05-06-2018, 14:09 | #31 |
|
Deniz kenarında bir evim olsun, mevsim bahar yaz arası olsun. İki adımda denize girebileyim. Sabah kalkar kalmaz mesela; tertemiz bir kahvaltı sonra şekerleme. Sonra ufak tefek hazırlıklar, işler falan ama hep ufak tefek..Sonra akşam üstü, kitap mangal ve sohbet. Sonra yine deniz güneş batarken..Ne güzel olurdu.
Bağ bahçe istemem de denizden vazgeçemem. |
05-06-2018, 14:10 | #32 |
|
Hayallerimiz de bir Brad Pitt değil ama yine de yaranamadık. ))
|
06-07-2018, 15:55 | #33 |
|
çağrışım..
"Gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış"
"Gözlerin -bu gece- çok uzaktan geçen bir gemi" Elde var hüzün.. |
28-08-2018, 17:07 | #34 |
|
En sevdiğim ay Ağustos; vallahi ben doğdum diye değil. )))
|
28-08-2018, 17:33 | #35 |
|
Öyleydi de maalesef. Tarih bir yana, geliniz şunu 15 Eylüle bağlayalım. Akşam sıcağı ve nemi, Ankara'nın son iki senedir arkadaşı.
|
29-08-2018, 17:10 | #36 | |||||||||||||||||||||||
|
Eylül sabahının serinliği
Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Ciğerlerime dolduruyorum Sessizlik ve serinlik Birleşiyor Yıkanmış güvercinler Ve çok uzakta bir tren sesi ... Düşmanlarımı bağışlıyorum Daha çok seviyorum dostlarımı Her uyanışımda ... Ataol Behramoğlu |
29-08-2018, 18:50 | #37 | |||||||||||||||||||||||
|
EYLÜL SONU Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları. Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa... Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa... İçtik bu nâdir içki'yi yıllarca kanmadık... Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor, yazık! Yahya Kemal BEYATLI. Not: Bu kadar becerebildim. ) |
31-08-2018, 13:34 | #38 | |||||||||||||||||||||||
|
|
31-08-2018, 14:45 | #39 | |||||||||||||||||||||||
|
Ömür yetmediğine göre ; Ne demiş Şair? "Bu son fasıldır, ey ömür, nasıl geçersen geç" ! |
08-09-2018, 23:27 | #40 |
|
09.09.1922
İzmir'in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş orda sırmalar saçar. Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar. Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa; Adın yazılacak mücevher taşa. |
09-09-2018, 07:38 | #41 | |||||||||||||||||||||||
|
|
21-09-2018, 21:41 | #42 |
|
Evin gerçek niteliği bir huzur mekanı olmasıdır. Yalnızca her türlü incinmeye değil; her türlü korkuya, kuşkuya ve anlaşılmazlığa karşı da bir sığınak. Böyle değilse eğer, orası bir ev değidir. Dışarıdaki yaşamın gerginlikleri evin içine sızarsa ve karı ya da koca dış dünyanın, o uyumsuz, sevgisiz ya da düşman toplumunun eşikten içeri girmesine izin verirse orası ev olmaktan çıkar. Bir ev ancak kutsal bir yer, bir Vesta tapınağı, bir aile ocağıysa bir evdir. Richard Sennett
Evim benim mabedimdir.. Misafir bile kabul etmiyorum. Benim ki de biraz fazla ama öyle.. |
10-10-2018, 19:26 | #43 |
|
Seviyorum güvercinleri,
Ürkekliğini telaşını, Gaddarlıkta gittikçe ustalaşan insana, rağmen yakın durmasını, Nasıl açıklamalı, bilmem ki? Hadi güvercin içgüdüleri ile yaşar İnsan neden aklını ve kalbini kullanmaz Güvercinler bile bizden ümidi kesmemiş, mucizeyi bekliyorlar, cami avlularında meydanlarda.. |
20-10-2018, 19:54 | #44 |
|
Bir elveda daha..
Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın. Ara Güler
Dolu dolu geçen muhteşem bir ömür ve emek.. |
22-10-2018, 21:36 | #45 |
|
Bu hayatta en çok babamı sevdim....
|
05-11-2018, 11:14 | #46 |
|
28.10.1943-31.10.2018
Ardımda bırakıp gül çağrısını Ayrılık anı bu sisli şarkıyı lrmaklar gibi akıp uzun uzun Terkediyorum bu kenti Ah, ölüler gibi Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa Şimdi, sonsuz bir yangın gibi Sevmesem öyle kolay çekip gitmek; Yaralı bir kuş gibi Kumral bir çocuğun yaz öyküsü bu Şarkılarla geçtim aranızdan Yalnızlar gibi susup uzun uzun Düşlüyorum bu kenti Ahh, bir aşk gibi Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa Şimdi, sonsuz bir yangın gibi Sevmesem öyle kolay çekip gitmek; Yaralı bir kuş gibi Düşlüyorum bu kenti Son bir aşk gibi |
28-04-2019, 20:08 | #47 |
|
Sait Faik Abasıyanık
...Kim bilir, sesini gökyüzü sanan kuşlar bile vardır...
|
30-05-2019, 13:20 | #48 |
|
Özgürlük, gülmek ve sevmek..
Hukuk fakültesinde kitaplarımın üzerine yazdığım üç sözcük, hayat, insanlar, olaylar; ne kadar uğraşırsa uğraşsın bazı şeyleri değiştiremez. |
15-06-2019, 19:46 | #49 |
|
Özgür olmak; karşılık beklememektir.
|
04-07-2019, 14:35 | #50 |
|
Hırs; maddi, manevi açlık insanı tutsak yapar. Kime, neye hizmet ettiğini bilemezsin.
Ne dilediğine dikkat etmeli insan. |
04-07-2019, 18:55 | #51 | |||||||||||||||||||||||
|
Güzel, sıhhatli ve mutlu olsun da varsın aynı olsun. Ya da "bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç". Saygılarımla... |
04-07-2019, 20:43 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler,
Bir tatlı huzur alsak, bir hoş sadâ bıraksak yeter değil mi Üstat? |
04-07-2019, 21:06 | #53 |
|
“Akan nehirde her şeyle beraber akacağı yerde, onu dışarıdan seyre çalışıyordu” diyor, Ahmet Hamdi Tanpınar. ))
|
05-07-2019, 13:56 | #54 | |||||||||||||||||||||||
|
Belki de bu yüzden, fotoğraflar, fotoğraf çekmeye çalışmak, paylaşmak bana anlamsız geliyor. Saklayamıyor ki insan; bilgisayarlar, internet sayfaları, evde çekmeceler doluyor.. Aynı nehirde iki defa yıkanılmıyor... |
05-07-2019, 15:00 | #55 | |||||||||||||||||||||||
|
Madem iki def'a yıkanılamıyor, o zaman, bari, nehir aheste olsun, tecelliyata müntazır ve esasen nehirde olan insanı da götürsün meçhule ve fakat götürürken de canını yakmasın. |
23-08-2019, 15:33 | #56 |
|
Göz o ki; ufkun ötesini göre,
Akıl o ki; başa geleceği bile.. |
23-08-2019, 15:52 | #57 |
|
Ne kadar az telefon o kadar az stres.
Hayatımda yaşadığım stresin daimi kaynaklarından birinin; gerekli gereksiz yapılan telefon görüşmeleri olduğunun farkındayım..
Yüz yüze zor iletişim kurarken, birbirimizi yarı anlar yarı anlamazken; telefon görüşmeleri de neyin nesidir diyesi geliyor insanın. )) Bu yüzden telefonda çok kısa konuşurum, tanımadığım numaraları asla açmam (Ne zaman açtıysam başıma bir dert açılmıştır çünkü. ), uzun uzun kimseyi dinleyemem. Zaten cep telefonlarından yayılan radyasyon beni çok fazla etkiliyor. Bir dakikadan fazla kulağımda tuttuğum telefon, beynimde sıkışmaya ve ağırlığa neden oluyor. Ben mi hassasım anlayamadım? Nedense bu konu aklıma geldi. Ama gerekli ama gereksiz. |
23-08-2019, 16:10 | #58 | |||||||||||||||||||||||
|
Göz ve akıl= Ferâset ( kalp gözü) |
06-09-2019, 10:03 | #59 |
|
Bu havada gidilmez
Güneşli günde gidilmez Aslında hiç gidilmez, gidilmez |
06-09-2019, 10:19 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
Şayet, gidilecek yerden kasıt; Dârül Beka ise, Acelesi yok, beklesin, işi ne ? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
bir ütopya daha | neslegen | Hukuk Sohbetleri | 7 | 11-03-2016 23:24 |
Kim Daha Demokrat ? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 0 | 03-10-2005 21:26 |
Avukatlara İki Gol Daha!.. | Av.Özgür Eralp | Meslektaşların Soruları | 0 | 27-11-2003 16:53 |
Çalışmak..daha, Daha, Daha Çok Çalışmak | Av. Şehper Ferda DEMİREL | Site Lokali | 0 | 04-09-2003 22:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |