|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-04-2002, 13:40 | #1 |
|
Mevduat Üzerinde Rehin Hakkı
Değerli hukukçu meslektaşlarım,
Bir konuda görüş ve yardımlarınıza ihiyacım var. Borçlunun mevduatı üzerine haciz konulmasına ilişkin olarak bankaya yazdığımız müzekkereye cevaben, banka; borçlunun hesabında para bulunduğunu, ancak, borçlunun banka ile imzaladıkları "genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine istinaden borçlunun tüm hak ve alacakları üzerinde rehin hakkının bulunduğu, haczin rehin hakkından sonra hüküm ifade edeceği" bildirilmektedir. Ek olarak, borçlunun hesabı çalışmaktadır. Yani borçlu hesaba para giriş çıkışı yapmaktadır. Bankanın da herhangi bir takibi vs. bulunmamaktadır. Çok önceleri, nakit para üzerinde rehin hakkı tesis edilemeyeceğine ilişkin bir karar (!) okumuştum. Ancak, o kaynağı bulamadım. Konu ile ilgili deneyim ve görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Tüm liste üyelerine selamlarımla... Av. Turan Kanbakan |
16-04-2002, 11:58 | #2 |
|
merhaba
Sayın Altugkan,
Bankanın beyanı sizi durdurmasın. Haciz yazısı ve ihbarnamesi gönderebilirsiniz. Saygı ve sevgilerimle Av. Hulusi Metin |
16-04-2002, 21:52 | #3 |
|
Sayın meslektaşım,
Yargıtay kararını bilemiyorum ama, nakit üzerinde haciz uygulanabildikten sonra, rehin de mümkün olmak gerekir. Nakit paranın menkul hükmünde olduğu kabul edilmektedir. En azından, mevzuatımızda, mevduat rehnini engelleyen bir hüküm mevcut değildir. Bu anlamda bankanın cevabi yazısında bir aykırılık yoktur. Selam ve saygılarımla.. |
16-04-2002, 22:48 | #4 |
|
Sayın Tikici,
Bu konuda takıldığım iki husus var: 1) Çok önceleri nakit para üzerinde rehin uygulanamayacağına dair bir karar okumuştum. Ancak, aramama rağmen kararı bulamıyorum. 2) Banka rehin hakkını kullandığını iddia etmekte, ancak bankanın borçlu hakkında rehinli alacağını elde etmek için herhangi bir girişimi yok ve borçlu rehinli olduğu heaplardan para çekebilmekte, 3. kişilere ödeme ve havale yapabilmektedir. Bu durumda rehin hakkının dermeyan edilmesi bana izaha muhtaç gibi geldi. Av. Turan Kanbakan |
17-04-2002, 16:26 | #5 |
|
Sayın meslektaşım Altugkan,
Bahsettiğiniz Yargıtay kararını merak ettiğim için ben de Yargıtay kararlarını tarıyorum ama, şu ana kadar bahsettiğiniz gibi bir karara ulaşamadım.. aramaya devam edeceğim.. bulursam size ileteceğim. Diğer yandan rehinli mevduat hesabı, rehin sözleşmesi ile banka lehine bloke edilir ancak,buna rağmen blokeli(rehinli) hesap vadeli yatırılabilir,mümkündür. Sanıyorum çekilen para dönem sonu faiz getirisidir. Aksi takdirde mevcut ana para(rehinli para tutarı) çekilemez. Öncelikle buna, banka rıza göstermez. Risk taşır.. Diğer yandan bloke hesaba para yatırılabilir.. rehin tutarı dışında bir para varsa, bankanın bunu haczedip size (icraya) ödemesi gerekir.. Selam se saygılarımla.. |
16-11-2006, 14:58 | #6 |
|
Bankaların 89/1 haciz ihbarlarına karşı mevduat rehinlidir itirazı
Alacaklı vekili sıfatıyla icra dosyasına talep açılıyor.Borçlunun banka hesabı bildiriliyor ve İ.İ.K.nun 89. maddesi mucibince haczi talep ediliyor.Banka ihbarnameye karşı boçlunun kredi borçlusu olduğunu ve aralarında akdettikleri kredi sözleşmesi uyarınca para üzerinde rehin hakkının olduğunu paraya haciz koyamayacağını beyan ediyorlar.Alacaklı 3.şahıslar bu itirazla mağdur edilmiş olmaktadır.Banka kredi borçlusuna karşı takip yapmadan bu hakkını ileri sürebilir mi?Banka ile kredi borçlusu arasındaki söleşme 3.şahısları etkiler mi?
|
16-11-2006, 17:17 | #7 |
|
Sn.Sulhan,
Tam bu konudaki bir Yargıtay kararını ekliyorum. Saygılar. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2005/4671 K. 2005/7900 T. 12.4.2005 • ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ ALACAĞIN HACZİ ( Bankanın Gönderilen Birinci Haciz İhbarnamesine Borçluya Ait Hesabın Kendilerine Rehinli Olduğu ve Rehinden Gelmek Koşuluyla Haczin İşlendiği Şeklinde Verdiği Cevabın İtiraz Niteliğinde Olması - İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği ) • BANKANIN BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE İTİRAZ ETMESİ ( Borçlunun Bankadaki Hesabının Bankaya Rehinli Olduğu ve Rehinli Alacaktan Sonra Gelmek Koşuluyla Haczin İşlendiğine İlişkin Banka Beyanının İtiraz Niteliğinde Olması - İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği ) • REHİNLİ BANKA HESABINDAKİ PARANIN HACZİ İÇİN GÖNDERİLEN İHBARNAME ( Bankanın Rehinden Sonra Gelmek Koşuluyla Haczi İşlediğine İlişkin Beyanının İtiraz Niteliğinde Olması - İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği ) 2004/m.89 ÖZET : Şikayet eden bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine bankaca "borçluya ait yatırım fonunda bulunan tutarlar ilgili firmaya verilen çek karnelerinden doğan sorumluluğumuz nedeniyle bankamız adına rehinlidir. Rehinden sonra gelmek koşuluyla hesaptaki tutarın borç kadar kısmına hacziniz işlenmiştir" şeklinde cevap verildiği tespit edilmiştir. 3. kişi bankanın yukarıda yer verilen açıklamalı beyanı 1. haciz ihbarnamesine itiraz niteliğindedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, adı geçene 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderilmesi İİK.nun 89. maddesine aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3.kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Alacaklı Kamil Sirkeci vekili tarafından borçlu Gamaş Limited Şirketi hakkında sürdürülen icra takibi sırasında, şikayetçi 3.şahıs Garanti Bankası A.Ş.'ne İİK.nun 89. maddesine göre düzenlenen 1. haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmaktadır. Adı geçen tarafından yasal süresinde icra dosyasına sunulan dilekçede, özetle ( ... borçluya ait yatırım fonunda bulunan tutarlar ilgili firmaya verilen çek karnelerinden doğan sorumluluğumuz nedeniyle bankamız adına rehinlidir. Rehinden sonra gelmek koşuluyla hesaptaki tutarın borç kadar kısmına hacziniz işlenmiştir. ) şeklinde cevap verildiği tespit edilmiştir. 3.kişi bankanın yukarıda yer verilen açıklamalı beyanı 1. haciz ihbarnamesine itiraz niteliğindedir. Öteden beri süregelen yerleşik Yargıtay uygulaması bu şekildedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, adı geçene 2. ve 3. haciz ihbarnameleri göndermesi İİK.nun 89. maddesine aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 12.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
16-11-2006, 18:26 | #8 |
|
Sayın Yılmaz ilginize teşekkür ederim.karar kanımca doğru bir karar.yapılması gereken, alacaklı tarafından, İ.İ.K.nun 89/4 fıkrasına gör İcra mahkemesine müracaat ederek 3.şahsın cevabının aksini ispat etmeye çalışmak.karar daha ziyade usulle ilgili görünüyor.
|
17-11-2006, 12:48 | #9 |
|
Sayın Remzi Sulhan
Bu konuyu ben derinlemesine araştırmıştım. Işıl Hanımın eklediği karar da olduğu gibi Yargıtayın uygulaması netleşmiştir. Yani ,üçüncü şahsın 89/1 ihbarına karşı yedindeki hesabın Rehinli olduğuna dair iddiası İTİRAZ gibi görülmektedir. Bu husus 89/1 ihbarına karşı itiraz gibi görüldüğünden bundan sonra 89/1ihbarnamesine itirazın kaldırılması yolu 89/4 maddesinde belirtilmiştir. Fakat 89/4 e göre Bankanın gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu hususu ile sorumluları ve itiraz belgesindeki imza sahiplerinin İİK 338 maddeye göre cezalandırma yoluna ve banka tüzel kişiliği için de Tazminat istemleri ( Banka çalışanı yada memurun kasıtlı olarak bankadaki kayıtların ve belgelerin aksine itiraz etmesi hali dışında ) genellikle red edilmektedir. Çünkü dosya bilirkişi ye gönderildiğinde banka kayıtları incelendiğinde bankanın itirazının gerçeğe aykırı olmadığı kayıtların itiraza uygun olduğu ortaya çıkmaktadır. Bankanın kendi mudisi ve müşterisi için kanuni takip yapması veya yapmaması kendi keyfiyeti içerisindedir ve kimseye takip yapılması hususunda bankayı zorlıyamazsınız. POSTACIOĞLU nun bu hussutaki görüşü ise şu şekildedir. Bankanın (Üçüncü şahsın ) Rehin iddiası , özünde üçüncü şahsın istihkak iddasıdır. Meselenin çözümü İstihkak prosüdürü içerisinde yapılmalıdır. Postacıoğluna göre bu halde İİK 89/4 ün ve dolayısı ile İİK 338 maddenin dahi uygulama alanı yoktur. Benim naciz görüşüm ise ; 89 madde içerisinde açıkca rehin iddası geçtiğinden ve üçüncü şahsında bu hususu 89/1 e itiraz usulü ile ileri sürdüğünden meselenin çözümü İİK 89/4 e göre olmalıdır. Saygılarımı sunarım. Av.Erdal |
01-09-2007, 16:29 | #10 |
|
bankaların hesap üzerinde rehin hakkı veya imtiyazı var mı?
Merhaba değerli meslektaşlarım
hemen konuya girecem,alacaklısı olduğumuz birkaç tane icra dosyamda borçlunun bankadaki hesaplarındaki parasına haciz blokesi koyduk.Ancak banka verdiği cevabı yazılarda bankanın da hesap üzerinde rehin hakkı olduğu veya borçlunun çek karnelerinden dolayı riski olduğundan bahisle icra dosyasına para ödemeyi red etti.Ticaret kanunda veya Bankalar Kanunnunda bu konuda özel bir düzenleme var mıdır? bankanın borçlunun hesaplarında direk veya sözleşmeye dayalı olarak rehin hakkı sahibi olabilir mi? Hesaplardaki parayı ödememekten imtina edebilir mi? Yanıt göndeririseniz sevinecem zira icra dosyalarında paralar yatıyorlar biz çekemiyoruz.Şimdiden teşekkürler. |
01-09-2007, 21:25 | #11 |
|
meslektasım aynı olayı bende yasadım.ve malesef iik.nuna göre İTM de dava acıp bankanın mevduat uzerınde rehın hakkının olup olmadığını arastırmak gerekır.Acılan davaların cogu kaybedılmış çunku bankalar çek yaprakları ıcın ödedıklerı 410 ytl den dolayı para üzerıne rehın koyuyor..
|
02-09-2007, 10:54 | #12 |
|
Bu olayla bende çok karşılaşıyorum . Fakat bankanın müşterisi ile arasındaki yaptığı adi sözleşme ile öyle bi hak kazanıyor olması saçma birşey . Bi müzekkerede rehin hakki bulunduğu yönündeki itirazına karşılık rehin hakkının doğumu borcun muaccel hale gelip gelmediğini ve bankanın herhangibir takip yapıp yapmadğığ şeklinde müzekkereye cevap yazmıştım parayı ödemek daha kolaylarına geldi sanırım ödediler Banka bunu koz olarak kullanıyo ama üstüne gitmek lazım sanarım. Birazda bankayı arayıp yaygaraya getirmek lazım
|
06-10-2007, 19:00 | #13 |
|
Bankaların 89/1 haciz ihbarlarına karşı mevduat rehinlidir itirazı
Herkese kolay gelsin.Bankaların borçlu heesabındaki mevcutların haczi için gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine "borçlunun ....... ytl hesabı mevcut olup öncelıkle bankamıza rehinlidir" şeklindeki cevapları sizce yasalmı? Bu konuyla alakalı daha önce forum açılmış ama doyurucu bir cevap yok.Sizce neler yapılmalı? Başıma çok sık gelmeye başladı zira bankaların bildirdiği rakamlar 10.000 ytl gibi büyük rakamlar. Bu konuyla alaklı yargıtay kararı bulan arkadaşlara şimdiden teşekkürler...
|
08-10-2007, 10:05 | #14 |
|
Sayın meslektaşım, benzer bir hadisede benim başıma gelmişti. Banka , borçlunun mevduat alacağına haciz koyduğunu ve öncelikle kendi rehin hakkını olduğunu bildirmişti. Ben kısaca size takip ettiğim yöntemden bahsetmek istiyorum.
Biz bankaca verilen bu cevap üzerine, ikinci bir defa daha dosya tutarının kesilerek dosyamıza aktarılması yönünde talepte bulunduk . Banka yazıyı alır almaz tedbir talepli olarak İcra Hukuk Mahkemesine müracaat ile göndermiş olduğmuz müzekkerenin iptalini isteminde bulundu. Yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verdi. Dosya halen Yargıtay'da. Yalnız Banka delil olarak benzer yargı kararları(bizim aleyhimize) sunmuşlardı.Ancak mahkeme gönderilmiş olan yazının doğru olduğu sonucuna vardı. Koşullarınıza göre benzer yöntemi deneyebilirsiniz diye düşünüyorum. Çalışmalarınızda başarılar. |
08-10-2007, 16:45 | #15 |
|
cvp için tesekkurler meslektasım.Ancak yaptığım arastırmalarda da kesın bır sonuça ulaşamamakla beraber bazı dosyalarda bankaya 89/2 yollandıgını ve Icra Mahkemesinin bu 89/2 haciz ihbarnamelerının usulsuz olması sebebıyle ıptal ettıgıne daır kararları gördum.
Sizin cevabınız daha farklı sız "borcun dosyaya ödenmesı seklınde bır yazı yazın"dıyorsunuz bankanın bunun ıptalını ıstemekte nasıl bır hukukı yararı var anlamadım, bagışlayın cunku bu yazıya hıç cevap verılmese bıle bankaya karşı haciz yapamayız. Diğer bır konu bu gıbı durumlarda İİK.madde 89/4 deki prosedüre göre icra mah.de dava açılmalı şeklinde de cevaplar aldım.ancak bu davalar hem masraflı hem kaybedılmesı halınde vekalet ucretı ve bılırkışı ucret parası kaybetme riskimiz var ....konuyla alaakalı yargıtay kararı bulamadım.sizden başka da cevap veren yok tekrar teşekkürler...Bugün 11:05 |
09-10-2007, 15:35 | #16 |
|
Ben de bugüne kadar bankalardan hiçbir şekilde olumlu bir cevap almadım.Direk haciz müzekkeresi de yolladım 89/1 de ama gelen cevaplar hep aynı.Ya borçlular gerçekten hesaplarında para tutmuyor ya da hesaba gelen paralar anında başka hesaplara yönlendiriliyor diye düşünüyorum.Çünkü hiçbir banka mudisini kaybetmek istemez.Ama tabiki bu benim tahmini düşüncem.
|
09-10-2007, 15:52 | #17 |
|
Sayın Sailor1981,
Cevabımdada belirttiğim üzere bu konuda hakikaten çelişkili uygulamalar mevcut. Ben ta en başta 89/1 göndermek yerine haciz müzekkeresi göndemiştim.Bu müzekkerenin 89/1 yerine geçtiğine dair Yargıtay kararlarına dayanarak. Bankanın cevabının hemen ardından '' madem para yedinizde bulunuyor, dosya tutarı kadarını kesin gönderin'' diyen ikinci bir müzekkere yazdık. Bankanın rehin hakkı genelde sözleşmeye dayanıyor ve borçlu daha hesap açarken bu rahin hakkını peşinen kabul ediyor.Bunun geçerli olup olmadığı konusunda tarafımında ciddi şüpheleri olmasına rağmen tatmin edici bir cevap bulamadım. Dediğim gibi henüz Yargıtay Kararını bekliyoruz. Ama biz parayı bu arada tahsil ettik.Banka mevduatta bulunan paranın borç tutarı kadarını kesip gönderdi. Size Prof Dr Baki Kuru' nun,Türkiye Bankalar Birliği tarafından yayınlanan , Bankalarda ki mevduatın ve diğer Alacakların haczi adlı eserini öneririm. Özellikle eğer yeni baskıları çıkmış ise faydalı olabilir. Selamlar. |
09-10-2007, 18:28 | #18 |
|
|
09-10-2007, 21:41 | #19 |
|
Sayın Themis
Öncelıkle cevap için teşekkurler tabi diğer cevap veren meslektaşlarıma da Sorumuzun cevabını maalesef hiçbiryerden bulamadık ,zira bankaların mevduat üzerine rehin tesis edebilmeleri mümkün gözüküyor.Ancak bankaların bunu müşterilerinin yazılan çekleri için sorumlu oldukları 410 ytl için yapmaları bence yasal değil.Zira borçlunun benım olayında 10.000 ytl si rehinli ,anlamadığım banka her müşterisine 10.000 ytl bloke edip mi çek karnesi veriyor.Bence bu yanlış diğer bir sorun da 1 tek çeki yazılan müşterinin diğer çeklerının yazılma ihtamiline binaen bu 10.000 ytl yi rehinlidir denilmesi hukuk dışı. Bu gıdışle bankalardan tek kuruş tahsilat yapamayız.Bu arada Baki Kuru'nun bahsedilen konuyla alaklı kıtabına ulaşamadım elinde olan meslektaşım konu ile ilgili yargıtay kararı sunarsa memnun olurum. Sn. A.Nebi. işaret ettiğiniz limkleri inceledim çok teşekkurler ancak orda da aradığımız cevabı bulamadık.Iyı gunler |
09-10-2007, 21:52 | #20 |
|
Bulunduğum adliyede de benzer bir dava açıldı. İcra Hukuk Mahkemesi davayı red etti. (yani banka lehine karar verdi).
|
13-10-2007, 16:34 | #21 |
|
Bankaların haciz müzekkereleri hakkındaki tutumları
Bir sene kadar önce bir ilamlı takibi icraya koydum. Ve yaklaşık 11 bankaya 89/1 gönderdim. Bir banka hariç hepsinden mezkur şahsın bankamızda hesabı yoktur cevapi yazısı geldi. Hariç diyorum, zira; A bankasının B ilçesindeki banka şubesine (borçlu B ilçesinde bu bankaya çok yakın bir yerde oturuyordu.) yolladığım 89/1'e karşı gelen cevabi yazıda bu şubede birden fazla; -diyelim ki; "Ali Kaşlı" adında mudisi olduğunu belirtiyor ve borçlunun kimlik bilgilerinin bankaya gönderilmesi isteniyordu. Örnekteki Kaşlı soyadını özellikle kullandım; çünkü borçlunun soyadı misaldeki gibi çok ender bulunan bir soyadıydı. Tam 2 sefer yine kimlik bilgileriyle beraber 89/1 gönderdim mezkur bankaya. En son gelen cevabi yazıda kimlik bilgilerinin gönderilmesi istenince -bu arada bir kaç ay bu yazışmalarla geçti- en son çare olarak 89/1 müzekkeresini mezkur bankaya elden götürdüm-kimlik bilgileriyle beraber- ve yetkili kişiden 89/1'le beraber kimlik bilgilerini de teslim ettiğime dair yazılı belge aldım. Biz size sonucu bildireceğiz dediler. Sonuç; gelen yazıda böyle bir kişinin adına bankada hesap olmadığı yolundaydı.Pes dedim kendi kendime; İcra kanalıyla 2 kez gönderdiğim kimlik bilgileri her nedense kayboluyor,borçlunun oturduğu semtte olan bankada, (ender rastlanan bir soyadı olan) yukarıdaki örnekte yazdığım üzre; Ali Kaşlı (misal) adında birden çok mudinin hesabının bulunduğu bildiriliyor ama kimlik bilgileri de gönderildiği halde şahsın hesabı yok deniyor. Sonradan duyduğuma göre bankalar mudilerini korumak amacıyla bu yönteme başvururlarmış. Bu konuyu araştırdım. Mezkur şubeye keşfe gidilebileceği ve hesapların ortaya çıkabileceği şeklinde bir bilgi edindim. Ama ne kadar doğru olur? Bu konuda bilgisi olan ve sonuç alan meslektaşlarım deneyimlerini aktarırlarsa sevinirim.Saygılarımla.
|
15-10-2007, 09:28 | #22 |
|
Sayın meslektaşım,bankaya keşif yapılması ve bilgisayar kayıtlarının incelenmesi mümkün olabilir. Ancak bir takım zorluklarla karşılanmanız mümkün, bu konuda net bir bilgim olmamakla beraber bir meslektaşımın benzer bir işlemi gerçekleştirdiğini duymuştum.
İİK madde 89 ''Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir. Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde *1* ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi *1* , tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder. Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir. Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine *1* müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir. Haciz ihbarnamesi, bir hükmi şahsın veya müessesenin merkez ve şubelerinden hangisine tebliğ edilmiş ise, beyanda bulunma mükellefiyeti yalnız ihbarnameyi tebellüğ eden merkez veya şubeye aittir. Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harç ve resme tabi değildir. Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.'' demektedir. Sizin olayınızda muhtemelen bankada ki memurların yardımı ile borçlu bankada ki hesaplarını kapatmıştır. Bu nedenle yaptıracağınız keşifin şu anda mevcut bir para olmadığından sonuçsuz kalacağını düşünüyorum. Banka müdürü ve çalışanları hakkında İİK ve ceza kanunda ifadesini bulan suçlardan ötürü cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmanız faydalı olabilir. Çalışmalarınızda başarılar. |
18-10-2007, 16:53 | #23 |
|
Diyelim ki; Banka müdürü ve çalışanları hakkında suç duyurusunda bulundum; ve esasa geçildi.Ceza Yargılaması sonunda; bankanın 1.Haciz İhbarnamesine cevabi yazısı haklı çıktı;çünkü borçlu kişiye ait bir kayıt yok.Ve banka çalışanları beraat ettiler.Bu durumda doğal olarak da bana karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilirler değil mi?
|
18-10-2007, 17:09 | #24 |
|
Evet, ben olsam bende açarım
Ama müvekkilinize karşı! Üstelik maddi tazminat biraz zor ama manevi tazminat miktarını yüksek tutardım. Benim ki yalnızca bir fikirdi. Keşifle birlikte düşünmüştüm olayı . Yaptıracağınız ,tespit diyelim şuna, keşif sonucunu düşünerek ileri sürmüştüm düşüncemi . Sanırım hukuk mahkemesinden delil tespiti şeklinde istemde bulunmanız, ayrıca ihtiyati tedbir talep etmeniz de düşünülebilir. İş bu delil tespiti ile icra hukuk mahkemesinde bankaya karşı dava açabilir ve cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulabilirsiniz . Yanlış mı düşünüyorum ? |
18-10-2007, 17:14 | #25 |
|
1.H. İhbarnamesini alan bazı bankalar mevduatı saklıyorlar mı?
Themis99;"Evet, ben olsam bende açarım
Ama müvekkilinize karşı! Üstelik maddi tazminat biraz zor ama manevi tazminat miktarını yüksek tutardım. " O zaman ben size daha ilginç bir şey söyleyeyim.Eminim çok güleceksiniz.Ben aynı zamanda bu takipte müvekkil de sayılabilirim.İşte size bir hukuk bilmecesi?Yorumlara açıktır!? |
22-10-2007, 14:42 | #26 |
|
Sayın Ferda Anıl
bu konuyu açtığınız öncelikle sizi tebrik ediyorum sanki yarama basmış gibi oldunuz. Çünkü ben de bu tarihten 15 gün evvel haciz müzekkeresinin gereğini yapmayan bir banka çalışanını merkeze şikayet ettim fakat netice alamadım üstelik ilçede tek şubesi bulunan banka ile de kötü oldum. Nedense bankada haciz müzekkeresi geldiğinde özellikle biz avukatlar elden götürdüğünde sanki hemen bir karşı işlem başlatma gereği duyuyorlar.Acelece hesap sahiperlini korumak için öncelikle usulen haciz ihabarnamesine itiraz ediyorlar ( Neymiş efendim hesap üzerine gelecek olan havalaleri üzerine haciz konulamazmış veya neymiş hesapta para yokmuş aslında fon ücreteleri alenen hesapta görünemedişğinden o kısımları es geçiyorlar. Benim şikayet konusu olayımızda borçlu hesabında gerekli para olduğunun ve bloke konulduğundan kednsiisne de ödme yapılmadığıono söylüyor fakat hanımefendi ( banka görevlisi ) blokeyi yapmadığı gibi haczi de infaz etmiyor Niçin çelişkili davrandığımı söyleyince de kendilerinin avukatlardan daha iyi bildiğini bağırarak söylüyor yani tam bir probelm olay. Ama dediğim gibi merkeze internet yolu ile şikayet ettim sonradan öğrendim ki şikayete de görevli şahıs cavap yazmış . Daha ne yaparsın ki ? Allah bizi bankalara muhtaç hale düşürmesin * |
22-10-2007, 14:56 | #27 |
|
Sayın Meslektaşım,öncelikle teşekkürler. Maalesef bankalarla bu konuda başımız dertte. Ben bu soruna bir türlü çözüm bulamadım.Borçlunun borcu; 30.000 YTL civarlarında.Maaş haczi yaptım.1/4 kesintilerle borç ancak 20 yılda biter.Borçlunun 1/2 nispetinde malik olduğu daire var; Vekili "haline münasip evidir,haczedilemez" diye mal beyanında belirtti.Borçlunun başka bir şehirde;1/4 nispetinde malik olduğu bir evi daha var.Bu hususu öne sürerek borçlunun hissesine haciz koymaya çalışacağım.Ama bankanın da cezasız kalmasını istemiyorum.Aylarca oyaladılar,anlattığım üzere...Bu konuda deneyim sahibi olan arkadaşlardan acil yardım taleb ediyoruz.Saygılarımızla...
|
22-10-2007, 15:19 | #28 |
|
Peki geçmiş hesap özetlerinin,mevduat hesaplarının, para giriş çıkşlarının tarihleriyle birlikte tespiti amacıyla dava(tespit davası) açılamaz mı?
|
22-10-2007, 15:48 | #29 |
|
Sayın Akpunar; güzel bir çözüm olarak gözüküyor; öneriniz.Bunu da düşündüm ama şu yön beni düşündürüyor.Bankanın kayıtlarının incelenmesi sonucu banka haklı çıkarsa-borçlunun mevduat hesabının gerçekten olmadığını varsayarsak- bu durumda banka bize rücu ederek maddi-manevi tazminat davası açabilir mi diye düşünüyorum.Saygılarımla.
|
22-10-2007, 16:05 | #30 | |||||||||||||||||||
|
Eğer hesabın varlığından eminseniz dava açılmaması için hiçbir neden yok.Zaten açılacak dava tespit davası olacaktır bu nedenle karşı tarafı itham etmeyeceğiniz için maddi manevi tazmini gerektirecek bir neden göremiyorum.
Bunun haricinde bankadaki borçlu alacağının doğrudan haczedilebileceği, bunun için haciz ihbarnamesine gerek olmadığı, haciz işlemini yapmayan bankaya karşı doğrudan doğruya tazminat davası açılabileceğine dair kararı da ekliyorum. Bu durumda, öncelikle delillerin tespiti yoluyla esas borçlunun bankada haciz yazısının gönderildiği tarihte mevduatının bulunup bulunmadığının tespiti, tespitin olumlu olması halinde doğrudan bankaya dava açılableceğini düşünüyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
derdestlik itirazı ve karşı vekil ücreti | avukat erdoğan | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-04-2010 16:53 |
ihtiyati haciz , icra takibi, yetki itirazı | av.naim | Meslektaşların Soruları | 13 | 18-12-2008 23:27 |
gm teminatlı bir borcun müt. kefiline karşı iht. haciz kararı alınır mı? | Av. Bonus Pater Familias | Meslektaşların Soruları | 9 | 20-06-2007 02:01 |
İhtiyati Haciz Nedeniyle Hazineye Karşı Tazminat | saime erdoğan | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-03-2002 00:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |