Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yetki, Karşı Dava ve Derdestlik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-10-2025, 18:11   #1
Furkan Terzioğlu

 
Varsayılan Yetki, Karşı Dava ve Derdestlik

Müvekkil aleyhine yetkisiz mahkemede anlaşmalı boşanma davası ikame edildikten sonra henüz hiçbir işlem yapılmadan davacı anlaşmalı boşanmadan vazgeçtiklerini ve çekişmeli boşanma dilekçesini sunabilmeleri için kendilerine süre verilmesini talep etti. Müvekkil de çekişmeli boşanma davası açmak istiyor ancak davanın yetkili mahkemede açılmasını istiyor.


Bu durumda dava dilekçesinin tebliğini bekleyip cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava açarak yetki itirazında mı bulunmam gerekir yoksa dava dilekçesinin tebliğini beklemeden doğrudan yetkili mahkemede asıl dava açabilir miyim?


Yetkili mahkemede asıl davayı açtığım durumda derdestlik açısından bir problem ile karşılaşır mıyım? Müvekkilin boşanma davasının davacısı veya davalısı olması arasındaki farkta hukuki yararının olduğunu düşünüyorum ve bu hukuki yararı korumak için karşı dava bir zorunluluk değil.


Yetkisiz mahkemede karşı davayı açtığım durumda yetki itirazında bulunmam halinde dilekçemin hitabı o mahkeme olacağı için ve karşı dava ancak asıl davanın görüldüğü mahkemede açılabileceği için karşı dava hakkında da yetkisizlik kararı mı verilir yoksa HMK m. 13 gereğince mahkemenin yetkisini kabul mu etmiş olurum?


Yetkili mahkemede asıl davayı açıldıktan sonra HMK m. 166/2 gereğince karşı taraf birleştirme talep ettiğinde yetki itirazına rağmen yetkisizlik kararı verilmeksizin doğrudan birleştirmeye mi karar verilir?
Old 16-10-2025, 12:35   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Merhabalar meslektaşım; hakikaten değişik bir durum. Aklıma şöyle bir fikir geldi. Dilekçe içerisinde; asıl dava ve karşı davanın yetkisizliğini birlikte ileri sürseniz. Öncelikle mahkemenizin yetkisizliğine ve asıl dava ile karşı davamızın yetkili ... mahkemesine gönderilmesine... şeklinde
Old 16-10-2025, 20:42   #3
Furkan Terzioğlu

 
Varsayılan

Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. O durumda biraz kendi bacağımıza da sıkmış gibi oluyoruz diye düşünüyorum. Sonuçta biz de yetkisizlik yaptırımı ile karşılaşacağız.


Esasen kanunu incelediğimde karşı davanın illa aynı mahkemede açılmasına ilişkin bir şartın olmadığını görüyorum fakat doktrin ve uygulama bu şartın varlığı hususunda hemfikir gibiler. İlgili hükümlerden yorum yoluyla bu sonuç belki çıkarılabilir ama HMK m. 13 hükmü incelendiğinde karşı dava bakımından asıl mahkemenin yetkisinin kesin yetki olmadığı, adi yetki olduğu sonucunun çıkarılabileceğini düşünüyorum.


Bu sebeple HMK m. 133 gereğince "esasa cevap süresi içinde" yetkili mahkemede karşı dava açıp asıl davanın olduğu mahkemeye cevap dilekçesi sunarak yetki itirazında bulunmayı düşünüyorum. Bu durumda karşı davanın açıldığı mahkemeden HMK m. 166/2 gereğince birleştirme talep edildiğinde asıl mahkemenin buna muvafakat göstermeyip yetkisizlik kararı vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ilk itirazlar incelenmeksizin mahkeme tarafından yargılama konuları arasında bağlantı olup olmadığının irdelenmesi mümkün değildir.


Öte yandan, karşı dava açmaksızın doğrudan yetkili mahkemede asıl dava açmamız durumunda da derdestlik sorunu ile karşılaşmamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü müvekkilin bu davayı ikame etmekte ayrı bir hukuki yararı mevcuttur. Keza, karşı dava müstakil bir davadır. Karşı dava açıldığında derdestlik sorunu ile karşılaşılmıyorsa asıl dava açıldığında da karşılaşılmaması gerekir.
Old Dün, 08:50   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Yetkisizlik ile karşılaşmanın bir yaptırımı yok ki.

Birleşen dava ile karşı dava arasında fark olmasa; asıl davaya cevap sunup, yetkili mahkemede davanızı açın diyeceğim. İşte burada müvekkilinizin kusur durumuna göre tercihi yapmak size kalıyor.

Ben her halükarda ilk söylediğim yolu seçerdim.
Old Dün, 12:42   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. HMK m.13'e göre, "Kesin yetkinin söz konusu olmadığı hâllerde, asıl davaya bakan mahkeme, karşı davaya bakmaya da yetkilidir." Boşanma davasındaki yetki kesin yetki niteliğinde olmadığından maddenin kesin yetki istisnası uygulanmayacaktır. Buna karşın soruda geçtiği gibi asıl dava yönünden yetki itirazında bulunup aynı mahkemede 13 m. göre "karşı dava" açılabilecekmidir?Bu sorunun cevabı kanunda ve yargı kararlarında geçmemektedir. Konu aşağıdaki bilimsel görüşte incelenmiştir.Buna göre yetkisiz mahkemede açılan asıl dava yönünden yetki itirazında bulunup ve karşı dava hakkını kaybetmemek için aynı mahkemede karşı davanın açılması mümkündür. Bu durumda itirazın kabulü ve süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde yetkili mahkeme hem asıl ve hem de karşı davaya birlikte bakacaktır.

2. Buna karşın, bilimsel görüş sağlam bir hukuki dayanak olarak görülmez ise, doğrudan yetkili mahkemede bağımsız boşanma davası açılıp bu davanın ilk dava ile birleştirilmesinin istenmesi olanağı da geçerlidir. Zira, aşağıdaki Yargıtay kararında da belirtildiği gibi her iki dava arasında tarafların davalardaki sıfatları ve dayandıkları maddi vakıalar farklı olduğundan, ortada derdestlik durumu bulunmamaktadır.

Bu iki imkandan da yararlanarak tercihinize göre davanızı açabileceğinizi düşünüyorum.


1.BİLİMSEL GÖRÜŞ
"...Asıl Davanın Yetkisiz Mahkemede Açılması Halinde Karşı Dava

Asıl davanın yetkisiz mahkemede açılması halinde, davalı yetki ilk itirazında bulunmayarak aynı mahkemede karşı dava açmış ise, yetkisiz olan mahkeme her iki dava bakımından da yetkili hale gelir (HMK m. 13). Buna karşın, asıl dava yetkisiz mahkemede açılmış ve davalı hem yetki ilk itirazında bulunmuş hem de karşı dava açmış ise, yetkisiz mahkemede açılan karşı davanın akıbetinin ne olacağı genel hükümlere göre belirlenmelidir(506). Asıl davaya ilişkin yetki ilk itirazı üzerine mahkeme asıl dava bakımından yetkisizlik kararı vermeli, mahkemenin vereceği bu yetkisizlik kararı üzerine taraflardan birinin mahkemeye süresinde başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini istemesi gerekir (HMK m. 20). Süresi içerisinde yapılan başvuru üzerine, dosya kendisine gönderilen mahkemede görülen dava önceki davanın devamı niteliğinde olduğundan hem asıl dava hem de karşı dava bu mahkemede görülmelidir. Diğer bir deyişle gönderme kararı üzerine taraflardan birinin süresi içerisinde yaptığı başvurunun her iki dava bakımından da yapıldığı kabul edilerek yetkili mahkemece her iki davaya da bakılmalıdır(507). Çünkü davalı-karşı davacı asıl davada mahkemenin yetkisini kabul etmemiş, ancak yetki itirazının kabul edilmemesi halinde esasa cevap süresi geçmiş olacağından karşı dava açma hakkını kaybetmemek için karşı dava dilekçesini de yetkisiz mahkemeye yöneltmek zorunda kalmıştır." ( Dr.Öğr.Üyesi Çiğdem YAZICI, Medeni Usul Hukuku Karşı Dava, 2021,sh:143)

2.YARGITAY KARARI

"...Derdest davadan söz edilebilmesi için her iki davanın tarafları, konusu ve dayanılan maddi vakıaların aynı olması zorunludur. Davalı tarafından Diyarbakır Aile Mahkemesinde açılan derdestliğe esas alınan boşanma davası ile bu davanın taraflarının davadaki sıfatları ile dayanılan maddi vakıalar farklıdır. Bu nedenle, derdestlik koşullarının gerçekleşmediği gözönüne alınarak derdestlik ilk itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." (Yargıtay 2.HD. 13.12.2011 T. 2010/23261 E. 2011/21995 K.)
Old Dün, 23:11   #6
Furkan Terzioğlu

 
Varsayılan

Üstadlarım cevaplarınız için çok teşekkür ederim.


Daha sonra aynı sorularla araştırma yapacaklar için Sayın Yücel Kocabaş'ın paylaşmış olduğu Yargıtay kararı ile aynı yönde Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin E. 2015/10091, K. 2015/24921 ve 24.12.2015 tarihli "Mahkemece davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK. md. 166/1) açmış olduğu boşanma davasının, aynı davanın daha önceden açılmış olduğu ve de halen görülmekte olması sebebiyle derdestlik şartları oluştuğu gerekçesiyle (HMK. md.114/1-ı) usulden reddine karar verilmiştir. Aynı davanın, aynı sebebe dayalı olarak, aynı taraflar arasında görülmekte olması halinde derdestlikten söz edilir. Somut olayda İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesinde 17.12.2013 tarihinde açılan 2013/933 esas sayılı boşanma davası, davalı erkek tarafından açılmış olup, halen derdesttir. Eldeki dava ise davacı kadın tarafından açılmıştır. Bu halde her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte davadaki sıfatları farklı olup, derdestlikten söz edilemez. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-(ı) maddesi koşulları gerçekleşmemiştir." şeklindeki kararını buraya bırakıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculukta yetki kuralının dava yetki kuralıyla çelişmesi hakkında bir düzenleme mevcut mudur? Av. Mert Hiçyorulmaz Meslektaşların Soruları 1 12-08-2020 17:41
boşanma, yetki itirazı ve karşı dava AV.MEHMET ÖNDER Meslektaşların Soruları 10 05-01-2013 03:37
Boşanma davası, yetki itirazı, karşı dava, terke dayalı boşanma Av.Arzu Erkan Meslektaşların Soruları 6 10-01-2011 11:36
derdestlik itirazı ve karşı vekil ücreti avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 2 21-04-2010 16:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04497290 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.