21-11-2007, 12:01 | #31 |
|
Ömer Lütfullah hayri TAŞ Abimizin hukuki sorumluluğu vardır.Bu nedenle bu kişiye karşı taksirle ölüme sebebiyet vermeden dolayı ceza davası açılabilir.
|
21-11-2007, 12:08 | #32 |
|
TAŞ abimiz kim?
|
21-11-2007, 12:22 | #33 |
|
[QUOTÖmer Lütfullah Hayri Abimiz evcilleşen 2 yaban geyiğinin bahçeden dışarı çıkmasını fırsat bilerek bunların artık tekrar yabanileşen sahipsiz geyikler olduğu iddiası ile alı koyup, bahçesinde beslemeğe başlamıştır...
E][/quote] TAŞ kötü niyetli Ömer Lütfullah Hayri Abinin soyadıdır. |
21-11-2007, 12:34 | #34 |
|
Hasan oğlu Hüseyin ile Hüseyin oğlu Alp isimli iki arkadaş önce Polis ve Asker kıyafetleri satan mahalledeki "Butik Cin Fikri" isimli dükkandan Trafik Polisi kıyafetleri alırlar. Bu iki şahıs polis değil, kahvehanenin müdavimidir ve mahalle onları pişti kralı yahut okey kavgacısı deliler olarak bilir... Daha sonra bu iki deli olarak tanınan ancak tıbben deli olmayan arkadaş, İstanbul - Ankara karayolu üzerinde Trafik polislerinin giydiği üniformalardan giyerek gelen geçen araçları durdurup, düzenledikleri sahte ceza koçanlarıyla ceza kesip, nakit para tahsil edip akşama kadar tomarla paraya sahip olurlar... Bu arada o mıntıkadan geçen gerçek Trafik Polisleri Hakan ve Dündar Bey ile de selamlaşır, karşılıklı hayırlı mesailer dilerler... Hatta biraz ötede bulunan lokantadan 100 YTL lik dürüm, kola, ayran vs... alarak gerçek Trafik Polislerine de bir bölümünü ikram ederler. Gerçek Trafik polisleri bu şahıslardan şüphelenmez, onları meslektaşları sanırlar... hatta dürüm nedeniyle teşekkür edip, kırkyıllık dostlar gibi helalleşir, sarılır, öpüşürler...
Daha sonra akşam olunca kıyafetlerini giyip bir bara gidip bir güzel eğlenirler, vur patlasın çal oynasın hatta çalmadan oynasın danslarla eğlenip, iki rus bayanla eve doğru yola çıkarlar... Gece bu şahısları barda gören ve onları polis sanıp ceza ödeyen bir araç sürücüsü, aldatıldığını düşünerek en yakın polis karakoluna başvurup şikayetçi olur... Polis, bu iki gayrıtıbbi deliyi yakalar ve göz altına alır... 1. Araç sürücüsü Devleti dava eder ve bu iki kafadara ceza olarak ödediği parayı faizi ile ve masrafları ile ödenmesini talep eder! 2. Savcılık, "Butik Cin Fikri" isimli dükkan sahibi Fikri Cin hakkında soruşturma başlatır. 3. İki kafadar ise kendilerini gece yarısı evlerinde Ruslarla uyurken basan polisler hakkında özel hayatın gizliliğine müdahale ettiklerinden bahisle şikayetçi olur ve Avrupa İnsan hakları Sözleşmesinin Ek protokol 1. maddeye dayanır... 4. Davaya bakan Hakim Sn. Mümtaz Çokbeyefendi başını iki yana sallayarak, hışımla dosyanın kapağını açar ve duruşmaya başlar... |
21-11-2007, 12:39 | #35 |
|
-Yaz kızım:
|
21-11-2007, 13:03 | #36 |
|
-Açılmış ve açılacak ne kadar dava varsa tümünün peşinen reddine;
-Uyumamaları gereken yer ve zamanda uyuyan iki kafadarın -ibret-i alem için- misafirperverliği ihlal suçundan .. gün disiplin hapsiyle cezalandırılmalarına dair kesin olarak verilen karar... -Diğer dosya. |
21-11-2007, 13:12 | #37 |
|
Asıl sorun sokağın girişine "dikkat arı vardır" tabelası konulmuşmudur..
Abidin'in arıya alerjisi olduğu daha önceden bilinip bilinmediği de gerçek suçlunun bulunmasına önemli bir sorudur.. Abidin sokaktan geçme niyeti hakkında bize bilgi verecek bir tanık varmıdır.. Ve en önemli bilgi Abidin'in ölmesine neden olan arılar şu an nerede ikamet etmektedir. |
21-11-2007, 13:16 | #38 |
|
Sayın Gülümse katil arılar şu an F tipi kapalı cezaevinin G kovanında cezalarını çekmek üzere bulunmaktadırlar.
|
21-11-2007, 13:18 | #39 |
|
Ne çabuk bu sokakta adalet yok mu?
|
21-11-2007, 13:29 | #40 | |||||||||||||||||||||||
|
|
21-11-2007, 13:36 | #41 |
|
Fast foot muhabbeti gibi desenize..
|
21-11-2007, 14:32 | #42 | |||||||||||||||||||
|
Çok üzücü bir durum ama...
|
21-11-2007, 14:55 | #43 |
|
Olay kadar, emekli olmuş insanlarımızın çalışmak zorunda kalmaları da üzücü.
|
21-11-2007, 15:35 | #44 |
|
Peki üzücü durumda gerçek mağdur kim?
İflas ettiği için intahar eden emekli mi? O emeklinin borçlandığı esnaf mı? Yoksa emeklinin ailesi mi? |
23-11-2007, 18:42 | #45 |
|
Polis, bu iki gayrıtıbbi deliyi yakalar ve göz altına alır...
1. Araç sürücüsü Devleti dava eder ve bu iki kafadara ceza olarak ödediği parayı faizi ile ve masrafları ile ödenmesini talep eder! 2. Savcılık, "Butik Cin Fikri" isimli dükkan sahibi Fikri Cin hakkında soruşturma başlatır. 3. İki kafadar ise kendilerini gece yarısı evlerinde Ruslarla uyurken basan polisler hakkında özel hayatın gizliliğine müdahale ettiklerinden bahisle şikayetçi olur ve Avrupa İnsan hakları Sözleşmesinin Ek protokol 1. maddeye dayanır... 4. Davaya bakan Hakim Sn. Mümtaz Çokbeyefendi başını iki yana sallayarak, hışımla dosyanın kapağını açar ve duruşmaya başlar... Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Davacı vekili, dava dilekçemi tekrar ederim, delillerimi sunmak için süre isterim dedi. Davalı Hazine vekili, Davanın reddini istiyorum dedi. GD/ Davacı vekiline delillerini sunmak için 10 gün süre verilmesine, bu sebeplerle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi. Katip............................................. .................................................. .. Hakim Celse 2 Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Davacı vekili delil listesi sundu bur sureti davalı hazine-i maliye vekiline verildi. Davacı vekili delillerimizin toplanmasını saygılarımla arz ve talep derim dedi. Davalı hazine vekili, delilleri kabul etmiyoruz davanın reddini istiyoruz dedi. Ayrıca husumet itirazımız var onu da hatırlatıyoruz dedi. GD/ 1- Davacının delillerinin celbine masrafın davacıdan alınmasına, bu sebeplerle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi. Katip............................................. .................................................. .. Hakim Celse 3 Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Yazılan müzekkerelere cevap gelmedi. Tarafların vekilleri söz alarak: Müzekkere cevapları beklenmesini isteriz dediler. GD./ Gelmeyen müzekkere cevaplarının beklenmesine , bu sebeplerle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi. Katip............................................. .................................................. .. Hakim Celse 4 Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Yazılan müzekkerelere cevap gelmedi. Tarafların vekilleri söz alarak: Müzekkere cevapları tekit edilmesini talep ederiz dediler. GD./ Cevapları gelmeyen müzekkerelerin tekidine, masrafın davacıdan alınmasına, bu sebeplerle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi. Katip............................................. .................................................. .. Hakim Celse 4 Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Yazılan müzekkerelere cevap geldi. Okundu. Tarafların vekilleri gelen yazı cevaplarını inceleyip beyanda bulunmak için süre isteriz dediler. GD./ Tarafların vekillerine istedikleri mehilin verilmesine, bu sebeplerle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi. Katip............................................. .................................................. .. Hakim |
23-11-2007, 22:02 | #46 | |||||||||||||||||||||||
|
Ama ben bu öyküyü biliyorum...? Üstelik ilk ağızdan dinledim, yani başından geçen birinden, ama şu an çok zorladığım halde adını hatırlayamıyorum ??? Farklılıklarsa, bina okul binası değil, lojmandı, bir ihtimal (ama belki de aynı) kuş türü de güvercin değil, başka bir kuş olabilir (mi acaba...) Sanıyorum mahal doğu bölgesiydi, o bölgede falanca kuş türünün gübresinin tarım için çok kıymetli olduğundan söz edilmişti, bakımsızlık ve ihmalden, lojmanın kapısının dahi kapanmıyor oluşundan, içeride daha önce hayvan (tavuk)beslendiğinden, pisliği temizlemek için anne ile birlikte sarfedilen çabadan, lojmanın çatısı ile onu kesen binanın aralığında biriken "hazineden" ve yine ilk anda bakımsızlıktan ötürü bitmeyen yakınmaların, bilahare anlatan arkadaşımın öncülüğüyle açık artırma ile satılmasını ve gayet güzel bir lojman binasına dönüştürüldüğünü, özetle, sabrın, azmin ve üretici düşüncenin, başarmanın aracısı olarak takdim edildiği bu hikayeyi, ayrıntıları ve bende bıraktığı tüm düşüncelerle hatırlıyorum... En şaşkın saygılarımla... (Ps:İlla ki anlatanı da hatırlarım ) |
23-11-2007, 22:47 | #47 |
|
Celse 6
Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Hakim değişikliği nedeniyle dosyanın incelemey alındığı görüldü. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili Av. Benavukatım MAVİLİ ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Tarafların vekillerinin gelen yazı cevaplarını inceleyip beyanda bulundukları görüldü, okunamadı ama dosyasına kondu. Bu arada söz alan davacı vekili bir anda hiddetli ifadelerle, "Hüküm ayakta dinlenmez! Ben ister otururum, ister kalkarım size ne?" dedi... Hakim dahil tüm salondakiler ne olduğunu anlayamadığı gibi, davacı vekiline kim ayağa kalk dedi, o da tespit edilemedi... GD./ 1. Davacı vekilinin ister ayakta ister oturduğu yerde hükmü dinlemesi hususunda muhtariyetine, başımızın belaya sokulmamasına, 2. Hakim değişikliği nedeniyle dosyanın bir kez daha incelemeye alınmasına, davacı vekiline özel itina gösterilmesine, 3. Tarafların vekillerine dava hakkında son diyecekleri varsa eğer duruşmadan 10 gün öncesine kadar kesin mehil verilmesine, davacı vekilinin dilekçesini ister ayakta, isterse oturarak takdim etmesine; bu sebeplerle duruşmanın bilinmeyen ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildi. Katip............................................. .................................................. .. Değişik Hakim |
23-11-2007, 23:01 | #48 |
|
Celse 7:
Belli gün ve saatte, mahsus salonda duruşma başladı. Davacı ve davalı ile vekilleri gelmedi. Bir hakim mecburen geldi. Hakim değişikliği nedeniyle önceki zabıtlar okundu. ............. Yarım saat sonra duruşmaya kalındığı yerden devam edilmekte iken, izleyicilere mahsus bölümde duruşma sırası beklemekte olan bir avukatın, anlaşılmaz seslerle salondan ayrıldığı, bir başka vekilin ayağa kalkarak Mahkememizi alkışladığı, bir başka avukatın bayıldığı, yanındaki meslektaşı tarafından kolonyalı mendil aracılığıyla ayıltılmaya çalışıldığı gözlemlendi, her ihtimale karşı zapta geçildi. Gözlem ve zapta geçmelerin yarım saat sürdüğü ve saatin 11.58 olduğu görüldü, zapta geçildi. Katibe esneyerek, "gelen yazı cevapları var, toplam 6 sayfa, onları da okuyacak mısınız" diye sordu. Okunmaya geçilecekken vazgeçildi, mahsus salonda öğle arasının geldiği gözlemlenerek, duruşmanın aynı gün saat 13.30'a talikine karar verildi. Katip.... . ...Hakim (öğleden sonra değişmezse imzalayacak) |
24-11-2007, 00:09 | #49 |
|
Celse 8
Belli gün ve saatte mahsus salonda oturum açıldı. Aleni duruşmaya başlandı. Davacı araç sürücüsü Hakkını Asla Yedirmez vekili Ünlü avukat Benavukatım Mavili ile Davalı Hazine-i Maliye vekili geldiler. Delillerin tamamlandığı anlaşıldı. Davacı vekili eski beyanlarımızı tekrarla davanın kubülünü saygılarımla arz ve talep derim dedi. Davalı vekili; Davanın reddini isterim dedi. Dosya incelendi. Tetkikatın bittiği anlaşılmakla yargılamanın sona erdiği açıklandı. GD./ Davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle Reddine, Dair, Tarafların her biri için gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize verecekleri bir arz-u hal ile Yargıtay'a temyiz kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere karar verildi. Katip............................................. ............................... .. Hakim |
24-11-2007, 08:46 | #50 |
|
Sabahın köründe gözümü açıp, kapıya gazete almaya çıktığımda; bir mektup buldum...
Mektup isimsiz, imzasızdı ancak yayın hakkını bedelsiz devrediyordu: ************** yayın hakkı tarafınıza devredilmiştir -------------------------------------------------------------------------------- Okula pisleyen GÜVERCİN, bal yapan ARI örneklerinin yaptığı çağrışımlar sebebiyle sitenin bazı kurallarına aykırı olduğunu belirten Geyik vekili Av. Fulmuhabbet Rengeyiği, Mülki İdare Amiri sıfatından ötürü Site Amirine başvurur. Başvurusu Amirce kabul gören Geyik, amirin kararını 60 günde tebellüğ etmemiş, başvurusunun sonuçsuz kaldığını düşünerek, yargı yoluna başvurmuştur. Geyiğin başvurusunun, Amir tarafından kabul edildiğini öğrenen Arı, bunun haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, marka petek vekilinden yardım ister. Güvercin ise, vekili Av. Güven Cin vasıtasıyla, Amirin, hukukilik değil yerindelik denetimi yağtığından bahisle vesayet makamı servis sağlayıcıya başvurur. Davasının açılmamış sayılmasından önce hüküm kurulacağını hayal eden geyik, yargılamanın çok seri şekilde yapılmasını talep eder. işbu mesajının yayında kaldığı dakikalarda okuyabilenleri de tanık olarak bildirmiştir. Bu mesajın yayınlandığı forumu açan Sn. Saim'in tanıklıktan çekilme hakkı var mıdır? En her telden saygılarımla, |
24-11-2007, 11:07 | #51 |
|
Bir şahit, kendisine sorulan ve vereceği cevap ile kendisini veya 47 nci maddenin 1,2,3 üncü fıkralarında gösterilen taallükatından birini ceza takibine uğratabilecek suallere cevap vermekten çekinebilir. Bu durumda Sn.Saim'in çekilme hakkı bulunduğunu düşünüyorum.
Derhal çekilmelidir hatta. Çekilmezsse ilerde başına başka işlerde açılabilir. Ayrıca neden şahitlik yapacakki? İşi mi yok parası mı çok? Parası çoksa gitsin kefil olsun, işi yoksa şahit olsun. Hatta şahitler kıraathanesine gitsin şahit lazımmı kapıya gelenlere şahit lazım mı abi diye soranları izlesin. En şuhut saygılarımla.. |
24-11-2007, 23:32 | #52 | |||||||||||||||||||
|
Yoktur! |
25-11-2007, 00:02 | #53 |
|
Celse 9.
Mahsus salonda yargılamaya devam edildi.Davacı ve davalı olduğunu söyleyen paşa görünüşlü iki zat geldiler, yerlerini aldıkları görüldü. Soruldu: Sağdaki; Deliller toplanmıştır, dava kabul edilsin, Soldaki; Ne delili, sen bunlara delil mi diyorsun. Ortada bir şey yok, dava red edilsin dedi. Dosya tetkik edildi (hakim kafasını kaşıdı), duruşmaya son verildi. GD:Ne kabulü, ne reddi efendiler. Siz Lololistan'ı bırakıp buralara gelmişsiniz. Oralar sahipsiz kalmış, sizi ararlar.Haydi yerlerinize, bir daha da buralarda görünmeyin. Taraflar gelse de davanın açılmamış sayılmasına, huzurdakilerin buralarda bir daha dava mava açmamasına dair ... Katibe Sultan -------------------------------------------Hakime Sultan |
26-11-2007, 15:33 | #54 |
|
Bay Hakkı Velet ile Muallim Naci arasında bir alacak -verecek meselesi neticesinde çıkan tartışma, kavgaya dönüşmüş ve Hakkı Velet, Muallim Naci'yi silahla öldürme amaçlı yaralamıştır. Hastaneye kaldırılan Muallim Naci Bey vefat etmiş, Hakkı Velet Tutuklanarak Cezaevine gönderilmiştir.
Memlekette İdam Cezası devam etmektedir. Lehe kanun da çıkmamıştır. Mahkeme Hakkı veledin idamına karar vermiş, karar onanmış ve kesinleşmiştir. İnfaz aşamasında; - Katil Hakkı Velet için dini ritüeller yapıldığı sırada Hakkı Velet söz alarak "Din değiştirdiğini, yeni dinini temsil eden bir görevlinin huzurnda infazın gerçekleştirilmesini istediğini..." iletmiştir. Bu isteğe olumlu yaklaşan görevliler infazı ertesi güne ertelemişlerdir. Ertesi gün talep edilen din görevlisi ile infaza başlanacakken Katil Hakkı Velet söz alarak: " Şu an tekrar din değiştirdim, yeni dinim C dinidir... buna uygun bir görevli istiyorum!" demiştir. İnfaz görevlileri olarak orada bulunan siz değerli görevli ne yapardınız!? a) He türlü olasılığı ortadan kaldırmak içn infazı bir gün sonraya erteler ve ertesi gün resmen kabul edilen tüm hak din temsilcilerini hazır bulundururdum b) İnfaz hukukunda dini ritüelin br zorunluluk olmadığı düşüncesiyle, "hadi ordan!" deyip, infazı devam ettirirdim. c) Görevimi yapıp, oracıkta öldürtürdüm. d) Görevim olmasa bile cellattan izin ister, kendi ellerimle öldürürdüm. e) Zaten idam cezası bana oldum olası sevimsiz gelmişti. Bunu bahane eder, asmamak için mahkuma "şeytana taptığını söyle bari!" diye akıl da verirdim. f) Hiçbirisi (O halde ne? ) |
26-11-2007, 16:14 | #55 |
|
1-Görünürdeki imkânsızlığı, darağacının sırtına yıkar "işe yaramıyor" diye darağacını yakar, Hakkı Velet'i geldiği yere gönderir; idama karar verenlerin yeni darağacını da, yeni din görevlisini de temin etmesini beklerdim.
2- Huzurdaki din görevlisinin aslında Velet Efendi'nin intisap ettiği C dinine mensup olduğunu, esasen hangi dini seçerse seçsin bu görevlinin her ritüel için yetkin olduğunu Velet'in kulağına fısıldar, yolcuyu "Çabalama Hakkı Velet Altı üstü ölüm nihayet Bu bahanen çok komik Başka bir şey icat et" diyerek gideceği yere uğurlardım. 3-Şimdilik başka şık aklıma gelmedi. |
26-11-2007, 19:35 | #56 |
|
Öldürürdüm.
|
26-11-2007, 22:17 | #57 | |||||||||||||||||||||||
|
Muhteşem bir cevap bu. Kutluyorum sizi. |
27-11-2007, 10:59 | #58 | |||||||||||||||||||
|
Gerekçe lütfen. |
27-11-2007, 11:38 | #59 | |||||||||||||||||||
|
Susma hakkımı kullanıyorum. |
27-11-2007, 12:20 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukat tutmak istermisiniz? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Türk Hukuk Sitesi Hukuk Çalışma Grupları Hakkında Bilgiler | Admin | Hukuk Çalışma Grupları Hakkında | 4 | 14-11-2009 11:41 |
Hukuk bürosunda çalışmak istiyorum (son sınıf hukuk öğrencisi - istanbul) | duygu diker | Adliye Duvarı | 0 | 23-10-2007 18:35 |
Hukuk Fakültesi Öğrencisiyim Konyada Çalışabileceğim Bir Hukuk Bürosu Arıyorum. | gökhan tozoğlu | Adliye Duvarı | 0 | 05-07-2007 09:17 |
selcuk üni.hukuk fakültesi ögrencisiyim: konyada hukuk bürosunda çalışmak istiyorum | rabia. | Adliye Duvarı | 0 | 16-06-2007 23:56 |
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi | Av. Ramazan Çakmakcı | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 09-02-2007 21:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |