Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Anket Sonucu: (Bu anket sadece AVUKAT Üyelerimiz içindir) Serbest mi Çalışıyorsunuz?
Serbest Çalışan (Kendi bürosu ve vergi kaydı olan) Avukatım 222 63,25%
Bir meslektaşımın ofisinde ücretli olarak çalışıyorum 93 26,50%
Kamu ya da özel sektörde kurum, kuruluş, şikretlerde ücretli olarak çalışıyorum 36 10,26%
Oy Verenler: 351. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 135)

Bağlı Çalışan Avukatlar

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-01-2007, 17:45   #31
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

" Bağlı" ya da "bağımlı" tabirinden hoşlanmadım. Ancak, ciddiye aldığım bu tartışma içinde bu avukatlık biçimini inceleyeceğim. Zira, daha önce de söylediğim gibi Sn.Av.Uygar bu meseleye dikkat çekene kadar bunun bir sorun olduğunu/olacağını düşünmemiştim.

Avukatlık Kanunu m.1 uyarınca avukatlık bir kamu hizmeti ve bir serbest meslektir. Aynı kanunun 12 nci maddesi avukatlıkla birleşebilen işler başlığını taşımakta ve c bendinde özel hukuk tüzelkişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık yapmanın "avukatlıkla birleşebilen işlerden" olduğu düzenlenmektedir. Şimdi bu maddelerden tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Bizim yaptığımız aslında avukatlık ama "avukatlıkla birleşebilen bir avukatlık." Çünkü, avukatlık özünde serbest bir meslek.

Pekiyi, bu durumun sonuçları bize (bağımlı/bağlı demekten imtina ediyorum) nasıl yansıyor? Benim bugüne kadar hissetmediğim ancak, diğer arkadaşlarım tarafından dile getirilen örnekleri teker teker ele almak istiyorum. ( Özel firmalarda çalışma pratiğini bildiğim için bu bakımdan soruları ele alacağım. önce Jeanne d'arc'ın sorularından başlayayım.- "bağlı" sözcüğü soru soranın tercihi nedeniyle aynen bırakıldı.)

1. Avukatın topluluk sigortasını kim yatırıyor? - Bizlerin topluluk sigortası olmuyor. Bizler, çalıştığımız firmaların diğer işçileri gibi SSK primi yatırıyoruz ve bunun sorumlusu işveren. Bu durumu bağlı bulunduğumuz baroya bir dilekçe ile bildirmek suretiyle topluluk sigortasından çıkıyoruz ve normal SSK primlerimiz yatmaya başlıyor. ( avukatlık kanunu m.188 uyarınca )

2. Bağlı avukatların ücretleri ne kadardır? - Özel firmalarda çalışan avukatların ücretleri değişkenlik göstermektedir. Ancak, asgari ücret tarifesinde avukat yanında çalışan avukata ödenecek ücret kıyas edilmek suretiyle minimum ücret belirlemesi yapılması gerektiği kanısındayım. Bu ücretle ilgili Ankara Barosunun bir denetimi olduğunu biliyorum. Zira bana geçen yıl ücretli ve sözleşmeli çalışan avukat isimlerinin ve alınan ücretlerin sorulduğu bir bilgi isteme yazısı gönderildi baro tarafından. Alınan ücretlerin emeğin karşılığı olup olmadığı ise elbette tartışmaya açıktır ve tartışılmalıdır. (Bu, serbest çalışan avukatlar için dahi geçerlidir.)

3. Bağlı avukatın sağlık güvencesi SSK'dır ve bazı firmalar özel sağlık sigortası da yaptırmaktadır.

4. Kanuni vekalet ücreti tartışmasız avukata aittir. Bu hususta bir tartışma varsa ücretli çalışan avukatın buna direnmesi ve en önce kendi hakkını savunması şarttır. Barolar bu konularda ücretli çalışan avukatlara destek olmak durumundadır. Bazı firmalar veya avukatlık bürolarında vekalet ücretlerinin bir havuzda toplandığını ve bir tür uzlaşma ile avukatlar arasında pay edildiğini duymuşluğum vardır. Burada temel tartışma birden fazla avukatla dosyanın takip edilmesi halinde kimin emeğinin neye göre belirleneceğine ilişkin bir standart oluşturmaya doğru da evrilmelidir. Bu hususta yanlış yoruma yer vermeyecek açıklıkta bir düzenleme gerekiyorsa avukatlık kanununda bu düzenlemenin yer alması için çalışılmalıdır.

5. Mesleki kaza, hastalıklar 4857 sayılı yasaya da tabi olan ücretli avukat için tazminat alacağı doğurmalıdır.

6. Bağlı avukat olarak çalışmada hukuki risklerin önüne nasıl geçilebilir? bunun için serbest çalışan avukatların yaptığından başka bir yöntem yoktur. Müvekkilinizle yazışmalar yapmalı ve hatta bazı durumlarda yazılı onay alınmalıdır. İş en büyük özen ve dikkatle yapılmalıdır. Vs.vs.vs...

7. Şirketteki avukatlar arasındaki katı hiyerarşik ilişki - Bu ilişki biçiminin sorun olması meslek kültürünün algılanışı ve kişisel ego ile bağlantılı olmanın yanında firmaların organizasyon şemaları ile de ilgilidir. Çoğu dikey örgütlenme anlayışına sahip firmalarda organizasyon şemaları hukuk birimleri için de aynı katılığa sahiptir. bu durumda hukuk birimlerinde çalışan avukatların biraraya gelerek yeni bir sistem önermeleri uygun bir yaklaşım olabilir. ( Dosyaların paylaşılması - mahkemelere/konulara/sayıya göre- ve bu dosyalara bakan avukatın yönetime yani müvekkiline karşı doğrudan sorumlu olması hali düşünülebilir.)

8. Bağlı avukatların avukat olmayan üstlerine tabi oluşu - serbest avukatlar da müvekkillerine benzer bir bağlılık içinde çalışırlar, görüşündeyim. Burada yaşanan sorunun biraz daha açıklanması iyi olur, aslında. Bu durum "üst"ün avukatın savunmasına karışma imkanı vermesi biçiminde mi yorumlanmalı, özlük hakları bakımından mı, tam anlayamadım.

9. Çalışılan kurumun avukatlık mesleği ile bağdaşmayan sorumluluklar yüklemesi - Bu durumda avukat meslek yasasından bahisle bu sorumlulukları reddetmelidir. Bunlarla ilgili de somut örnek verilebilirse sevinirim.

10. Mesleğin gerektirdiği fizik şartların işverence sağlanamaması - Bu durum pekala hizmet akdinin geçerli nedenle feshi sayılabilir. Ancak, bu konu da ayrıca tartışılmalıdır, elbette.

11. İşi kabul ve red hakkı - Avukat gerekçe göstermeden işi red hakkına sahiptir. serbest çalışan avukatlar bu durumda ne yaparlar? İşi redderler ve o işi getiren kişi artık onların müvekkili olmaz. Ücretli çalışan bir avukat da işin reddini gerekli görürse aynen böyle yapmalıdır, işi reddetmelidir. Bu durumda artık onun da bir müvekkili olmayacaktır. Yani, söylenmek istenen bize verilen işlerden beşni reddedelim ama kalan yirmisini yapalım ve aynı firmada çalışmaya devam edelim gibi birşeyse bunun kabulü bence mümkün değil. Aksi halde serbest çalışanlarla aramızda bir haksız rekabet ortamı dahi oluşabilir. Müvekkil - vekil eden arasındaki güven ilişkisinin zedelenecek olmasına değinmiyorum bile.


Bazı açıklamalarım fazlaca " yiğit" gelebilir. Ancak hem meslek onurundan ve mesleğimizin özel öneminden bahsedip hem de "vay başımıza gelenler" diyerek hiçbir kişisel girişimde bulunmuyorsak; bu işi barolara havale etme eğiliminde olduğumuz halde barolara şikayet dilekçesi yazmıyorsak, biraraya gelip onları hareketlendiremiyorsak; "tepemizdeki avukat" bize dırdır yaptığı halde onu meslek onuruna yakışır şekilde davranmaya davet edecek cesaretimiz yoksa; bize üç kuruş veren bir firmada ekmek parası adı altında garip bir jargona sığınmaya niyetli isek bizde de sorun var. ( Bu konuda yapılan çalışmaları bilen arkadaşlarımız varsa bizi bilgilendirmelerini rica ediyorum.)

Bağlı/bağımlı/ücretli adına ne denirse densin madem bir sorun var, soruna sadece lafta sahip çıkmak yetmez. Bir başlangıç olduğu doğrudur ama bu başlangıcın kaç defa aynı biçimde yapıldığına da dönüp bakmak gerekir. Bence avukatlık yasasına girmesi gereken düzenlemeler varsa bunların madde madde tartışılması ve Sn.Av.Uygur'ın bahsettiği ankette çıkacak sonuca göre bir örgütlenme oluşturulmaya çalışılması daha yerinde olur.

Bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için küçük bir açıklamada bulumak isterim. Bana, hem sorun yok diyorsun hem de örgütlenelim diyorsun bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyecek arkadaşlardan mesajımı tekrar okumalarını rica ediyorum.

Bir sorun ben onu öyle görmüyorum diye yok hükmünde değildir. Belki ben yanlış bakmışımdır ya da başıma şu ana kadar birşey gelmemiştir. Ben burada gösterilen sorunlarla ilgili kendi tespitlerimi aktarmaya çalıştım.

Bu konu başlığındaki tartışmaları merakla bekliyorum.

Saygılar.
Old 15-01-2007, 21:08   #32
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Uygar
THS üyelerinde bu oran nasıl acaba? Sayın Site Yöneticleri boyle bir arşatırma yapılmasına (anket açılması suretiyle) musade eder ve/veya karar verirse Avukatlık yapan, Bağlı çalışan ve Bağımlı çalışan avukat sayısı hakkında fikir sahibi olabiliriz.
Elbette.. Bizden müsade istemenize gerek yoktu aslında, her üyemiz site içinde -yeni bir konu açarken- anket de açabilir. Ben anket sorunuzu bu konuya ekledim. Daha önce böyle bir istatistik yapmamıştık, bakalım sonuç nasıl çıkacak?
Old 16-01-2007, 12:43   #33
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Bağlı yada bağımlı avukat meslektaşlarımızı büyük sorunlar beklemektedir.
Hukuk sohbetleri köşesinde Barobar Birliği'nin hazırladığı Avukatlık Kanunu Taslak Önerisine dair yorum ve önerilerin meslektaşlarımız tarafından Barolar Birliği'ne acilen iletilmesi hususunda bir konu açmıştım.
Aslında arzu ettiğim konunun hukukçuların çoğunlukta olduğu sitemizde tartışılması idi.

Aşağıda Barolar Birliği'nin tasarı metnine dikkat ettiğinizde bir anlamda "avukatlar ve diğerleri " gibi (avukat/onursal avukat/ücretli avukat ayırımı ki bu ayırımın sonuçları farklıdır) garip ve mantığıma ters gelen bir ayırımın yapılmaya çalışıldığını hayretle gözlemledim.Meslektaşlarım ankete cevap verirken,bu taslağın yasalaşması ihtimalini de gözönüne alarak cevap verirlerse ortaya ilginç sonuçlar/sorunlar çıkacağını düşünüyorum.

Müsait olduğum ilk zamanda bende değerli meslektaşlarımın yorumlarına katılacağım.

Saygılarımla

http://www.barobirlik.org.tr/calisma...slak_oneri.doc




AVUKATLIK YASASI DEĞİŞİKLİK TASLAĞI'NDA YERALMASI DÜŞÜNÜLEN YENİ İLKELERE İLİŞKİN TASLAK METİN ÖNERİLERİ:



İLKE

“MADDE 9:

Baroya kayıt olmadan ruhsatname alınabilmelidir."

TASLAK METİN:

9. maddeye yeni 3. fıkra olarak:

Fiilen avukatlık yapmayacağını beyan edenler avukat ünvanını kullanamazlar, baro levhasındaki kayıtlarında bu durum belirtilerek üyelikleri dondurulur. Üyelik aidatı ödemezler ve üyelik haklarından yararlanamazlar. Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler.

9. maddenin dördüncü fıkrasında düzenleme:

Ruhsatnameler, avukat kimlikleri ve ücretli avukatların kimlikleri Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılır.


İLKE

Avukat stajyeri bir yıllık staj süresi boyunca yanında staj yaptığı avukatın sosyal
güvencisi sağlanmış ücretli elemanı olarak çalışabilir.

TASLAK METİN:

Avukatlık Yasası'nın 12. maddesinin c fıkrasında yapılacak değişiklik ile; c) Özel hukuk tüzelkişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık ve stajyer avukatlık.”



İLKE
  • Avukatlık Ücret Sözleşmesinin düzenlenmesi ve Barodan geçirilmesi zorunlu olmalıdır.


TASLAK METİN:

163. maddeye yeni 3. ve 4. fıkra olarak:

Adli ve idari mercilere vekaletname sunan avukatın bu işe ilişkin avukatlık sözleşmesini kayıtlı olduğu baronun ya da başvuruda bulunduğu makamın bulunduğu yer barosunun ilgili birimine sunarak sözleşmenin Avukatlık Yasası ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygunluğunu vekaletnameye basılacak bir "AVUKATLIK SÖZLEŞMESİ GÖRÜLMÜŞTÜR" kaşesi ile belgelemesi zorunludur. İşlemi yapan baro sözleşmedeki vekalet ücretinin binde beşi oranında ücret alır. Avukatlık sözleşmesinin şekli ve içeriği baroya sunulması ve diğer konular Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Avukatlarca vekaletname sunulan merciler üçüncü fıkrada belirtilen kaşe basılmamış vekaletnameleri kabul edemez. Gerektiğinde ilgiliye on günlük süre verilerek bu süre içinde pul tamamlanmadıkça vekaletname işleme konulamaz.


İLKE
  • "Mesleki Sorumluluk Sigortası" zorunlu olmalıdır.

TASLAK METİN:

Yeni 43. madde olarak

Her avukat baro levhasına, her avukatlık bürosu ve avukatlık ortaklığı da baronun ilgili siciline yazıldığı tarihten başlayarak bir ay içinde mesleki sorumluluk sigorta poliçesini kayıtlı olduğu baro başkanlığına sunmak zorundadır.

Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlerin mesleki çalışmaları baro yönetim kurulunun kararı ile mesleki sorumluluk sigorta poliçesi sunulana kadar durdurulur. Mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.

Bu madde ile ilgili GEÇİCİ MADDE:

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte fiilen avukatlık yapanlar yürürlük tarihinden başlayarak bir ay içinde mesleki sorumluluk sigorta poliçesini kayıtlı olduğu baro başkanlığına sunmak zorundadır. Bu yükümlüğünü yerine getirmeyenler hakkında 43. maddenin ikinci fıkrası uygulanır.




İLKE
  • "ONURSAL AVUKAT" unvanı ihdas edilerek düzenlemesi yapılmalıdır.
TASLAK METİN:


ONURSAL AVUKAT

Meslekte kırk yılını dolduran avukatlara kayıtlı olduğu baronun önerisi ile Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararı ile "ONURSAL AVUKAT" ünvanı verilir.
  • Fiilen avukatlık yapmasına gerek yoktur.
  • Baro levhasındaki kaydı kazandığı statü belirtilerek korunur.
  • Aidat ödemez.
  • Kayıtlı olduğu baronun genel kurulunun doğal üyesidir. Seçme ve seçilme hakkı vardır.
İLKE
  • Meslek içi eğitim sürekli ve zorunlu olmalıdır.
TASLAK METİN:

Yeni 45. madde olarak:

Avukatlar kayıtlı oldukları barolar tarafından düzenlenen meslek içi eğitim çalışmalarına yılda en az elli saat katılmak zorundadır. Bu zorunluluğa uymayanların mesleki çalışması baro yönetim kurulu kararı ile saat eksiğini tamamlayana kadar durdurulur.

Meslek içi zorunlu eğitime ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

İLKE
  • Avukatlık Ortaklıklarının İKİNCİ BÜRO açabilmeleri sağlanmalıdır.
TASLAK METİN:

43. maddeye ikinci fıkra olarak;


Avukatlık ortaklıkları siciline kayıtlı oldukları baro bölgesi içinde ya da dışında ilgili baro başkanlıklarına bilgi vererek "şube" niteliğinde "ikinci büro " açabilir. İkinci büronun açılış ve çalışma koşulları ve diğer ayrıntılar Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.



İLKE
  • “ÜCRETLİ AVUKAT” ın niteliği ve çalışma koşulları ayrıca ve açıkça düzenlenmelidir.
TASLAK METİN:


ÜCRETLİ AVUKAT


1-) Ücretli avukat, avukatlık faaliyetlerini, avukatla, avukatlık bürosu ile ya da avukatlık ortaklığı ile yapmış olduğu vekalet sözleşmesi kapsamında yürüten avukattır.

2-) Ücretli avukat, mesleki faaliyetlerini münhasıran yanında çalıştığı avukat/avukatlık bürosu/avukatlık ortaklığı tarafından verilen iş temelinde gerçekleştirir.

3-) Ücretli avukat olarak çalışanlar baronun ücretli avukatlar siciline kaydedilirler.

4-) Ücretli avukatlara kayıtlı oldukları baro tarafından avukatlık ruhsatnamesinden ayrı bir belge ve kimlik verilir.


Ücretli Avukatların Hak ve Ödevleri


1-) Ücretli avukatın baro levhasındaki kaydı, ücretli avukat olarak çalışmakta olduğu belirtilerek dondurulur. Bu anlamda baro üyesi değildir, baro genel kurulunda oy hakkı yoktur.

2-) Kendi adına vekaletname alamaz, dava ve iş takip edemez.

3-) Yanında çalışılan avukatın/büronun/ortaklığın mesleki sorumluluk sigortası, ücretli avukatın faaliyetlerini de kapsar.

4-) Ücretli avukatın yanında çalıştığı avukatla/büroyla/ortaklıkla olan ilişkisi;kisi Avukatlık Kanunu hükümlerine göre yürütülür ve bu konuda Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

5-) Ücretli avukat Avukatlık Kanunu ve Meslek Kuralları'na uymakla yükümlüdür.

6- ) Ücretli avukatın aylık ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili bölümünde gösterilir.


Disiplin Cezaları



Yanında çalışılan avukata/büroya/ortaklığa karşı bir disiplin suçunun işlenmesi durumunda, disiplin cezalarının yanı sıra, ücretli avukatlar sicilinden çıkarılma cezası da uygulanabilir.


Ücretli Avukatlar Sicilinden Çıkarma



1-) Aşağıda belirtilenlerin Baro Yönetim Kurulu kararı ile ücretli avukatlar sicilinde çıkarılması zorunludur:

a-) Avukatlık Kanunu'nun 5. maddesinde belirtilen engellerden birini taşıyanlar;
b-) Ücretli avukat sözleşmesi sona ermiş olanlar;
c-) Ücretli avukatlar sicilinden çıkarılma cezası uygulanmış olanlar;
d-) Vefat edenler.

Sözleşmenin sona ermesi dışındaki sebeplerle sicilden çıkarılmasına karar verilen ücretli avukatın ücretli avukatın baro levhasındaki dondurulmuş kaydı da silinir

Avukatlara dair düzenlemeler (ücretli avukatın bir avukat, avukatlık bürosu ya da avukatlık ortaklığı ile arasındaki sözleşme hükümleriyle çelişmemesi koşuluyla) uygun olduğu ölçüde ücretli avukatlar açısından da geçerlidir.

İLKE
  • Yabancı hukuk bürolarının çalışma koşulları ayrıntılı olarak düzenlenmelidir.
TASLAK METİN İÇİN ÖNERİ:



YABANCI AVUKATLIK ORTAKLIKLARI


  • Yabancı avukatlık ortaklıkları kendi ülkelerinde yasal ve faal konumda olduklarını kanıtlamak zorundadır,
  • Yalnızca yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık/avukatlık hizmeti verebilirler ,
  • Avukatlık ortaklığı şeklinde kurulmalı en az iki gerçek ya da tüzel kişi Türk ortağı olmalıdır.
  • Yabancı avukatlık ortaklıkları baroların Türkiye Barolar Birliği'nin yabancı avukatlık ortaklıkları siciline kaydedilirler. Baroya karşı yükümlülüklerini yerine getirirler.
  • Yabancı avukatlık ortaklığının Türk ortaklarından biri baro ve Türkiye Barolar Birliği ile ilişkileri yürütmekle görevlendirilmiş olarak baroya bildirilir.
  • Türk ortaklar kendi adlarına vekaletname alamaz ve dava ve iş takip edemezler.
Yabancı avukatlık ortaklıklarının çalışmaları ile ilgili diğer ayrıntılar Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Old 16-01-2007, 13:29   #34
iözkurt

 
Varsayılan

av. ümit arif özsoy'un tarifine göre bende bağımlı bir avukatım,kendimce tam bağımız bir avukat olma yolunda mücadele içerisindeyim. ancak av. uygar'ın verdiği istatistik yani 30 bin üzerinde avukatın baroya kayıtlı olmasına rağmen sadece 9 bin civarında avukatın gerçekten avukatlık yaptığını bilmek daha fazla üzülmeme ve yeniden durum değerlendirmesi yapmama sebep oldu.
sözkonusu istatistik tam bağımsız bir avukat olmanın şartlarının daha zor olduğunu bize göstermektedir. ancak yinede gerçek anlamda avukatlık mesleğinin tadına varmak istiyorsak bağımlı veya bağlı şekilde bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığını kabul etmek olacaktır.
Old 16-01-2007, 14:54   #35
Av.Ceylan Pala Karadağ

 
Varsayılan

Sevgili Meslektaşlarım,
Stajımın bittiği gün kendi bağımsız büromu açtım çünkü ben de pek çok meslektaşım gibi özgür çalışmak inandığım davaları almak istedim. Ancak mesleki şartların olumsuzluğu kimi zaman bağımlı avukat olarak çalışmayı düşünmeye itiyor beni. Şöyle ki, daha gerçekçi bir ifade ile öyle de emeğimin karşılığını alamayağım ama maalesef böyle de alamıyorum dedirtiyor bu şartlar
Old 16-01-2007, 17:12   #36
tosunkartal

 
Varsayılan

Merhabalar;

Ben de bundan yaklaşık 3 - 4 ay öncesine kadar bir özel şirkette bordrolu çalışan bir avukattım. Artık kendi bürom var ve çok mutluyum. Hele ki henüz daha işlerimi tam rayına oturtamadığım halde böyle mutluyum ki, işlerim rayına girdiğinde herhalde tadı daha da lezzetli olur diye düşünüyorum.

Şunu özellikle belirtmek isterim ki, bence bağlı da çalışsanız serbestte çalışsanız, kamu kurumu avukatı da olsanız sonuçta avukatlık avukatlıktır ve aynı yapılır. Ama bağlı çalışmanın bazı sorunları var (en azından benim yaşadığım) Bir kere ne olursa olsun hesap vermek zorunda olduğunuz (müvekkil dışında) en az bir -ki sayı bir çok yerde daha da artıyor- insan var. İkincisi her hareketiniz, giriş çıkışınızdan işinizi planlamanıza, dilekçe formatınızdan dilekçenizin içeriğine kadar denetime tabi ve üçüncüsü kaç davaya bakarsanız bakın ya da ne kadarlık davaya bakarsanız bakın işverenin tespit ettiği ücreti almak durumundasınız. Bence bizim meslek açısından bu üç durumda keyif vermeyen durumlardır. Ben onun için çalıştığım şirketten ayrıldım ve şu ana kadar henüz pişmanlık duymadım.

Taaa en başından beri savunduğum düşünce "avukatlık yapacaksan kendi büronda yapmalısın". Ben şimdi bunu uygulayabilme şansını yakaladım ama tekrar söylemek isterim ki; nasıl yaparsanız yapın avukatlık avukatlıktır.

Saygılarımla.
Old 17-01-2007, 10:07   #37
Adli Tip

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşalarıma alakaları ve ayrıntılı mesajları için çok teşekkür ederim.
Yeni Tasarı, bence avukatlarla ücretli çalışanları ayırmış olması açısından olumlu bir gelişme. En azından soruna daha etkili bir platformda çözüm aramanın kapıları açılmış durumdadır. Arzu edilen bu noktada pozitif ayrımcılık yapılmasıydı belki de.
Bizim iddiamız, (şimdiye kadar yazılanlardan çıkan en tartışmasız sonuç bu) serbest avukatlık yapmak ile avukatlığın diğer icra biçimlerinin birbirinden çok farklı işler olduğudur. farklı olduğu iddiasında bulunurken birinin diğerinden daha üstün olduğu, saygın ya da avantajlı olduğu, olması gerektiği iddiasında bulunmadık.
Sayın Admin;
Anket için teşekkür ederim. Ne var ki burada tarışılagelen üçlü katagoriyi tam olarak yansıtmıyor. ikinci şıkkı, "bir meslektaşımın ofisinde ücretli olarak çalışıyorum" üçüncü ise, "kamu ya da özel sektörde kurum, kuruluş, şikretlerde ücretli olarak çalışıyorum" şeklinde de ifade edebilirdik aslında.
Old 17-01-2007, 12:18   #38
av.levent öge

 
Varsayılan

ben yeni tasarıyla pozitif ayrımcılığın değil düpedüz ayrımcılık yapılmasının önünün açıldığınını düşünüyorum.ücretli çalışan avukatların "ücretli avukat" kimliğine tabi tutulması,baro genel kurulunda oy kullanma hakkından yoksun bırakılacak olması,baro kaydının dondurulması gibi uygulamalar kazanılmış haklarımıza tecavüzdür.öte yandan yeni tanımla ücretli avukatlara avukat kimliği yerine "ücretli avukat kimliğinin" verilecek olması avukatlık kimliğinin altında yeni bir meslek grubu yaratma çabasının ürünüdür.meslek örgütü aynı evrelerden geçerek aynı mesleki kimliği edinmiş meslekdaşları arasında sırf çalışma şekilllerindeki farklılık sebebiyle benzetmem yanlış değerlendirilmezse mühendis-teknisyen ilişkisi oluşturmaya çalışıyor.farklı şekillerde çalışan avukatların sorunlarının da farklı olması doğaldır.ama bu farklılık meslek örgütü tarafından ayrımcılık yaratılarak çözümlenemez.
Old 17-01-2007, 13:01   #39
Adli Tip

 
Varsayılan Sayın ÖGE;

Benim olumlu bılduğum tek nokta konunun "yasal" düzeyde çözüme kavuşturulma amacıdır.
Mevcut tasarının, mahrum kalınan hakların telefisini değil, hali hazırdaki haklardan da mahrum bırakmayı öngördüğüne ilişkin düşüncenize katılmamak mümkün değil.
Tam da bu noktada, sesimizi duyurup meslek örgütlerimiz barolar ve Barolar Bilriliği ile, Adalet Aakanlığına sesimizi geç kalmadan duyurmalıyız.

Ben bu başlığı açarken, yasa teklifinden bihaberdim. ilk yazılanları okuduysanız, görmişsünüzdür, sorunu bizim ortaya koyup çözümü de bizim üretmemizi hedeflemiştim.

Hala geç olmadığını düşünmekteyim.
Llütfen meslektaşlarımızın bu konudaki duyarlılığını artırabilmemize destek olun.

Saygılarımla;
Old 17-01-2007, 16:17   #40
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

"Bağlı çalışan avukat" başlığı sanki "bağsız çalışan avukat" larda varmış gibi bir izlenim verdiğinden bence çok isabetli olmamış, sevgili meslektaşım Uygar Bey.

Ben 1990 yılında avukatlık ruhsatı aldım ve bu güne kadar 3 yıl kadar SSK lı da çalıştım ama geriye kalan zamanda hep kendi büromda avukatlık yaptım. Gözlemim ve durumum şudur:

SSK'lı çalışan avukat, "maaşı kendisine yetiyorsa" dünanın en mutlu insanı sayılmalıdır. Elektrik, telefon, aidat,çöp vergisi, stopaj, kira, mutfak, sekreter, elaman vs.... envai türlü giderlerden sorumlu olmadığı gibi bu tür "bağ"larla da bağlı değildir.

İkinci olarak bağlı olduğunu zannettiğimiz kişi işvereni yani patronu, müdürü ya da birim amiridir. En çetrefilli şirketlerde bile bağlılık anlamında muhatap olunanlar en fazla bir kaç kişidir.

Kendi bürosunda iş kabul edenler masrafları bir yana bırakırsak çok sayıdaki ("patron" = müvekkil) leri ile acaip ve yıpratıcı "bağlarla" bağlıdır.

Mesai kavramı da yoktur.

Çalıştığınız işyerindeki patron ile anlaşamıyorsanız bir başka patron bulursunuz ama kendi büronuzda böyle bir seçeneğiniz de bulunmamaktadır.

Bence genel olarak avukatlık mesleği stresli bir meslektir ama kendi bürosunda hizmet sunanların işi daha da zordur.

Özgürüm, ohh be nidaları geçicidir. Karamanın koyunu muhabbeti en geç 2 senede ortaya çıkıyor.

Bu nedenle de İstanbulu bile terk etmek aklımıza geliyor.

Saygılarımla..
Old 17-01-2007, 16:44   #41
Adli Tip

 
Varsayılan Değerli Üstad;

Bu konuda bir terminaloji sorunu yaşadığımız muhakkak. Ben o başlıkla açtım konuyu, bir başka değerli meslektaşımız da, "bağlı" ve bağımlı" olarak ikiye ayırdı. Böylece 10 binlerce avukatı 3 kategoride toplayıverdik bu forumda

Tartışmasızdır ki, her birmizin yaptığı iş bir tercih veya zorunluluk sonucudur. imkanı olan herkes büro açar, imkanı olmayan ücretli çalışır diye bir tespit yapamayız. Bir çok meslektaşımız tercih ettiği için ücretli çalışıyor, aynı şekilde (özellikle iş imkanlarının daha kısıtlı olduğu küçük yerlerde) Avukatlık sadece serbest çalışılırak icra edilebileceğinden serbest çalışan meslektaşlarımız da var.
Her ikisinin de (hatta üçünün de ) olumlu ya da olumsuz yanları vardır.
Ama sizin bu mesajınızla da bir kez daha teyit edilmiştir ki, arada ciddi farklılıklar var. işleyişi, hakları ve sorumlulukları fiilen farklı olan meslektaşlarımızın durumumlarını aynı yasal düzenlemeyle belirlenmemesi ve fakat yeni tasarıdaki gibi adeta bir ALT meslek grubu da yaratılmamasını savunuyorum.

Saygılarımla
Old 17-01-2007, 17:00   #42
av.levent öge

 
Varsayılan Sayın Uygar

taslağın konu başlığıyla paralel içeriğine ve kendimce uygun görmediğim diğer bazı yönlerine karşı yapılacak her türlü çalışmanın içinde olmak isterim.sanırım öncelikle bu konuda meslektaşlar arasında bir duyarlılık yaratılmalı.meselenin ciddiyetinin farkında olan meslektaşların olumlu ya da olumsuz fikir beyan edip katkı sunacaklarını umuyorum.
Old 17-01-2007, 17:21   #43
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
ÜCRETLİ AVUKAT


1-) Ücretli avukat, avukatlık faaliyetlerini, avukatla, avukatlık bürosu ile ya da avukatlık ortaklığı ile yapmış olduğu vekalet sözleşmesi kapsamında yürüten avukattır.

2-) Ücretli avukat, mesleki faaliyetlerini münhasıran yanında çalıştığı avukat/avukatlık bürosu/avukatlık ortaklığı tarafından verilen iş temelinde gerçekleştirir.

3-) Ücretli avukat olarak çalışanlar baronun ücretli avukatlar siciline kaydedilirler.

4-) Ücretli avukatlara kayıtlı oldukları baro tarafından avukatlık ruhsatnamesinden ayrı bir belge ve kimlik verilir.





Neden ayrı bir sicil açılıyor? Hangi tür takip için kolaylık sağlanmaya çalışılıyor?
Cevap şurada gizli galiba :



Alıntı:
Ücretli Avukatların Hak ve Ödevleri


1-) Ücretli avukatın baro levhasındaki kaydı, ücretli avukat olarak çalışmakta olduğu belirtilerek dondurulur. Bu anlamda baro üyesi değildir, baro genel kurulunda oy hakkı yoktur.

2-) Kendi adına vekaletname alamaz, dava ve iş takip edemez.





Bu arada, ücretli avukat tanımına sadece bir avukatlık bürosu ya da avukatlık ortaklığında çalışan meslektaşlarımız girmiş. Özel firmalarda çalışanlardan bahsedilmiyor.




-
Alıntı:
) Ücretli avukatın aylık ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili bölümünde gösterilir.


Yasal vekalet ücretine hak kazanamaz demenin bir başka yolu mu bu?

Öğrendiğim kadarıyla Çağdaş Hukukçular Derneğinin bu taslak ile ilgili eleştirileri varmış ve Ankara Barosuna da yollanmış. Bu metni bulduğumda paylaşacağım.

Bence, Sn.Dülger'in önerisini değerlendirmeli ve bu taslaktan hareketle bir eleştiri metni kaleme alınmalı. Bu metinde bir öneri paketi de yer almalı. Böyle somut bir durumdan çıkarak harekete geçmeyi öneriyorum. Bu konuda Sn.Av.Uygar bize kılavuzluk eder mi acaba?

Saygılar.
Old 17-01-2007, 18:00   #44
av.levent öge

 
Varsayılan sayın yılmaz'ın bahsettiği çhd bildirisi

SAVUNMANIN BAĞIMSIZLIĞINA VE BAROLARA SAHİP ÇIKALIM


Avukat ve avukat adaylarının geleceğini belirleyecek, savunma mesleğini tümüyle yeniden yapılandırmayı hedefleyen bir yasa değişikliği taslağı Türkiye Barolar Birliği’nin web sitesinde çok da dikkati çekmeyecek bir biçimde Başkan Avukat Özdemir Özok’un imzasıyla 25.12.2006 tarihinde yayınlandı.

Taslak yasalaşırsa;

• Avukatlar kariyerleri, statüleri, hakları ve yetkileri belirlenmiş, eşit olmayan iki gruba (sınıfa demek daha doğru olur) ayrılacaklar: avukatlar ve ücretli avukatlar.

• Ücretli avukatlar Avukatlık Kanunu ve meslek kurallarına uymakla yükümlü olacaklar ama Baro üyesi sayılmayacaklar, sicilleri ayrı tutulacak, TBB tarafından bastırılan ücretli avukat kimliği ve ruhsatı kullanacaklar, Baro Genel Kurulunda seçme, seçilme ve oy hakkına sahip olmayacaklar.

• Ücretli avukatlar kendi adlarına vekaletname alamayacak, dava ve iş takip edemeyecekler.

• Yanında çalıştıkları avukata/büroya/ortaklığa karşı disiplin suçu işlemeleri halinde çeşitli disiplin cezaları yanı sıra ücretli avukatlar sicilinden çıkarılma cezası da uygulanacak olan ücretli avukatların, iş sözleşmesi vefat dışında herhangi bir nedenle sona erdiği takdirde hem ücretli avukatlar sicilinden hem de Barodan kayıtları silinecek.

• Adli ve idari mercilere vekaletname sunan bir avukat bu işe ilişkin avukatlık sözleşmesini Baroya sunarak sözleşmenin asgari ücret tarifesine uygunluğunu vekaletnameye basılacak “avukatlık sözleşmesi görülmüştür” kaşesiyle belgelemeden hiçbir iş yapamayacak, işlemi yapan Baro sözleşmedeki ücretin binde beşi oranında ücret alacak.

• Her avukat mesleki sorumluluk sigortası yaptıracak ve prim ödeyecek, sigorta yaptırmayanların mesleki çalışmaları durdurulacak.

• Avukatlar kayıtlı oldukları barolar tarafından düzenlenen meslek içi eğitim çalışmalarına yılda en az 50 saat katılmak zorunda kalacaklar, bu zorunluluğa uymayanların mesleki çalışmaları baro yönetim kurulu kararıyla durdurulacak.

• Avukatlık şirketleri siciline kayıtlı olan şirketler Baro bölgesi içinde ya da dışında şube niteliğinde ikinci büro açabilecekler.

• Varolan mevzuatta sadece danışmanlık yapabilen yabancı avukatlık şirketleri TBB’nin yabancı avukatlık ortaklıkları siciline kaydedilecekler ve bu yasa ile birlikte avukatlık da yapabilecekler, bu şirketlerin Türk ortakları kendi adlarına vekaletname alamayacak, dava ve iş takip edemeyecekler.



Molierac’ı ünlü tanımıyla birlikte anmanın tam zamanıdır:

“Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne de iktidara tâbiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz, fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar esir (köle) kullanmadılar, fakat efendileri de olmadı”.

Özgürlük ve demokrasinin temel ilkeleri arasında sayılan savunma ve adil yargılanma hakkının vazgeçilmez teminatı savunmanın bağımsızlığı ise, bağımsızlığın teminatı da savunma mesleği içinde kast, alt-üst ilişkisi, hiyerarşik yapılanma ve ekonomik bağımlılığın reddedilmesidir. Gerici iktidar politikalarının ve ekonomik zorunlulukların kuşatması altında sürekli gerileyen savunmanın bağımsızlığı, savunma ve adil yargılanma hakkı TBB yönetimi tarafından hazırlanan yasa tasarısı taslağı ile tarihinin en ağır darbesiyle karşı karşıyadır.

Bugünkü ekonomik koşullarında kendi bürolarını açma olanağı bulamamaktan başka bir “suç”ları olmayan ve ücretli çalışmak zorunda kalan meslektaşlarımıza reva görülen parya muamelesi yerli ve yabancı avukatlık tekellerine yol açma gayretinin diğer yüzüdür. Türkiye’nin dört bir yanında şubeler açacak avukatlık şirketleri sermaye büyütürken sayıları giderek artan ücretli avukatların eski hak ve statülerinin ellerinden alınması, amaçlanan sistemin bir zorunluluğudur.

“Ücretli avukatlar Baro üyesi değildir, Baro Genel Kurulunda oy hakları yoktur” diye buyuran TBB baronlarının ücretli meslektaşlarımızı barolardan tasfiye planı TBB’yi ortaçağın lonca örgütüne dönüştürme politikasının ilk adımıdır. Bütün mesleklerin etik kurallarını yapı-bozuma uğratan neo-liberalizm, avukatlığı sermayenin ve piyasanın ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırırken TBB’ye biçilen Truva atı rolü bugünkü yöneticilerin ideo-politiğinin dışavurumu, İstanbul Barosu Başkanı Kolcuoğlu’nun avukatlık sınavını “ara eleman ihtiyacı”na bağlaması da bu politikanın bir parçasıdır.

Avukatlık ücret sözleşmesi düzenlenmesi ve Baroya onaylatılması zorunluluğu, yoksul kesimleri savunmasız bırakan bugünkü koşullarda “ne kadar para, o kadar savunma hakkı” gibi sakıncalı sonuçlar doğururken, avukatlık faaliyetini izleme, denetleme, kontrol yanında ağır bürokratik bir yükle karşı karşıya bırakacaktır.

Avukatların mesleki sorumlulukta hata yapma ve maddi bir zararla karşılaşma riskinin mesleki sorumluluk sigortasını zorunlu kılacak düzeyde olduğu varsayımından (-ki bu mesleğin itibarını da tartışmalı hale getirir) hareket eden yasa taslağı çok sayıda ücretli avukat istihdam edenlerin ihtiyacını gözetmektedir. Serbestlik yerine zorunluluk getirilmesi mesleği sermaye-piyasa-şirket ilişkileri üzerinden yeniden yapılandırma, tek ve bağımsız çalışan avukatları giderek piyasadan silme politikasının bir sonucudur.

Savunmanın bağımsızlığı, adil yargılanma ve savunma hakkı, avukatların mesleki sorunları TBB üzerinden yeni bir saldırı ile karşı karşıyadır. Avukatlığın sermaye mesleğine, baroların elitler-şirketler platformuna, TBB’nin uluslararası tekellerin şubesine dönüştürülmesine izin vermeyelim.

Tüm avukatları ve avukat adaylarını Molierac’ın tanımına, mesleğimize ve meslek örgütümüze sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Yönetim Kurulu
Old 17-01-2007, 19:46   #45
Adli Tip

 
Varsayılan

Karşı karşıya kaldığımız durumun sebebi,bu tasarının hazırlanmasında "ücretli avukatların" söz sahibi olamaması.
Ben de konuyu açarken,şu anki taslaktakilere benzer önerilerde bulunmuştum.(ücretli çalışan avukatlar için ayrı yasal düzenlemeler getirilmesi gibi)Benim bunu soylerken ki amacım ücretli çalışan avukatların,avukatlara tanınan haklardan tam olarak yararlanmasının sağlnmması,meslektaşlarını "meslektaş" gibi göremeyen meslektaşlarımızın denetlenebilmesi idi. TBB'nin tasarısı ise sorunları daha da artırıken,yaşananları legalleştirek bunun sorun olarak dile getirilmesini önlmeye yönelik.
Sayın Işıl YILMAZ'ın teveccühü beni onurlandı. Ben zaten elimden geleni yapmaya gayret ediyorum,fazlasını da yapmaya hazırım. Ama "bağlı çalışan" bir avukat olarak bu mücadelenin hak ettiği mesaiyi ayırabilmekte tereddütlerim var. Kaldı ki,BİZLER AVUKATIZ, öndere,klavuza ihtiyacımız yok,HER AVUKAT LİDERDİR. Şu anda birlikte hareket etmeye ihtiyacımız var.
Ankara, insanların birebir iletişime geçmesine daha çok imkan veren bir şehir. Bence yarın adliyeye gittiğinizde adliye kafetaryasında,ABEM'de bu konunun konuşulmaya başlamasını sağlayabilirsiniz.
Ayırca bu konuda "bence henüz" konsensus yokken THS üyleri olarak hareket edemeyiz.

Saygılarımla,
Old 18-01-2007, 10:20   #46
Adli Tip

 
Varsayılan

Şayet ortak bir metne ulaşabilirsek, imza toplayabiliriz, dilekçe yazabiliriz ya da Barolar Birliliğinden bir görüşme/toplantı talep edebiliriz.Ben aklıma gelen altertanif yasa maddelerini dile getirmeye çalıştım:

* Yanında avukat istihdam edebilecek avukatlar, barosundan özel izin almalıdır. Disiplin suçları olan ve bir avukata örnek olamayacağı düşünülen avukatların, avukat istihdam etmesine müsaade edilmemelidir.
* Avukat istihdam edecek olan gerçek ve tüzel kişiler, vekalet akdi hükmünde olmayan iş sözleşmelerini baroların onayına sunmalıdır, sözleşmenin özellikle ücrete ilişkin hükümlerinin ifa edildiği barolarca denetlenmelidir. (Bordroların düzenli olarak baroya da bildirilmesi şeklinde olabilir.)
* Yapılacak sözleşmelerde (hukukçu olmayan işverenlerin bilgilendirilmesi amacıyla, avukatlık yasasının ilgili maddeleri sözleşmede bulunmalı) avukatın yasal haklarının gözetilmesi konusunda işvereni bağlayıcı hükümler bulunmalıdır.

Değerli katkılarınızı bekliyorum,
Saygılarımla;
Old 18-01-2007, 14:43   #47
av.m.a.g

 
Varsayılan

bu onuyu açan degerli meslektaşlarıma kendi adıma teşekkür ederim. ben de telafuz ederken bile agrıma gidiyor, bağlı avukatlardanım. ve hep içimde serbest çalışma arzusu ile yanıp tutuşuyorum. serbest çalışan ile bağlı çalışanların sorunları hiçbir zaman aynı kefeye konamaz. çünkü ... analatılacak gibi değil. Örnek şimdi bu yazıya başlarkn g.müdür odasına çagırdı!!! Gel de gitme, işim var de....
Old 18-01-2007, 15:35   #48
Av.Fırat

 
Varsayılan

Ben genç ve mesleğe yeni başlamış bir avukat olarak tartıştığınız konuya değilde mesleğe kendi bakışımla katılmak istedim.Bir kere bu ülkede nden bu kadar hukuk fakültesi olduğunu ben anlayamıyırum.Neredeyse fen edebiyat fakültelerinin sayısına ulaşılacak.her üniversitede var gibi.bütün bunlar yetmiyormuş gibi bi de vakıf üniversiteleri.bu bence mesleğin kalitesinde ki düşüşün en önemli sebebi.herkesin temel hak ve özgürlükleri gereği okuması istediği bölümü tabiki karşı çıkılamaz ama en azından hukuk fakültesi bu kadar yaygın ve kolay elde edilebilir olmamalı.Ben Marmara mesunuyum ve Sulhi Dönmezer,Feridun yenisey vs gibi hocaların verdiği eğitimi aldım ve bence hukuk fakültesi bu hocaların kalitesi bazında eğitim veren kurumlar bünyesinde olmalı. Sonuç olarak sayımız bence çok fazla...
Old 18-01-2007, 15:55   #49
Adli Tip

 
Varsayılan Sayın Fırat;

Duyarlılığınız için çok teşekkürler.

Sorunun kaynağına bakış açınıza da saygı duymamak mümkün değil. Ancak "özellikle" vakıf üniversiteleri zikredildiğinde, tartışma anında başka noktalara kayıyor, polemik yumağına dönüyor ve sonuçsuz kalıyor. Değindiğiniz konu, başta avukatlık sınavıyla ilgili olanlar olmak üzere bir çok forumda yoğun bir şekilde konuşuldu, konuşuluyor da.
Bu sebeple "TÜM AVUKATLARIN" birlik ve beraberliğini gerektiren bu konuda bu tartışmaya girmeyi sakıncalı bulduğumu belirtmek isterim.

Saygılarımla.
Old 18-01-2007, 16:03   #50
av.levent öge

 
Varsayılan

Sayın Uygar'a aynen katılıyorum,konu zaten başka mecralara çekilmeye son derece müsait,bir de vakıf üniversitesi-devlet üniversitesi ayrışması konuya dahil olursa ortak bir zemin yaratma ve birlik sergileme şansımızı tamamen yitirebiliriz. bir de aynı konunun başka başlıklar altında tartışmaya açıldığını da görüyorum.haddim olmayarak bütün katılımcıları aynı konu başlığı altında düşünce alış verişine davet ediyorum.
Old 19-01-2007, 14:55   #51
Av.Ümit Arif Özsoy

 
Varsayılan Bu en hafif deyimle ücretli avukatları aşağılamaktır.

TB'inin avukatlık yasasındaki değişiklik taslağı olduğu gibi yasalaşırsa;
avukatlar; birinci sınıf avukatlar, ikinci sınıf ücretli avukatlar, uluslararası menşeili avukatlar olmak üzere üçe ayrılacaktır.Olayın en acı veren yönü önerinin TBB den geliyor olması,aidatlarımızla, oylarımızla varlığını sürdüren bir kurum, avukatlarının bir bölümünü ikinci sınıf yapıyor.TBB yetkililerine bir sorum olacak Türk hukuk sistemini yabancı uluslararası hukuk bürolarına açmak mesleğe nasıl bir katkı sağlayacak, merak ediyorum.? Bu taslağa karşı her türlü yardıma hazırım.Bağlı bulunduğum Baroyla da iletişime geçeceğim
Old 19-01-2007, 16:49   #52
Av.Gülcan

 
Varsayılan

Ben kamuda çalışan deyim yerindeyse "bağlı ve bağımlı bir avukat" ım. Şunu ifade etmeliyim ki bağımlılık ve bağlılık her yerde bambaşka özellikler gösteriyor. Çalıştığınız sektör tamamen sizden alt eğitim kademesindekilerden oluşsa da siz eli kolu bağlı olabiliyorsunuz bir avukatın yanında da eli kolu bağlı olabiliyorsunuz. Meslekteki duruşunuzu nerede görmek istediğinize öncelikle kendiniz karar vermelisiniz. Yeri farketmez.
Old 22-01-2007, 10:47   #53
Av. Asena

 
Varsayılan Taslakla hedeflenen amaç nedir?

Bu taslak ile hak-hukuk-adalet nerede kalıyor bilemiyorum. ÇHD'nin tepkileri çok güzel.Katılıyor ve alkışlıyorum. Bir meslek grubu içinde ayrımcılığa gitmenin mantığı ve haklı olduklarını belirtiyorlar ise gerekçeleri nedir? Benim sormak istediğim ise Ücretli Avukatları(!) bu denli dışlayan ve meslekten saymayan TBB, Baroya avukat olarak bağlı olunmayacağından bahsetmiş ancak aidat konusuna değinmemiş. Onursal Avukat tanımlaması getirilirken bu meslekte yılları geçmiş kişilerden aidat alınmayacağından bahsetmiş ve fakat Ücretli Avukatların ödemelerinden bahsedilmemeiş. Bir başka ifadeyle hem Baro kaydı durdurulacak, oy kullanılmayacak, seçilme hakkına sahip olunmayacak vs ve bunlara ek olarak Avukat olarak bile görülmeyecekler. Hangi meslek grubu bu denli kendi içinde hiyerarşik yapıyı kullanıp da ayrımcılığa gidiyor? 20 yıllık üstad olarak nitelendirebileceğim Hukuk Fakültesi mezunu bir Avukattan farkım nedir? Bilgi-birikim-deneyim haricinde? Bu niteleme içinde yer alan avukatlar bizim üstadımız. Üstada saygıyı duyacaksak biz yaparız, Baronun birşeyleri tanımlama ihtiyacı içine düşmesi gerekmez.Staj bitip de ruhsat almak maliyetli iş. Stajyerken meslekle bağdaşmayan işte çalışma yasağı çerçevesinde para kazanmak için bir yerde çalışamazsınız. Kısaca staj bitiminde ruhsat için para bulunması gerek. Hadi ruhsatı aldık, büronun giderleri ne olacak? Bu sitenin üyesi üstadlara bu soruyu yöneltmek isterim; kaç sene sadece büro giderleri için çalışmışlar? Ruhsat alma ile iş bitmiyor. Bu gerçekler karşısında bir satjyerin staj bitimi ile 'ya büro aç seni Baroya kaydedelim, ya da ücretli çalış seni avukattan saymayalım' mantığıyla hazırlanmış bu taslağa akıl sır erdiremiyorum.1 senelik staj dönemini yeterli bulmayan birisiyim. En azından Avukat yanı stajının daha uzun sürelerle olması gerekir. Bu mesleği icra etmek kolay değil. Ve bunun için bilmek ve çok çalışmak gerekiyor. Bir sorum daha var: Kendini yeterli görmeyen ve staj dönemi sona ermiş olan yeni avukat arkadaşlar, gelişimlerini arttırmak adına bir süre daha, belki de biraz para biriktirebilmek için ,bir avukatın yanında çalışmaya devam edemez mi? Bu süre içinde onu avukat saymayacak mıyız? Yahut avukatlık mesleğinde 20 senesini geçirmiş olmasına rağmen başka bir meslektaşının yanında ücretli olarak çalışan meslektaşlarımız var. Onlar için getirilen sistem nedir? 20 sene üzerinde oldukları için Onursal Avukat mı olacaklar yoksa Barodan kayıtları silinip 'sen ücretli avukatsın' mı denecek? Bu ayrımlara gitmenin sebebi nedir, çözebilmiş değilim.
Old 22-01-2007, 17:23   #54
Av.Orhan

 
Varsayılan

Özel bir şirkette çalışan "bağımlı avukat" olarak konu başlığı son derece ilgimi çekti ve bir solukta baştan sona tüm yazılanları okudum. Okudukca bağımlılığım daha da arttı ve omuzlarımda ki yük katmerlendi. Tasarıya diyecek hiçbir şey bulamıyorum zaten bir çok meslektaşım gerekli eleştirileri yapmış. Ben özel şirketlerde çalışan bağımlı avukatların sorunlarından birine dikkat çekmek istiyorum.

Alıntı:
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ MESLEK KURALLARI
38. .../..

Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez.

Bu meslek kuralı ile tanışmamız diğer duruşmalarımı gerekçe göstererek bir mahkemeye yolladığım mazeretimin reddine gerekçe olmasından mütevellittir.

Burada işin reddine ilişkin tartışmalar yapılmıştı ama nevi itibariyle bu tartışmalar avukatın işin haklılığına/haksızlığına olan inancına dayandırıldığı kanısındayım. Bunun dışında birde iş yoğunluğuna göre işi alıp almamak konusunda bir karar vermesi kendisinden beklenen ve bu durum meslek kuralı olarak kendisine dayatılan avukat bağlı bir avukat ise ne yapacak.

Ülkemizde özel şirketlerin durumu ortada, Kurumsal yapılanma içinde olan şirketlerin sayısı aile şirketi/patron şirketi vs. gibi yönetilen şirketlerin yanında elin parmakları kadar. Patron/aile şirketinde çalışırken işi vicdani sebeplerden yada işyoğunluğundan dolayı ret etmeniz mümkün değildir ki çoğu zaman avukatlığın dışında da bir çok iş yaparsınız. Üstelik ne iş olsa yaparsınız, uzmanlaşmak vs size göre değildir siz her konuda uzmandırsınız / olmanız beklenir.

Bağlı avukatların sorunları kanımca dönüp dolaşıp aynı noktaya meslek ile bağdaşmayan statüsüne dayanmaktadır. Bağlı avukatı işçi olarak kabul edersek zaten ortada sorun yoktur. Bağlı da olsa avukatı avukat olarak kabul edecek zihniyet yerleşmediği sürecede sorunlara yasa ve mevzuat ile cözüm bulmak bana çok zor görünmektedir.

İhtisas konum olmamakla birlikte işletme biliminde avukat şirket içinde kurmay sınıfında kabul edilir. Ne zamanki biz bağlı avukatlar çalıştığımız şirkette kurmay sınıfı içinde kabul edilir isek yeni düzenlemelere gerek kalmaksızın sorunlarımızın çözüleceği inancındayım. Ama bu aşamaya kadar yapılacak tüm düzenlemeler mecburi ücret düzenlemesi gibi sadece kağıt üzerinde kalacaktır.
Old 11-02-2007, 15:33   #55
Av.Can

 
Varsayılan

TBB nin tasrısı utanç verici.Geçen hafta Ankara Barosu nun öncülüğüyle yapılan toplantıda birlik yönetiminden bir avukatın da katılımıyla tasrı tartışıldı.Bağlı çalışan avukatlara bakışın ne olduğunu "şu anda 9 bin kişi ruhsat almak için sırada.9 bin kişinin saldırısıyla karşı karşıyayız arkadaşlar" diye TBB yönetiminden Av.Güneş Bey zaten gösterdi.Sayı fazla ve bu bir sorun.Doğru.Ancak mesleğe adım atacak insanlara bize saldırıyorlarmış, ya da ortadaki ganimete saldırıyorlarmış gibi bakmak neyin nesi.

Toplantıdaki en ilginç bakışta eğer bu tasarı yasalaşırsa avukatlar ikiye ayrılırsa (ki toplantıda işçi avukat tanımı benimsendi) o zaman ücretli avukatlarda sendika kurarlar bakışı oldu.İşveren barolar ve onun patron yöneticileri, Karşıda Av-Sen. Nitekim çok yadırganmadı tasarı sahipleri tarafından bu durum.
Old 11-02-2007, 21:32   #56
av.levent öge

 
Varsayılan

anılan toplantıya katılan barolar birliği temsilcisi "saldırı" sözüyle bence malumu ilan etti. stajımı yaptığım sırda verilen eğitimlerde avukatların "rakip" değil "meslektaş" oldukları vurgulanmıştı. ama birlik bu noktayı unutup rantı nasıl paylaşırız derdine düşmüş görünüyor.
Old 11-02-2007, 22:42   #57
Adli Tip

 
Varsayılan sitem,umut,umutsuzluk,kararsızılık.

Alıntı:
Yazan Av.Orhan



TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ MESLEK KURALLARI
38. .../..

Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez

zamanı yetişmeyen avukat,işi reddetmek yerine,reddetmek zorunda kalacağı işlerden kazanacağı paranın çoookkk küçük bir kısmını bir meslektaşına verir ve "yanında çalıştırır"... meslek kuralı bu şekilde tabiri caizse adeta "kanuna karşı hileyle aşılıyor.
sitem:
bu konuyu açan kişi olarak, "bağlı,bağımlı avukat" isimlerinin oluşmasında naçizane katkılarımın olduğunu düşünüyorum. Ankara Barosundan onca arkadaşımız varken, yapılan toplantıdan haberimizin olmayışına üzüldüm. katılmak isterdim.

Umut:
biz bu tasarı söz konusu değilken, bağlı ve bağımlı çalışan avukatların durumuna dikkat çekmek istedik. meslektaşlarımızın sıkıntılarına yasal zeminde çözüm aransmasını umduk. İTİRAF ediyorum,ben de bizim yaptığımıza tam olarak avukatlık denemeyeceği savına dayandırmıştım düşüncelerimi. şimdi durum geniş bir platformda tartışılıyor.

Umutsuzluk:

ben bağlı ve bağımlı çalışan avukatların serbest avukat gibi çalışabilmesini sağlayacak çözümler hayal etmiştim. mağduriyetin giderilmesini diliyorum,durumun meşrulaştırılmasını değil.

saygılarımla
Old 01-05-2007, 16:55   #58
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
BARO MECLİSİ GENEL KURULU GÜNDEMİNDEKİ KONULARI GÖRÜŞTÜ
Kurum ve Kamu Avukatları ile Bağlı Çalışan Avukatlar Komisyonu Başkanı Av. Müzeyyen Tuygan Kamu avukatlarının sorunlarına ilişkin kapsamlı bir rapor hazırladıklarını bildirdi. Tuygan yaptığı konuşmada söz konusun rapordan kısa bir özet sunarak meclis üyelerini bilgilendirdi.

THS Bağlı Çalışan Avukatlar Sözcüsü Sayın Av.Uygar,

Böyle bir terim var mıydı, bu komisyon ne zaman kuruldu, ismin kaynağı neresidir bilemem ama rapor hazırlıyorlarmış, bilginize efendim!

Saygılar.
Old 06-05-2007, 21:54   #59
ad-hoc

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Fırat
Ben genç ve mesleğe yeni başlamış bir avukat olarak tartıştığınız konuya değilde mesleğe kendi bakışımla katılmak istedim.Bir kere bu ülkede nden bu kadar hukuk fakültesi olduğunu ben anlayamıyırum.Neredeyse fen edebiyat fakültelerinin sayısına ulaşılacak.her üniversitede var gibi.bütün bunlar yetmiyormuş gibi bi de vakıf üniversiteleri.bu bence mesleğin kalitesinde ki düşüşün en önemli sebebi.herkesin temel hak ve özgürlükleri gereği okuması istediği bölümü tabiki karşı çıkılamaz ama en azından hukuk fakültesi bu kadar yaygın ve kolay elde edilebilir olmamalı.Ben Marmara mesunuyum ve Sulhi Dönmezer,Feridun yenisey vs gibi hocaların verdiği eğitimi aldım ve bence hukuk fakültesi bu hocaların kalitesi bazında eğitim veren kurumlar bünyesinde olmalı. Sonuç olarak sayımız bence çok fazla...
Sayın Avukat Fırat, adını anmış olduğunuz hocaların vakıf üniversitesine geçip görevlerini o şekilde ifa etmeleri karşısında hala kötü olan vakıf üniversitesi midir, gerçekten çok merak ediyorum. Bakınız bu olgu haksız ve tamamen mesnetsizdir. Bugün bilinen bir gerçek vardır o da vakıf üniversitelerindeki hocaların hemen hemen tamamının devlet üniversitesi kökenli olduğudur. Bir okulun kalitesini ders veren hocaları kadar öğrenci portföyü de belirler ha fakat siz ben Feridun Yenisey'den ders aldım vakıf üniversiteleri kötü derseniz ben de Feridun Yenisey'den vakıf üniversitesinde ders aldım derim. Buna cevabınız ne olcak çok merak ediyorum. Bu kısır tartışmalar bizleri bir yere getirmez. Yazmadan önce cümlelerinizin sıhhatini tekrar gözden geçirmenizi tavsiye eder, bu başlık altında bu konunun tartışılmasından dolayı verdiğim rahatsızlık için diğer üyelerden özür dilerim.
Old 06-05-2007, 22:25   #60
Av.Ümit Arif Özsoy

 
Varsayılan Kendimizi de sorgulayalım

Türkiye Barolar Birliğinin akıl almaz "yasa taslağı" çalışmasını ve bağlı çalışan avukatlara TBB de egemen olan bakış açısını eleştirdik.(bu eleştirilerimizde sonuna kadar haklıydık da) Kayıtlı olduğum Adana barosu tarafından Kurum ve kamu avukatları komisyonu kuruldu, hatta benim amacım bunu bağlı çalışan tüm avukatları kapsayacak şekilde genişletilmesiydi...Bu komisyona bin küsür üyesi olan baromuzdan sadece ve sadece dört başvuru oldu.Tüm toplumsal hayatımızdaki duyarsızlık ve sorumluluk almama olgusu burda da karşımıza çıktı.Evet sorunlarımıza duyarsızız...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Erkekler çalışan kadınlara ne kadar destekçi..? yağmurdamlası Kadın Hakları Çalışma Grubu 10 21-10-2006 14:43
Yurtdışında çalışan işçiye sigorta yapılmaması orthia Meslektaşların Soruları 5 08-09-2006 12:50
senede bağlı alacak-bk 86 avyusuf Meslektaşların Soruları 3 10-08-2006 17:03
isteğe bağlı sigorta nbasaran Hukuk Soruları Arşivi 2 25-05-2006 14:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12611508 saniyede 17 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.