08-09-2007, 12:32 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
düzeltme..
yazdıklarımdan suçu savunma sonucun çıkarttığınız için üzüldüğümü belirtmek isterim. Suçlu da olsa savunup aklanmalı demedim, suçlu da olsa hukukun tanıdığı haklar çerçevesinde savunulması gerektiğini belirttim. Avukatların görevinin kendi dünya görüşlerine göre yargılamak yerine hukuka uygun olarak mesleğin gereğini yapmak olduğuna inanıyorum. Konuyu saptırmaya gerek yok. saygılarımla.. |
09-09-2007, 18:27 | #62 |
|
ben öğrenciyim henüz ve sonradan fikirlerim ne kadar değişir bilmiyorum ama suçlu olduğunu bildiğim birini tabiki savunurum.bütün avukatlar masum insanları savunacaksa o zaman kim kimle karşı karşıya gelecek...hakim ve savcı en az bizim aldığımız eğitim kadar eğitim alıyor. onlar en doğrusunu bulup kararı nihayetinde vereceklerdir.indirebildiğim kadar müvekkilimin suçunu indirmeye çalışırım.tek istisnası gaddarca suçu işleyip en ufacıkta olsa bir pişmanlık duymadığını hissetmem olur sanırım...
|
09-09-2007, 18:56 | #63 | |||||||||||||||||||||||
|
|
09-09-2007, 22:57 | #64 |
|
Henüz hukuk öğrencisiyim.Fakat meslek hayatım da butür olaylarla karşılaştığım zaman hangi tarafta bulunacağım ve butür davaları alıp alamyacağım şimdiden kafamı karıştırıyor.Bana gelen müvekkilimin aslında suçlu olduğunu yaptığım görüşmelerden sonra anladığım takdirde yapacağım seçim için iki net kriterim vardır:
Birincisi ilkönce haksız olduğunu hatta suçlu olduğunu bildiğim müvekkilimin işlediği suç!Suçları kategorilere ayırmak oldukça yanlış sonuçta hepsi suç başlığı altındadır diyen arkadaşlar çıkabilir.Fakat varolan suçu işleyen müvekkilimin bu suçu işlerken karşı tarafa verdiği zarar değerlendireceğim ilk kriterimdir.İşlediği suçu değerlendirdikten sonra davayı alıp almamak için karar veririm.Sonuçta hiç birzaman çocuk tacizi suçu ile bakkaldan ekmek çalan insan aynı kefeye koyulamaz. İkincisi ise;işlenen bu suçun karşı tarafta meydana getirdiği tahribatın tamirinin söz konusu olup olamayacağıdır.Ve bu suç bana karşı işlenseydi kaybedebileceğim maddi manevi değerleri tartmak olurdu. Malesef profesyonel olarak davranıp tüm davaları alamam.Duygasallığım bu noktada devreye giriyor. Başarılar diliyorum... Saygılarımla. |
10-09-2007, 00:13 | #65 | |||||||||||||||||||||||
|
bir hukukçu olarak sizin mesajınızı eleştiri hakkımı kullanmak istiyorum izninizle. öncelikle ilk iki cümlenize katıldığımı ama arkadan gelen cümleleri asla tasvip etmeyeceğimi belirtmek isterim. düşüncelerinizi doğru şekilde ifade ettiğinizi farzederek şunları söylemek gereği duyuyorum: 1. hakim ve savcıların "en az bizim-avukatların-kadar" eğitim aldığı cümlesi nereden çıktı kestiremedim. onlar hukuk fakültesi haricinde başka bir fakülte daha mı okuyorlar? avukatlardan eğitim açısından nasıl bir farkları var? bununla birlikte, fiili durumdan kaynaklanan bir durum var ki o da avukatların çok daha iyi bir hukuk vizyonuna ve mesleki ilerlemeyi sağlayacak imkanlara sahip olmaları. Avukatlar kendilerine en çok vakit ayıran gruptur hukukçular içinde. hakim ve savcılarımız dosyalara gömüldüğünden ve maddi imkanları yeterli olmadığından, avukatlar çok daha iyi mesleki ilerleme sağlarlar. unutmayın bir hakim ve bir savcının bakacağı dava türleri bellidir her zaman. hakimlerin alan değiştirmesi istisnadır ancak. ama bir avukat mesleğinin ilk yılında dahi, binbir türlü dosyayla karşı karşıya kalır ve bunları çözmek için sürekli bir araştırma içindedir. 2. karar makamı hakim+savcılar değildir. onlar en iyi kararı verir demişsiniz. o zaman sizin ne işiniz var yargılamada? bırakın onlar kararlarını versinler, siz kalabalık etmeyin boşu boşuna. zaten avukat nedir ki değil mi? duruşur duruşur gelir duruşmadan 3. sayın terazi87, "indirebildiğim kadar müvekkilimin suçunu indirmeye çalışırım" ne demektir yahu yapmayın gözünüzü seveyim. ya daha hukuk fakültesini yeni kazanmış biri ya da düşüncelerini net ifade edemeyen biri izlenimi oluştu bende. meslek içi eleştiri yapmamız gerektiğini avukatlar olarak bas bas bağırdığımız için burada sizi acımasızca eleştirmek zorundayım kusura bakmayın ama böyle yaparsanız siz, bir avukat olarak bizim de ifa ettiğimiz avukatlık mesleğinin onuruna leke sürmüş olucaksınız. bilgilerinize... |
10-09-2007, 11:36 | #66 | |||||||||||||||||||||||
|
Kelimelerin doğru kullanılması gerektiği konusunda sizinle hemfikirim sayın Tunca. Özellikle de hukuktan bahsederken. Fakat henüz bir öğrenci olan arkadaşımızın yukarıdaki cümlesinde ne anlatmak istediğini anlayabiliyoruz.Cümlelere de bu kadar takılıp 'onura leke sürülmüş' boyutunda görmeniz, abartılı ve haksızlık gibi geliyor bana. Kolaylıklar diliyorum.. |
10-09-2007, 15:41 | #67 |
|
zafer tunca bende sınırsız gibi beni gereğinden biraz fazla eleştirdiğinizi düşünüyorum.zaten öğrenci olduğumu ve ileride nasıl şeylerle karşılaşacağımı çok fazla bilmediğim için düşüncelerimin değişebileceğini söylemiştim.ileride onurlu bir avukat olacağımdan da hiç şüphem yok.sizde emin olabilirsiniz.sizinde dediğiniz gibi düşüncelerimi çok iyi ifade edemedim.benim söylemeye çalıştığım tek şey yeterli delili olup suçlu olduğu kesin olan birini elbette savunmaktı.işin duygusal boyutunu aşabilmekti.suçlu olduğundan emin olduğum yeterli delili olmayan bir insanı tabiki beraat ettirmek için uğraşmam...bilgileriniz için yinede teşekkür ederim...saygılar
|
10-09-2007, 16:57 | #68 |
|
Sayın Zafer Tunca sizin mesajınızı okuduktan sonra yaptığınız eleştirilerin yoğunluğu açıkcası beni şaşırttı.Şöyleki Sayın Terazi87 nin belirttiği gibi arkadaş henüz hukuk fakültesi "öğrencisi"dir.Öğreninimine devam ettiğini Vurgulamakta yarar olduğunu düşünüyorum!!
Kelimelerin doğru kullanılması gerektiğine hele ki konu hukuk ise kesinlikle katılıyorum.Sayın Sınırsız'ın da belirttiği düşüncelere aynen katılıyorum. Doğru yapılan eleştiri bence oldukça yararlıdır ve olması gerekir(Yanlış anlamayın sayın Tunca size doğru eleştiri yapmadınız demiyorum,genel olarak konuşuyorum)Ayrıca eleştiri yapılırken kullanılan uslübun sertliği yada yapıcılığı herzaman aynı değildir.Ve bu denge çok iyi kurulmalıdır kanaatindeyim..Yapıcı eleştiri işte tam bu noktada önemlidir! Başarılar Diliyorum... Saygılarımla. |
11-09-2007, 00:57 | #69 |
|
Eleştirisi konusunda Sayın Tunca'yı eleştirEmeyeceğim,çünkü sözkonusu eleştiri sadece bir meslek onuruna leke sürüleceği üzerine değil.Hukuk eğitiminin uzun bir süreç teşkil etmesi,fakültenin mümkün olduğunca netleşmiş,sakin düşüncelerle tercih edilmesini gerektiriyor.Bu alandaki mesleklerin ciddi titizlik istemesi ,desteksiz düşüncelerin de,eleştiriyle yine ciddi biçimde silkelenmesini gerektiriyor diye düşünüyorum.Öğrencilik sürecinde mesleğe yüklediğimiz anlam,ileri de bakış açımızı da etkileyecektir elbette.SYN.Tunca'nın da anlatmak istediği,Avukatlık mesleğinin, arkadaşımızın kafasında yanlış şekillenmemesi gerektiğidir.
