|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-02-2012, 14:40 | #1 |
|
döviz üzerinden ilamsız icra/faiz
merhabalar;müvekkil iki yakınına hemen her ay olmak üzere yurtdışından para göndermiş.Karşılığında da miras konusu bir taşınmazı istemiş.Onlar karşı çıkınca da verdiği paraları almak istiyor.Banka dekontlarını getirmiş her ay gönderdiği paralar belli.Şimdi her alacak kalemi için o tarihteki EUR yu TL ye çevirerek icra takibi yapacağım.Ancak bir ödeme ve vade sözkonusu olamayacağı için faiz isteyemeyeceğim kanaatindeyim.Doğru mu düşünüyorum.Eskiden EUR ile icra takibi için bankadan bir belge alırdık, takip tarihindeki yabancı para karşılığını gösteren ve dosyaya eklerdik.Halen aynı şekilde mi usul?
İkincisi borçlu takibe itiraz ederse bunun bağış olduğunu ileri sürerse iptal davamız ne olur?bağışların tekrar istenmesi hukukta alacak kavramına girer mi? |
22-02-2012, 15:27 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
|
22-02-2012, 15:27 | #3 |
|
Muacceliyet durumu olmadığı için icradan ya da varsa ihtardan önce faiz istenemez. Açıklamada bağış yazmıyorsa bağış olduğunu iddia edemez. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir sanırım.
|
22-02-2012, 18:31 | #4 |
|
açıklamada bağış yazmıyor ancak 100 EUR ,150 EUR 300 EUR gibi birkaç ay ara ile para gönderme sözkonusu.yani müvekkil yeğeni olan şahsa önce bağış yapmış sonra da taşınmaz hissesinin devrini istemiş.Devir olmayınca da kızmış ve parasını istiyor.Bu durumda eğer itiraz olursa iptal davası riskli görünüyor.Ancak hisse devri karşılığında bu parayı gönderdim şeklinde bir iddiamız olursa bu parça parça harçlık şeklindeki paralar bunun aksini ispatlar mı sizce.Toplamda 5.00 EUR civarında bir para gönderimi mevcut.?
|
23-02-2012, 15:46 | #5 |
|
Bankadan birine açıklamasız havale yapmak borç ödeme anlamına gelir. Elinizde sözleşme olmadığından hisse devrine yönelik iddianız havada kalacaktır. Karşı tarafın itiraz ederken ne diyeceği önemli. Hiç bir gerekçe göstermezse ispat yükü yine sizde kalacaktır.
|
23-02-2012, 15:58 | #6 |
|
Sn.Deniz nedensiz zenginleşme konusunu ve özellikle zamanaşımını incelemenizi öneririm.
|
23-02-2012, 16:14 | #7 |
|
Esas :2004/12189
Karar:2005/1003 Tarih:28.01.2005 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya farklı zamanlarda 3000 DM borç verdiğini, bunun 500 DM.nin iade edildiğini kalan 2500 DM.nin iade edilmediğini, 2500 DM.nin karşılığı olan 1270 Euro´nun tahsili için yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini bildirip, haksız itirazın iptaline ve %40 inkar tazminatı ve faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne itirazın iptaline, icra inkar Tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davasını açarken karz hukuki ilişkisine dayanmış ve davalıya banka havalesi ile borç olarak gönderilen paranın kendisine iade edilmediğinden yaptığı icra takibine de itiraz edildiğinden bu davayı açmıştır. Davalı, icra takibine yaptığı itirazında gönderilen paranın borç olarak gönderilmediğini bildirmiş, davaya cevap vermemekle de davacı iddiasını inkar etmiştir. Davacının, parayı borç olarak gönderdiğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Miktar itibariyle ve davalının açık muafakatı olmadığından olayda tanık dinlenemez. Davacı iddiasını ispat için banka dekontuna dayanmaktadır. İbraz ettiği dekontta paranın karz olarak gönderildiğine dair bir açıklama bulunmamaktadır. Havale borç ödeme vasıtasıdır. Öyle olunca davacının dayandığı dekontlar davacı iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Davacı iddiasını kanıtlayamamış ise de, açıkça dava dilekçesinde vesair delil demek suretiyle yemin delillerine dayandığı anlaşıldığından, Mahkemece davacıya, davalıya yemin teklifi hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sunuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
23-02-2012, 16:18 | #8 |
|
Esas :2005/15322
Karar:2005/17309 Tarih:23/11/2005 Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Mustafa Yıldız ve vekili avukat Ezgi Atalay ile davalı vekili avukat Rıdvan Avcı ve vekili avukat İsmail Ağar'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalı tarafından kendisine banka havalesi ile gönderilen paranın davalıya iade edilmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, icra takibinde borcun sebebinin borç olarak gönderilen paranın tahsili dendiğini, davacıdan borç para almadığını, paranın başkasına verilmek üzere gönderildiğini bildirip, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı, davalıya banka havalesi ile gönderilen paranın davacıya borç olarak verildiğini, davanın reddini ve %40 kötünüyet tazminatı istemiştir. Mahkemece davanın reddine, alacağın %40'ı olan 22.000.000.000 TL tazminatın İ.İ.K.nun 72/4. maddesi uyarınca davacıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, davacıya banka havalesi ile gönderdiği parayı borç olarak gönderdiğini, paranın kendisine iade edilmemesi üzerine icra takibi yaptığını bildirmiş ve davacıdan olan alacağını karz hukuki ilişkisine dayandırmıştır. Davacı ise, davalıdan borç almadığını, gönderilen paranın davalının talimatı doğrultusunda dava dışı kişiye verilmek üzere gönderildiğini ve kendisinin de o kişiye verdiğini belirterek, borçlu olmadığının tespiti istemi ile bu davayı açmıştır. Davacının parayı aldığına dair bu beyanı gerekçeli inkardır. Davacı bu parayı borç almadığını beyan etmektedir. Davalı alacaklının dayandığı karz hukuki ilişkisini yasal delilerle ispat etmesi gerekir. Davalı alacaklının dayandığı banka dekontunda paranın borç olarak gönderildiğine dair bir açıklama yoktur. Banka ile yapılan havaleler ödeme vasıtası olup, borç olarak verildiğini kanıtlamaya yetmez. Öyle olunca davalı, davacıya borç verdiğini kanıtlayamamıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 400 YTL. duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 23.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. Esas :2005/6664 Karar:2005/11153 Tarih:29/6/2005 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalıya 11.3.1997 tarihinde banka havalesi ile 120.000 USD ödünç olarak gönderdiğini, davalının ödünç olarak aldığı meblağı ödemediğinden alacağı için icra takibi başlattığını, davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının havale yolu ile gönderdiği paranın, davacının kendisine olan borcu karşılığı gönderdiğini, borcunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiş ve %40 kötüniyet tazminat istemiştir. Mahkemece, davacının davalıya borç verdiğini yazılı delillerle ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı davalıya borç para verdiğini bildirmiş, davalı ise karz hukuki ilişkisini inkar etmiştir. Davacı, karz hukuki ilişkisinin varlığını yazılı delilerle kanıtlamak zorundadır. Banka dekontunda paranın borç olarak gönderildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Bu haliyle havale bir ödeme vasıtası olduğundan paranın borç olarak gönderildiğini ispatlamaz olayda miktar itibariyle ve davalı tarafından açık muafakatı olmadığından tanıkta dinlenemez. Davacı başkaca yazılı bir belge ibraz ederek iddiasını kanıtlayamamıştır. Ancak davacının delilleri arasında yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya davalıya yemin teklif hakkı olduğu hatırlatılıp, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:1.bent gereğince davalının temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
28-05-2012, 10:54 | #9 |
|
Soru konusu takibe, borçlu bağış olduğundan bahisle itiraz etti.Açacağım itirazın iptali davasında, gayrımenkulün devri şartına istinaden borç olarak verildiğini ileri sürsem yakın tarafların amca-yeğen olmaları nedeniyle tanık dinletsem ve yemin deliline dayansam sizce olur mu?burada gayrımenkulün devri şartıyla paranın verilmesi hukuki olarak nasıl vasıflandırılır.Şarta bağlı bağış mı?
|
28-05-2012, 11:46 | #10 |
|
Sn.Deniz, kanımca olayda nedensiz zenginleşme söz konusu.Bu nedenle size nedensiz zenginleşmeyi ve özellikle zamanaşımını incelemenizi tekrar öneririm.
|
28-05-2012, 13:47 | #11 |
|
sebepsiz zenginleşme ayrı bir dava olduğu için şu aşamada itirazın iptaline yoğunlaştım.tanıkla ispatlayarak belki olabilir.Ancak zor bir dava olacağı kesin.
Müvekkile durumu izah etmeme rağmen ,kesinlikle bu paranın alınacağını ,elinde para gönderdiğine ilişkin banka dekontu olduğunu söyleyen meslektaşlar oluyormuş.Özellikle bu konuda meslektaşlarıma çok kızıyorum ve üzülüyorum gerçekten.Bunun çok zor hatta imkansız olduğu kesin. Havale para gönderme aracıdır ve bununla borç ispatlanamaz.Müvekkilime baştan bunu söyledim. Ancak sırf borçlunun itiraz etmemesi olasılığı nedeniyle icra takibi yaptım.Artı itiraz etme olasılığını düşünerek daha baştan itibaren belki emsal karar veya yargıtay kararı varsa veya THS den farklı yorumlar gelirse diye de bu forumda konuyu açtım.Şimdiden herkese teşekkür ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Üç Kamu bankalası tarafından DEM Ve EUR Cinsi Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanan Faiz Oranları | dursunal | Meslektaşların Soruları | 0 | 17-11-2011 11:10 |
icra takibine itiraz ve itirazın iptali sürecinde döviz kuru sorunu... | fatihkorhan | Meslektaşların Soruları | 3 | 11-09-2011 14:45 |
ilamsız icra takibine ilamlı icra olarak devam etmek mümkün mü? | markymark | Hukuk Soruları | 17 | 30-12-2008 17:58 |
soru:döviz faiz hesabıyla ilgili | Av.Bektaş Salim Topbaş | Meslektaşların Soruları | 3 | 23-05-2007 14:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |