Avukat, polislerle uzlaşmadı

Alıntı: Yazan Özgür DİKTAŞ "Adam" dediğiniz, "şu" dediğiniz,"dövelim" dediğiniz sizin meslektaşınız....

iyi ya söylenen ve yapılan bu işte. buna rağmen türkülerden dem vurup nasıl mesleki değerin varlığından bahsediyorsunuz anlamadım. bu ülkede hakaret edilen avukat, ölen avukat, yoksul olan avukat, ezilen avukat. hala kutsal bir meslek değerli bir meslek, olmazsa olmaz vs. böyle birşey yok. en azından ben görmedim
olması gereken başka, olan başka. olan da budur işte şekil a. o sebeple hiç kendimizi kandırmayalım. avukatlığın türkiyede zerre kadar değeri kalmamıştır.(kendi camiasında bile). savunmanın kutsal oluşu, avukatın adaletin saç ayağı oluşu, mesleğin onuru gururu vs. bunlar sadece yazılı eserlerde mevcuttur. var olansa işte budur.

Alıntı: Yazan aydın5610 "Sayın üyeler, doğrudan haberle ilgili tartışırsak sanırım daha yararlı olabilir." Sayın Aladağ söylediğinizi siz de yapın ve insanların kelimeleri veya cümlelerindeki harf hatalarını(ki dediğim gibi bilgisayardan kaynaklanan) veya cümlelerini değil içeriğini irdeleyip "komik adam" karakterini de ona göre yerleştirirseniz sevinirim.

sayın aydın,

bilgisayardaki sorunu gidermenize sevindim, iyi çalışmalar dilerim.

Alıntı: Yazan aydın5610 "Sayın üyeler, doğrudan haberle ilgili tartışırsak sanırım daha yararlı olabilir." Sayın Aladağ söylediğinizi siz de yapın ve insanların kelimeleri veya cümlelerindeki harf hatalarını(ki dediğim gibi bilgisayardan kaynaklanan) veya cümlelerini değil içeriğini irdeleyip "komik adam" karakterini de ona göre yerleştirirseniz sevinirim.

Sayın meslektaşım,
Alıntı yaptığınız mesajımdan önceki mesajlara bakarak, bunun "tartışmanın konuyla ilgisiz yerlere varması" nedeniyle yazıldığını anladığınızı düşünüyorum.
Size hitaben yazılan mesaj ise Türkçe tartışılan her konu ile ilgilidir.
THS kuralları (http://www.turkhukuksitesi.com/hukuksayfa_kurallar.htm) mesajların düzgün bir Türkçe ile yazılmasını öngörmektedir.
Bu kurala uyulmasını beklemek her üyenin hakkıdır.
Düzgün bir Türkçe kullanımını istemek, Türkçe konuşan, okuyan, yazan, düşünen... herkesin hakkıdır.
Bilgisayarlar kendi kendilerine yazamadıklarından, sorunun bilgisayarınızda olduğunu düşünmemiştim. "Komik adam" olarak nitelediğiniz "hayret" imi, bu nedenle, "hayretimi ifade edebilmek amacıyla" kullanılmıştır.
Sorunun düzelmesine ve yararlı mesajlarınızın bundan sonra yazım kurallarına uygun şekilde yazılabileceğine sevindim.
Saygılarımla.

sn ahmet şeremet malesef öyle bir imkanınız bulunmamaktadır

Avukatlar tabii ki her gördükleri haksızlıklara müdahale edebilirler ve edeceklerdirde.

Yakın geçmişte bir Avukat, yine meslektaşınız olan Hakimlerin canına kıydı.O olaydan sonra ben hala Adliye girişlerinde kimlik göstermeden, ben Avukatım diyerek polisin yüzüne bile bakmadan geçmeye çalışan bir çok meslektaşınızı gördüm. (Belki de Avukat değillerdi, ama doğru ya alınlarında yazıyordu.) Ne yani, bir Avukat silahını teslim etmeden içeri girdiğinde silahını bana yada Hakime doğrultsa beni ve Hakimi hukuk mu kurtaracak güvenlik mi sayın barbhax. Kusura bakmayın ama benim hayatımın söz konusu olduğu bir durumda ben Avukatların silahlarını teslim etmeden ve kimlik göstermeden Adliye içine girmelerine sessiz kalamam. her fırsatta diler getiriyorum. Ve bu konuda kusura bakmayın ama, ne hakimin, ne savcının ne de avukatın ayrıcalık kazanmasını tasvip edemem.

Alıntı: Yazan AvTürk sn ahmet şeremet malesef öyle bir imkanınız bulunmamaktadır

Sayın AvTürk, sizden özür diliyorum. Daha önce yazıp sonrasında sildiğim bir mesajıma yanıt vermişsizinz

Saygılarımla,

Meslektaşıma geçmiş olsun öncelikle.....

Sayın Uçar'ın gördüğü olayla okuduğu olayı neden karşılaştırma gereği duyduğunu anlamış değilim....
Görmediği olayda neden bu kadar taraf olduğunu da anlamış değilim....
Meslektaşımız hakkında "boş yere 8-9 adam yüklenmez" derken,"üstü açık arab asından "diye ısrarla bahsederken neyi kastetmiş olacağını anlamış değilim....
Ben "avukatım" ve bazı haklarım var,işim bu ,bunu polise söylemem ve gecenin 3 ünde "az sonra kimliğimi ibraz edeceğim" (habere göre) demem neden bu kadar kötü anlamış değilim....

Ayrıca kim olursa olsun habere göre kelepçeleyip,tartaklayıp götürmenin ne anlamı var,polis bu hakkı nereden buluyor anlamış değilim....


Herkese potansiyel suçlu muamelesi yapamayız Sayın Meslektaşım.


Sayın Aladağ;
Haklısınız

Alıntı: en lüx araçta 4 tane uzi yakalandı ülkemde. uyuşturucu yakalandı jiplerde..

Alıntı: Üstü açık arabandan... üstten üstten konuşmaya

Sayın Meslektaşım Uçar,

Lütfen açıklamalarımızı konu ile sınırlı yapmaya özen gösterelim. " Üstü açık araç, uyuştucu yakalanan lüks jeep, en lüks araç vs... gibi" asıl konu ile ilgisiz ve tahrik edici ifadelerin bu konu içinde olmaması gerektiğini düşünüyorum. Konumuzun lüks araç ile ne ilgisi var ben anlayamadım. Her üstü açık araç lüks müdür? Lütfen mesleğimizle ilgili önemli bir konuyu farklı mecralara çekmeyelim.İddiaya göre Polis, avukatın aracı lüks diye onu dövmemiştir...

Yoksa o nedenle mi dövmüştür?

bana göre muhtemelen olayın içinde hakaret var.Şİkayetçi avukat, kendisine yapılan darp olayı esnasında genel olarak haberlere yansıdığı üzere bazı polisler tarafından cep telefonuna kayıt yapıldığını belirtmişti.Polisler ise kimlik sorma esnasında şikayetçinin kendilerine "beni götüremezsiniz" tarzında direndiği ve akabinde küfür ettiği, küfür olayının ise cep telefonuna kaydedildiğini belirtmişlerdi.Soruşturma aşamasında bunlar elbet ortaya çıkacaktır.Diğer taraftan polisler, şikayetçi avukatın alkollü olduğunu da belirtmişlerdi.Şİkayetçi avukat ise olay günü bunu kısmen doğrular şekilde yarımlık rakı içtiğini belirttiğini hatırlıyorum haberlerde.BU da polislerin anlatımını kısmen de olsa doğruluyor.Bu anlatımlardan yola çıkarak benim kanaatimce de olaya şikayetçi avukatın tavırlarının sebep olduğudur.Güç kullanımının boyutu ise ayrıca tartışma konusudur.

Bir de olasılıklara göre bakalım olaya:
1- Polisin gece saat 3'de kimlik sorduğu alkollü kişi kimliksizdir ve savcı olduğunu iddia etmekte, kimliğinin (cüzdanının) otoparktan aracını çıkaran arkadaşında olduğunu söylemektedir.
2- Polisin gece saat 3'de kimlik sorduğu alkollü kişi kimliksizdir ve polis olduğunu iddia etmekte, kimliğinin (cüzdanının) otoparktan aracını çıkaran arkadaşında olduğunu söylemektedir.
3- Polisin gece saat 3'de kimlik sorduğu alkollü kişi kimliksizdir ve milletvekili olduğunu iddia etmekte, kimliğinin (cüzdanının) otoparktan aracını çıkaran arkadaşında olduğunu söylemektedir.
4- Polisin gece saat 3'de kimlik sorduğu alkollü kişi kimliksizdir ve işsiz olduğunu, kimliğinin (cüzdanının) otoparktan aracını çıkaran arkadaşında olduğunu söylemektedir.

Örnekler çoğaltılabilir. Her durumda polisin yapması gereken, Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'ni uygulamak, öncelikle de kişiye bu yönetmeliğin 5.maddesi uyarınca kimliğini ispat için gerekli kolaylığı sağlamasıdır (örneğin, ardakaşı otoparktan arabasını çıkarıncaya dek makul bir süre beklenmesi gibi).

Yoksa yanılıyor muyum?

uslubu kötü olduğu için polisin insan dövmesi çok saçma bir davranıştır. üslup dediğin nedir ki bu kelimeye bu kadar çok takıyoruz. kimliği yanında olmaması da dövülmesi için bir sebep olamaz. üstü açık arabadan üstten üstten konuşması ise hiç sebep olamaz dövülmesine.

ayrıca durduk yerde polis kimseyi dövmez mutlaka birşey yapmıştır şeklindeki mantaliteyi acaip kınıyorum.

ayrıca şahıs alkollü de olabilir küfür etmişte olabilir. onayladığım anlamına gelmemekle birlikte, bu sebepten dövülmesi de insanlık dışıdır.

Alıntı: Yazan esmir uslubu kötü olduğu için polisin insan dövmesi çok saçma bir davranıştır. üslup dediğin nedir ki bu kelimeye bu kadar çok takıyoruz. kimliği yanında olmaması da dövülmesi için bir sebep olamaz. üstü açık arabadan üstten üstten konuşması ise hiç sebep olamaz dövülmesine. ayrıca durduk yerde polis kimseyi dövmez mutlaka birşey yapmıştır şeklindeki mantaliteyi acaip kınıyorum. ayrıca şahıs alkollü de olabilir küfür etmişte olabilir. onayladığım anlamına gelmemekle birlikte, bu sebepten dövülmesi de insanlık dışıdır.

sonuna kadar katılıyorum. nasıl ki hakim mahkemede yalan konuşan sanığı dövmüyorsa, avukat randevusuna gelmeyen müvekkilini dövmüyorsa, dişçi ağzını açmayan çocuğu dövmüyorsa ve bilimum dövmeler olmuyorsa polisler de hiçbir gerekçeyle dövmemeli.
hem sormak lazım polisin dövme yetkisi yasadan mı kaynaklanıyor? yok..... toplumsal baskı mı polisi dövmeye zorluyor? yok..... ahlaki bir zorunluluk mudur? o da yok...... bence dövmenin bir mantığı yok....