Başarılar diliyorum,saygılarımla... |
22-12-2007, 01:41 | #70 |
|
Avukatlar birer robot değildir elbette ki inanmadığı bir davayı savunmak zorunda değildirler ve meslek kurallarıyla bu zorunluluk içerisine sokulmamalıdırlar.
|
25-12-2007, 13:41 | #71 |
|
Terazi87 isimli arkadaşımıza fazla yüklenildiğini düşünüyorum. Bence düşüncelerini, henüz öğrenci olduğunu ve ileride düşüncelerinin değişebileceğini de şerh düşerek samimi bir şekilde paylaşmış. Suçlu birini savunmak o kadar da korkunç bir şey olmayabilir, çünkü her olayın oluş şekli, etkenleri farklıdır. Bir kişi ağır tahrik altında bir başkasını yaralayabilir veya öldürebilir. Eşini bir başkasıyla kendi yatağında yakalayıp, ağır tahrik altında cinnet geçiren kişinin cezasında bir indirim olmayacak ya da olmamalı mıdır? Zaten öğrenci kardeşimiz suçlu birini savunmanın istisnası olarak suçlunun gaddarca suçu işleyip en ufacıkta olsa bir pişmanlık duymadığını hissetmesi olacağını da belirtmiş. yani para için gözümü kırpmadan savunur, gerekirse gerçeklerin gizlenmesini sağlarım dememiş. Terazi87'nin savunulacak elle tutulur bir yanı olan olaylarda vekillik üstlenebileceğini kastettiğini sanıyorum. Bu nedenle kendisine, daha şimdiden ileride meslek onurunu zedeleyeceği ithamında bulunmayı doğru bulmuyorum.
Ek olarak şunu söylüyorum, arkadaşımızın samimiyeti ve çekincelerini dile getirişi bile başlı başına takdir edilmelidir. |
26-12-2007, 10:47 | #72 |
|
gelecekteki sayın meslektaşlarım,
bu konuda sizin tecrübelerinize saygı duyaraktan sadece kendi fikirlerimi beyan etmek istiyorum. bence avukatlığı meslek edinmek başlı başına bir vicdan muhasebesi.faili müdafaa etmek,bir şekilde onun bir suç karşısında bir haklı yönünün ortaya çıkarılması bakımından bence çok önemli.fakat tam burada bu çizgiyi korumak tamamen avukatın vicadanına kalmış durumda(yasaların verdiği esneklik oranınca). bunları belirttikten sonra bence bir avukat dava ayırt etmemelidir.fakat daha demin bahsettiğim o ince çizgiyi yakalamak kaydıyla.her insan bir şans verilecek kadar değerlidir... saygılarımlaaa... |
26-12-2007, 11:15 | #73 |
|
vekil- müdafinin müvekkili yanında bulunmasının bir sebebi de işin esası- savunma yapmak yanında usulü de müvekkili lehine gözetmek değil midir? yani bizim vicdanımıza göre en savunulmayacak durumda olan sanığın bile usul çerçevesi içinde yargılanması gerekir. bir avukat da en azından bunu gözetmek-sağlamak için müvekkilin yanında bulnmalıdır. bu da savunma hakkının içindedir diye düşünüyorum. sözgelimi karakoldaki kötü muameleden, ifade tutanağının imzasından tutun, duruşmada hakimin ya da karşı tarafın sanığa-müvekkile tavrını dengelemeye, söz sıralarını gözetmeye, tanıklara sorulacak soruları beliremeye kadar.. aklıma şu anda gelmeyen bir sürü şey.. saygılar.
|
27-12-2007, 00:20 | #74 |
|
Türkiye de davaların sadece avukatlar aracılığıyla açılacağı gün gelmediği ve her ferdin bir avukatının olması zorunluluğu getirilmediği sürece; her avukat para getiren her işi sualsiz sorgusuz alır arkadaşım. Aslında soruyu şöyle değiştirmek gerek; 'cebinde parası olmayan, fakat %100 haklı olduğuna inandığınız kişilerin davalarına bedava bakar mısınız? Bakarsanız nereye kadar bakarsınız? Yani açlıktan ölene kadar mı? Bu sorunun cevabını vermek biraz daha zor olsa gerek... Bi düşünelim....
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sınavı | Av.H.Sancar KARACA | Adliye Duvarı | 12 | 21-04-2009 13:27 |
Bankadan Kredi Alırken Bankanın Şirketine Sigorta Yaptırma Zorunluluğu Getirilmesi | mdelen82 | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-01-2007 14:48 |
Giyim Eşyası Alırken Dikkat Edilecek Hususlar | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 29-09-2006 12:37 |
Topunu alırken derede boğulan çocuğa tazminat | PINAR YILMAZ | Hukuk Haberleri | 0 | 27-08-2006 16:35 |
yönetici ne yapmalı???? | eses | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 02-08-2006 02:56 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |