15-03-2009, 22:48 | #61 |
|
Mesleğin içinde olan bizler, bu kadar karamsar ve olumsuz konuşursak zaten mesleğimizin yitirilmiş saygınlığından kalanı da koruyamayız. Sadece konuşuyoruz,toplanıp birşeylerin girişiminde bulunmuyoruz. İşte ben en çok buna üzülüyorum. paragöz,ticari iş zihniyetli avukatlar çpk fazla haklısınız. Ama tavsiye niteliğindeki ücret tarifesi sadece tavsiye edilmekle kalıyorsa,sen bir davaya başka mablaya o başka başka meblağlara bakıyorsa, vatandaş avukat avukat dolaşıp en uygun fiyata bakanı bulmaya çalışıyorlar. kaliteli avukatı değil. ne acı değil mi? Burda bunları vatandaşın da okuyacağı bir platformda tartışılırsak,kendi kendimizi yok ederiz. ben tartışmayalım da demiyorum ama bu konu bu sitede farkl farklı başlıklar altında zaten defalarca konuşuıldu tartışıldı. ama alınan bir sonuç ya da atılan bir adım yok maalesef. Acaba terzi kendi söküğünü mü dikemiyor. Ben bu çalışma ortamında sıkıntımız olan durumu yenmek adına elimden geleni yaparım ama diğer arkadaşlarım yapmadığı sürece benim de iş alanım maalesef daralır ve topluluğa ben de ayak uydururum. Peki nasıl düzelticez bu sistemi.tek taanca olmaz bu iş. bir olmak zorundayız. bence bunun için ciddi bir girişimde bulunmalıyız.
|
16-03-2009, 01:15 | #62 |
|
[quote=duyurucu1]Sevgili Yusuf,
Seninle bir konuda anlaşalım.Avukat haklıyı haksızı araştıran demek değildir.O işi hakim yapar. sayın duyurucu1 Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.ya ben yanlış anlattım ya da siz yanlış anladınız.elbette kihaklı ve haksızı ayırmadaki son kararı verecek olan hakimdir.ancak ben şunu demek istemiştim:dava alan her avukat o davayı en iyi şekilde müvekili lehine sonuçlandırmaya çalışır ama bazıları dava kazanmak adına etik veya yasal olmayan şeylere başvuruyor.örnegin:yalancı tanık beyanları,araya tanıdık sokularak resmi makamlardan alınan sahte belgeler.ki Hüseyin Üzmez davasında bu yaşanmıştır.işte bu gibi şeyleri yapan avukat arkadaşlarımız sayesinde bu muhabbetleri yapmak zorunda kalıyoruz.haksızı neyaparımda haklı gösteririm telaşına düşüyorlar.dediginiz gibi haklı haksız kararını hakim verir ama bazen ortada somut gercekler vardır.bazı durumlarda davayı lehine döndürecek hiçbir delil yoktur,işte bu durumlarda bu saymış oldugum davranışları yapanlardan bahsetmiştim ben. |
31-03-2009, 12:35 | #63 |
|
Avukatlık stajına yeni başladım. Herkesin bana ilk dediği laf hakim savcı ol ne işin var avukatlıkla diyor. Avukatlar yalancı oluyor. Sen beceremezsin diyor. Acaba biz avukatlar yalancı mıyız? Ben henüz mesleğe başlamadığım için gülüp geçiyorum.
|
17-04-2009, 16:52 | #64 |
|
Avukat nasıl kurtulur ve Avukatlıkta kalite nasıl artar.
Avukatlığın her yönüyle düzelmesi ve belli bir irtifaya kavuşabilmesi için bu günkü yasal düzenlemesinin kökten değişmesi kanaatindeyim.
Mesleğimizin günbe gün değer yitirmesinin ana sebebini; bu mesleğin yasal bir iç denetim mekanizmasına sahip olmaması sebebinden kaynaklandığı kanısını taşımaktayım. Bu günkü haliyle bu mesleğin denetim mekanızması hukuku bilmeyen sokaktaki vatandaşın değerlendirmesi olmaktadır. Dolayısıylada bu mesleği icra eden avukat sokaktaki vatandaşa hoş görünme gayretiyle mesleği icra etmektedir. Farkına varmadan oluşan bu zihniyet ve yaklaşımda mesleğimizin değer yitirmesine ve kalite kaybına yol açmaktadır. |
17-07-2009, 11:27 | #65 |
|
Bence avukatlık sınavı getirilmeli ancak bu sınavı barolar birliği değil ösym yapmalı.Ayrıca avukatlık sınavı hakimlik savcılık sınavı kadar zor olmalı.Bir de üniversitelerdeki kontenjanlar düşürülmeli her önüne gelen üniversite açmamalı hele ki hukuk fakültesi hiç açmamalı.Eğer sınav gelirse inanın o zaman insanlar gözünde mesleğin değeri biraz daha artar.Çünkü avukatlık şu anda ulaşılması kolay bir meslek sınavla bu zorlaştırılmış olur ve değeri de ister istemez artar.Düşünün hakimlik savcılık sınavsız olsa avukatlık sınavla olsa herkes avukat olmak için can atardı niye çünkü ulaşılması zor olurdu.Türkiye de herhalde okul bittikten sonra sınavsız yapılan tek meslek avukatlık.Aslında o kadar çok sorunumuz var ki bu sorunlarımızın sadece yüzde biri ama o sorunları buraya sığmaz.Herkes buna ben de dahil avukalık nasıl kurtulur diyoruz ama bu sorunları sadece forumlarda yazıyoruz.Bana göre bunu forumlarda yazmaktan ziyade sorunlarımızı gerçek dünya da çözmeliyiz.Aslında bunu yapması gereken barolar lakin onların daha önemli işleri var kı bunun üzerinde durmuyorlar.O zaman biz avukatlar bu sorunları çözmek için harekete geçmeliyiz.
|
23-07-2009, 18:14 | #66 |
|
cevap
sayın üyeler
Avukatlar zor sınavlara girip okulu kazanınca para hırsları azalacakmı? Yada zor sınavlardan geçince müvekkillerinin çıkarlarını daha mı çok düşünecekler hiç sanmıyorum. Belki yurt dışındaki gibi yeni çıkan yasalarıda biliyorlar mı diye beş senede bir avukatlıklarının onanması lazım. Bir ümit inancıma, görede sadece bir ümit olarak kalacak; avukatları kendi seçtikleri avukat arkadaşlarınının denetlemesi yerine özel bir kurumun denetlemesi, gerekirse meslekden men etmesi yazılı kanunları olan özel bir kurumun, sadece bir hayal işte hakimleri hakimlerin denetlemesi gibi saçma bir şey olabilir mi veya doktorları doktorların denetlemsi neden bizim gibi ülkelerde tıp hukuk veya mühendislik mezunu iyi maaş alan alanında uzmanlaşmış kadrolar iç işleri başlığı altında özel bir kurumda çalışıp diğer lerini denetlemez? Ben cevabını biliyorum sanırım herkezde biliyor da kral çıplak demeye kimsenin cesareti yok. |
07-08-2009, 19:26 | #67 |
|
Selamlar,
Benim tespit edebildiğim en büyük sorun, avukatlık mesleğine giriş ile alakalı. Karşılaştırmalı olarak bakıldığında, dünyanın hiçbir yerinde avukat olabilmek ülkemizdeki kadar kolay değil. Mesela, Amerika Birleşik Devletleri'nde herhangi bir baroya kaydolup avukatlık yapmak gerçekten emek isteyen bir iş. Yale Üniversitesi'nden mezun olan bir amerikalı New York Barosuna kayıt olabilmek için o baronun sınavını geçmek zorunda. Bu sınavlar da gerçekten zor sınavlar. Bizde ise hukuk fakülteleri avukatlık fakülteleri olarak görülüyor. Dolayısıyla hukuk fakültesini bitiren her mezun, bir yıllık süresini doldurup avukat oluyor. TBB'ye kayıtlı avukat sayısı son yıllarda inanılmaz bir artış gösterdi. Yanlış hatırlamıyorsam 16 bin yeni avukat mesleğe katıldı bu son iki yılda. Hukuk fakültesi avukat yetiştirmez, avukatlık mesleğinin çok daha iyi şartlarda yapılabildiği ülkelere bakılıp, bu sistemleri uygulamalıyız diye düşünüyorum. Avukatlık stajı çok daha ciddi ve eleyici olmalı. Dünyada böyle. |
10-08-2009, 11:46 | #68 |
|
Saygi
Herkese merhaba,
Avukatlar nasıl kurtulur, meslekte kalite nasıl artar… Mesleğimiz ve kendimiz açısından özeleştiriye açık olması nedeniyle, aslında oldukça güzel bir soru. Benim bu soruya cevap olarak verebileceğim, nacizane görüşüm, SAYGI’dır. Yerine getirmekte olduğumuz avukatlık mesleğine karşı saygı, bu mesleği ifa eden meslektaşlarımıza karşı saygı ve özellikle kendimize karşı saygı. Her gün yerine getirmek üzere uyandığımız bu işte, karşımıza çözüm amacıyla getirilen meselelere bakalım. Kişiler genelde para kazanmak üzere yaptıkları işlere başlarken, herhangi bir hukuki destek veya tavsiyeye ihtiyaç duymamaktadır. Sonrasında söz konusu işle ilgili sıkıntılar baş gösterince veya işi batınca, biz avukatlara koşmaktadırlar. Çoğu kez de bir avukat ile yetinmeyerek, dört beş avukatı dolanmaktadırlar. Bu meslektaşlarımız da söz konusu işi alabilmek için, kendinden önceki avukatı karalama yoluna; hukuki yardıma ilişkin ücret kırma yoluna gitmekte ve hatta bazılarımız işi, kişiden hiçbir ücret almayacağını söylemeye kadar götürmektedir. Bunu yapan bizleriz. Bunun sebebi olarak, maddi kaygılar gösterilebilir, para hırsı denilebilir, hatta bu konuda baroların yetersizliği bile gösterilebilir. Bence bu sayılanların hiçbiri sebep olmayıp, hepsi birer sonuçtur aslında. Mesleğimize ve kendimize duyduğumuz saygıdaki eksikliğin sonucudur. Müvekkillerimle birebir ilişkilerimde karşılaştığım en dikkat çekici durum, -birkaç istisna haricinde- hepsinin, avukatları olarak benimle, ahbap-çavuş ilişkisine girme çabaları ve teklifsizlikleridir. Bence bu durum, yapılan işin ciddiyetine balta vurmakta, saygı unsurunu zedelemektedir. Örneğin, gün boyunca hepimiz zamanla yarışıyoruz ve belirli bir program dahilinde giderken, çat kapı gelen veya kendisine verilen randevuya bir saat geç yada erken gelen bir müvekkil, çoğu kez beni zor durumda bırakabiliyor. O açıdan, anlaşmalarımı yaparken, bu durumu özellikle belirtmek zorunda kalıyorum. Benim görüşüm, her zaman bir mesafe bırakılması ve bunun aşılmamasıdır. Bu durum, yalnızca müvekkil ile ilişkilerde değil, iş gereği karşı karşıya geldiğimiz herkes için geçerli olmalıdır. Öyle ki, teklifsizliklerin, etik-dışı taleplerin önüne geçilebilsin. Mesleğimizin daha ileriye götürülmesi, iş yaptığımız kişilere daha iyi hizmet verilebilmesi ve verilen hizmetin karşılığının tam olarak alınabilmesi açısından, SAYGI unsurunun olmazsa olmaz bir koşul olduğunu düşünmekteyim. Saygılarımla… |
03-09-2009, 21:01 | #69 |
|
Ne yazıkki Kayseri de avukata çek senet tahsilcisi gözüyle bakıyorlar ve saygı duymuyorlar,aklınıza gelen bir çözüm var mı
|
07-01-2010, 09:35 | #70 |
|
İlk mesajın yazılma tarihi 2005.Şu anda ise 2010’dayız.Ancak hala mesleğimiz ileri gitmediği gibi aksine gerilemekte.Bazen kendime soruyorum neden böyle diye.Aslında cevap da veriyorum.Çünkü sorunlarımızı sadece forum sitelerinde yazıyoruz belki birileri bizi duyar da yardım eder diyoruz.Gerçek dünyada ise harekete geçmiyoruz kendi aramızda konuşuyoruz sadece.Arada bir diyoruz ‘ya bizim haklarımızı savunacak bir meslek kuruluşumuz vardı diye’ nerde o diyoruz?Aslında onlar da çalışıyor.Benim bildiğim kadarı ile 2007’den beri ‘genç avukatların sorunu’ adı altında çeşitli barolarda konferanslar veriyorlar.Ama ne hikmetse sadece konferanslar veriyorlar hala bir icraat yok.Sorunlarımızı bir türlü çözemiyorlar.Neden acaba bana biri bunun cevabını verebilir mi?Aslında barolar birliği bizim sorunlarımızın neler olduğunu çok iyi biliyor ama bir türlü çözemiyor.Bizlere de ‘bakın biz sizin için çalışıyoruz 3 yıldan beri’ demek için sadece bu konferansları düzenliyorlar.Aslında biz insanoğlu önce sorun oluştururuz.Sonra da bu sorunları çözmek için konuşup dururuz o kadar çok konuşuruz ki artık sorunları konuşmaktan sıkılırız.İşte biz avukatlar ve stajyer avukatların yaptığı da aynen bu.Sanırım son 10 yıldır konuşuyoruz ama hala bir çözüm yok.Bir çoğumuz konuşmaktan da sıkılmış olmalı.Artık üzerimizdeki bu ölü toprağını atalım titreyip kendimize gelelim.Yoksa Yüce ALLAH’ın izniyle yaşarsak bir 10 yıl daha bu sorunları konuşmaktan sıkılmayanlar tabi kalırsa ve de aramıza yeni katılan arkadaşlarımızla konuşacağız.Türk hukuk sitesinin değerli yöneticileri acaba sizlerin önderliğinde sorunlarımız ve çözümleri için artık ayağa kalksak mı?Uyuyan devi sizlerin önderliğinde uyandırsak mı?Not:Belki sizler harekete geçmiş de olabilirsiniz.Bu güzide siteye yeni üye olduğum için ben bilmiyor olabilirim.
|
12-01-2010, 17:57 | #71 |
|
öncelikle bu birlik ve beraberlik yolunu açmakla ve barolar birliğini harekete geçirmekle biarz olsun baskı oluşturabilmekle mümkün olur.öncelikla yasal düzelnlemelerin değişmesi noterlerin görevlerinin bir kısmının avukatlarca yerine getirilmesi yeni büro açan avukatlara uygun koşullarda kredi imkanını sunulması aklıma gelen bazı çözümler ancak birlik ve berabetlik yolu ile herkesin mesleğine meslek onuruna sahip çıkmasıyla mümkün olabilir bu konuda herkesin duyarlı girişimleri mutlaka bir sonuç verir
|
13-01-2010, 09:19 | #72 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukatlık yatırım gerektiren bir meslektir. Krediyi ödeyecek öz kaynağınız yoksa avukatlık cübbesi "deli gömleği" haline gelir. Saygılarımla |
13-01-2010, 16:52 | #73 |
|
Sadece avukatlık mı ?
Mesleğimin 3. yılındayım. 3 yıldır ; borçlanıyorum , ödüyorum. Şükür geçinip gidiyorum. Piyasanın durumuna bakınca içinde bulunduğum durumu pek de yadırgamıyorum. Ancak başka esaslı bir sorun var. HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ . Hukukun üstün olmadığı bir ortamda yaşıyor ve çalışıyoruz. Bu halde ne mesleğe saygı kalmış ne de hukuka. İnsanların çoğu hukukun çaresizliğinin de farkında. Değişik yollara başvurmayı tercih ediyorlar . Uygun ortamda yapılamayan avukatlık mesleği de elbette ki bir sonuç vermiyor. Ancak sadece biz avukatlat değil , hakimler , savcılar , icra müdür ve memurları ve diğer memurlar ve kamu personelleri hepimiz aşağı yukarı aynı dertten muzdaribiz. Hukuk , sınırlarını net olarak çizmediği için , ya yerel bir mahkeme hakiminin insafına , ya da yüksek bir mahkeme heyetinin değişmekten bıkmaz görüşlerine mahkum oluyoruz. Teftiş raporlarını , müfettişlerin telkinlerini , am,rlarin hukuksuz emirlerini saymıyorum bile. Bu şartlar altında zorlanarak avukat olsan ne olur ? İşte görüyoruz her ay onlarca avukat ayrılıyor barolardan. Değerli bir büyüğümün dediği gibi ülkenin esas meselesi HAKKI ÜSTÜN TUTMAKTIR yani hukuk devletini teşekkül ettirmektir. Hukuk devleri teşekkül edince sorunların çoğu da otomatikman çözülmüş olacaktır.
|
16-01-2010, 00:48 | #74 |
|
Ben konuya bir soru ile başlamak istiyorum. Ülkemizde kaç vakıf üniversitesi ve bu üniversitelerin kaçında tıp fakültesi var?
Ülkemizde 44 vakıf üniversitesi var. Vakıf üniversitelerinin sadece 9 tanesinde tıp fakültesi var ki buna türki cum. dahil buna karşılık tam 24 tane hukuk fak. Bence herşey gayet net. Yinede bu durumu bir an önce düzeltmek için yeni hukuk fakültesi açılmamalı( ne vakıf ne devlet üni.) Acilen avukatlık sınavı getirilmeli. Öğrenci kontejanları düşürülmelidir. |
28-04-2010, 16:26 | #75 |
|
Değerli Meslektaşlarım; bu başlığı 2005 yılı şubat ayında açmışım. evet bugüne kadar avukatların sıkıntılarıyla ilgili en ufak bir çalışma yok. baroların baro pulu için çalışma var ama avukatlar için hiç bir çalışma yok.
Nihayet Adana Barosunda görevli bir arkadaşım, Baro nezdinde bir çalışma başlatmış. Bu konuda bir çok baro başkanına mektuplar yazmış ve bu işin üzerinde duruyor. Çalışmanın temel noktası "Avukatlık asgari ücret tarifesinde yazan miktar, ilgili baro hesabına yatırılıp, dekontu vekaletnameye eklenmedikçe, avukat davaya vekil olarak kabul edilemez" şeklinde bir yasa maddesi eklenmesi. Tabii bu düz hali. Bunun detayları da olacaktır. Bu şekilde yapılacak bir yasa değişikliğinin avukatlıkta devrim olacağını düşünüyorum. Bu şekilde, angarya azalacak ve avukatlıkta parasal rekabet değil mesleki rekabet artacaktır. Avukatlar, en azından, asgari ücretini alarak işe başlayabileceklerdir. Asgari ücret dışındaki kısımlarda ise sözleşme serbestisi elbette olacaktır. Umarım herkes etrafında bu yönde çalışma yapar ve kamu oyu oluşturur. Saygılarımla. |
28-04-2010, 23:49 | #76 |
|
"Avukatlar Nasıl Kurtulur? avukatlıkta Kalite Nasıl Artar?"
Avukatların tümünü kapsayacak bir sınav olmadığı sürece avukatlara "allah kurtarsın" demekten başka birşey gelmiyor içimden. |
02-05-2010, 14:57 | #77 |
|
Bu meslek ancak Türk halkının gelir düzeyi AB ülkerinin halkaları ile aynı düzeye geldiğinde kurtulur .Sorun mesleki değil tamamen ekonomik
|
02-05-2010, 18:41 | #78 |
|
valla arkadaşlar dediğiniz gibi bende her dava için ayrı vekaletle birlikte vekalet verilirken asgari ücret tarifesine göre ücret de yatırılmalı ve tüm gelen ücretler bir havuza atılmalı %75 oranında ki para hak sahibi avukata verilmeli geriye kalan %25 lik kısmı ise havuzdan il bazındaki avukatlara dağıtılmalı, Mesleki yardımlaşma ve dayanışma adına.
|
02-05-2010, 21:00 | #79 | |||||||||||||||||||||||
|
Varsayalım ki İstanbul'da, ikame edilen davaların asgari ücret tarifesine göre aylık tutarı 100.000.000 TL olsun. İstanbul'da 20.000 Avukat olduğunu kabul edelim. 100.000.000 TL / 20.000 = Her bir avukata 5.000 TL aylık ödeme anlamına gelir. Çalışmadan 5.000 TL iyi para... Şaka bir yana, elbette ki bir havuz oluşturulmalı ve belli bir tutarın üstünde işi olmayan avukatlara bu yardım -makul ölçülerde- yapılmalıdır. |
02-05-2010, 21:27 | #80 | |||||||||||||||||||||||
|
Eğer mesleki dayanışma adına havuz yapılacaksa bu havuza staj yapacak her avukat adayından yüklü bir katkı alınmalı. Önlem önlemekle olur. |
08-05-2010, 15:29 | #81 |
|
Avukatlık sınavı
Bence ilk yapılması gereken, avukatlık sınavını getirmektir. Yazılı sınavdan sonra tecrübeli avukatlardan, yüksek hakimlerden ve akademisyenlerden oluşan bir kurulun mülakat yapması gerekir. Ayrıca hukuk fakültesi sayısını azaltmak, bu mümkün değilse kontejanları düşürmek gerekir.
Bazı meslektaşlarımızın belirttiği gibi, asgari ücret tarifesinin ödendiğine dair dekontun vekaletnameye eklenmesinin zorunlu olması gerçekten faydalı olacaktır. Ama herşeyden öte kendimiz mesleğimize saygı göstermeli ve etik kurallara titizlikle uymalıyız. Saygılarımla |
09-05-2010, 17:46 | #82 |
|
katılıyorum bu düşünceye.. bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak avukatlık sınavı sinirimi bozmalı belki ama hayır.. bende kesinlikle destekliyorum.. çünkü üniversitelerde dönen birçok şeyi biliyoruz.. hiçbir hukuki bilgisi olmayıpta diploma sahibi olan insanların olması gerçekten sinir bozucu.. bırakalım herşeyde olması gerektiği gibi hakkını veren yapsın işi
|
09-05-2010, 22:42 | #83 |
|
mesleğin kalitesinin ve saygınlığının artmasının tek çözüm yolu bütün özel üniversite hukuk fakültelerini kapatmaktır. bence başka çözüm yolu yok hukuk bilmeyen insanları avukat yaparsanız ne nitelik kalır ne de saygınlık . bu meslek parayla diploma satın alanların ulaşabileceği kadar bence kolay olmamalı.
|
10-05-2010, 21:55 | #84 |
|
Bazı meslektaşlarımın profilinde "......Üniversitesi mezunu" diye gördüğümde daha yakın tarihte mezun olan biri olarak, ben bile takip edemeyerek, "....Üniversitesi" de ne,nerede kurulmuş diyorum.Tabi ki hiç bir masraf gerektirmeyen,derme çatma bir derslik ile ve 5 kişilik öğretim üyesi kadrosunu eğitime başlamaya yeterli görüp hukuk fakültesi diye önümüze sunan zihniyet bizi buralara getirmiştir(Bizzat yerinde gördüğüm,henüz kurulalı 1 yıl olan,adeta bir küçük barakayı bana gösterip ,burası hukuk fakültesi dediklerinde çok şaşırmıştım).Ayrıca gördüğüm şudur ki tekelleşme avukatlık mesleğinde almış başını gitmektedir.Evet bu bir serbest meslektir ve çevre faktörü bazı meslektaşları bu pastadan daha fazla pay almalarına neden olmaktadır.Ancak bunun da bir üst sınırı olmalı ve bir baraj uygulaması acilen uygulanmalıdır da.Bir de emekliye ayrılmak bilmeyen meslektaşlar var.Bir üstad biz ancak mezarda emekli oluruz demişti de, bunu şimdi çok iyi anlıyorum.
Saygılarımla |
10-05-2010, 23:18 | #85 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
11-05-2010, 10:21 | #86 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Saygılarımla |
19-05-2010, 00:51 | #87 |
|
Neler yapılabilir ???
mesela Hukuk Fakültelerinin sayısı azaltılabilir,fakülteler 5 yıl + 2 yıl fakülte gözetiminde staj şeklinde düzenlenebilir , Giriş puanları daha yüksek tutulabilir ,Her işyerinin muhasebeci tutma zorunluluğu ,işyerlerinin bir işyeri hekimine bağlanması gibi avukat bulundurma mecburiyet sınırları genişletilebilir, ..bu öneriler daha genişletilebilir ..Kim ve nasıl yapacak ?? Barolar,Barolar birliğinin avukatlık mesleğinin ve meslek mensuplarının saygınlık ve refahını sağlayacak bu tür düzenlemeler için mecliste kendi ikballerinden başka düşünceleri olmayan vekillere ,bilhassa hukukçu vekillere lobi ve baskı uygulamaları ile çözümlenebilir. |
26-05-2010, 22:11 | #88 |
|
en iyi günler bu günler
Evet en iyi günler bu günler; yabancı barolara bağlı avukatlar bir ülkeye girsin bakalım o zaman halimiz nice olur mumla ararız bu günleri.Ne tazminatını açabilecğimiz bir trafik kazası nede bir boşanma kalır elimizde...Daha kötüye gitmesinde ha unutmadan bir de noterlere katip oluruz iş temelinde çözülür...(noterler biliği başkanın röportajını okudum da...)
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bu Nasıl İş? | Kıvılcım | Meslektaşların Soruları | 5 | 13-09-2006 23:06 |
Nasıl Bir Adalet Bu? | sumru | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 03-10-2003 17:43 |
Nasıl Boşanabilirim? | esv | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 10-06-2003 12:10 |
Noterlik Hakkında Bilgi(Nasıl Olunu,işleyiş Nasıl Vs Vs) | fatih | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 04-03-2002 20:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |