THS KISA ÖYKÜ YARIŞMASI (2007/1) : Hikayeler ve Oylama

Sanırım ilk oylamayı yaptığınız an, bir kaç tane birden mümkün, ancak oy kullandıktan sonra bir daha veremiyorsunuz. Ben de ancak 1 öyküye oy verebildim. Aslında oylama kurallarında yazılmıştı ama anlamamışız demek....

Alıntı: Yazan Saim Nasıl yani? Ben neden bir tek oy verebiliyorum?

Lütfen bu konunun ilk mesajını okuyunuz. Şu altı çizili, kalın yazılı yerleri. Ve bir de anketin soru cümlesini. Bir de 13 nolu kırmızıyla yazılan mesajımın ilk paragrafını.

Hazır o mesajdayken bir de onun ikinci cümlesini okuyunuz ve lütfen hikayelere teşekkür eklemeyiniz, teşekkürünüz yazarlara değil, BANA geliyor.

Okumamız gereken yerleri şimdi okumanın faydası kalmadı benim için. Haklısınız. Teşekkürler için hakkınız yok, nasılsa bu yarışmayı siz icat etmediniz mi? E, teşekkür ederiz işte.

Teşekkürür gönderdikten sonra okumak yasak mı sayın admin? Onu yazmamışsınız.

Alıntı: Yazan Saim Teşekkürür gönderdikten sonra okumak yasak mı sayın admin? Onu yazmamışsınız.

Kuralları dilediğiniz zaman okuyabilirsiniz tabii bence sakıncası yok. Ben sadece üyelerimizden veya yarışmacılarımızdan birinin yarışmamız için idari iptal davası açmaması için gerekli önlemleri almak üzere gerekli uyarıları yapmaya çalışıyorum. Bir nevi kamu görevi yani.

Ben daha oy kullanmadım, ama üç kez okudum hepsini, beynimi uyaran iki tane öykü oldu.

Bir tanesi, Gel Pisi Psikoz; Gabriel Garcia Marquez tadında başlayan ve Patrick Süskind kokusunda devam eden
harika bir öykü.

Bir psikopatı bu kadar ince detaylarla anlatabilmek, ironik ve de gerçekçi olmak;çok etkilendim.

Biz benzerlerimizi daha kolay anlar ve anlatabiliriz sanırdım. Gerçekten harikaydı çok teşekkür ederim.

Saygılarımla.

Hangi Gel Pisi Psikoz'u hangi üyemizin yazdığını bilebilsek belki daha iyi anlayacağız. "Gel Pisi Psikoz" profesyonel bir elden çıkmış izlenimi uyandırıyor. Tabiki biraz da yurt dışında yaşayan bir kişinin Marques'i, Orelye'yi biz Anadolu insanına anlatmasının zorluğunu da kabul etmek gerekir. Eğer yazar Türkiye'de yaşıyor da bizlere Marques'i, Orelye'yi, Grenoble'yi hayalen naklediyorsa, bu defa hakikaten bizlere birisinin Gel Pisi Psikoz demesi icap edebilir.

İkinci Öykü; İnsan ve Zindan.

Karakterin iç sesleri, mantığı ve ölüme en yakın olduğu anda dahi hayatı yorumlayışı okuyana zenginlik katıyor.

Bu öykü bize öğretiyor, insan olmanın onurunu yaşatıyor.

Kurgusu ve anlatımı çok samimi ve gerçekti.

Sonuna ilşikin yorumuma gelince; bence bitmesi gereken yerde bitti ve alınması gerekenler sonunda; kendi cümlelerimizle ağzımızdan döküldü zaten.

Yarışmaya katılan herkesi kutluyorum.Teşekkür ederim.

Üretebilmek kadar güzeli yok her halde.

Önemli olan yarışmak değil, paylaşmaktı.

Saygılarımla.

Bu yarışmayı düzenleyenleri ve katılan arkadaşlarımızı tüm içtenliğimle kutlarım.Bence bunun ardından bir şiir yarışmasının düzenlenmesi -herhalde- herkesin beklentisi.

Alıntı: Yazan Av. Canan Timur Sayın Admin, 11 Nolu hikaye, Hırkalı Kuzu'nun, tam olarak mı yayınlandı, yoksa şu bilmem kaç kelime nedeni ile yarıda mı kaldı? Ben çok beğendim. Ancak bir kaç cümlesi daha olmalıydı gibi.

Öyle güzel kaleme alınmış bir hikaye ki insan daha okuyası varken sona ermiş gibi hissediyor. Fakat buna rağmen bence tam yerinde ve vurucu bir şekilde sonlanmış..Şehper Hanıma aynen katılmakla ve aynı yazarlara oy vermekle beraber ben artı olarak 1 no'lu öyküyü de çok beğendim..
Ve bence Turan Bey,siz kendinize haksızlık ediyorsunuz, tarzı değişik olan tek öykü sizinki bence..Sizinki de biraz Aziz Nesin öykülerini çağrıştırıyor sanki Tüm öyküler gayet güzel..Tüm arkadaşların ellerine,yüreklerine sağlık..

Alıntı: Yazan Saim Hangi Gel Pisi Psikoz'u hangi üyemizin yazdığını bilebilsek belki daha iyi anlayacağız. "Gel Pisi Psikoz" profesyonel bir elden çıkmış izlenimi uyandırıyor. Tabiki biraz da yurt dışında yaşayan bir kişinin Marques'i, Orelye'yi biz Anadolu insanına anlatmasının zorluğunu da kabul etmek gerekir. Eğer yazar Türkiye'de yaşıyor da bizlere Marques'i, Orelye'yi, Grenoble'yi hayalen naklediyorsa, bu defa hakikaten bizlere birisinin Gel Pisi Psikoz demesi icap edebilir.

bence en farklı en güzel hikaye..ben de merak etmiştim sağolsun arkadaş giderdi merakımı..eminim siiznkini de giderecektirbence birinci bu hikaye olacak..ya da benim gönlüm öyle olmasını istiyor..çok çok yaratıcı..defalarca okuyorum..hayran oldum ben bu hikayeye..

Tüm öyküleri flash belleğe kaydedip eve götürdüm.Kahvemi hazırladım ve evde kimse yokken sessiz sakin okudum da okudum.Sadece bir kere okuyacağım demiştim kendi kendime.Hangilerinin tadı damağımda kalırsa ona oy verecektim.Dediğim gibi de oldu.Sadece kafamdaki ilk üçe oy vermeyi düşünürken sanırım rakam 4 veya 5'e çıktı.
Özellikle "İnsan ve zindan","Kimseler yoktu","Gel pisi psikoz" ve "Tehiri hayat taleplidir" den keyif aldım.Gel pisi psikoz'da usta bir yabancı yazarın kitabını okuyor gibiydim.Kimseler yoktu,İnsan ve Zindan'da ise başroldeki adam bendim sanki.

Herkesin ellerine sağlık.Hepinizin öykülerini okumak çok keyifliydi.Bizimle paylaştığınız için teşekkürler.

Ben de 'İnsan ve Zindan', 'Kara Papaz', 'Gel Pisi Psikoz' isimli öykülere oy kullandım.

Oy verirken, anlatıma; dili kullanma özen ve ustalığına da dikkat ettim.

İtiraf edeyim ki bu kadar başarılı öyküler beklemiyordum. Katılanları gönülden tebrik ediyorum.

Saygılarımla

- Ne düşünüyorsun?
- Seçmeyi...
- Neyi?
- Bana göre en iyi öyküyü...
- Sen ne diyorsun adamım, sigara dumanlarına dalıp dalıp gidiyorsun, hatırlarsın delikanlı iken sigara dumanlarının halka halka çıkışına göre sevdiğimiz kızın sevip sevmediğini anlardık, bir an için bunu hatırladım ha ha ha...
- Len olum dalga geçme de hele bir bak...
- Dostum , bilirsin ben okumaktan pek hazetmem, ama hızlı okurum. Dur lise yıllarımı yadederek , öykünün ne olduğunu hele bir hatırlayım ona göre şak diye söylerim. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, az sayıda karaktere yer vermesi karakterin ayrıntısana fazla dalmadan romana göre kısa olan yazıdır. Diye bir tarif hatırlıyorum sanki, doğru mu len?
- Hakkaten len, biz çoğu zaman kuralsız konuşuruz; ama, olaya böyle bakmaya çalışalım. Uzatma da bi şey söyle...
- Yok len harbi ciddiyim. Bak okumayı bitirdim bile...
- Eee.. hangisi hoşuna gitti...
- Abi bence 10. öykü... Bütün öyküler çok hoş ama, madem öykü oyluyoruz. Zincirleme betimlemeler biraz fazla olsa da öykü kurallarının en fazla tecelli ettiği öykü bence 10. öykü...

bütün katılımcı arkadaşları kutluyorum. ben üç hikayeye oy verdim
1-insan ve zindan: ortamı çok güzel tasvir etmiş. eğer hikaye yarışmasına katılsaydım ben de aynı konuyu işleyecektim. belki de kendimle özdeşleştirdiğim için oy verdim. ama arkadaşın hakkını yememek gerek, gerçekten edebi bir hikaye olmuş.
2-kimseler yoktu: hayatın ta kendisi. dramatik, trajik ve biraz da komik buldum. dil yönünden de çok beğendim.
3-telgraf: tek kelimeyle müthiş. inatçı ve onurlu bir duruşun zaferi. hikaye çok basit geliyor insana; ama verilmek istenen mesaj çok güzel ve net bir şekilde verilmiş. hikayenin gücü de burdan kaynaklanıyor.

Alıntı: 3-telgraf: tek kelimeyle müthiş. inatçı ve onurlu bir duruşun zaferi. hikaye çok basit geliyor insana; ama verilmek istenen mesaj çok güzel ve net bir şekilde verilmiş. hikayenin gücü de burdan kaynaklanıyor.

Kesinlikle.. Aynen katılıyorum.

Ben telgrafa oy verdim çok etkileyiciydi konu güzel anlatım güzel

herkesin eline ve zihnine sağlık...

Ben sabremedeyipte yayınlanmaya başlayan ilk günlerde okuyup ve yine sabredemeden okuduğum gün oy kullananlardanım.Bende:
*Gel pisi psikoz:Harika!Farklı duruş,tasfir,akılcı ve akıcı anlatım,merak uyandıran ve sürükleyici grift yaklaşımın içinde son derece açık bir hikaye buldum.Hele o şifrelemeler.Akıl oyunları filmini aklıma getirdi nedense
*Telgraf:Küçük fıkra tadında,yaşamın içinde sade ama vurgucu anlatımıyla bizden ama bizim dışımızda yaşanan bir olay gibi.
*Tehiri Hayat Taleplidir:Çok tanıdık.Betimlemeler güzel.Her gün karşılaşıp belki de üzerinde durmadığımız farkındalığımızı uyandıran bir öykü.

Katılan herkese cesaretlerinden dolayı tebrik ediyor.Bizimle yüreklerini ve kalemlerini paylaştıkları için teşekkür ediyorum.

bu arada (kimin değil; ama hangi hikayenin) birinci seçileceğini merak etmeye başladım. 26 aralık, aklımda 16 aralık diye kalmıştı! heyecanım kursağımda kaldı keşke daha erken sonuçlansaydı
seçim sürecinin çok uzun sürdüğünü düşünüyorum. avrupa da millet 8 saat içinde cumhurbaşkanını seçiyor. bir de AB ye niye giremiyoruz diye şikayet ediyoruz bize sormazlar mı, siz bir hikayeyi bile bir ayda seçiyorsunuz diye?
sahi bir sonraki yarışma ne zaman?
ne yarışması mı.......?
şiir, hikaye, satranç vs.
tekrar yarışmaya katılanları kutluyorum.

Alıntı: Yazan lawyer_721 avrupa da millet 8 saat içinde cumhurbaşkanını seçiyor. bir de AB ye niye giremiyoruz diye şikayet ediyoruz bize sormazlar mı, siz bir hikayeyi bile bir ayda seçiyorsunuz diye?

Yarışmanın seçim aşamasının uzun sürmesinin suçlusu benim, seçici kuruldaki arkadaşlarımızın sürenin kısa tutulması yönündeki eğilimine rağmen sürenin uzatılması konusunda ben ısrar ettim. Ancak itiraf ediyorum: hiç pişman değilim!

Üyelerimizin THS anketlerine katılmak konusundaki "nazını" iyi biliyorum ve bu kadar güzel hikayelerin mümkün olan en fazla sayıda kişi tarafından okunup, yüksek bir katılımla oylanmasını istediğim için süreyi uzun tuttum. Bir istatistik vermek gerekirse, ana sayfamızda 1 ay kadar yayınladığımız bir anket 500-600 üyemiz tarafından oylanıyor, dolayısıyla bu yarışmada da 1 aydan kısa bir süre olmasına karşıydım.

Ve haklı çıktığımı da düşünüyorum, zira anket yayınlanalı 3 hafta oldu, anketimiz site anasayfada duyuru olarak mevcut, site haberleri alanında yayında, eposta bültenimizle 15.000 üyemize ulaştırıldı ve şu ana dek katılan üye sayımız sadece 66. Avrupa'da millet 8 saatte cumhurbaşkanı seçebilir ancak biz THS'de değil 8 saat, 8 günde hikaye birincisi seçersek, korkarım ki, birinci gelecek hikaye 3-4 oyla seçilmiş olur.

Mantık oyunu yapmayalım dostlar onlar bir iki ay öncesinden belirlenmiş cumhurbaşkanını 8 saatte seçiyorlar..

Bu mantığa bakıldığında biz onlardan öndeyiz.. Hikayelerin sergilenmesi bittiği anda birincimiz seçilmiş olacak..

Sayın Admin,

Yarışmanın sonuçlanmasına çok az zaman kaldı. Acaba yeni bir duyuru ile dostlarımıza yarışmanın biteceği tarihi hatırlatsak mı?

Saygı ile

"kimseler yoktu" adlı hikayeye oy verdim. Katılımcıları tebrik ederim...

Ve

Oylama süremiz doldu ve işte kazanan hikayeler:

1. olan hikayemiz "Hikaye 11: İNSAN VE ZİNDAN"
2. olan hikayemiz "Hikaye 3: TELGRAF! "
3. olan hikayemiz "Hikaye 2: GEL PİSİ PSİKOZ"

Ve gönlümüzü kazanan hikayeler : Yarışmaya katılan TÜM hikayeler.

Hikayelerimizin oyları ve oy verenler anketimiz içinde görülebilir:
http://www.turkhukuksitesi.com/poll....lts&pollid=216

2. olan hikayemizin yazarı Sayın Ahmet Turan zaten üye ismiyle katılmıştı. 1 ve 3. olan hikayelerimizin yazarları rumuz kullanarak katıldıkları için gerçek kimliklerini açıklamayı ben kendilerine bırakıyorum. Lütfen bir adım öne çıkınız!

Yarışmamıza hikaye göndererek, yarışma komitesinde görev alarak, hikayelere oy vererek destek veren herkese çok teşekkürler!

Benim yazıma oy veren vermeyen herkese teşekkür ederim. Öncelikle benim için sürpriz oldu bu sonuç.
İkinci olarak sevindiğim ise arkadaşlarımın değil beni tanımayanların oy vermesi beni mutlu etti.

Teşekkürler.

Sayın Admin'in isimleri açıklama konusundaki inceliğini kutluyorum.

İnsan ve Zindan ile yarışmaya katılmıştım.

Oy veren üyelerin gösterdiği teveccüh ömrümce gururumu okşayacak. Bütün üyelerle sevincimi paylaşıyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Saygılarımla

herkese çok teşekkür ederim..
3. oldum ve herkesin kazandığına inanıyorum ben de.
sizinle beraber olmak her zamanki gibi gene enfesti.
herkese sevgi ve saygılarımla..

Armağan Abiye de Ahmet Turan'a da oy vermiştim. Armağan Abiye bilmeden oy vermek beni daha çok mutlu etti. Armağan Konyalı, Ahmet Turan ve Tayfun Bektaş, saygıdeğer üç yazarımızı da içtenlikle kutlarım.