23-08-2008, 13:40 | #31 |
|
İçtiğim her sigara oluşturmak istediğim çakmak kolleksiyonu sebep oldu.
Yazdığım her yazı, ilkin yeni olan kalemlerden oluşturmak istediğim kalem koleksiyonu sebep oldu. Yazma hevesimi almak için kalemler tükenince tükenmiş kalem koleksiyonu olmuş oldu. Çakmaklar yanmamaya başlayınca taliplileri yok oldu. Kalemler yazınca "aa!" "nekadar güzel" iltifatlar gelirdi. TAbi çakmaklar içinde, kalemler içinde alma girimişimi ya da teşebüsü olazsa olmazdı. Hani kalemler yazmaz olunca (her ne kadar bitmeyeni yapılmasada) taliplileride olmaz oldu. Ama yazmak için kalem ne kadar vefalıysa. Sigarayı bıraktıktan sonra, Çakmak için nedenir. Ya dostlar için ya dostlar için, Biten gaz mı ya da biten mürekkep mi? En önemlisi Dost ya da dostun nesi biterki ilgi alakası biter onu anlamam (be iki gözüm) onu anlamam. Kendimde arasam mı ki? Gelmeden ecel zamanı bırakırsan sigarayı. Atarsan yanan çakmağı. Kalem bitti diye buruşturup attığım kağıtçığı. ............23/08/2008 |
23-08-2008, 14:10 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
|
25-08-2008, 13:13 | #33 |
|
Lise Şiirlerimi Buldum
Dışarıda göz gözü görmüyor
Bulutlar gibi çökmüş şehre sisler Bir kalp var uzaklardan Sevda baharlarını gözler. Geceler gibi güneşte karardı, Umut,hasret ve sadece ay vardı Onuda sardı bu kül rengi gökler, Arıyor yarınları bu masum gözler. Akşamlar oldu yine bu şehrin üzerinde, Beklenen birisi var karanlığın ötesinde Bekleyense hasretlerin gerisinde, O'nu hatırlatıyor duyduğu bütün sözler... 02,12,1995 |
25-08-2008, 13:34 | #34 |
|
Liseden
YOLLAR NERDE BİTER?? Nerede biter bu yolun ucu? Dipsiz kuyu, uçurum, yoksa handa mı Şaşırmış yolunu bu garip yolcu, Yürüyor dönüşü olmayan yolcu Gidiyor ne yöne , ne yana gittiğini bilmeden Kapanmış gözleri önünü görmeden, Yanağına damlayan yaşları silmeden Gidiyor dönüşü olmayan yolcu.. Ellerinde kelepçe mi var? Yoksa ben mi düş görüyorum Alnında umudun izleri var, Ardına bile bakmadan gidiyor, kimsesiz yolcu Yüreği buruk, kalbi susuz, Belliki geldiği yer tatsız tuzsuz Yolunu kavşağı belki de mutsuz Bilmeden yürüyor kimsesiz yolcu O'nu bekleyen ne yer var ne de yar Gencecik belli, neden şakağında kar var, Durma sakın,belki de ufuktadır bahar Görmeden yürüyor kimsesiz yolcu Güneş belki doğdu belki doğacak, Garipmiş ne evi var ne de ocak Dilinde sevgili, elinde kor, sıcak Divane olmuş gidiyor, kimsesiz yolcu 01.12.1995 |
27-08-2008, 21:08 | #35 |
|
Sayın Nur Deniz hanım,
Ellerinize sağlık. Değerli paylaşımız için, yıllar öncesi yazılarınızı yazmak nasıl bir duygu anlatırsanız sevinirim. |
24-09-2008, 11:47 | #36 |
|
Kendimi hiç bir zaman şiir yazabilen biri olarak göremedim.Şiir yazmayı herkesin hayatın da bir kez denediğini düşünürüm.Bazen çok güzel şeyler çıkarken , bazen de tatsız tuzsuz ama yazana göre büyük kıymet verilen yazılar ortaya çıkar.
Hayli uzun zamandır, kendi duygularımı yoklamaya vakit bulamamıştım. Geçen günlerde tesadüfen bulduğum defterimden okudum geçmişimi. Yaşadığım hayat bana gösterdi ki, aslında çok da öyle hayal ötesi yaşamamışım gençkende. Lise yıllarımın ve çocukluğumunda belli bir olgunluk içinde geçtiğini farkettim. Ve bu duruma üzüldüm. Değiştirme imkanım olsaydı , yazdıklarımın , yazacaklarımın farklı duygular, daha serbest daha uygun şeyler olmasını isterdim. Ve bir de o yıllara dönebilmeyi çok istediğimi, o günleri çok özlediğimi anladım. Ah geçen gençlik yılları. Bu günler de benden küçükleri gördükçe, amca ve teyze derken çıtayı yükselttiğimi, yıllarımın daha dolu geçmediği için üzüldüğümü anladım. Kim demişse ben katılmıyorum insanlar hissettiği yaştadır diye. Bence insanlar yaşadığı duygu yaşındadır.Bu duygular açısından merak etmediğim bir duygu olmaması ne kadar da acı. O kadar dolu bir yaşam , bir o kadar da gereksiz olmuş hayatımda. Eski günlere ait bir defter bile bana bunları hissettirdi. Şimdi bazen yine karalıyorum.Ve ileriki zamanlarda gülümseyerek okuma ümidiyle. Baya dertleşmiş oldum. Teşekkürler, saygılar. |
03-10-2008, 21:08 | #37 |
|
"Yaşadığım hayat bana gösterdi ki, aslında çok da öyle hayal ötesi yaşamamışım gençkende"
Sayın Nur Deniz Hanım, Yazmış olduğunuz yazıdan alıntı olarak alıdığım yazıya; şunu demek istiyorum kişinin kendi içinde bulunduğu topluluğun (aile, okul vs.) dışına çıkamıyor. Ha kurtulmak istese de örneklem olarak alıdığı bir ortamı ya da şahısı taklit ile hayal etiğine ulaşıyor. Hayal ötesi duruma gelince hayallerin coşması diye belirtmek istediğim durum zaten açıklanmıyor. İstediğiniz zaman yazabilirsiniz. Ben teşekkür eder, saygılarımı sunarım... |
10-11-2008, 22:08 | #38 |
|
Sn Mürsel Sarı keyifle okuduğum şiirlerinize bir süredir ara verdiğinizi görmekteyim.
Bunun nedenini merak etmediğim yalandır. Yine güzel dizeler okumayı bekliyorum. Saygılarımla. |
05-03-2009, 17:35 | #39 |
|
Çok teşekkür ederim..(Estğf.)
bir kaç şiir yazdım da fırsat olmadı.Bakalım bunu beğenecekmiyiz? |
05-03-2009, 17:59 | #40 |
|
Neye Niyet, Neye Kısmet
Neye; Kısmet neye, niyet neye. Niçin; Kim için, Kısmetse neye. Niyet; Niçin, hayatın belirsizliği neye, Kemanın tellerinden çıkan sese mi? Ney'den gelen nağmeye mi? Kıyameti görmek kısmetse, Niyetin öncesi niçin, neye Kıyama durmak kesin ise(musallaya varmak ilk ise) Niyetin belirsizliği neye.(İmamın çağrısı son değil.) Av.Mürsel SARI |
25-11-2009, 16:05 | #41 |
|
Son Bahardan Sonra
Sabahın son ışıklarıydı:
Dışardaki ayaza, Sanki son demlerini yaşayan güneş ışınlarına inat, İçerideki düşük ısı yokmuşçasına! Kaldırım taşlarının buz kesmişliğini, -Nerde kaldı bu kar! Diye toprağın sesini örten; Üst yapı malzemelerinin. Ankara ayazında üste örtülmesi, Örtülmediğinde güneş ışınlarının dahi; Matlığını gideremeceği o buz kesmişlik halini, Sabahın son ışıklarında. Böylesi bir hali içinde bulunduğu, Koşullara inat önündeki örtüyü, Aralamakla adeta resmetmek ya da Bilmem hangi ünlünün tablosuna inat. Şimdilik gören fotoğraf makinasıyla, Beyin albümüne bir karenin daha eklenmesine, Zamana ve koşullara inat buz tutulmayacağını, İstenildiğinde zorun başarılacağını. Dilsiz haliyle anlatan, dahasını görmek için eğildiğinde, Kulağına fısıldayan. Buz kesen Ankara ayazına inat;- çığlık çığlığa haykıran, Boğulmak nedir bilmeyen pencerecik bunları der. ... 13/12/2008 A./Ankara |
04-12-2009, 15:28 | #42 |
|
Akbar(baht AÇikliĞi)
Akbar (baht açıklığı) olması için ne yapmak lazım,
Talihsizim dememek için ne yemek lazım. Varacağım çeşmenin kurumaması için su yerine ne içmek lazım. ....... ettiğimiz dualar mı az geldi? Zorlukları sünger gibi emen kalbim, ayakta duramaz hale geldi! Sen istedinde kulların dile geldi. Sen istedinde ben sukut eyledi. Bilemedim bu zamana kadar ne oldu. Keşke bilseydim kime ne oldu. Küstüm desem haşa, uçtum desem ne ala. ....... ....... ........ Mürsel gün geçtikçe başı döner. Bu kadar güzellik verdinde bir de, Emrine Dünya verseydin dönen. Dünyada kural yoktur derler, atbaşı giden! kuralsızlık kendiliğinden döner(gider). Ihlamur ve erguvanlar altında geçen zaman sıkarmı adamı? Gönlümün sitem sayfasını yırtıp atamadın mı? Müstehak isem veya layık isem ........ adam et pervasızı! ....... .... ......... sitem gönlümün eğlenmesi, şeytanın vesvesesi, Azı az mıydı? Çok muydu bilmem ikisinin bendeki etkisi... |
03-02-2010, 18:50 | #43 |
|
Bir gelir bir gider,
Gelenin giden yanında ne faydası var ne zararı. Akla geldikçe yazılmak ister her şey, Ama nafile yazmanın da kar etmediği düşüncesi, Gittikçe sarsar, Sarsmaktan daha beter ederde her neyse.. ... ... |
14-06-2010, 14:23 | #44 |
|
hep
HEP
Sineye çektikleri ile içine atıkları etkiler insanları, Olamasa bu garip haller ne olurdu bilinmez derim, Şimdi en olunmaz hal karşısında olsun deyip, "bu da geçer ya hu!" ile teselli buluyorum. ...(14/06/2010) |
29-03-2011, 17:31 | #45 |
|
Yazacaklarım vardı kaldı divanın üstünde,
Yazamadıklarım vardı kaldı aklımın bir köşesinde, Yazmak istedikçe engeller çıka durdu her köşede. Yazdıklarım vardı, kaldı kağıt üstünde. Okuyacaklarım vardı kağıt divan üstinde, Okuyamacaklarım vardı aklımda, Okumak istedim sana önyargılarımız engel oldu. Okuyacaklarım vardı kaldı kağıt üstünde. Yazacaklarım, okuyacaklarım ve söyleyeceklerim vardı kaldı divan üstünde. ...(29.03.2011)(T.H.S)(18:31) |
12-07-2011, 10:33 | #46 |
|
A-4
Bir kağıda verilen ad mıydı?..
Vagon numarası mıydı? Ne acayiplikler sergilenmişti... İlkine düşünceler, duygular, Yazıla dursun. İkincisine yazılanları, Olgunluğa eren düşünceleri, Uygulamaya geçirmek için, Kavgalar için "Kavgam" Güzellikler için, Umutlar için, Sevinçler için, İntiharlar için, Bir yerlere-birilerine gitmek için, Bir durakta bekleyene, İstediklerini ulaştırmak için, Birilerine bir şeyden haber için, Haber(leri) almak için, Olan biteni öğrenmek için, Artıkta ömürden ömür... Geçsin diye beyhude; Turlar için binilen, Vagonlar ve yazılan yazılara: -Araç olanlara verilen isim... 11-07-2011... |
02-11-2012, 18:25 | #47 |
|
Hayatın Zirvesini Zorlamak
Herkes zorlamakta zirveyi,
Tarif almak yerine tarif yapmak ya da tahrif için; BU denli çaba nereye gitmek için, Nereden dönmek için bilmeyenlerin yarıştığı durum. Kötülüğün zirvesi, İyiliğin zirvesi; Bunların türevini sıralamaya takat yetmez, Dur demeye boşa çaba göstermek deriz. Vasatı sevmedik, Sevdirmeyi başaramadık, ... |
10-03-2014, 13:47 | #48 |
|
Yazmak mı?
Yazının yazılmak istenmesi mi? Yazdığını düşünerek sevinmek mi? Yazılmak istendiği için yazıldığı düşüncesi ile elemlenmek mi? Düşüncenin insanı oyuna(raksa) zorlaması! İnsanın düşüncelerini oynatması(raksetirmesi)! Mizah ile başka insanların düşüncelerini oynatmak(raksa zorlamak)! Ya da mizah ile rakaseleşmek! Böylesi düşünce ve düşünceler, Ne denilse boşa, Bir bakış ile, Her şeyi anlar ve belli eder gözler. |
26-10-2016, 09:11 | #49 |
|
vAn'ın acılı insanı ve günü
Bir başka güzellikti maviliğin, Bir başka mavilik idi göze görülen, Hangi göz! hangi bakış? Bu güzellikten etkilenmez? Subhan dağının, Tendurek dağının, Erek dağının, Suyu sebep olur muydu olamaz mıydı maviliğine! Bir uçtan bir uca maviliği yüzerek geçsem, Pürüzsüzce harika görünümünü nokta kadar etkilemem söz konusu olmaz. İlahi kudretin Ol deyişinin sayısız mucize-sisin BEHRA VANÉ(vAn Denizi) Beni her geldiğimde kucak dolusu mavisi ile karşılayan... Ölümü de senin kucağında ... 23.10.2013 vAn'ın hüzün yıl dönümüne naçizane armağanım.. murselsari.com @murselsari #murselsari @avukat_arabulucu_murselsari #avukat_arabulucu_murselsari Av.Arb. Mürsel SARI fetihhukuk.com |
04-06-2017, 01:37 | #50 |
|
Nasıl bir gün gün ..!
İçinden hep fırtına kopmasın, İçinde hep dinginlik olmasın, Sen de her zaman çılgınlık olmasın, Seni sen yapan düstur olsun! Gariban ile olmak, Garip olmak, Mahcup olmak, Mahvolmak. Nasıl bir hal "Sen geldinya diyen" gariban, Bilmez ki garibanı ağırladı, İşte hayatın güzelliği bu mu? Bizde olan sıkıntıya sevinme adeti, Bizde ise onlara acıma hassasiyeti, Biz yine öğretelim hakikati, Medeniyet çakmalarına..! İşte bir kaç dost sohbeti, Oldu ise gök kubbede hoş bir seda, Ve yadı ise klavye, Mürsel kaldı, .... 04.06.2017 www.murselsari.com www.fetihhukuk.com @arabulucu_avukat_mürselsarı #avukat_arabulucu_mürselsarı #lowe #hak #hukuk #adalet |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bir Başkadır Benim Memleketim | Av.H.Sancar KARACA | Site Lokali | 34 | 12-01-2011 15:03 |
Benim Masallarım... | ecesaka | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 1 | 28-11-2008 17:57 |
O Benim Babam | Veysel | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 10 | 09-06-2008 16:53 |
Benim Babam Vardı... | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 1 | 12-03-2008 19:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |