Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taksitli Borçlarda Temerrüt

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-12-2006, 11:35   #1
attorneytalay

 
Yeni Fikir Taksitli Borçlarda Temerrüt

Merhaba

sorum su,

Taksitli borçlarda temerrüt sadece vadesi gelen taksit için mi geçerli yoksa borcun tamamı için mi?

taksit halinde borcun odenmesi konusunda taraflar anlastigi takdirde diyelim aralık taksidi odenmedi bu durumda sadece bu taksit için mi takibe giderim yoksa tüm borç için gidebilir miyim ( zira borcun kaynagı eski bir tarihli sözlşemeye dayanıyor taraflar anlaşarak yeni bir ödeme protokolünde anlaşıyorlar)



tesekkur ederim
Old 21-12-2006, 12:00   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Tacirler arası bir ilişki mi var, tüketici-tacir arası mı? Sözleşmede ( varsa tabii) muacceliyet kaydı var mı?

Bu soruları yanıtlayabilirseniz, somut olayınız bakımından yardımcı olmaya çalışırım.

Saygılar.
Old 21-12-2006, 12:08   #3
attorneytalay

 
Varsayılan

Şöyle izah edeyim,

yurt dışında bulunan müvekkil 2001 ve 2002 yıllarında iki ayrı sözleşme ile mal satıyor.

Ancak malları alan firma borcu ödemiyor once bu yılın başında bir çeşit ödeme protolü imzalıyorlar ve borcu takside bağlıyorlar sonra yine ödeme olmayıniki ay önce yeniden bir ödeme protololü imzalanıyor ve borclu aralık ayından itibaren borcu ödeyeceğini söylüyor ve yükümlülük altına giriyor. Ancak ilk taksidi ödemiyor ve sanırım da ödemeyecek bu halde

sanırım son ödeme protokolüne göre sadece aralık ayı taksidi için mi yasal takip başlatırım yoksa tüm borç için mi( gerçi son protokole gore diğer taksitlerin henüz vadesi gelmemiş)

bir de şöyle sorayım, daha önceki protokol bu son protokolle hükümden düşmüş mü olur, yani ilk protokolü kullanabilirmiyiz tahsilat için.

ilgi alakaniz ve görüşleriniz için şimdiden teşekkürler

saygılar
Old 21-12-2006, 12:17   #4
Av.Nebi

 
Varsayılan

Anladığım kadarıyla senet yok sadece bir yazılı sözleşme var. Sözleşmede de sanırım hangi durumlarda tüm taksitlerin muacel olacağına ilişkin bir ibare yok. Kanımca diğer vadesi gelmemiş ödemeler muaccel olmamış.
Old 21-12-2006, 13:42   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Burada bir veresiye satış yapıldığı anlaşılıyor. Sözleşmede, bir taksidin ödenmemesi halinde diğerlerinin de muaccel olacağı kaydı yok, o halde muaccel olmamış borcun tahsilini talep etmek mümkün değil gibi görünüyor. Ancak ihtiyati haciz istemek düşünülebilir belki. Yani, aklıma İİK m.257'deki şartlar oluşmuşsa vadesi gelmeyen alacak için ihtiyati haciz isteyip alacağın tamamını muaccel hale getirmek geliyor. Aslına bakarsanız, bu oldukça zor bir soruymuş. Yani, muaccel değil, diyep kestirip atmak istemiyorum ve çıkış noktası arıyorum ama soru zor En azından bana öyle geldi. Biraz daha düşünsem iyi olacak.

Protokollere gelince, ilk protokolden sonra yapılan ikinci ödeme planı eğer bir tecdit niteliği taşıyorsa ( Bk 114 ) o zaman ilk protokole gitmemek gerekir. Tecdit değil de sadece bir erteleme söz konusu ise da yine muacceliyet ve borçlunun savunmaları dikkate alınarak ikinci protokolde kalmanın yararlı olacağı fikrindeyim.

Pek yeterli bir cevap olmadı ama ...

Saygılar
Old 21-12-2006, 16:29   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
bir de şöyle sorayım, daha önceki protokol bu son protokolle hükümden düşmüş mü olur, yani ilk protokolü kullanabilirmiyiz tahsilat için.


Kanaatimce Sayın Yılmaz'ın belirttiği gibi borç yenilenmesi(Tecdit) sözkonusudur. Son protokolde, "bu protokole uyulmadığı takdirde, önceki protokoldeki ödeme şartları ve faiz vs. geçerli olacaktır." denilmediyse bu bir borç yenilemesidir. Yine son protokolde "bir taksit ödenmediği takdirde diğerleri muaccel olacaktır" şeklinde bir kayıt yoksa, sadece ödenmeyen taksit için icra takibi yapılabilecektir.

Konuya benzer bir kararı alıntıladım.

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/5515
K. 2004/352
T. 19.1.2004
• MENFİ TESPİT ( Tarafların Taksitlendirilen Borç Senediyle Yeniden Anlaşmaları - Yeni Anlaşmanın Geçersizliği İleri Sürülmediğine Göre Davanın Reddi Gereği )
• TECDİT ( Eski Borcun Ortadan Kalkması Amacıyla Yeni Bir Borcun Tesis Edilmesi Anlamına Geldiği - Tecdit İle Eski Borç Sükut Edip Yeni Farklı Bir Borç Doğduğu )
• BORCUN YENİDEN DÜZENLENMESİ ( Yeni Anlaşmanın Geçersizliği İleri Sürülmediğine Göre Menfi Tespit Davasının Reddi Gereği )
818/m.114
2004/m.67
1581/m.12
ÖZET : Dava, davalı kooperatiften kullanılan kredi nedeniyle kısmen borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı tarafından icra dosyası üzerinden çıkarttırılan hesaplamadan sonra, tarafların 07.02.2002 tarihinde taksitlendirme borç senedi ile vadeleri ve ödeme miktarları belirli yeni bir ödeme planı çerçevesinde anlaştıkları görülmektedir. BK.nun 114. maddesi uyarınca doktrinde de açıkça kabul edildiği üzere eski borcun ortadan kalkması amacıyla yeni bir borcun tesis edilmesi anlamına gelen tecdit ( yenileme )ile eski borç sükut edip, yeni farklı bir borç doğmuş olacağından artık eski borç anlaşmasına göre yargılamada sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu durumda, davacı tarafından 07.02.2002 tarihli yeni anlaşmanın geçersizliği de ileri sürülmediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Nevşehir Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.01.2003 tarih ve 2002/90 - 2003/22 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı kooperatif ortağı olup, kooperatiften almış olduğu borcunu ödeyemediğini ve hakkında icra takibine girişildiğini, ödeme zorluğu çeken çiftçilerin borçlarının taksitlendirilmesi için çıkan genelge uyarınca icra takibindeki son borç durumunu öğrenmek ve taksitlendirmek için kooperatife başvurduğunda tarafına ( 8.173.840.000.- )TL borç çıkartıldığını oysa gerçek borcunun ( 6.831.000.000.- )TL olduğun belirterek, ( 1.342.840.000.- )TL için borçlu olunmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, tarım kredi kooperatifi alacaklarında ana para ve faiz toplamına faiz yürütülebileceğini, kaldı ki, kredi sözleşmelerinde de bu durumun belirtildiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davacının 31.01.2002 tarihi itibariyle borcunun ( 6.831.000.000.- )TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının 31.01.2002 tarihi itibariyle borcunun ( 6.831.000.000.- )TL olduğunun davalının kooperatife ( 1.342.840.000.- )TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karara, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, davalı kooperatiften kullanılan kredi nedeniyle kısmen borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, 28.10.2002 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Anılan raporda, davacı hakkında girişilen icra takibindeki miktarlar ve şartlar dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Oysa, dosyada yapılan incelemede davacı tarafından icra dosyası üzerinden çıkarttırılan hesaplamadan sonra, tarafların 07.02.2002 tarihinde taksitlendirme borç senedi ile vadeleri ve ödeme miktarları belirli yeni bir ödeme planı çerçevesinde anlaştıkları görülmektedir. BK.nun 114 ncü maddesi uyarınca doktrinde de açıkça kabul edildiği üzere eski borcun ortadan kalkması amacıyla yeni bir borcun tesis edilmesi anlamına gelen tecdit ( =yenileme )ile eski borç sükut edip, yeni farklı bir borç doğmuş olacağından artık eski borç anlaşmasına göre yargılamada sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu durumda, davacı tarafından 07.02.2002 tarihli yeni anlaşmanın geçersizliği de ileri sürülmediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanlış gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş ve kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlarda Zamanaşımı Süreleri yaso Hukuk Soruları Arşivi 6 14-03-2007 12:29
Temerrüt Faizi Av.Ender Meslektaşların Soruları 1 08-08-2006 18:53
Kredi Kartı Borçlarında Temerrüt Tehlikesi!! Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 9 05-06-2003 07:07
Daire Kararı - Temerrüt Faizi (Yorumsuz) Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 7 12-05-2003 15:37
Temerrüt Olayı iso2002 Hukuk Soruları Arşivi 0 19-03-2003 19:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04933190 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.