur Deniz Yok bahşiş yüklü ya da yüksüz değil, sanırım hatıra binaen.. Hatırda rüşvettir...

Hatır da değil, bahşiş de ) Sevimli ve acemi gördüler sanırım, avukatlığımın ilk ayı olması nedeniyle..

Rüşvet vermediğim için "işbitirici" görülmediğimi ve aynı konumda benden önce çalışanlara göre daha az "verimli(!)" çalıştığımın düşünüldüğü de, yanında çalıştığım avukatlardan bu konuda eleştiri aldığım da bir gerçek maalesef!

Alıntı: Yazan Nur Deniz Düzeltme konusunda teşekkür ederim.Anlam konusunda bir sıkıntı var mı?

Türkçe doğru ve güzel kullanıldığında anlam konusunda sıkıntı oluşmuyor.

SAyın MGAMZESAHİN;


Aslında bu konuda çözüm üretmenin karşılıklı paslaşmaktan önemli olduğunu düşünüyorum.

Ancak nedense yaptığınız hatanın hala ve ısrarla arkasında duruyorsunuz.....

"Ben" diye başlayan lafları sevmem ancak başkasından örnek vermenin doğru olmayacağı düşüncesiyle aktaracağım.Okurken başladım çalışmaya ve halen çalışıyorum.....İlk günden beri "görevi gereği yapması gereken,işi o olan birine" her ne isim altında olursa olsun para vermeyi ne mesleğe ne ahlaka ne de vicdana uygun buldum.Ve vermedim vermeyeceğim....(Zaten bir anekdot aktarmıştım)

Sizin ilk aylarda bunun başınıza gelmesi aslında güzel bir olay.İlk karşılaştığınızda tavır almalı ve yapmamalıydınız....

Yanında çalıştığınız, "sizi eleştiren meslektaşlarımız" yüzünden bu konuları tartışıyoruz.

Zira bu ülkede (az ya da çok tartışılır) herkes yaptığı iş için maaş alıyor.Biraz daha özele inersek biz avukatların sadece talep açmak olan yükümlülüğümüz, sırf iş yükünün azalması için müzekkereler tarafımızdan yazılıyor tebligatlar tarafımızdan hazırlanıyor ve dahası.....

Bir de üstüne para vermek Sayın Nur Deniz'in de ifade ettiği gibi Zor kazanılan emeğin üzerinden haksız kazanç sağlamaktır....

Sayın Aladağ'a sonuna kadar katılıyorum .Rüşvet vermemek için bilginizi kullanın.Taleplerinizde süre bellidir,süre sonunda şikayet hakkınız da mevcuttur bildiğiniz gibi......

Bizler bu gidişe dur demeliyiz,hepimiz dur dersek sonunda onlarda duracaktır...



Meslek hayatınızda başarılar dilerim.

Saygılarımla,

Yorumunuz ve anlayışınız için teşekkür ederim sayın Av.S.B.Akyüz.
Hakkınız var tabii ama kendi adıma çalışana kadar sanırım bu çarkın bir parçası olmaya devam edeceğim. Bunda inanılmaz derecede rahatsız olsam da, müvekkillerinin de onayı ve muvafakati ile "bahşiş" vermemi talep edenlere karşı yapabileceğim çok bir şey yok..
Üzgünüm, umutsuzum da!

Alıntı: Yazan mgamzesahin kendi adıma çalışana kadar sanırım bu çarkın bir parçası olmaya devam edeceğim. Bunda inanılmaz derecede rahatsız olsam da, müvekkillerinin de onayı ve muvafakati ile "bahşiş" vermemi talep edenlere karşı yapabileceğim çok bir şey yok.. !

Kendi adınıza çalışmaya başladığınızda da,müvekkilleriniz onay verecek olursa "bahşiş"vermeye devam edeceğiniz muhtemel olduğundan,kendi bağımsız çalışmanızın "bahşiş"vermenize engel bir durum yaratma ihtimali yüksek görünmüyor.

Alıntı: Yazan Türk Hukuk Sitesi Türk Hukuk Sitesi her meslekten hukukçular tarafından hazırlanan ve yönetilen, ticari amacı olmayan (ücretsiz), saygın, bilimsel, ciddi, ilkeli, her türlü siyasi görüşten bağışık ve politikaya uzak, üye seçiminde seçici, adaleti en üstün değer kabul eden bir hukuk platformudur. Hukuka ve adalete özlem duyan ve hukuk üstünlüğü ortak paydasını paylaşan tüm hukukseverlere sığınacakları bir liman olmak ve böylece kendi ölçülerinde "Adalet" idealine katkıda bulunmak hedefiyle yayınlanmaktadır.

Alıntı: TÜRK CEZA KANUNU MADDE 252. - (1) Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması hâlinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

Yorumsuz

Saygılarımla

Bu konuda nedense kendimi birdenbire hedef tahtasında gibi hissettim. Şu andan itibaren beni dahi anlamaya çalışmadan yargısız infazda bulunan site sakinlerine cevap vermemeyi tercih ediyorum. Bazı üyelerin birbirimizi hiç tanımadan önyargılı yorumları beni fazlasıyla rahatsız etti, sözün bittiği yerdeyim.

Alıntı: Yazan Av.Ergün Vardar Türkçe doğru ve güzel kullanıldığında anlam konusunda sıkıntı oluşmuyor.

Buna sevindim.

Çünkü bu mesajın altında başka anlam aramayacağım.

Alıntı: Yazan mgamzesahin Bu konuda nedense kendimi birdenbire hedef tahtasında gibi hissettim. Şu andan itibaren beni dahi anlamaya çalışmadan yargısız infazda bulunan site sakinlerine cevap vermemeyi tercih ediyorum. Bazı üyelerin birbirimizi hiç tanımadan önyargılı yorumları beni fazlasıyla rahatsız etti, sözün bittiği yerdeyim.

Önceki mesajınıza bir bakalım:

Alıntı: Yazan mgamzesahin Hakkınız var tabii ama kendi adıma çalışana kadar sanırım bu çarkın bir parçası olmaya devam edeceğim. Bunda inanılmaz derecede rahatsız olsam da, müvekkillerinin de onayı ve muvafakati ile "bahşiş" vermemi talep edenlere karşı yapabileceğim çok bir şey yok..

Kimsenin değil, savcıların hedef tahtasında olabilirsiniz; kendi yazdıklarınız nedeniyle.
Mesajlarınızı ve 83 no.lu mesajı iyi okumanızı öneririm. Suçun ikrarı tek başına mahkumiyete yeterli değilse de, başınızı ağrıtabilir. THS'den mesajlarınızı silebileceğinizi de anımsatmak isterim. Daha ne diyeyim?
Bu arada, sizi tanıyıp tanımamamızın bir önemi yok. Kendi mesajınızla ikrarda bulunuyorsunuz; burada kişiliğinizin bir önemi yok ki.
THS'de uyarı niteliğindeki mesajlar (ki siz bunlara "yargısız infaz" diyorsunuz) yerine soruşturma geçirmeyi ve yargılanmayı mı yeğlersiniz?
Saygılarımla.