Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Kişinin ölümü durumunda yapılması olası otopsiyi önceden red hakkı!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-06-2010, 14:41   #31
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Birkaç kez otopsi izledim.

Yaşam hakkının kutsallığını hepimiz biliyoruz. Ötenazi de dünyada çok az yerde yasal. Bu konu bir soruyu aklıma getirdi. Tam olarak bedensel ve ruhsal olarak sağlığı yerinde bir T.C vatandaşı yaşarken, sonrasında olabilecek şüpheli ölümü üzerine otopsiyi reddebilir mi?

Hukuki olarak bir belge ile bunu engelleyebilir mi?

Bilmiyorum...Araştırdım, bir sonuca ulaşamadım. Soruyorum.

Saygılarımla...

Öldükten sonra, vücut bütünlüğünün kime ne faydası var? "Öldükten sonra bedenime otopsi yapılmasın." diyen kişinin kötü bir trafik kazasına kurban gitmeyeceğinin garantisini verebilirmisiniz?

Ben, böyle bir hakkın olamayacağını ve olmaması gerektiğini düşünüyorum. Buna, öldükten sonraki süreci vesayet altına alma denir ki,
bu da; olası bir hukuki süreci tıkamak anlamına gelir. Kaldı ki, böyle bir hakkın kullanılması bir başkası için mağduriyetle sonuçlanabilir.
Old 10-06-2010, 12:19   #32
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Öldükten sonra, vücut bütünlüğünün kime ne faydası var?
Sayın Atahun aşağıdaki adli tıp ders notlarına bakılırsa çok haklı bence.

"Pütrefaksiyonun Evreleri:
I. Evre;
-Cildin rengi yeşil mavidir giderek yeşil siyah bir renk alır.
-Ciltte duvarları hemoglobinle boyanıp kalın olarak belirginleşen kapiller ağ, kokuşma haritası ya da damarlı mermer görünümü olarak isimlendirilen bir görünüm alır.
-Karın, tüm vücut, genital bölge şiştir, ciltte kokuşma bülleri vardır.
-Avuç içi, ayak tabanı, saç ve kıllar, tırnaklar yerlerinden ayrılır.
-Karın, göğüs boşluğu ve perikard kesesinde passif diffüzyona bağlı pembe boyalı berrak bir sıvı toplanması vardır.
-Tüm iç organlar önceleri yumuşak kıvamdadır, daha sonra parankimatöz organlarda gaz bülleri oluşur.
-Çoğu organın rengi önceleri pembedir daha sonra yeşil bir renk alır.
-Sonunda karın patlar. Bu dönemin 15-20° optimal koşullarda yaklaşık 3 haftada tamamlandığı bildirilmektedir.
II. Evre
-Karın patlayınca karın ve toraks çöker
-Tüm organlar küçülür adeta çamur kıvam ve görünümünde bir madde ile dolu kesecikler gibi görünürler.
-Cesedin dıştan cinsiyeti ayırdedilir durumdadır.
III. Evre
-Karaciğer ayırdedilemez hale gelir.
-Kaslar ayrılmaya başlar.
IV. Evre
-Cinsiyet dıştan ayırdedilemez.
-Deri, yumuşak dokular ayrılmaya başladığından iskelet görünür.
-Eklemler ayrılmaya başlar.
-Uterus hala ayırdedilebilir tek organdır"
Old 10-06-2010, 12:39   #33
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Öldükten sonra, vücut bütünlüğünün kime ne faydası var?
Öldükten sonra vücut bütünlüğünün korunmasının ölüye bir faydası yok ama böyle düşünürsek öldükten sonra mal varlığının da ölüye bir faydası yok, o zaman malları ile ilgili vasiyetnamesini de umursamayacak mıyız?

Gerek malların tasarrufuna, gerekse vücut bütünlüğünün korunmasına ilişkin isteklerin ölüye faydasından ziyade onun hatırasına ve isteklerine saygı olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu açıdan da hukuken korunması gereken talepler olduğu inancındayım.

Tabii yukarıda arz ettiğim üzere hukuken korunması gereken başka haklarla çatışmadığı sürece. Bir diğer deyişle mahfuz hisseler açısından ölünün mal varlığı ile ilgili isteklerine müdahale edebiliyorsak, kamu güvenliği açısından da vücut bütünlüğü ile ilgili isteklerine müdahale edebilmeliyiz bence.
Old 10-06-2010, 13:54   #34
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Öldükten sonra, vücut bütünlüğünün kime ne faydası var? "Öldükten sonra bedenime otopsi yapılmasın." diyen kişinin kötü bir trafik kazasına kurban gitmeyeceğinin garantisini verebilirmisiniz?

Ben, böyle bir hakkın olamayacağını ve olmaması gerektiğini düşünüyorum. Buna, öldükten sonraki süreci vesayet altına alma denir ki,
bu da; olası bir hukuki süreci tıkamak anlamına gelir. Kaldı ki, böyle bir hakkın kullanılması bir başkası için mağduriyetle sonuçlanabilir.

Sayın Atahun, Öldükten sonra, vücut bütünlüğünün kime ne faydası var? cümlesi olayı sadece maddi yönden ele alıyor ve herşeyi FAYDA temeline indirgiyor. Ben insanlık onuru ve insanın 'insan olmaktan dolayı sahip olduğu hakların' fayda temelinde tartışılamıyacağı görüşündeyim.

Olayı fayda temelinde düşündüğünüzde cesetten sabun yapmayı, cesedi tıbbi alanda kullanmayı ve saymakta zorlandığım birçok şeyi haklı çıkarabilirsiniz.

İnsanlık tarihi, bir kaç istisna hariç, insanların ölülerine saygı gösterdiğini gösteriyor. Bu saygı hem cesede hem de 'ceset sahibi yaşadığı zamanın' anısınadır.

Cesede ve insanlara verilen değer en belirgin özelliğini dinlerde gösterir. Cesedin gömülmesi, ölünün hatırasına gösterişli mezarların yapılması, bu mezarların devamlı olarak ziyaret edilmesi türünden uygulamalar, dinlerin etkisine bağlı olduğu kadar insanların sevdikleri kimselerin hatırasına gösterdiği saygıya da bağlıdır.

Hukuk sistemlerinin kişiliğe ölümden sonra bile (postmortal) bir kişilik hakkı tanıması da bu düşüncenin ürünüdür.

Saygılarımla
Old 10-06-2010, 14:08   #35
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Öldükten sonra vücut bütünlüğünün korunmasının ölüye bir faydası yok ama böyle düşünürsek öldükten sonra mal varlığının da ölüye bir faydası yok, o zaman malları ile ilgili vasiyetnamesini de umursamayacak mıyız? ..............................................



O farklı bir şey. Ama, nasıl ve ne şekilde öleceğiniz belli değilken, sağlığınızda "öldüğümde bana otopsi yapılmasın" şeklinde yapacağınız bir düzenlemenin mağdurlar yaratabileceğini düşünüyorum. Şöyle ki; ölüm şeklinize bağlı olarak yapılacak bir otopsi, belki bir organize suç örgütünü, belki bir cinayet şebekesini veya haksız kazanç peşinde koşan bir kişi veya bir menfaat gurubunun ortaya çıkarılmasına vesile olacaktır. Bilindiği üzere bir çok cinayet, otopsi sonrası elde edilen bulgu ve delillerle aydınlanmaktadır. Peki varsayalım böyle bir olasılıkta, suç işleyenin yanına yapılan kar kalmaz mı? Bunu hangi hukuk anlayışıyla açıklayacağız? Başta, düzenlemeyi yapanın ruhu "adalet istiyorum" der. "Öldükten sonra otopsi istemiyorum" demek, nasıl bir "hak" olarak düşünülüyorsa, ölümden sonra, ölenin nasıl öldüğünü de bilmek, kişinin 1 nci derece yakınları için de bir "hak" olduğunu düşünüyorum. Tarafınızca da bilindiği üzere bu durum, aynı zamanda kamu düzeniyle de ilgilidir. Bence bir hak kullanılırken, kamu düzeni ve menfaatleri de gözardı edilmemeli.

Saygılarımla.
Old 10-06-2010, 19:47   #36
Franz Kafka

 
Varsayılan

Bu konu beni gerçekten kapsamlı bir araştırmaya götürdü ama elde var sıfır.Şimdilik feragat etme hakkı ile ilgili bir düzenleme yok ve yapılamaz gibi görünüyor.
Peki kişi ölmeden önce, ölürsem eğer mutlaka otopsi yapılsın, diye bir istekte bulunabilir mi?Hatta daha da karmaşık hale getirirsek, ölümü sonucu otopsi yapacak uzmanı kendisi belirleyebilir mi?(ölmeden önce tabii ki )
Old 10-06-2010, 20:40   #37
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun


O farklı bir şey. (1) Ama, nasıl ve ne şekilde öleceğiniz belli değilken, sağlığınızda "öldüğümde bana otopsi yapılmasın" şeklinde yapacağınız bir düzenlemenin (2) mağdurlar yaratabileceğini düşünüyorum. Şöyle ki; ölüm şeklinize bağlı olarak yapılacak bir otopsi, belki bir organize suç örgütünü, belki bir cinayet şebekesini veya haksız kazanç peşinde koşan bir kişi veya bir menfaat gurubunun ortaya çıkarılmasına vesile olacaktır. (3) Bilindiği üzere bir çok cinayet, otopsi sonrası elde edilen bulgu ve delillerle aydınlanmaktadır. Peki varsayalım böyle bir olasılıkta, suç işleyenin yanına yapılan kar kalmaz mı? Bunu hangi hukuk anlayışıyla açıklayacağız? Başta, düzenlemeyi yapanın ruhu "adalet istiyorum" der. "Öldükten sonra otopsi istemiyorum" demek, nasıl bir "hak" olarak düşünülüyorsa, ölümden sonra, ölenin nasıl öldüğünü de bilmek, kişinin 1 nci derece yakınları için de bir "hak" olduğunu düşünüyorum. Tarafınızca da bilindiği üzere bu durum, aynı zamanda kamu düzeniyle de ilgilidir. (4) Bence bir hak kullanılırken,kamu düzeni ve menfaatleri de gözardı edilmemeli.

Saygılarımla.

Sayın Atahun,
(1) Nasıl öleceği belli olmayan insan için ölüme bağlı tasarruf yapma hakkı tanınıyor. Ölüm anında mevcut olup olmayacağı da belli olmayan mallar için tanınan tasarruf hakkı neden ölenin bedeni için tanınmasın? Çok daha insani değil mi?

(2) Otopsi yapılmaması nasıl mağdurlar yaratır? Ayrıca bakınız (3) no.lu yanıt.

(3) "Bilindiği üzere bir çok cinayet, otopsi sonrası elde edilen bulgu ve delillerle aydınlanmaktadır." demişsiniz. Ben bilmiyorum, siz biliyor musunuz? Ben hiç otopsi ile aydınlatılan cinayet görmedim. Hem otopsi yapılmasını istemediğini "vasiyet edecek" kişinin cinayete kurban gideceğini de nereden çıkarıyorsunuz? Otopsi konusundaki yasal düzenlemeler yetersizdir. Sırf sonradan başımız ağrımasın diye otopsi yapılmakta, genellikle de bir delil elde edilememektedir. Bunu doğrulamak için küçük bir yerde (ki Türkiye'de binlerce yer var böyle) görev yapan bir doktor ya da savcı ile samimi bir sohbet yapmanız yeter. Ayrıca aynı "öldürenin yanına kar kalmasın" mantığı ile işkence, yasadışı dinleme, yasadışı arama vb. de meşru görülebilir. Tehlikeli bir mantıktır bu.

(4) Kamu düzenini asıl, gerekli gereksiz herşeyin gerekçesi olarak kamu düzenini göstermek zedelemektedir. Tüm diğer deliller ölenin doğal yolla öldüğünü ya da intihar ettiğini gösteriyorsa ve ölenin "otopsi yapılmasın" içerikli bir tasarrufu varsa buna saygı gösterilmelidir.

Ölüme bağlı tasarrufla malları üzerinde ölümünden sonra bile söz söyleme hakkı olan insanın, kendi bedeni üzerinde aynı şeyi yapamayacağını söyleyebilmek için mantıklı gerekçeler sunmak gerekir. Şu ana dek böyle bir gerekçe benim aklıma da gelmedi, kimseden de duymadım.
Old 11-06-2010, 09:15   #38
Atahun

 
Varsayılan

Sayın Gemici;
Hayır, ben olaya ne maddi yönden, ne de fayda temelinde bakıyorum. Ben olaya toplumsal fayda açısından bakıyor, değerlendirme ve yorumlarımı da bu temele oturtmaya çalışıyorum.

Gerek yaşarken ve gerekse öldükten sonra insan bedenine ve ölenin hatırasına saygı gösterilmesi gerektiği konusunda sizinle ve diğer arkadaşlarla aynı fikirdeyim. Ancak; ben, olağan dışı bir ölüm sonrası olabilecek ve varsayımlar üzerinden görüş beyan ettim. Takdir edileceği gibi kimse iş olsun diye veya tıp fakültesi öğrencileri pratik yapsın diye ceset üzerinde kesip-biçme yapmıyor. Şartlar gerektiği için otopsi yapılmaktadır. Eğer bir cesetten sabun yapılması zaruri bir toplumsal fayda arzediyorsa veya bir can hayat bulacaksa neden olmasın? Organ bağışı yaparken, öldükten sonra beden bütünlüğümüzün bozulacağını bilmiyor muyuz? ve bunu bile bile onay vermiyor muyuz? Neden? Bağışladığımız organla bir hayat kurtaracağımız için... Peki otopsiye neden karşı çıkıyoruz? Bence bunun cevabı, "neden otopsi yapılır?" sorusundadır.

Sayın Aladağ;

Eğer bir cinayet şüphesi varsa; ceset üzerinden çıkacak bir deri, bir tırnak parçası, bir saç teli, bir kan lekesi, cinayet aletinin ne olduğu, ölüm şekli, ölüm saati, işleniş biçimi vs. vs... suçluya ulaşmak için bir delil teşkil etmez mi? "Suç işleyenin yanına kar kalmasın" şeklindeki ifadem de, böyle bir tasarrufun olağan dışı bir ölümden sonra bir çok şeyin önünü tıkayacağı şeklindeydi. Bunu anlatmaya çalıştım.

Tekrar ifade etmek istiyorum, bilindiği üzere otopsi gerektiği hallerde yapılıyor. Normal ölümlerde zaten sözkonusu değil. Ancak şu olabilir, otopsi yapılması bir zaruret arzediyorsa ve bu konuda kişi sağlığında böyle bir düzenleme yapmışsa, mahkeme kararıyla "yok" sayma yoluna gidileblir.
Old 11-06-2010, 16:25   #39
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Şartlar gerektiği için otopsi yapılmaktadır. Organ bağışı yaparken, öldükten sonra beden bütünlüğümüzün bozulacağını bilmiyor muyuz? ve bunu bile bile onay vermiyor muyuz? Neden? Bağışladığımız organla bir hayat kurtaracağımız için... Peki otopsiye neden karşı çıkıyoruz? Bence bunun cevabı, "neden otopsi yapılır?" sorusundadır.

Sayın Aladağ;

Eğer bir cinayet şüphesi varsa; ceset üzerinden çıkacak bir deri, bir tırnak parçası, bir saç teli, bir kan lekesi, cinayet aletinin ne olduğu, ölüm şekli, ölüm saati, işleniş biçimi vs. vs... suçluya ulaşmak için bir delil teşkil etmez mi? "Suç işleyenin yanına kar kalmasın" şeklindeki ifadem de, böyle bir tasarrufun olağan dışı bir ölümden sonra bir çok şeyin önünü tıkayacağı şeklindeydi. Bunu anlatmaya çalıştım.


Sn Atahun sizinde belirttiğiniz üzere organ bağışında kişinin onayı olmadan hayat kurtarmak adına beden bütünlüğünün bozulmasına kişi hayatta iken onay verebilir. Bu onay olmadan kamu yararına diyerek kazada ölmüş ama böbrekleri, kalbi ve retinası sağlam bedenlerin organlarını tıp almıyor. Alamaz da.

Bir diğer konu burada karıştırılıyor sanırım. Tıpta anatomi dersinde incelenen kadavra ile otopsi farklı olaydır. Sn Hades te tıp gelişsin hukukun gelişmesinden önce demişti daha önce...Buna bir itirazım olmaz ben bütün olarak şöyle desem, Adli Tıp gelişsin, böylece de hem hukuk hem de tıp gelişmiş olmaz mı?

Organ bağışı yapmadım, yapmayı düşünmüyorum. Şimdi vereceğim bir onayın daha sonra benim bedenimdeki uygulamayı kontrol edebilecek durumda olmayacağım çünkü, kamu yararı diyorsunuz ne malum benim böbreğimle hayata dönecek birinin 3-5 gün sonra cinayet işlemeyeceği? Hadi buna kesin bir cevap versin Tıp ya da Hukuk...O zaman da organ bağışı yapan kişinin ailesine de tekrar hayata döndürdüğü için ceza mı verelim, ölen kişinin mallarına el mi koysun kamu?

Bu soruyu sorarken size yararı olmayacak bedenin parçalanmasına neden itirazınız var şeklinde yanıtlar alacağımdan emindim.

Sn Aladağ ın belirttiği üzere gerçekten ülkemizde otopsi ile aydınlatılan bir cinayet olduğunu sanmıyorum. Bire bir yazdığı cümleye katılıyorum. Sonradan başımız ağrımasın diye otopsi yapılıyor. Oysa 1. derecede beden ve otopsi delil olarak kullanılmamalı. Kriminal incelemenin yetersizliğini yine söylüyorum hukukun boşluğunu -yaşamıyor olsa bile- TC numarası devam eden yaşamışlığı ortada kalmadığı durumlarda bile yok saymayan hukukun kişilerin bu konudaki isteklerine saygı göstermesi gerektiğine inanıyorum.

Ortada bir sorun varsa mutlaka bir çözümü de vardır.
Old 11-06-2010, 21:12   #40
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Kadavra isimli bir kitap okumuştum. (Kütüphanemde hala mevcut ama yazarını şu an anımsayamadım) O kitapta cesedin toprakla buluşmasından sonraki geçirdiği evreler de anlatılıyordu. Böceklerin nasıl eti çürütüp, tükettiğine kadar ...

Sözün özü: Hukuk Devletinde kamu düzeni ve dolayısıyla kamu yararının, hiç olmazsa bir böcek kadar hatırı olmalıdır.
Old 12-06-2010, 06:24   #41
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kadavra isimli bir kitap okumuştum. (Kütüphanemde hala mevcut ama yazarını şu an anımsayamadım) O kitapta cesedin toprakla buluşmasından sonraki geçirdiği evreler de anlatılıyordu. Böceklerin nasıl eti çürütüp, tükettiğine kadar ...

Sözün özü: Hukuk Devletinde kamu düzeni ve dolayısıyla kamu yararının, hiç olmazsa bir böcek kadar hatırı olmalıdır.

Siz hiç otopsi yapılan bir yakınınızı teşhise gittiniz mi?
Mesele hatır meselesi ise, böceklerden önce ölenin ve yakınlarının hatırını düşünmek gerekir. Hukuk düzenimize göre vasiyetname, ölenin son arzularıdır. Bunların malvarlığı ile ilgili olmaları gerekmez. Ölenin "şurada gömülmek istiyorum" ya da "yakınlarım yazdığım kitabı yayınlatsınlar" gibi isteklerine değer veren hukuk düzeninin, otopsi konusunda da aynı bakış açısına sahip olması gerekir.
Old 12-06-2010, 06:34   #42
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun

Sayın Aladağ;

Eğer bir cinayet şüphesi varsa; ceset üzerinden çıkacak bir deri, bir tırnak parçası, bir saç teli, bir kan lekesi, cinayet aletinin ne olduğu, ölüm şekli, ölüm saati, işleniş biçimi vs. vs... suçluya ulaşmak için bir delil teşkil etmez mi? "Suç işleyenin yanına kar kalmasın" şeklindeki ifadem de, böyle bir tasarrufun olağan dışı bir ölümden sonra bir çok şeyin önünü tıkayacağı şeklindeydi. Bunu anlatmaya çalıştım.

Tekrar ifade etmek istiyorum, bilindiği üzere otopsi gerektiği hallerde yapılıyor. Normal ölümlerde zaten sözkonusu değil. Ancak şu olabilir, otopsi yapılması bir zaruret arzediyorsa ve bu konuda kişi sağlığında böyle bir düzenleme yapmışsa, mahkeme kararıyla "yok" sayma yoluna gidileblir.

"ceset üzerinden çıkacak bir deri, bir tırnak parçası, bir saç teli, bir kan lekesi, cinayet aletinin ne olduğu, ölüm şekli, ölüm saati, işleniş biçimi vs. vs... suçluya ulaşmak için bir delil teşkil etmez mi?" sorunuza "evet" yanıtını veriyorum. Ancak tüm bu delillerin otopsi ile ilgisi yoktur.

Son paragrafta yazdığınız çözüm şekli yani ölenin otopsi konusundaki vasiyetine değer verilip bu vasiyete uyulması, çok gerekli durumlarda ise bunun aksine otopsi yapılabileceğine mahkemece karar verilebilmesi uygulanabilir bir çözümdür.
Old 13-06-2010, 14:51   #43
Nur Deniz

 
Varsayılan

Diyelim ki çok şiddetli karın ağrım var doktora gittim. Doktor idrar ve kan tahlili yaptı, kan tahlili sonucunda lökositlerim bas bas enfeksiyon olduğunu söylediler. İdrar tetkiki yapıldı, sonuçta bir belirtiye rastlanmadı. Bu sırada karın ağrım durdu.

Bir hafta sonra sabah yine doktora gittim.Önceki yazılan ilaç reçete edilerek eve gönderildim.
İşe giderken birden bayıldım. Hastaneye kaldırıldım. Hastanede arrest (solunum ve kalp atımının durması, ölüm) oldum. Geri döndürüldüm, solunum ve kalp atımı yeniden sağlandı. Helikopter ambulansla sevk edildim ama sevk edilen tıp fakültesinde yaşamımı yitirdim.

Tüm doktorlar ilk bakan, ikinci bakan, sevk edilen hastane benim appendisite maruz kaldığımı, daha sonra yaygın karın zarı enfeksiyonu geçirdiğimi, peritonit olduğumu ve bu peritonit nedeni ile sepsis(enfeksiyonun kana ve tüm bedene yayılması)den öldüğümü öğrendi.

Ölümüm üzerine savcı soruşturma başlattı ve otopsi yapıldı...

Nedeni ne olabilir? Ölüm nedenini öğrenmek mi?

Tıbbi tüm kayıtlarım hem bilgisayar ortamında hem de dosyamda mevcut. Geçen zaman yine hastane kayıtlarında mevcut. Kan tahlillerim, idrar tahlillerim sonuçları da var. İlaç zehirlenmesi diye düşünürsek ki şüpheli ölüm olduğuna dair hiçbir belirti yok, kan tahlilleri yapıldı.

Soruşturmayı yürütmek üzere delil toplama maksadı ile bu otopsinin yapılmadığını kim bana söyleyebilir? Üstelik yaşarken teşhis konulamayan bir durumda öldükten sonra neden öldüğü teşhisini koymak çok saçma değil mi? Adli Tıp ceset üzerinde bundan başka ne bulabilir ki?

Toprak analizi olmasın diye zaman kaybına uğramamak adına biz bu cesedin bir de akciğerine, karaciğerine, beynine, genital organlarına bakalım da, belki görevini ihmal eden doktorun bu işten sıyrılmasına yardımcı oluruz mu diye düşünelim.

Yoksa, zaten ilk muayeneye geldiğimde ayırıcı tanılardan biri olan röntgeni çektirmediği için, batın ulturasonu çektirmediği için, kontrole çağırmadığı, gözlem altında tutmadığı için (ki hepsinin delili var) mi soruşturmayı bu kapsamda mı yürütelim?

Ben olsam eğer ölen kişinin otopsi yapılmaması konusunda hukuki bir belgesi varsa kamu yararı filan gözetmez bu isteğine saygı duyardım.

Saygılarımla.

Bu bir senaryo değildir, hayalgücü de değildir.
Old 13-06-2010, 15:28   #44
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Kamu düzeni - Kamu yararı kavramları da bir senaryo ya da hayalgücüne dayalı bir eser değildir. Bir realitedir.

Bu alana yazan hiç kimse, keyfi otopsi yapılsın demiyor, diyemez. Söylenenler Kamu düzeni kavramı temelinde, gerektiği zaman Savcı gözetiminde otopsi yapılabilir şeklindedir. Sayın Nurdeniz'in önerisi takdire şayandır lakin günümüz hukuk kurallarına göre mümkün değildir. İleride kabul edilebilir mi?: Neden olmasın! Nurdeniz hanım, Adli Tip Bey ve Cengiz Bey'in görüşündeki nüfus sayısı arttıkça bu ileride olabilir.

Green Peace gönüllülerinin uğraşları takdire şayandır ama genellikle genel kabul görmez eylem ve düşünceler olarak kalırlar. Bu öneri de benzeri bir niteliktedir diyebiliriz.
Old 13-06-2010, 15:33   #45
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kamu düzeni - Kamu yararı kavramları da bir senaryo ya da hayalgücüne dayalı bir eser değildir. Bir realitedir.

Green Peace gönüllülerinin uğraşları takdire şayandır ama genellikle genel kabul görmez eylem ve düşünceler olarak kalırlar. Bu öneri de benzeri bir niteliktedir diyebiliriz.

Birgün size konu bu değil diyeceğim hiç aklıma gelmezdi..

Green Peace ile bu durumun hiçbir benzerliğini gerçekten bulamadım.
Old 13-06-2010, 15:36   #46
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Birgün size konu bu değil diyeceğim hiç aklıma gelmezdi..

Green Peace ile bu durumun hiçbir benzerliğini gerçekten bulamadım.

Bir bağlantı var...

Olaya duygusal yaklaşmamak lazım. Anlıyorum. Hiç kimsenin, bir yakınının (Allah korusun!) otopsisine şahit olması ve buna katlanması yahut yakınının otopsiye maruz kalmış olmasına katlanması düşünülemez. Bunu kabullenmek gerçekten zor. Ancak, kamu yararı bunu gerektiriyorsa uymak gerekir. Hiç kimse suç işleyen yakınının hapse girmesini de arzulamaz ancak, gerçekler farklıdır.
Old 13-06-2010, 18:42   #47
Gemici

 
Varsayılan

Nedir bu alanda üzerinde tartıştığımız konu?
Ölmüş bir kişiden arta kalan vucüt/ceset.
Herşeyi hukuki açıdan değerlendiren hukukçular cesedi ne olarak tanımlıyor?
Ceset bir eşya mıdır? Gayrimenkul olması olanaksız olduğuna göre,menkul mudur?
Yakınlarının veya mirasçılarının malı mıdır? Yoksa devletin mi malıdır?

Bazı hastahanelerimizin uygulamalarına bakılırsa, cest bir maldır ve hastahane masrafları ödeninceye kadar yakınlarına teslim edilmez/rehin alınır.

Diğer bazı cesetler çok kıymetli veya çok tehlikelidir; Gizli olarak gömülür ve yakınlarına veya taraftarlarına verilmezler.

Börtü böcek tarafından yenilmiş, çürüyüp toprak olmuş ölümcül artıkların yattıkları yerleri ziyaret eder ve onları anarız. Mezarlıklara karşı yapılmış saygısızca hareketler binlerce kişiyi ayağa kaldırır.
Neden?

Gelelim sonuca:
ve, 'kamu yararı gerektirdiğinde', o kişi sağlığında 'ben otopsi istemem' dese bile, otopsi yapılır, saptamasına.
Olayda kamu yararının otopsi yapılması gerektirdiğine kim karar verecek. Nedir burada söz konusu 'kamu yararı' ve ne zaman vardır? Cinayette mi, hırsızlıkta mı, cinsel tacizde mi, doktor hatasında mı, cesedin tıp öğrencileri için laboratuvar malzemesi olmasında mı, zehirlenmede mi, yanlış tedavi veya ilaç alımında mı, yoksa hepsinde birden mi, veya hiç birinde mi?

Başta sorduğum soruya dönelim:
Ceset hukuki anlamda nedir?

Saygılarımla
Old 13-06-2010, 18:47   #48
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Başta sorduğum soruya dönelim:
Ceset hukuki anlamda nedir?

Saygılarımla

Bence "suç delili" olmalıdır.
Old 13-06-2010, 18:57   #49
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici

Başta sorduğum soruya dönelim:
Ceset hukuki anlamda nedir?

Saygılarımla

Konuya da cevap olabilecek nitelikteki güzel bir makale.

http://docs.google.com/viewer?a=v&q=...HNf0sQR XhrBg
Old 27-09-2010, 19:01   #50
Adli Tip

 
Varsayılan

Turgut Özal'ın ölümünde, otopsi yapılmamasının sebebinin "ailesinin isteği" olduğu yazılıyor tüm gazetelerde.
???
Old 30-03-2011, 00:19   #51
Franz Kafka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Turgut Özal'ın ölümünde, otopsi yapılmamasının sebebinin "ailesinin isteği" olduğu yazılıyor tüm gazetelerde.
Hacettepe Üniversitesi rektörü de o zaman kimse otopsiyi dile getirmedi, ne ailesinden ne savcılardan öyle bir talep gelmedi diyor. Yani otopsi yapalım diyen olmadı, bulgu da yoktu yapmadık diyor???
Buradaki videoda söylüyor:http://www.odatv.com/n.php?n=turgut-...adi-1704081200
Old 30-03-2011, 17:57   #52
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Organ Bağışı gibi düşünelim. Nasıl kişi sağlıklıyken ölümünden sonra kendi bedeni üzerinde karar verebiliyorsa, aynı şeyin cesedi üzerinde de olması gerektiğini düşünüyorum.

ya da ölen kişinin sağlığında bu konuda bir tasarrufu yoksa bu konu mirasçılarına, yakınlarına soruluyor...yani otopside de bazen doğrudan şüpheli bir ölüm yok ise yakınlarına otopsi istenip istenmediği soruluyor..ama böyle bir şeyin geçerli olabileceğine hukuken ihtimal veremiyorum. zira kişi ölmeden önce ne şekilde öleceğini de bilemez ki..
Old 31-03-2011, 12:44   #53
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.ARZU KILIÇ
zira kişi ölmeden önce ne şekilde öleceğini de bilemez ki..

Anlatmak istediğimde bu, kişi öldükten sonra ne şekilde öldüğünün kendisine faydası yok.

Kendi bedeni üzerindeki tasarrufunu öldükten sonra da sürdürebilmeli diyorum.
Old 31-03-2011, 19:10   #54
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

[quote=Nur Deniz]Anlatmak istediğimde bu, kişi öldükten sonra ne şekilde öldüğünün kendisine faydası yok.



zaten otopsi ölen kişiye faydası olsun diye yapılmıyor ki
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma kesinleşmeden velayet hakkı verilenin ölümü Sayın avukatım Meslektaşların Soruları 3 12-02-2024 10:25
anne babanın ölümü ve 2. eşin çocuklar üzerinde velayet hakkı? hena Meslektaşların Soruları 1 03-04-2009 14:32
bir kişinin kaç oy hakkı var sizce? f.a Hukuk Sohbetleri 12 30-03-2009 15:04
sobalı apartmana kalorifer yapılması durumunda yakıt borcu nedeniyle icra takibi parçalı bulutlu Meslektaşların Soruları 2 03-04-2007 12:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09081292 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.