29-09-2002, 22:51 | #31 |
|
Hımmm......
bu "ve......" nin altına çok şey eklenebilir gibi.. o üç numaralı ses gelince diğer ikisi nasılsa bulunur der gibi) istanbul hatırası (tamam taşı toprağı altın mış ama, o binalardan bir karış açıkta yer kalmamış gibi gelmişti bana, hatıra diyip alanlar hatır sahibi olmuşlarmış..) |
29-09-2002, 23:22 | #32 |
|
merhaba Dost,
gümüşlerimiz; kullandığımız zaman değer belirleyecektir ,onun için teşekkür ederim Kendi şiirlerimi şimdilik kendime okuyorum,henüz anlaşılır bir dile çeviremedim ama, sevdiğim şiirleri eklemeye devam ederim. Zaman ve mekan tanımayan duygulardır insana uçurum şiirleri yazdıran,zamanı gelince okumaya başlarız sizinkileri de. misafirliğim konusunda ikram beklememeyi öğrenmiştim epeydir,benimki zaten "misafirin şaşkını ev sahibine buyur dermiş" gibi olmuştu teşekkür ederim |
30-09-2002, 10:08 | #33 |
|
Bunlar çok lezzetli!
Sayın Ege..
Bu sitede misafirle ev sahibini ayıracak tek ölçüt;katılım, paylaşım ve sunulan ikramlardır.. Herkes yazdıgı kadarıyla ev sahibi, okudugu kadarıyla da misafirdir.. Siz ise kısa zamanda çok iyi bir ev sahibi oldunuz Sundugunuz ikramlar ise harika, teşekkür ederiz.. Tüm misafirlerin bir gün ev sahibine dönüşmesi dileğiyle, Saygı ve sevgiler Ahu |
30-09-2002, 10:59 | #34 |
|
evet! istanbul hatırası resimlerde kalmamış, paraya ilham verir olmuş... para kazanma olasılığını artırıcı yanı olmasa İstanbul (şu hali ile) neye yarar.. denizinin kirliliği, trafiğinin karmaşıklığı, hırlısı hırsızı bir yana; Türkiye'de yaşayan sabıkalıların % 55' inin cirit attığı, ölenin öldürenin meçhul olduğu bir nakıs şehir değil mi İstanbul !
Taşına da toprağına da.. ! Selam söyleyin benden ama bana söylemeyin.. :-)))))) ''Ve...'' 1+2= 3 değil... mi ? :-))))))))))))))))))))))))) |
30-09-2002, 11:33 | #35 |
|
ne bilim o kadar açık etmeye dilim varmamıştı Her yazının altında başöğretmen gibi gibi duran "forum yöneticisi"ni görünce yazdıklarımı bir daha okuyayım yollamadan diyordum,hani bir yasama işlemine sebebiyet vermeyim diye) Bu söz aslında hepimiz için ama size biraz daha yakışıyor sanki Sn Tikici; " İÇİMDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEDİM ,AMA; ÇOCUKLAR "AZİZ" DEĞİLLER Kİ...." İçimizdeki çocuğu vaktinden önce büyütüyoruz belki de,güzel bir yzaı okumuştum bununla ilgili bu akşam bir arayayım bulunca ekleyeyim. İçimizdeki çocuğu ne yaptık? hiç düşündünüz mü?? |
30-09-2002, 11:52 | #36 |
|
isini_bilmenin_bedeli!
Bir fabrikada imalat hattindaki cok onemli olan ana makinalardan biri arizalaninca fabrikadaki tum uretim de durdu. Mevcut teknisyenler makineyi calistirmak icin cok ugrastilar, ancak ne yaptilarsa nafile, bir turlu basaramadilar. Sonunda disaridan uzman cagirdilar. Uzman gelip makineyi incledi. Durumuna bakti. Sonra cantasindan bir cekic cikardi. Elinde cekicle makineye yaklasti. Makinenin belli bir noktasina elindeki cekicle dikkatlice sert bir vurus yapti. Makine hemen calismaya basladi ve hicbir ariza olmamis gibi devam etti. Fabrika tekrar calismayabasladi. Uzman fabrikadan ayrildiktan iki gun sonra faturasini gonderdi: "Hizmet bedeli karsiligi 1.000 USD (bin>dolar)" Fabrika muduru faturaya cok kizdi. Tepesi atti. Bir cekic darbesi icin bin dolari cok buldu. Uzmandan ayrintili fatura gondermesini istedi. Uzmandan bir gun sonra asagidaki detayli fatura geldi: "Makineye cekicle vurma bedeli............1 dolar Nereye vuracagini bilme bedeli..........999 dolar Toplam.........................................1.0 00 dolar" --------------------------------------------------------------------- Maillerimi açınca günün anlam ve önemini anlatan bir şey mutlaka buluyorum Bu sabah da benim tepemi attıran müvekkile şu yukardaki yazıyı yollayacağım.. |
30-09-2002, 12:06 | #37 |
|
İÇİMİZDEKİ çocuk ..?
|
01-10-2002, 16:37 | #38 |
|
ehh.... olmuşş.. başöretmen yok gibi koşarıs artık |
01-10-2002, 16:42 | #39 |
|
SABUN
2. Dunya Savasi sirasinda Hitler yahudileri toplama kamplarina goturup orada sabun yapiyorlarmis Kampta avrupanin her tarafindan esirler varmis. Bizim Temel'i de yanlis bir ihbar uzerine esir kampina goturmusler. Tum esirleri odalara tikistirip tek tek sabun fabrikasina götürüyorlarmis. Nazi subaylari esirleri teker teker gotururken esirler bagiriyorlarmis. -"Durun beni birakin, bana aciyin.." ama ne care hepsinden sabun yapiyorlarmis. Temel'in odasindaki tum esirleri sirayla götürmusler. Sira Temel'e gelmis, iki asker kollarindan tuttuklari gibi suruklemeye baslamislar -"Haçan etmeyun usaklar, pen Laz'um, yapmayun, etmeyun, aciyun bana, çoluk cocugum var daa" diye yalvariyormus ama nafile. Askerler : -"Kes sesini, sen de sabun olacaksin...!!!" Çaresizlik içindeki Temel iyice dellenmis" -"Yapin lan. Haçen bende köpürmeyeceğim...!!" ----------------------------------------------------------- Sözüm meclisten dışarı:-)))) |
01-10-2002, 21:23 | #40 |
|
haçan gülmeyecegum
Temel'e yapilanlara çok uzildum.
Temel nasil köpirmeyi reddetti ise, Haçan ben de buna gulmeyi reddedeyrum. Bir Dursun |
01-10-2002, 23:08 | #41 |
|
Dursun..zaten burda ağlanacaktı
|
02-10-2002, 15:40 | #42 |
|
|
02-10-2002, 23:42 | #43 |
|
Sevgisiz olmaz,(..1..)
Mutlaka seversin. Öyle ya da böyle birini mutlaka seversin. İnsan olmanın,var olmanın,yaşadığını hissetmenin,birşey olduğunun farkına varmanın en üst düzeydeki fiilidir sevmek. Mutlaka seversin.Sanal ya da gerçek birini mutlaka seversin. Kendini gerekli hissetmenin,anlamlı bir varlık olduğunu farketmenin, yaşama sevincinin hücrelerinde dolaştığını kavramanın en üst düzeydeki sözcüğüdür sevgi.Mutlaka seversin.Doğru ya da yanlış birini mutlaka seversin.Kendini çocuk gibi hissetmenin,hüznünü bir Eski Yunan tragedyası gibi,neşeni Dionisos şenlikleri gibi yaşayabilmenin,isteğin, arzunun,yoğunlaşmanın ya da buharlaşmanın çağrısına kendini kaptırabileceğin en üst düzeydeki duygudur aşk. Mutlaka seversin.Kalıcı ya da geçici mutlaka birini seversin. |
02-10-2002, 23:44 | #44 |
|
Sevgisiz olmaz; (..2..)
Sevgisiz yaşanmaz.Sevgi zorunlu bir ilişki biçimi. Her zaman çakışmaz,bazen seven oluruz bazen sevilen. Sevenin başkadır,sevdiğin başka.Bir ilişkinin ortasında bazen seven oluruz,bazen sevilen.Hangisi olmak isterdiniz? Seven mi, sevilen mi? Hafife almayın,çok ciddi sorudur.Tayin edici derecede mühim bir sorudur.Hayatta en az bir kez her insanın kendisine sorması ve cevabını dürüstçe vermesi gereken bir sorudur. İnsanın kendisini tanımlaması gereken bir alandır. Bir ilişkinin gidişatını belirleyen en önemli yol ayrımlarından biridir.Kimileri sevmeden yapamaz,eksik hisseder kendisini,kimileri sevilmeden.Tabii ki çakışırsa müthiş birşey olur,daha büyük bir keyif düşünülemez,ama gerçekçi olmak gerekir,her zaman çakışmaz,bazen seven oluruz bazen sevilen. |
02-10-2002, 23:46 | #45 |
|
Sevgisiz olmaz; (..3..)
İnsan sevmeden yaşayamaz.Aslolan sevmektir.Karşındakinin ne düşündüğünün zerre kadar önemi yoktur.Sen varsın,sen yaşıyorsun ve birini seviyorsun,için üşüyerek seviyorsun,kendin için seviyorsun.Karşılık görmenin istatistiki bir anlamı yok.Kimse karışamaz,kavrayamaz.Deli gözüyle bakarlar size,sevdiğiniz insan bile.Doğrudur siz delisinizdir.Zararı kendisine dünya güzeli bir delisinizdir.Kimsecikler ulaşamaz size.Kendiniz için seversiniz.Karşınızdaki sizi aynı ölçüde sevmiyordur,belki de hiç sevmiyordur ama sevilendir,gıkını bile çıkarmaz.Siz onu kendi istediğiniz gibi seversiniz,kendi bildiğiniz gibi.Sevme ilminin bütün inceliklerini gösterirsiniz.Öldüresiye seversiniz.O sizi sevmez ama hayranlıkla izler. |
02-10-2002, 23:48 | #46 |
|
Sevgisiz olmaz; (..4..)
İnsan sevilmeden yaşayamaz.Sevilmek varolmanın anlamıdır.Birinin sevgisiz yaşayamayacağını,senden vazgeçemeyeceğini içinde hissetmesidir.Birinin bütün dünyasını senin üstüne kurmasından daha güzel birşey olabilir mi?Güvenle bakarsın hayata.Bilirsin ki,o seninle vardır,sensiz yok.Elbette içinde bir boşluk hissettiğin zamanlar da olur,sen de sevdiğin biri için deli olmak istersin.Ama senin için deli olan biri varken,sevildiğin bir ilişkiyi riske atmaya değer mi diye sorarsın kendine?İkircikli kalırsın.Kendini doğruladığın,kendini iyi hissettiğin bir ilişkiden,sevilen olmaktan vazgeçemezsin. Bana gelince sevginin çakışmasını yaşadığım için mutlu ve şanslıyım... Lütfen elinizden geldiğince mutlu kalın... Unutmayın ki... Tırtılın, dünyanın sonu dediğine Usta, Kelebek der... -------------------------------------- bu yazının kaynağı okuduğum yerde yoktu.Sevdiğim bir arkadaşımın üye sayfasında vardı.. bende size aktardım |
03-10-2002, 23:23 | #47 |
|
Yönetime öneri; buraya kadrolu bir çaycı alalım, bir sigara odası yapalım, Birde gazete köşesi koyalım.. belki o zaman misafirler ev sahibi gibi davranır |
03-10-2002, 23:49 | #48 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Ege,
Her bilgisayar sahibi bilgisayarını alırken, ihtiyacına göre çeşitli donanım parçalarını almayı atiye terkederek tasarruf etmeye çalışır. 7 yıldır ayakta tutmaya çalıştığım bu site bana birşey öğrettiyse o da herhalde hukukçu meslektaşların almayı en sona bıraktıkları donanımın "klavye" olduğudur! Site üye sayısı ile üyelerin mesaj sayısı arasındaki bu anlamsız denklem ancak o zaman tutuyor. |
04-10-2002, 09:11 | #49 |
|
Hımm.. gazete köşesi fikri güzel. Hakikaten; Köşe yazısı yazmak isteyenler için de bir bölüm ayırsak fena olmayacak.. ! Ancak bir şartla, bu köşede yazdıktan sonra, kazara meşhur olacak arkadaşlardan, transfer parası almalıyız.. :-))
|
04-10-2002, 09:17 | #50 | |||||||||||||||||||
|
Valla normal mesaj atanı bulamıyoruz, köşe yazısı yazmak isteyen çıkacağını hiç sanmıyorum.. Ancak eğer bu konuda istekli üyemiz varsa lütfen kendini belli etsin, hemen böyle bir bölüm açabilirim. Üstelik yazılarına da doğrudan ana sayfadan bağlantı kurarım, hakikaten meşhur olabilir.. |
04-10-2002, 09:47 | #51 |
|
Ben hazırım ve sanıyorum sayın Nus' ta hazırdır!
Walla iyi fikir bence açalım.. yeni bir tip buluruz bu kesin :-))))))))) |
04-10-2002, 11:10 | #52 | |||||||||||||||||||
|
Tamam açıyorum o zaman.. Ama 2 yazı gönderip pes etmek yok sonra! |
04-10-2002, 13:07 | #53 |
|
))
Boş kaldığı zamanlar köşeyi ben doldururum) |
04-10-2002, 18:03 | #55 |
|
tamam ama;meşhur olursam transfer ücreti ne ödücem baştan bileyim de ona göre yazayım
|
04-10-2002, 19:12 | #56 | |||||||||||||||||||
|
Transfer olduğunuz yerden alacağınız transfer ücretine göre değişir.. Sayın Nus ve Bir Dost'u ile de ayrıca yazılı mukavele yapmamız lazım, zira onlar yazmaya başladı mı, kesin bir yere transfer olurlar.. |
04-10-2002, 19:47 | #57 |
|
Ceza şartı için önerim sn. Nus için 100.000 USD. aşağısı kurtarmaz.. zira, en az ayda 20 Milyar TL maaş alır, bu kesin.
|
04-10-2002, 19:47 | #58 |
|
Sn.Nus'u göremiyeceğiz hiç galiba..
e hadi bekliyoruz kim adım atacak önce de cesaret verecek |
04-10-2002, 19:53 | #59 |
|
Adım atmaya hazırız da adım atabileceğimiz köşe henüz hazır değil. :-)
|
07-10-2002, 09:18 | #60 |
|
------------------- kadınla oynamayın! New York\'tan Los Angeles\'a giden uçakta cingöz bir avukat ile sarIsIn,aptal görünüslü bir hanIm yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanImla yakInlasmak hem de hosçavakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatIyor: - Size bir soru soracagIm, cevabI bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksInIz bilemezsem ben size 50 dolar verecegim. Ve ilk soruyu soruyor: - Ay ile dünya arasIndaki uzaklIk ne kadardIr? KadIn tek söz söylemeden çantasIndan 5 dolar çIkarIp adama uzatmIs. Soru sorma sIrasI sarIsIna gelmis: - Tepeye 3 ayakla tIrmanIp 4 ayakla asagI inen sey nedir? Adam dakikalarca düsünmüüs... YanItI bulamamIs... CüzdanIndan 50 dolar çIkarIp kadIna uzatmIs. KadIn parayI kibarca alIp çantasIna koyarken avukat merakla sormus: - Cevap ne? KadIn tek kelime etmeden çantasInI açmIs ve 5 dolar çIkarIp adama uzatmIs... ----------------------------- Günaydın ve iyi haftalar herkese Mailimde bu fıkra çıktı ve fıkradaki adam neden avukat anlamadım |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 3 (0 Site Üyesi ve 3 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Dün / Bugün | Av. Hulusi Metin | Site Lokali | 3 | 16-10-2009 15:57 |
bugün buketoz'un yaş günü | Armağan Konyalı | Site Lokali | 0 | 24-05-2006 12:27 |
Ayışığı Bugün Doğdu | Armağan Konyalı | Site Lokali | 6 | 29-12-2004 11:54 |
İlamsız İcra Takibi Başlatabilmem İçin Neler Yapmalıyım, Alacağım İçin Nasıl Dava Aça | ufukgenturkoglu | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 02-03-2002 00:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |