Hukuk Sistemine Sihirli Değnekle Dokunsaniz İlk Ne Değiştirirsiniz?

değerli meslektaşlarım benimde değiştirmek istediğim bir çok şeyi ben bu soruyu görene dek değiştirmişsiniz.Belki değneğe gerek yok ama ben mahkeme salonunda savcının yerini değiştirir savcıyı da aşağı alırdım

Sevgili Zeynep;
Bence mahkemede hakim ve savcıların avukatlar üzerinde üstünlük kurmalarını ortadan kaldırmak diye birşey olamaz.Savcı Devlet adına talepte bulunan,hakim de Devlet adına karar veren makam olduğuna göre hukuk sisteminden ve anayasadan kaynaklanan bir üstünlükleri var ve olması da gerekir.Tarafsızlığını korumakla görevliyse bu makamlar üstünlüğü de hakediyorlar demektir. Saygılar

Alıntı: Yazan Müddeiumumi Bence mahkemede hakim ve savcıların avukatlar üzerinde üstünlük kurmalarını ortadan kaldırmak diye birşey olamaz.Savcı Devlet adına talepte bulunan,hakim de Devlet adına karar veren makam olduğuna göre hukuk sisteminden ve anayasadan kaynaklanan bir üstünlükleri var ve olması da gerekir.Tarafsızlığını korumakla görevliyse bu makamlar üstünlüğü de hakediyorlar demektir.

Bağımsız Yargı=sav + savunma+yargı

Sevgili yaren;
Dediğiniz doğru.Ama bir de şu açıdan bakınız.Siz avukat olarak hakimden bir karar verilmesini arz ve talep ediyorsunuz.O da elindeki yargı erkini kullanarak karar veriyor.Mahkeme salonunda neden hakim(ve savcı) yüksekte oturur?Karar veren makam oldukları ve bunu Devlet adına yaptıkları için.Karar veren üstündür.Bu üstünlük yargının bağımsız üç ayaktan oluştuğu gerçeğini elbette değiştirmiyor.Bağımsızlık,avukatın hakime savcıya karşı bağımsız olması,onların da avukat karşısında bağımsız olmasıdır.Bu üçü yargılama için eşit derecede önemi haizdir.Üstünlük karar ve talep makamları olmakta değişiyorSaygılar.. .

öncelikle insanların birbirleriyle olan sorunlarının bitmesinin,çıkar çatışmalarının sona ermesi herkesin kardeşce yasayabileceği bir dünya ortamı ama böyle bir dünyada da avukatlar olmazz))olsun.

Elimde sihirli değneğim olsa sayın Zeynep arkadaşım gibi öncelikle hakim ve savcıları değiştirirdim. Ayno okuldam mezun olduğumuz halde ve pek çoğu avuklatlık mesleğini yapamadığı için hakim ve savcılığı seçmişken sanki bizim sıkıntılarımızı bilmez gibi davranmaları, bizlere kürsüye çıkınca burunlarının ucundan ve havalı bakmaları , duruşmalarda sanki potansiyel suçlu savunucusu veya haklı olmayan bir şeyi talep eder gibi muamele etmelerini içime sindiremiyorum. Özellikle ilçelerde görev yapan kıdemsiz hakimlerin usulü ve dosyayı bilmedikleri halde biliyormuş gibi davranmaları , az sayıda dosyalarını abartarak veraset ilmaı için bile 3 ay sonra dyuruşma günü vermeleri ve gereksiz sebepler ile davaları uzatmalarını ve keşiflerde sanki kral gibi davranmalarını inanın komik buluyorum. Elimde sihirli bir değnek olsa bizim adliyede bir Asliye hukuk hakimi var onu aynı kendi karakterinde bir hakimin karşısında 5 gün avukatlık yaptırır ve tekrar hakimliğe terfi ettirirdim. Görsün bakalım avukatlık nasıl bir meslek . Düşünün ki ; şehirden ilçeye kar veyağmur sebebiyle SADECE 5 DAKİKA GECİKEN BİR AVUKATIN davasının düşürüldüğünü , o meslekdaşımızın ruh halini , ben bunu pek çok defalar yaşadım. Arkadaşların hali inanın çok üzücü hatta bir bayan arkadaşımız sinirden ağladı bile . İşte elimde sihirli değnek olsa bunun gibi kompleks yığını hakimleri bizim yerimize koyardım. Görsün bakalım hayatın kaç bucak olduğunu

Sayın Medine,

Anlaşılan bu Asliye Hukuk hakimi sizi çok üzmüş. Ama genelleme de yapmamalı. Bütün Antalyalılar iyidir veya kötüdür gibi. Bütün hakimler kötüdür imasında bulunmak doğru olmasa gerek. Her mesleğin iyisi kötüsü olabilir. Elbette ki söylediğiniz tipte, karekterde hakimler de var ama bunlar var diye kendimizi harab edecek değiliz.

Bu nedenle görsün bakalım hayatın kaç bucak olduğunu sözünüzü beğenmedğimi belirtir iyi hakimlerle hep karşılaşmanızı temenni ederim.

Saygılarımla.

Bence herkes herşeyin farkına varmalı. MUTLAKA o sihirli değneği de elimizden alacak bir güç olurdu arkadaşlar....

SAYGILARIMLA.

Adaletin geç tecellisini bir dokunuşta hallederdim.

Ne üstünlük isteriz ne başka birşey eşitlik isteriz eşitlik

Kendisine azımsanmayacak menfaat sağladığım müvekkilim "Neyaptın ki?" dediğinde onun başına sihirli değnekle dokunup kurbağaya dönüştürdüm.

Alıntı: Yazan osmaniye Müvekkilim ''Ne yaptın ki?" dediğinde onu sihirli değnekle kurbağaya dönüştürdüm.

Bir öküzü kurbağaya dönüştürmeniz büyük bir incelik.

eğer elimde şu anda sihirli bir değnek olsaydım. eğitim öğretim siteminde değişiklik yapardım. ve daha kolay iş imkanlıar olustururdum. bu ne olurdu bilemiyorum. çünkü sihirli değneğim yok

Adalette değiştirme, sihirli değnek bana bunlar ilk ve hemen sadece rüşveti hatırlatıyor.. okadar nefret ediyorum ki bu işten... para beklentisi ile iş yapan memurlardan , istediğini vermeyince insanlıktan çıkanlardan.. bazen diyorum mümkün mü acaba? paranın ve büyük paraların dönmediği bir sistem? ve en acısıda bunu destekleyen avukatların da varlığı.. yani diğer avukatlardan farklı yanlarının bu olduğunu ve kısa sürede iş halledebilmeye yarar her yolun mübah ve sürekliğinin gereklirliği düşüncesinde olan avukatların varlığı..
herkesin konuya felsefik yaklaştığı bir sayfada biraz somut oldu belki ama ben rüşveti kaldırırıdım..

Avukat sayısındaki artışı durdururdum

AV.UYGUR beye sonuna kadar katılıyorum gerçekten sihirli değnekler bizleriz herşey istemekle ve kendini geliştirmekle oluyor hep demez miyiz insan yaratılan en harika varlıktır diye bizden daha sihirli ne olabilir ki!

saygılarla...

...hakim ve savcılar ne kadar avukatlarla aynı okulu okumuş olsalarda görev ve yetkileri hepimizin bildiği gibi (iddia eden avukat arkadaşlarda dahil) ağır bir yüktür ve büyük sorumluluklar gerektirmektedir devlet adına, türk milleti adına karar veren taraf tabiki bu muameleyi görmelidir bu gayet normal bi durum.

saygılarla

Elimde sihirli bir değnek olsa hukuk sisteminde özellikle Kadastro Kanunu 13/B maddesini değiştirirdim

Adliye binaları ile adliye personelini sayı açısından çoğaltır, nitelik açısından geliştirirdim...

emre

Alıntı: Yazan Admin "Hukukun HERŞEYDEN üstün olduğu ve MUTLAK ve içten saygı gerektirdiği" kavramını zihinlerimize bir daha çıkmayacak şekilde kazırdım.

Sayın Meslektaşlarım,

''Hukukun üstünlüğü ilkesinin temelli bir şekilde yerleşmesi'',''Avukatlık mesleğinin itibar ve refaha erişmesi'',''Hakim,Savcı,Avukat arasındaki sıralamanın eşitler arası sıralamaya dönüşmesi''gibi olgular için Sihirli Deynek beklenecekse,işimiz Allaha kaldı..

Herşey zamanla değişecek..Yavaş da olsa değişiyor.Toplumun iç dinamikleri zorlayacak..

Unutmayalım ki,bir ulusun hayatında kısa sayılabilecek bir süre önce Sultanlar,çilelili ve fedakar Halkından,''Tabaam''yada ''Kullarım''diye
söz ederlerdi.

Daha da iyi olacak.Biraz daha gayret!.
Saygılarımla.

Yahu bulmuşum sihirli değneği napacam hukuk sistemini miamide kat tarabyada yat

işin esprisi bir yana sihirli değnek ile değiştirileceklerin başında insanların zihnindeki hukuk mantalitesini değiştirirdim. Avukat,hakim,savcı ya da halk! öncelikle değişim gerekiyor. Hukukun üstünlüğüne inanmayan, toplumsal kuralları çiğnemekten çekinmeyen Halkın, hukuka olan bakışını değiştirmekle işe başlayabilirdik!...Sonrasımı ? Yahu değnek elimizde vaktimiz bol Güzele dair ne varsa uygulardık

Elimde bir sihirli değnek olsa önce kanunları bi güzel kaldırırdım.Ne bu ya elini sallasan kanun.Her gün bi yenisi çıkıyo.Bıktımya izlemekten. Sonra en adilinden kısa öz ama hayatı adil ve özgür bi şekilde yaşamak için yeni bi kanun çıkarır, bu hakim savcıları yeniden fakülteye yollar tekrar eğitim yaptırır, sonra biraz avukatlık yaptırdıktan sonra ..... Ya bu kadar uğraşmaya ne gerek var tüm kötülükleri kaldır yeter.O zaman kanuna ne mahkemeye ne gerek var sonra da sihirli değneğin sihrini ebediyete kadar yok ederdim. Dahi miyim neyim

Elimde sihirli değneğim olsa ilk kendimden başlardım değiştirmeye...
Mahkemelerde sorun çok ama sorunların asıl kaynağı ne hakim ne savcı ne de başka bi şey, sorunların anası bu toplumdaki adam kayırmacı riyakar yalaka namussuz insanların diğerlerine galebe çalıyor olmasıdır. Halkın cehaleti yenmesinde önderlik edecek Türk aydınları nerdesiniz? Hangi köyde hangi kasabadasınız? Yoksa hangi fil dişi kuleden seyreyliyorsunuz hal-i pür melalimizi?