24-09-2011, 06:39 | #61 |
|
39.
Ayna ne var ne yoktur. Bir varmış bir yokmuş’luktur. 40. Ayna, dedikodudur.Dayanışmadır.Geçmişi damıtmaktır. Dekordur. Keşinin kendisini defnetmesi (gibi)dir. 41. Ayna kimlik seçimidir, ıslıklamaktır.Kırklara karışmaktır. 42. Ayna yüzün kileridir. 43. Ayna kovuşturmadır. |
24-09-2011, 08:35 | #62 |
|
44.
Ayna kişinin kendisine, üzerine varmasıdır. “Vah vah”tır. Aracısız görüşmedir. Vakitli vakitsiz konuşma, patavatsızlıktır. Kişinin kendine mirasçılığıdır. Yan bakana ters bakandır. Yapayalnız ve yapayalnızlıktır. Yüzsüz bırakılan, yüzüstü bırakılamayandır. Hep bir yüz bulmak isteyendir. Herkesle, her an, yüzleşmeye hazır olandır. 45. Ayna, kişisel tefrikadır. 46. Giren herkese aynada yer vardır. Ayna metresizlik, metrekaresizlik, metreküpsüzlüktür. Yerleşimde sonsuzluk, sorunsuzluktur. 47. Ayna, içindekiler hariç, terekeye dahildir. 48. Ayna, yaratanla yaratılanın birleşmesi / birleşme yeri dir. 49. Ayna yan tutmaz, rüşvet kabul etmez. Yemez içmez. Sessiz ve dingin / sessizlik ve dinginliktir. Kırılıncaya / kırıncaya değin sonsuz sabırdır. |
24-09-2011, 08:50 | #63 |
|
50.
Önce arkasında duran berberi, saniyesinde, tıraşın bitmiş olduğunu fark etti. Ya aynadaki. . . Aynadaki kim(di)... Kim o... O gibi O’na bakan... Ya o üç numara tıraşlı çocuk, o bıyığı yeni terlemiş genç, o üniversiteli, o asker, o damat, o doğumu bekleyen... Ner’deydi... Ner’de... Yıllar mı, saçlar mı dizlerindeki... - Beğenmediniz mi yoksa... Seslenen kim... Hangi zamandan, kime... Şaşkın gözler aynaya mı, aynadan mı... O gülümseyiş, o hüzün... Kimin... Aynadan bakan mı O... O mu aynaya... 51. Ayna, yaşamın bir anında, “karar düzeltme”dir. |
24-09-2011, 09:15 | #64 |
|
52.
Aynasının göğsüne nişan alarak bir el ateş ettiği sabit olan sanığın,yaşam boyu aynasız bırakılmasına… Aynasının güvenini kötüye kullanan sanığın, kamusal aynaların gözetiminde Aynalı Çarşı'da eğitilmesine… Şiddetli geçimsizlik nedeniyle, aynasını kırmaya tam teşebbüste bulunduğu anlaşılan sanık hakkında, ağır tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına... Cebir şiddet olmaksızın, yalnızca tehditle, aynasına söven sanığa verilen cezanın ertelenmesine... |
01-10-2011, 13:04 | #65 |
|
53
Olay günü bağırarak üzerime yürüdü, içkili değildi. Önce - Neden neden... diyerek avuçlarını avuçlarıma, alnını alnıma dayadı. Ağladı bir süre… Ağlaştık. Sonra yumruklamaya başladı.Ben de... Hep kırık bakardı zaten. Yüzünü yıllarca önce yitirmişti, bendeki de kırıldı şimdi. O aslında... Şikâyetçi değilim. |
01-10-2011, 13:12 | #66 |
|
54.
İlk bakışını, bakışmamızı anımsıyorum... Acemice. Tanımak için baktıkça, daha bir yakınlaşmıştık. Sorgulayan bakışlarını asla unutamam; ne kadarını bildiğimi... 0 ıslıklı tıraşlarını da anmalıyım, “Görüşürüz” deyişini de. Uzunca bir zaman dost olmuştuk. Terk etti...Önce Kendini. Çok oldu... 55. Gördüğü onu betimleyemiyor, O’da gördüğünü. İlk yüzleşmeden kalan ne o, ne de O. Bu gülümseyiş, ne o’nun ne de O’nun. |
01-10-2011, 13:16 | #67 |
|
08.Ve Aynaci
1.Ki onları onun içinde sınayalım;kim aynasından yüz çevirir,bilelim (Aynacı).
|
02-10-2011, 13:03 | #68 |
|
2.
- Bu değil benimki, lütfen değiştirin. •Hiç hata yapılmadı bugüne değin, kuşkusuz bu sizin. - Görmüş olduğum bu olamaz. Seçtiğimi bilmez miyim? Gözlerinin pırıltısıydı, en çok da hoşuma giden. • Ve siz, "zaman" da almıştınız, düşleriniz için. -Evet • Evet ki, bu düş yorgunu sizsiniz. Bu yüz sizin. - Bir yolu olmalı, görmekte olduğumu görmüş olduğumla değiştirmenin. •Kullanılmış yüzleri geri de alamayız. Lütfen aynanıza dönün. |
06-10-2011, 08:31 | #69 |
|
3.
- Vakit tamam, şimdi... - Neden? — Süreni kullandın. - Daha yeni bakmaya başlamıştım - Belki görmeye, bakmaya değil! - Gördüğümün ben olduğum söylenmeliydi bana. - Söylendi. . . Beni ilk aldığında. Fakat bende düşlerini aradın yalnızca, varlığımı ayrımsamadın bile. Vakit tamam, çık artık sen olmayan benden. Şimdi. 4. Sıkıldığından yarattı Adem’i,aynası yoktu… Adem’in de. Adem’in Havva’sı da yoktu henüz. “Gören” ve “Görülen” de değildi. Boş bakışları yansımıyordu, başka bir çift gözden. Sonsuza akıyordu iki küresi, bilmeden: Ha açık, ha kapalı; ha ışık, ha karanlık, bakıyor, bakınıyordu. Ve Adem’e isimlerin tümü öğretildi. Ve ona, Bu senin eşin, bu Havva“ denildi. Ve Adem Havva’yı ayna bildi. |
06-10-2011, 09:29 | #70 |
|
Karanlıkta bir yeri işaret ediyor.
- Şurada benim gezegenim, Orion'a yakın. Rmfl adı, "kucak dolusu" demek. - Güzelmiş. Oradan beni nasıl görüyordun? Bilmememe şaşırıyor. - Aynalar var ya. Aynalardaki görüntüyü heryerden görebilirsin. - Biz sadece karşısındayken görebiliyoruz ve yalnızca kendimizi. Gülümsüyor. - Sana öyle geliyor. Aynaları nasıl kullanacağınızı öğreten biri var sizde, adı Hls Mtn. Ama öğrenmek istemiyorsunuz galiba. - Evet; bazen tembelliğimizden, bazen dikbaşlılığımızdan. ... |
08-10-2011, 15:10 | #71 |
|
Aynalar işe yaramaz. Çünkü şu anı gösterir.
Oysa biz ya geçmişi özleriz ya da geleceğe dair umutlanırız. |
17-10-2011, 09:09 | #72 |
|
5.
-Hayır! Sandığın gibi değil:Bana ilk bıraktığın bende yine. -Ver o zaman -İlk bakışınla bakabilirsen! 6. Ağır ağır, düşüne düşüne bak aynaya. 7. Sizin aynanız size,benimki bana. 8. Aynasındaki ilk görüntüsünde geleceğini, gelmiş geleceğinde geçmişini görmek isteyen... 9. Bilir misin, "benim" dediğin bu ayna; hüküm gününün celladıdır. 10. Duygu ve düşüncelerini önce benimle paylaştın.Paylaştığın yüzüne,paylaşılan yüzün(den)le bakamadın. Sen payını aldın, ben de. 11. Aynayı aynacı yarattı,içindekileri biz. 12. Aynasından başka bir ayna arayana aynalar güler. |
17-10-2011, 09:14 | #73 |
|
13.
-Bakışlarıyla nakış işlerdi -Resim yapmaktan da yorulmuştu -Bir gün kendine bakıp, için için... -Yakınlarda tanışmıştı kendisiyle -El aynasında gördüklerinden... ... -Aynası n'olacak... 14. Ansımak için bak aynana... Dünü, çok geç olmadan, gördüğün çizgilere dokun. |
17-10-2011, 16:18 | #74 |
|
15.
-Aynan olması koşul muydu sanki ? N’olurdu, aynasız yapamaz mıydın ? Sen de ancak gördüğüne mi inanırsın ki.. . Aynı mıdır yoksa, sana da kanıtı varlığının ? . Aynacı, benim bir aynam var, bir de yüzüm. Ya senin... … -Bakıp Öfkelenmen niye, kızdığın kim... Aynalar senin, gördüğüm benim. Aynayı sen yap. ben çerçevelerim. Hangi yüzle bakarsın, baktığın kim... Aynayı kırsan da, çerçevesi benim. |
17-10-2011, 16:23 | #75 |
|
16.
Aynacı aynaya bir adım... Ayna duruyor yerinde. Aynacı aynaya bir... Ayna duruyor. Aynacı aynaya... … Ayna duruyor gibi... Aynacı yok. Aynacı... 17. Aynacı,bir ilk’i ilk gören idi. Üstelik görünmeden. İlk olanın ilk gördüğü ise; kendisine görünmeyenin, ikinci gördüğü idi. ikinci görülen, ilk görülende aynacıyı değil, gördüğünü gördü... Sonra çoğaldılar. |
17-10-2011, 16:27 | #76 |
|
18.
-Aynacı, bana bir ayna daha... Ne aynacı var ortada, ne de fazladan bir ayna. Aynacı ayna yapar (yapmıştır),herkes kendi aynasını alır (almıştır). Herkes kendi aynasıyla/ aynasında başbaşadır aynahanesinde. -Aynacı bana... Aynacı "...meclisten çekmiş ayağı..." |
17-10-2011, 16:29 | #77 |
|
(Şu bildiğiniz ayna, yine bildiğiniz gibi mi...Hadi bir kez daha bakın:
Gören misiniz...Görülen mi?) |
17-10-2011, 17:18 | #78 |
|
Ve...
Aynaya bakış, hüküm özetidir…
Aynaya bakıştaki anlık duyumsama ; “Dil ile tarif olmaz” gibi gelse de, sonradan anlatılıp, yazılabilir; yine de “bakıştaki o anlık duyumsama” değil de! Bıraktığı ancak. |
22-10-2011, 16:15 | #79 | |||||||||||||||||||||||
|
Düşler; kalbin aynasıysa gören, beynin aynasıysa görülen... |
03-04-2012, 19:42 | #80 |
|
Ne güzel şeydir bu düşler, hayaller olmayacak şeyleri gerçek gösterir. Hayallerde yaşama şansım olsa bir dakika daha durmazdım. Ama hayal işte sen ona tutunsanda o yanından uçup gidiyor...
|
24-09-2012, 17:57 | #81 |
|
Yine ben yazıyorum, hayallerimde yaşama isteğimi değerlendirdim. Bunun sonucunda, hayallerin hiç ucuz bir şey olmadığını ve buraya da insanların hak ederek girmesi gerektiğini anladım. Ve böylece hayallerim boş kaldı, boş kalmasından da çok çok memnunum... Size göre saçma olabilir yazdıklarım; ama bana göre çok anlamlı...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Islak Düşler | hilmiseker | Site Lokali | 0 | 08-11-2003 22:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |