26-12-2011, 10:53 | #1 | |||||||||||||||||||||||
|
Yakıştırıldığı şahısla sevgili olmayı "attan inip eşeğe binmek" şeklinde ifade eden şahsın sözleri hakaret midir?
|
26-12-2011, 11:26 | #2 |
|
Kişilik haklarına saldırıda bulunduğu, rencide ettiği, onurunu kırdığı bunu alenen yaptığı aşikardır. Manevi tazminat unsurları oluşmuştur.
Ancak ceza yargılaması kapsamında hakaret suçu oluşmuş mudur? Netice itibariyle kasıtla işlenilebilen suçlardandır. Bana kalsa hakarettir çünkü sosyal konumunu küçümsemiş, hayatın olağan akışına göre söylediklerinin olumsuz etkisini öngörebilir yapıda olmasına RAĞMEN söyleyerek sarih olmasa da niyet sergilemiştir.Subjektif görüş ve eleştiriyi aşan bir durum söz konusudur. Emin olmakla beraber hakaret suçunun varlığı da söz konusudur. Ama Ceza çıkmaya da bilir kanaatindeyim. (%40 ihtimal ile hakaretten ceza alır diyelim şüphelinin/sanığın yargılama öncesi ve yargılama safhasındaki hal ve tavrı savcı/hakimin kanaatine çok etki edecektir) ***subjektif olaya vicdani karar/hüküm Ekleme: dikkatimden kaçmış son cümle olan Attan inip Eşeğe binme tabirinin insanlar için kullanılması durumunda hakaret suçu oluşmuştur demekte hiç bir sakınca bulmuyorum. Bu benzetmenin iyi niyete/masumiyete sığar noktasını göremiyorum. |
26-12-2011, 11:35 | #3 |
|
"Aşağılama kastı…" var gibi…
|
26-12-2011, 11:52 | #4 | |||||||||||||||||||
|
Kesinlikle aşağılama, kesinlikle hakaret.. |
26-12-2011, 12:00 | #5 |
|
TCK 125(1)"Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. " Mezkur sözlere muhatap olan şahsın şikayetçi olması durumunda davanın açılacağı ve mahkemece hakaret suçunun oluştuğu yönünde bir belirlemenin yapılacağı düşüncesindeyim. Madde düzenlemesinde gıyaben cezalandırma için en üç kişinin varlığı arandığı için basın toplantısının varlığı, gıyapta ve alenen işlenmiş olduğu gerçeğini ortaya koyar. Ayrıca, toplum önünde gerçekleşmiş olması, manevi tazminat miktarını belirlemede rol oynayacaktır. Saygılarımla.. |
26-12-2011, 12:26 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın EKİCİ, Kişiliği zedelenen şahıs müvekkiliniz midir? |
26-12-2011, 12:28 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
|
26-12-2011, 12:32 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Aşağılayan şahsa bir ayna hediye etmek gerekir mi diye düşündüm de... |
26-12-2011, 12:42 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
|
26-12-2011, 12:49 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Yazının bütünü birlikte ele alındığında, sözlerin ve mağdur hakkında ortaya çıkan anlamın hukuksal sınırlar içinde kalmadığı; kişilik haklarının ihlali sonucunu doğurduğu kanısındayım. Hakaret suçu da oluşmuştur, manevi tazminat şartları da. Saygılar. |
26-12-2011, 13:02 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Daha nasıl hakaret edilebilir ki? Basın açıklaması "gerçekse" baştan sonra aşağılama ve değersizleştirme içermektedir. Manevi tazminat da hakaret de sabittir. Düşüncesindeyim. |
26-12-2011, 13:03 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
26-12-2011, 19:53 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Eğer , eski sevgili bir at değilse, ona da hakaret suçu işlenmiş midir? |
26-12-2011, 20:37 | #14 |
|
Konu hakkında, en iyisi tarafsız olmanın yanı sıra, şu hususu da takdirlerinize sunarım.
Bir halk deyimi (bu deyimler asla önemsiz değildir) vardır: "Teşbihte hata olmaz." Öte yandan "hiciv" de (İran edebiyatı) ayrı önemde ve herkesin kolay kolay yapamadığı bir sanattır. |
26-12-2011, 20:46 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Normalde bir hususu anlatmak için kullanılan teşbihlere alınmak ve kızmak pek olgun bulunmaz. Meşhur deyim vardır: "Teşbihte hata olmaz." Ben de teşbihe yapışıp, "Sen bana şunu mu demek istedin bunu mu demek istedin" denilmesinden hoşlanmam şahsen. Ancak burada, mesele salt teşbihten kaynaklanmıyor, zira fail teşbihin altını doldurmuş, ötesine geçmiş ve kastının ne olduğunu ortaya koymuştur, teşbih gölgelenmiştir, ona bakılmaz artık. |
26-12-2011, 23:03 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
TCK'nın 125. maddesinde de belirtildiği gibi "kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek" sözler söylenilmiştir.Hakaret olduğu düşüncesindeyim. |
27-12-2011, 01:10 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Olay 'Attan inip eşeğe binmek gibi bir şey' ifadesine indirgenirse ortada bir hakaret yok bence. Hanım kızımız 'Mercedesten inip Renault'a binmek gibi bir şey'de diyebilirdi ve hiç kimse ortada hakaret var demezdi. Ben de demezdim. Benzetmede at ve eşek olunca durum değişiyor elbette. Aslına bakarsanız at ve eşek'le, mercedes ve renault arasında kullanılış amaçları bakımından fazla bir fark yok. Birine binersiniz, diğerine de binersiniz. At ve eşek insanoğlu tabiattan uzaklaştıkça nesli azalan iki canlı, mercedes ve renault tabiattan uzaklaşıp teknik çağda yol aldıkça çoğalan teknik taşıma araçlarının iki örneği. Ayrıca, hanım kızımız atı eşeği karşılaştırmıyor ki, 'ata binmeyi ve eşeğe binmeyi' karşılaştırıyor. Eşek başka, eşeğe binmek başka! Olayı biraz daha derine inerek açıklamak gerekir. Şu açıklamalar önemli: 1. Alıntı: .....'i severiz, arkadaşlarımla birlikteyken çağırırım, bir yemek ısmarlarım, maskot gibi bizi eğlendirir. Neymiş efendim? Maskot gibi bizi eğlendirsin diye çağırır, biraz dalga geçer ve karnını doyururuz. 2. Alıntı: Sonuçta kültür seviyelerimiz belli. Nasıl belli oluyor bu kültür seviyesi? Kamuoyuna kültürel dozu yüksek demeçler vermekle mi? 3. Alıntı: Ben üniversite mezunu sporcuyum. Ne demiş atalarımız? 'Dengi dengine, rengi rengine, huyu huyuna, boyu boyuna, soyu soyuna, suyu suyuna'. Not: Denk, renk, huy, boy bos, soy sop, kültür mültür üniversite mezunu olmakla olmuyormuş anlaşılan! 4. Önceki üç şıktaki alıntıları (yorumlarımı çıkardıktan sonra) bir arada değerlendirince ortada hakaret var diyebiliriz ve olayı biraz daha tartışırız. Böylece de hem renkli basınımızın tirajının yükseltiriz, hem de hanım kızımıza başkalarının sırtından meşhur olma yolunsa yardımcı olmuş oluruz. Saygılarımla |
27-12-2011, 07:54 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Gemici, Bence olay at eşek muhabbetinden çok daha farklı… Orada bir aşağılama kastı söz konusu. Mercedes renault toros benzetmesi de yapılabilirdi, orada da kıyaslarken bir aşağılama, kötü gösterme amacı söz konusu olurdu, diye düşünüyorum. Diğer yandan ".....'i severiz, arkadaşlarımla birlikteyken çağırırım, bir yemek ısmarlarım, maskot gibi bizi eğlendirir." cümlesinde de bence bir aşağılama söz konusu. Argoda "soytarı" denilen ve tarihte padişahları vs. eğlendiren kişi olarak bilinen şahıs pozisyonuna sokmuş adı geçeni… |
27-12-2011, 08:50 | #19 |
|
sevgili olmayı "attan inip eşeğe binmek" olarak nitelemiş. Evli olmayı değil. Şahıs, evlenmeyi değil de sevgili olmayı teklif etmiş ise, hakaret veya tazminatta, "karşılıklı" ya da "ortak, müterafik " gibi kavramlar ortaya gelebilir mi? Saygılarımla.
Oturduğu bağ sekisi, çığırdığı İstanbul türküsü. Hem, nesi varmış, bazı insanların üzerine elli kiloluk un çuvalını yükledikten sonra bir de kendilerinin bindiği ve traktör çıkana kadar iflahını kestikleri zavallı eşeğin ? Olsa da şu trafikte elli dakika arabanın içinde bekleneceğine isteyen binse. (KHS. oldu) |
28-12-2011, 11:47 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
|
28-12-2011, 11:55 | #21 |
|
Sevgili olurken sorun olmuyor da, sonrasında, ata benzetilmiş, eşeğe benzetilmiş, ne sorun olacakmış; niye rahatsız olacakmış? benzetenin, şaha, padişaha benzetecek bir yükümlülüğü yok ki. Katlansın işi ne. Hiç duymamış mı, hiç askere gitmemiş mi? Bu ne hassasiyet? Eski sevgili de olsa, benzetmesi de hoştur; kızması da.
|
28-12-2011, 12:01 | #22 |
|
Kimin hangi düşünceden/yaklaşımdan/sözden rahatsız olacağını ya da rahatsız olup olmayacağını yaşananları bilmeden öngörebilmemiz pek mümkün değil. Zaten kullanılan hakaret içeren ifadeler sadece at ve eşekle sınırlı değil ve değerli üyelerce de bu hususa değinilmiş.
|
28-12-2011, 21:55 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Bazı kişiler sevdiklerini hayvana benzetir nedense. Bazılarına göre sevdikleri aslandır, koçtur, sevimli munis kedidir vs. Alman kadınlar güçlü kuvvetli sevgililerini "mein Bär"(ayı'm)olarak nitelendirirler. Bu türden benzetmelerde benzetilen hayvanın karakteristiği ön plandadır. Bir erkeği ata veya eşeğe benzetmede durum biraz değişiktir; burada benzetilen hayvanın karakter özelliğinden ziyade, kullanım özelliği ön plandadır. Atın ve eşeğin binek hayvanı olma fonksiyonu vurgulanmaktadır. Adı geçen hayvanın sırtına binip caka atmak söz konusudur burada. At dururken eşeğe binilir mi peki? Bence hayır. Sırtındakini gururla taşıyan, burnundan soluyan, yerinde duramıyan arap atına binmenin cakası da bir başkadır, mıymıntı eşeğin sırtına binmeye benzemez! Allah kimseyi at ve eşek gibi sırtına binilen, öküz gibi çifte koşulan, inek gibi sağılan durumuna düşürmesin! Saygılarımla |
29-12-2011, 09:19 | #24 |
|
Bir filmde, John Wayne bile menzile "eşek" le ulaşmıştı. Eşek niye mıymıntı olsun ki?
Eşek kıymeti bilmemek, kıymet bilmezliktir. Manço dahi, "Arkadaşım eşek" demiştir. |
29-12-2011, 10:29 | #25 |
|
TDK Deyimler sözlüğü,
"attan inip eşeğe binmek" bulunduğu önemli görevden daha aşağı bir göreve alınmak. Konuya ışık tutan tek nokta, daha iyi birşey varken onun yerine daha düşük, kötü birşeye gitmek (downgrade) Konu değerlendirmesine geri dönecek olursak; "Sonuçta kültür seviyelerimiz belli. ....'le sevgili olmaktansa kendimi boğaz köprüsünden aşağıya atarım." ifadelerindeki küçümseme gözden kaçmamalı. Olayda Eşeğe benzetilen şahıs eski sevgili değildir bu da unutulmamalı. Onunla zaten sevgili olamam kaldıki benim son sevgilim ondan kat kat iyiydi ondan sonra onunla birlikte olmam attan inip eşeğe binmek olurdu çıtamı düşüremem demek istemiş zaatı muhterem. Hatta o kadar ki kendisini bu şahısla sevgili olarak yakıştıranlara bile manevi tazminat açsa o kadar haklı çıkarmış... Biriyle haber yapıldığından değil onun gibi biri ile sevgili olarak yakıştırıldığından dolayı. Olay bazında değerlendirince "attan inip eşeğe binmek" deyiminin savunulabiliritesi zayıftır. Savunmalar inandırıcılıktan uzaktır. Somut olaya göre değerlendirmek lazım. Olay harici deyimi ve insanların insanlara eşek, ayı, aslan, kaplan vs bilimum hayvana benzetmesi ise -yine somut olaya,an ve zamana göre- sabit iyi yada kötü denilebilecek bir husus değildir. Kadının işve ile "Uvvv Kamuran ayı gibi güçlüsün belimi kırcaksın!" demesi erkeğin gururunu okşaya bilirken, "Ayı gibisin severken bile canımı acıtıyorsun!" cümleleri farklı anlamlara gelmektedir. Merak ediyorum işçi müvekkilinin ücret alacağı için dava dilekçesine "Müvekkilim eşek gibi çalışmış ama alacağını alamamıştır" diyen var mı? Toplumumuzda Eşeğin benzetildiğinde gurur okşayacak tek yanı "gözleridir" Saygılarımla. |
29-12-2011, 14:03 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Şimdi de Kamuran'lar ayaklanmasın! Bu arada "işçi müvekkilinin ücret alacağı için dava dilekçesine "Müvekkilim eşek gibi çalışmış ama alacağını alamamıştır" diyen var mı?" sorunuz için; bu güne kadar görmedim ama olabilme ihtimalini ciddiye alıyorum. Bir davamda karşı taraf vekili cevap dilekçesinde aynen: "Davacı taraf, kendi alacağına şahin borcuna karga…" şeklinde yazmıştı. ) |
29-12-2011, 15:51 | #27 |
|
Bende hakaret suçunun oluştuğunu düşünüyorum fakat sanırım kendisi(y) pek rahatsız olmamış
x: programın adı y: hakaret mağduru z: hakaret eden x programına telefonla katılan Y, şunları söyledi: "Z benim bir yıllık arkadaşım. Sevgilim değil. Z ile böyle fotoğraflarım var. Bu fotoğrafları da kendisi yayınlamış zaten. Ben Twitter falan kullanmıyorum. Çünkü okumam var, yazmam yok. Sevgilim olsa söylemez miyim? Sonra kendisi beni aradı. Hem fotoğrafları Twitter'a koyduğu için hem de bugünkü açıklamaları için özür diledi. Onun mizah anlayışı, şaka anlayışı buymuş demek ki. Ne diyebilirim ki? Sonuçta memleket meselesi haline gelecek bir durum yok ortada." |
29-12-2011, 17:36 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
Bosuna tartisiyoruz desenize! Buna ragmen tartisalim derim, memleket meselesi olmasa ve isin icinde memleket kurtarma olmasa bile zavalli atlarin ve eseklerin hakaret vasitalari olarak kullanmalarinin dogru olmadigina dikkat dikkat cekmis oluruz. SAYGILARIMLA |
29-12-2011, 18:00 | #29 |
|
Eşeği savunuyoruz Eşeğin haberi yok desenize :P
Kelimenin tam anlamıyla eşek diyorum yanlış anlaşılmasın hani şu dört ayaklı olan |
29-12-2011, 22:06 | #30 |
|
Mezkur sözlere maruz kalan şahsın vereceği tepkiyi merak ediyordum. "Büyütülecek bir şey yok, beni aradı, sözlerinden dolayı özür diledi" demiş.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
"Usulsüzlüğü Meslek Edinmek" Sözü Hakaret Midir? | askeplion | Meslektaşların Soruları | 11 | 25-07-2013 09:16 |
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... | Doç. Dr. Özge Yücel | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 12 | 14-11-2012 18:12 |
Eski bayi elinde kalmış malları eritmek için gazeteye "gerçek indirim A markasında,B.... Ltd.Şti.'nde" şeklinde reklam verebilirmi? marka tecavüzü mü | serdarserdar | Meslektaşların Soruları | 7 | 24-03-2011 08:04 |
Avukatın Bürosunun Camına "Dilekçe Yazılır" Şeklinde Tabela Asması | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 25 | 02-04-2007 18:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |