11-01-2010, 13:38 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
Önce aşağıdaki mesajı cevaplarsınız sonra gülersiniz. |
11-01-2010, 16:41 | #62 |
|
İstisnalar kaideyi bozmaz.
Tebrik ediyorum sayın E.Polat'ı. Öğrenci sayısı ve kalitenin ters orantılı olduğu konusundaki düşüncelerim hala değişmedi. Farkındaysanız kendi fakültemi eleştiriyorum. Diğer fakültelere en ufak bir sözüm olmadı,olamaz da.. Öğrenci sayısı arttıkça derslerin verimi azalıyor,kalite düşüyor. Bunun aksini ileri sürebilir misiniz? Benim yakındığım durum fakültemin fiziki imkansızlıklara rağmen bu kadar çok öğrenci alması.. Sayın Raşit Tavus Gülerim ağlanacak halimize |
11-01-2010, 17:40 | #63 |
|
Teşekkür ederim Sayın hukuk kızı
Ben istisnanın fotokopi olduğunu düşünmüyorum. Sınav zamanı fotokopiciye giderseniz, oralardan yolunuz mutlaka geçecektir bir şekilde neden böyle söyledğimi anlarsınız. Mesajımı yazarken de size hitaben yazmadım aslında. Okul ve gelecek iş hayatınızda başarılar dilerim. |
11-01-2010, 20:14 | #64 |
|
Okulun fiziki imkanını eleştirdiğiniz anlamı çıkmıyor eski mesajlarınızdan bence konuyu biraz değiştirmeye çalışmışsınız gibi hissettim ki sözüm aynı zamanda Sn yigit289'a kaç netle girdiğiniz önemli değildir okula.
Ankara hukukun puanı takdir edersiniz ki İstanbul hukuktan daha yüksek ama bu durumda Ankara hukuktakiler sizden daha mı seçkin öğrenciler? Alçakgönüllülük olgunluktan gelir.Saygılar. |
12-01-2010, 16:29 | #65 |
|
Hukuk fakültesi öğrencileri için sözel yeteneğin ve sayısal yeteneğin önemi hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum.
2002 senesinde AÜHF'ye girerken sayısal netlerimin toplamı sözel netlerimden daha fazlaydı(matamatik türkçeden, fizik tarihten, kimya coğrafyadan). Okula 31. sırada girmiştim ve sorduğum çok sayıda öğrenci arkadaşımdan anladığım kadarıyla 500 kişi arasında okulu kazanan en kötü sözel nete sahip öğrenciydim. Okul benim için tam bir çile oldu, 7 sene sonunda bitti Ben bu mesleğe uygun değilim nasıl avukatlık yapacağım, hakimlik savcılık hiç bana göre değil; keşke o dönemler Boğaziçi Matametik Öğretmenliği'ni tercih etseydim pişmanlığını yaşarken, son bir buçuk senedir bir hukuk bürosunda çalışmaya başladım ve tüm bu düşüncelerim değişti. Bu mesleğin tam bana göre olduğunu avukatlığı çok iyi yapabileceğimi farkettim. Çalıştığım hukuk bürosunda çok çeşitli konularda kendimi geliştirdim ve kendime güvenim geldi artık yapmak istediğim tek işin bu olduğunu bu işi yapmak için doğduğumu düşünüyorum Bence sayısal yetenekler avukatlık mesleği için gerekli, sayısal yetenği kuvvetli bir insan her konu hakkında yeterli araştırmayı yaptıktan sonra sözel birine göre daha iyi muhakeme yapabiliyor. Sözelci biri yaptığı araştırmayı ezberleyebilir ve hatta araştırma yapmasına gerek olmadan bu konuları biliyor olabilir; sayısal yönü kuvvetli biri gerekli araştırmayı yapıp bilgiye ulaştıktan sonra daha farklı bakış açılarıyla sonuca daha kolay ulaşabiliyor. Henüz 2 aylık stajyer olmama rağmen ve büroda 5 avukat bulunmasına rağmen bizim bir numaralı avukatımızın her zaman her yerde söylediği; "bu büroda 2 numaralı adam Emre" "kafa gerektiren işleri ben yoksam ona sorun" vs. Bu sebeple ben bir hukukçuda sayısal yeteneğin sözel yetenekten daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. |
12-01-2010, 20:03 | #66 | |||||||||||||||||||||||
|
Artık o kadar bile değil .. Amfi hevesi 2 ay sürüyor |
12-01-2010, 20:07 | #67 |
|
İstanbul hukuktan 2009 yılında mezun oldum. Bir hukuk ekolünde okumak tabi ki güzel bir duygu. Ancak Ankara ve İstanbul hukuk ekolleri, şuanki halleriyle değil,geçmişteki çok değerli ve sürekli üreten akademik kadrolarıyla bir hukuk ekolü haline geldiler. Bir de şunu belirtmekte fayda var bir ekol olan fakültelerin kendileridir, buralardan mezun olanların hiç te üstün bir tarafları yok. İyi hukukçu olabilmek bana göre daha çok kişisel çabaya bakar. Bence Marmara, Dokuz Eylül, Selçuk hukuk fakülteleri de değerli akademik kadrolara sahipler. Ankara, İstanbul, Dokuz eylül,Marmara ve Selçuk şuan tercih yapacaklar için ilk beş olabilir. Gerçi heryerde hukuk fakültesi var ama akademik kadro çok önemli. Bir fakülteyi akademik kadro ayakta tutar. İlerisi içinde hukukta istihdam sorununun bir faciaya dönüşeceği kanaatindeyim. Bakın hakimlik-savcılık sınavında baraj 79,1 e kadar çıktı. Ve bunun ileride girenlerinde sayısını düşününce 85 e çıkmasını kimse engelleyemez. Avukatlık dersen her mezun avukat olunca şehirlerde avukat yığılması olacak. İnşallah yanılırım ama görünen köy kılavuz istemez.
|
12-01-2010, 23:57 | #68 | |||||||||||||||||||||||
|
Fakülte övme/dövme işine gelince...İnsan okuduğu okulla gurur duyabilir duymalıdır ve savunmalıdır da.Ancak tek bir şartla:Okuduğu okulun hakkını vererek.Hakkını veren çalışan öğrenci okuluyla övünebilir de dövünebilir de. |
13-01-2010, 00:10 | #69 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-01-2010, 00:29 | #70 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
[quote=ElSu]Okulun fiziki imkanını eleştirdiğiniz anlamı çıkmıyor eski mesajlarınızdan bence konuyu biraz değiştirmeye çalışmışsınız gibi hissettim ki sözüm aynı zamanda...[quote]
Sayın Elsu Olayı kişiselleştirmeye çalışmanızı anlamıyorum fakat bu mesajınızdan sonra kendimden şüpheye düştüm ve geriye dönüş yaptım.
Görüldüğü üzere fakültemin fiziki imkanlarının yetersizliğinden,öğrenci çokluğu sebebiyle kalitenin düştüğünden bahsetmeye çalışıyorum ama nedense sanki diğer üniversiteleri aşağılıyormuşum gibi algılanıyorum,ki böyle bir şey yaptığımı düşünmüyorum;yapmak da haddim değildir. Diğer fakültelerden bana ne Kendi okulumdaki öğrencileri birbiriyle kıyaslıyorum,ki bundan daha normal birşey olamaz. Lütfen olayı "sen şunu dedin,yok ego tatmini" meselsinden çıkartıp bu kadar büyük bir sorunun yarattığı sonuçlara dönelim.Aksi takdirde başlık amacından sapacak. Saygılar. |
14-01-2010, 11:15 | #71 |
|
Kitap okumak bir hukukçunun en asli özelliklerinden biridir. Okumayı sevmeyen araştırma ruhu olmayan birinin bu meslekte bişeyler yapması düşünülemez. Fakültelerde kitap okumayan kimseler olabilir ama fakülte adı vererek isteyerek yada istemeyerek bunca kişiyi zan altında bırakmak bu da yetmezmiş gibi bir de eski fakülteni yüceltici ifadelerle bunu söylemek resmen karşılaştırma yapmaktır. Senden büyük bir ricam var önceki msjımdaki sorularıma cvp ver. Ben 2005-2009 dönemi mezunuyum, farklı bir fakültede okumadık benim arkadaşlarımın hepsi kitaplarını alırdı. Fakültenin geneli kitaplarını alıyordu. Ders notlarınıda yardımcı kaynak olarak alırdık.
|
14-01-2010, 12:20 | #72 |
|
Nasıl anlamak ya da algılamak istiyorsanız öyle algılayın. Ben ne demek istediğimi söyledim. Ne gördüysem onu da söyledim. Erzincan Hukuk'un akademik kadrosu çok yeni. Olan kadronun İstanbul Hukuk, Marmara Hukuk mezunu olması ile benim söylediğim, hukukta başarılı olmanın öğrenci ile alakası olduğu konusu ile ne gibi bir ilgisi var. Erzincan Hukukta ki bir çok öğretim görevlisini başarısız buluyorum desem, bu başarısızlığı İstanbul Hukuk'a mı yoracağım.
Mehmet Semih Gemalmaz bir dersinde şunu anlatmıştı, '' cevap kağıtlarını okuyorum, okuyorum, bir kelimeyi herkes yanlış yazmış acaba ben derste anlatırken mi yanlış söyledim, asistanlarından biri; bekleyin '' diyerek, fotokopiciden ders notu alıp geliyor. Ders notunda o kelime öyle yazılmış. Kendisi o kelimeyi öyle yazan büyük bir çoğunluğu dersten geçirmediğini söyledi. Sizi bu konuda ikna etmek gibi bir çabam yok, ne söylemek istediğime ikna olmanız yeterli. Bu benim gördüğüm, duyduğum ,yaşadığım, izlenimimdir. Siz katılmayabilirsiniz. |
14-01-2010, 12:39 | #73 |
|
Erzincan hukuk 1988'de kurulmuş bir fakülte yani İstanbul hukukun geçmişine göre daha çok yeni bir fakülte diyebiliriz.Babam üniversite okuduğu yıllarda sadece İstanbul'da ve Ankara'da hukuk fakülteleri varmış.Yani bugün ülkemizdeki birçok hukuk fakültesinin akademik kadrosunun İstanbul ve Ankara hukuk mezunu olması son derece normal öyle değil mi?Profesörlerin yaş ortalamasını düşünürsek çoğu babamla yaşıt olduğuna göre bunun normalliği bir kez daha kanıtlanıyor...
|
14-01-2010, 13:19 | #74 |
|
Son yazdığınız msjdaki eleştirinize sonuna kadar katılıyorum.Adam kitabı da okusa notta yazılanın yanlışlığını farkedemiyor. Ders notları hakkında ne deseniz katılırım. Benim katılmadığım nokta kitap alıp almama meselesiydi. Buna karşı çıktım. Ama ders notları konusu bence ayrıca ele alınmalı. Ayrıca tartışılmalı. Bazı arkadaşların dersi geçme korkusuyla incelemeden bakmadan her gördüğü notu alması bence vahim bir durum. Ben de çok kez şahit oldum. Ben de aynı şeyleri gördüm yaşadım biliyorum.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim gerçi siz de çok iyi bilirsiniz İstanbul hukukta insan hakları dersini neyle çalışırsan çalış geçmek zor iş. Nottaki yanlışı göremeyen arkadaşlar, bu yanlışı görselerdi ve doğrusunu da yazsalardı kesin geçerlerdi diyemiyorum. |
14-01-2010, 16:45 | #75 |
|
arkadaşlar,
türkiye üniversiteleri çökmüştür. bu çöküşün etkileri çok daha uzun zaman ve daha fazla zarar vererek devam edecektir. bu çökenler arasına istanbul, ankara, marmara, dokuz eylül, gazi ve selçuk da dahildir. üniversite, kendisini akademik çalışmalarla var eden bir kurumdur. akademik çalışma olmazsa üniversite yüksek liseye döner. lisenin üzerine bir dört yıl daha okul okunur. adına da alan dersi denilen, hayatta karşılığı bulunmayan zırvalıklar öğretilir. türkiye'de yök'ün bir programı yoktur. yök bugün için düzenleme yapma yetsine sahip bir kurum değildir. yök'te her dönem birçok hukukçu görev almıştır. halen de hukukçu üyeler vardır. prof. dr. izzet özgenç, erdoğan teziç gibi. yök bu ülkede üniversitelerin dibine dinamit koyan bir kurum hüviyetinden sıyrılamamıştır. prof. dr. titrlerine bakmayın hiçbirinin. içinde bulunduğumuz kaosun müsebbibi onlardır. üniversitelerin kalitesini kaç puanla öğrenci aldıkları belirlemez. tüm dünyada kabul gören kaç bilimsel çalışma yaptıkları, öğrenci başına kaç adet öğretim görevlisi veya üyesi düştüğü vs. gibi imkanlar belirler. bugün öğretim üyelerinin öğrencilerden daha cahil oldukları bir dönemdeyiz. isteyen harvard hukuk fakültesinin web sitesini dolaşsın. aşağıya okulun akademik personelinin listesinin olduğu adresi veriyorum: http://www.law.harvard.edu/faculty/directory/index.html okulu da incelerseniz -en azından fotoğraflardan- bizim eğitime verdiğimiz önemle onlarınki arasındaki farkı anlarsınız. işte türkiye bunun için geri kalmış bir ülkedir. bu düşünce yapısıyla da geri kalmaya mahkumdur. bizim en fazla öğretim üyesine sahip ankara hukuk fakültemizle karşılaştırın. sonra da tüm ülkedeki toplam hukukçu öğretim üyesiyle karşılaştırın. biz harvard'da okuyan bir öğrenci kadar iyi koşullarda eğitim görmeyi hak etmiyor muyuz? sonra da bize her şeyin kapısını açacak olan güzelim sorunun cevabını verin : neden? |
14-01-2010, 21:45 | #76 |
|
Hocam sende dağ ile pireyi kıyaslamışsın.
Dünyanın en iyi hukuk fakültesiyle Türkiye'deki okulları kıyaslıyorsun. Ya da daha genel olarak konuşalım, Amerika ile Türkiye'yi kıyaslıyorsun. Herkes ülkesi için herşeyi ister ama siz de abartmışsınız gerçekten. |
16-01-2010, 00:26 | #77 | |||||||||||||||||||||||
|
|
16-01-2010, 02:06 | #78 | |||||||||||||||||||||||
|
|
16-01-2010, 12:56 | #79 |
|
Sayın yiğit289,
Testlerin bazı klasik sınavlardan zor olup olmadığı ayrı bir sorundur ancak Ankara Hukuk'ta sınavlar ağırlıkla test biçiminde yapılmaz, sınavların çok az bir kısmı testtir. Bu da Adli Tıp, İktisat gibi birkaç ders için geçerlidir. Sizde olduğu gibi Ankara Hukuk'ta da çarşaf çarşaf sınav kağıdı verilir. Hatta 100'lük kağıt verilir ama en çok 80 alınır bazı hocalardan. Dolayısıyla bildiklerinizi yeniden sorgulamanız gerekir. Bizim (Ankara Hukuk öğrencileri ve mezunları olarak) İstanbul Hukuk öğrencileri için hiçbir iddiamız olmadığı gibi sizin de olmaması gerekir, çünkü ne siz biliyorsunuz ne de biz biliyoruz diğer okulların koşullarını. |
16-01-2010, 13:04 | #80 | |||||||||||||||||||||||
|
Madem öyle ben yanlış biliyormuşum demekki.Bu kadar büyütülecek bir durum göremiyorum.Zaten syn Denizcan cevabı vermişti.Okulunuzu bu kadar savunmanıza gerek yok.Zaten özel bir okul... |
16-01-2010, 13:28 | #81 |
|
Bu yorumlar bana hep "Kedi uzanamadığı ciğere mundar der." atasözünü hatırlatıyor. Atalarımız çok ilerigörüşlü ya her duruma bir söz söylemişler valla.
Okumadığınız,eğitimine bizzat gidip tanık olmadığınız bir okulu böyle sözlerle eleştirmeniz çok tuhaf.Niye herkes kendi okulunu överken "Şu okulda şöyleymiş,bizim okulda böyle ama." örneği verir anlamam.Herkes kendi kişisel başarısına baksa başka bir tarafı karalamaya çalışmasa ne güzel olur değil mi? |
16-01-2010, 15:38 | #82 |
|
Fakülte karşılaştırması yapınca işin sonu gelmiyor. Her fakültenin kendine göre problemleri var. Ancak hakim-savcı olmak isteyen arkadaşlar şunu bilsinler bu sınavı kazanabilmek için hangi fakülteden mezun olduğunuzun hiç önemi yok. Kişisel çabaya bakıyor. Kimseye sen şu fakülteyi bitirmişsin o fakültenin eğitimi zordur o fakülte köklüdür diyerek sınavı kazandırmıyorlar. Bunu da şunun için belirtiyorum hukuk fakültesine gelen öğrencilerin büyük bölümü hakim ya da savcı olmak istiyor.
|
16-01-2010, 17:07 | #83 |
|
Benim fakültem (nasıl 'benim' oluyorsa) senin fakülteni döver şeklindeki münakaşalar bence biz hukuk öğrencilerine yakışmaz arkadaşlar. Ancak elbette okuduğumuz okulun menfi müspet niteliklerini burada paylaşmalıyız ne de olsa tercih aşamasında veya gönlünde hukuk eğitmini almak isteyen çok öğrenci arkadaşımız buraları ziyaret ediyor..
Ayrıca hukuk eğitimi sabır ve azim isteyen bir süreci kapsıyor yani okul ne kadar nitelikli donanımlı olursa olsun olay öğrencide bitiyor.. Önceleri sadece İst. Ankara hukuk varken mezun olan günümüzdeki hukukçuların hepsi mi dört dörtlük?bence hiç de öyle değil.. Demek ki okul hukuk dünyasına açılan kapıdan ibaret gibi geliyor bana.. Sevgiler |
16-01-2010, 19:32 | #84 |
|
Öss mantığıyla hukuk fakültelerini izah etmek olmaz. Hukuk daha çok kişisel çalışmaya bakıyor. Sınavlardan AA almak bile kişinin dört dörtlük hukukçu olduğunu göstermez. Araştırma ruhu olacak,merak edecek bir hukukçu ve kitaplarla çok yakın arkadaş olacak. Kitap derken sadece hukuk kitaplarını kastedmiyorum.
|
16-01-2010, 19:52 | #85 |
|
Arkadaşlar buradaki tartışma aslında tartışma da değil.Ben sayın Yiğit in okulumuzla ilgili düşüncelerine bir şey söylemedim.İyi de diyebilir kötü de diyebilir.Onun düşüncesidir.Sadece okulumuzdaki sınavların test ağırlıklı olduğu cümlesine karşı geldim.Nitekim sayın Yücel de gerekli açıklamayı yapmış....Sayın Yiğitin içinde Ankara Hukukun geçtiği cümleleri de haksız bulmuyorum(sınav dışında)
Yalnız şunu da belirmek isterim.(biraz da ben okulumu öveyim ya da farkını söyleyim ) Diğer arkadaşlar okullarında 30-40 -50 arasında değişen notlarla dersi geçtiğinde biz 70 barajıyla uğraşıyoruz.Ayrıca bazı hocalarımız 60 a indirdiğinde onlara şükrediyoruz ) |
16-01-2010, 21:05 | #86 |
|
Yalnız şunu da belirmek isterim.(biraz da ben okulumu öveyim ya da farkını söyleyim )
Diğer arkadaşlar okullarında 30-40 -50 arasında değişen notlarla dersi geçtiğinde biz 70 barajıyla uğraşıyoruz.Ayrıca bazı hocalarımız 60 a indirdiğinde onlara şükrediyoruz )[/quote] hocaların puan verirken baraj puanını göz önüne alarak puan verdiklerini düşünürsek 30 baraj puanıyla 70 baraj puanını geçerek dersi geçmenin pek te fark arzetmeyeceği kanaatindeyim. |
16-01-2010, 23:14 | #87 | |||||||||||||||||||||||
|
|
17-01-2010, 00:37 | #88 |
|
Değerli kardeşlerim. Sakin bir tartışma herkes için yarar sağlar. Aksi ancak gürültü olur. Hepinize iyi geceler diliyorum.
|
17-01-2010, 16:38 | #89 |
|
Sayın Katılımcılar,
Kendiliğinden bu tartışmaya son verirsiniz belki diye düşündüm ama olmadı, şikayet konusu olan ve kişisel sataşmaya dönüşen mesajları sildim. Lütfen daha yapıcı olmaya özen gösterelim. Saygılarımla |
15-04-2010, 16:40 | #90 |
|
Bir kez şu anlaşılmalı: Okulun kontenjanı mezunların kapasitesini etkileyen tek faktör değildir. Bir fakültenin başarılı öğrenciler yetiştirmesi multifaktörel bir sonuç. Bir amfide yirmi kişi de ders dinlese sekizyüz kişi de ders dinlese kimse birbirinin önüne atlayıp "hayır sen ders dinlemeyeceksin" demez. Demez ama, hocaların da yirmi sınav kağıdını okurken gösterecekleri ihtimamla sekizyüz sınav kağıdını okurken gösterecekleri ihtimam bir olmaz. Değerlendirmede sıkıntı çıkar diye düşünüyorum.
Son dönemlerde en çok kontenjanı artan bölüm bizimki oldu zannediyorum. İnsanlarda tuhaf şekilde hukuk fakültesi okuma merakı uyanmış. Hayatı boyunca toplasanız on kitaptan fazlasını okumamış -o on kitabın beş tanesi de muhtemelen Cin Ali serisindendir- insanlar hukuk fakültelerini tercih ediyorlar. Çalışmayı sevmeyen, çalışma kültürünü edinemeyen, okumayı beceremeyen insan bu bölümde ne sivrilebilir ne de mutlu olabilir. Hukukçuların prestijine özenip de işin iç yüzünü görmeden gelenler kulise geçince kaşları gözleri seğirmeye başlıyor, hep gördük. Bu kadar reklamı yapılıp kontenjanı artırılan bu bölüm anaokulu öğretmenliğine falan benzemiyor, çevremizi uyaralım. Mesleğinde yeterli herhangi bir meslek erbabı olmak vasat ya da yetersiz bir hukukçu olmaktan her zaman yeğdir. Laf olsun, yancının yancısı olup felanca makama kamp kuralım diye okunmaz böyle önemli bir bölüm. Duyarlı olalım. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukuk Fakültelerinde ders geçme notu.. | sahinaydın | Hukuk Lisans Eğitimi | 36 | 16-12-2010 16:58 |
Hukuk Fakültelerinde Eğitim.... | jurist27 | Konumuz : Hukukçular | 69 | 11-06-2010 23:05 |
hukuk fakültelerinde sanal duruşmalar yapılıyor mu? | cihanguvenc | Hukuk Lisans Eğitimi | 11 | 17-10-2009 14:17 |
Satranç hukuk fakültelerinde ders olmalı mı ? | SPARTACUS | Hukuk Sohbetleri | 37 | 11-10-2007 01:35 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |