Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

ceza hukuku ile ilgili ilginç bir soru(GERÇEK OLAY!!)

 
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-07-2006, 12:13   #1
oceans17

 
Önemli ceza hukuku ile ilgili ilginç bir soru(GERÇEK OLAY!!)

slm.kendisine bir takım tasınır esya emenet edilen depo sahibi malları calmaları için üç arkadası ile anlasır.plana göre depo sahibi saat 00.00 civarı deponun kapısını acık bırakacak arkadsları acık kapıdan iceri girerek soygunu gerceklestireceklerdir.
ancak soygun o civarda dolasan baska hırsızlar tarafından gerceklestirilir.kapıyı acık bulan diger hırsızlar fırsattan istifaDe ederek soygunu yapmıslardır.
SORU:BU DURUMDA DEPO SAHİBİNİN SORUMLULUGU NEDİR?
CEVAPLARINIZ İÇİN ŞİMDİDEN TESEKKUR EDERİM..
Old 20-07-2006, 12:24   #2
Murat Serdar

 
Varsayılan

burda parçalara ayrılabilen bir suç yolu var.Dolayısıyla kanımca depo sahibini teşebbüsten dolayı suçlamak gerekecektir.çünkü o iştirak halinde işlenen hırsızlık suçuyla ilgili kendine düşen kısmını yapmış ancak tesadüf sonucu suç başkası tarafından işlenmiş.Bir ikinci görüşe göre iştirakla suç işlemek için tarafların önceden bir anlaşma içinde olması gerekmediğinden aralarında ortak suç işleme iradesi olmasa dahi hırsızlığı yapan diğer hırsızlarla beraber iştirak hükümlerine göre cezalandırılır.Kanımca birinci durum daha isabetli olacaktır
Old 23-09-2006, 16:13   #3
sehmusdolu

 
Varsayılan

bence bu durumda depoya bakmakla sorumlu olan bekçinin hırsızlık bakımından herhangi bir sorumluluğu olamaz. çünkü ne kadar hırsızlığa iştirak gibi bir iradesi olsada ona yönelen irade gerçekleşmemiştir.
bu yüzden bekçinin sadece görevi suistimalden ceza alması gerekir.
hırsızlıktan sorumlu tutulamaz bence.
Old 23-09-2006, 23:07   #4
mutlakadalet

 
Varsayılan

Öncelikle iştirakin unsurlarını incelersek;
-faillerin çokluğu
-bir suçun gerçekleştirilmesi
-iştirak edenlerin katkısı
-iştirak iradesi
İştirak iradesini tanımlarsak: "Suçun kanuni tanımında yer alan fiili ortaklaşa gerçekleştirme iradesidir" diyebiliriz. İştirak iradesinde önemli olan; kişinin başkasıyla hareket ettiğinin bilincinde olmasıdır. Bahsi geçen olaya baktığımızda iştirakin unsurlarına ilişkin ilk 3 şart gerçekleşse de depo sahibine ilişkin olarak iştirak iradesi gerçekleşmemiştir. Olayda depo sahibi, diğer ortakların birlikte oluşturduğu suça katılmak istememektedir-mevcut bilgiler çerçevesinde-. Depo sahibi, kendi arkadaşlarının gerçekleştirmeyi planladığı soyguna katılmak istemektedir. Bu bakımdan depo sahibi, iştirak kastının yokluğu nedeniyle hırsızlık suçuna iştirakten sorumlu olmaz.
Kanımca depo sahibi, kendisine taşınır eşya emanet edildiğinden dolayı güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu olmalıdır. Bu konuyla ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155.maddesinde:
Alıntı:
Güveni kötüye kullanma
Madde 155(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Saygılarımla...
Old 25-09-2006, 09:36   #5
Av.Nebi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sehmusdolu
bence bu durumda depoya bakmakla sorumlu olan bekçinin hırsızlık bakımından herhangi bir sorumluluğu olamaz. çünkü ne kadar hırsızlığa iştirak gibi bir iradesi olsada ona yönelen irade gerçekleşmemiştir.
bu yüzden bekçinin sadece görevi suistimalden ceza alması gerekir.
hırsızlıktan sorumlu tutulamaz bence.

Depo sahibinin iradesi tamdır olayda planlanan şekilde hareket etmiştir iştirakci sıfatı ile suçun oluşumuna katılmıştır. Yanlız kendi üstüne düsen görevi tamamladıktan sonra olayın gidiş hatı değışse bile kanımca suç oluşmuştur.
Old 25-09-2006, 15:35   #6
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Bu olayda depo sahibi suç işlenmesi üzeirnde iradesini ortaya koymuş ve suçun gerçekleşmesi için üzerine düşen görevi yerine getirmiştir.Ancak suç ortakları tesadüfen değişmiştir.Bu değişim greksiz bir sapma olduğu için depo sahibi iştarak eden sıfatıyla sorumlu olmalıdır.Çünkü depo sahibi işlemek istediği suçu gerçekleştirmiştir.Burada depo sahibini Güveni kötüye kullanma
Madde 155(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

hükmünden sorumlu tutmak ona verilecek en güzel ödül olacaktır.Saygılar
Old 25-09-2006, 17:16   #7
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan: bahadir_buyukavci
Bu olayda depo sahibi suç işlenmesi üzeirnde iradesini ortaya koymuş ve suçun gerçekleşmesi için üzerine düşen görevi yerine getirmiştir.Ancak suç ortakları tesadüfen değişmiştir.Bu değişim greksiz bir sapma olduğu için depo sahibi iştarak eden sıfatıyla sorumlu olmalıdır.
Yapmış olduğunuz yorumda suçun oluşması için gerekli olan en önemli unsuru göz ardı etmişsiniz; bu bakımdan size katılmam mümkün değil. Evet! burada suçun oluşması için gerekli olan maddi unsur(kapıyı açık bırakmak) gerçekleşmiş; ancak sizin de malumunuzdur ki suç, sadece maddi unsurun varlığı halinde oluşmaz. Bunun yanında manevi unsurun da gerçekleşmesi gerekir ki burada iştirak halinde hırsızlığın oluştuğunu iddia etmek manevi unsuru göz ardı etmektir. Olayda depo sahibinin, hırsızlık suçuna katılmaya ilişkin olarak iradesi hırsızlar kendi arkadaşları olduğunda söz konusu idi. Olayda ise hırsızlık suçunu gerçekleştiren farklı bir grup olarak belirtilmektedir. Burada sormamız gereken soru şu olmalı: "Depo sahibi, hırsızlık suçunu gerçekleştiren grubun kendi arkadaş grubu olmadığını bilse idi depo kapısını yine açık bırakır mıydı?" Olaydaki verilere dayanarak depo sahibinin bu durumu bilse idi kapıyı açık bırakmayacağını söyleyebiliriz; çünkü depo sahibi, arkadaşlarının yapacağı hırsızlıktan kendine menfaat sağlayabilirdi; oysa ki farklı bir grubun yapmış olduğu hırsızlıktan kendine bir çıkar sağlayamayacaktır. Yani depo sahibinin o suçu iştirak halinde işlemeye ilişkin olarak iradesi yoktur. Bu durumdaki bir kişi ise TCK'nun 155(2). maddesine göre güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu olmalıdır.
Alıntı:
yazan: bahadir_buyukavci
Güveni kötüye kullanma
Madde 155(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
hükmünden sorumlu tutmak ona verilecek en güzel ödül olacaktır.Saygılar
Güveni kötüye kullanma suçundan dolayı kişi 1-7 yıl arası hapis cezası alabilecektir. Olayda depo sahibine muhtemel 5 sene hapis cezası vermek o kişi için ne kadar ödül sayılır ; bunun takdirini de size bırakıyorum...
Saygılarımla....
Old 25-09-2006, 19:59   #8
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Olaya gerçekten çok hoş bir açıdan yaklaştınız.Aslında soruyu ilk gördüğümde bende böyle düşünmüştüm ancak daha sonra bu kararın adalet anlayışıyla pek de bağdaşmayacağını düşündüm.Depo olayında depo sahibi daha önceden planlanan şekilde depodaki malları çalmayı düşünmüştür.Bu amaçla iradesini ortya koymuş kapıyı açık bırakmıştır.Ancak suş ortakları değildi planlanmış olaydan bğımsız diğer 2 hırsız hırsızlık olayını gerçekleştirmiştir.Depo sahibi o 2 hırsızın kendi arkadaşları olmadığını bilseydi kapıyı açmaycaktı.Anck kapıyı açtı ve hukuken korunan değer(mülkiyet hakkı) ihlal edilmiştir.Şimdi şu olayı bir düşünelim.A kan katili B yi öldürmek amacıyla yola çıkar ve yolda B ye aşırı derecede benzer olan C yi görür.Kan katilini gördüğünü zannderek C ye ateş eder ve Cyi öldürür.Şimdi bu olayda A yolda gördüğü Cnin kan katili B olmadığını bilseydi C ye ateş etmeyecekti ve C ölmeyecekti.Ancak A ateş etti ve C öldü.Şimdi burada sizin kurduğunuz mantıkla ilerlediğimizde A yı adam öldürme suçundan dolayı sorumlu tutmamanız gerekecektir.Bence buda doğru bir karar olmayacktır.Saygılar
Old 25-09-2006, 22:44   #9
mutlakadalet

 
Varsayılan

Hırsızlık
MADDE 141. - (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Sayın Bahadır Büyükavcı öncelikle size olayı tekrar okumanızı tavsiye ederim. Şayet olayı çok iyi okuduğunuza inanıyorsanız TCK'nun malvarlığına karşı işlenen suçlar bölümünde düzenlenmiş olan hırsızlık suçuna ilişkin maddeyi gözden geçirmenizi öneririm.
Alıntı:
Yazan: bahadir_buyukavci
Depo olayında depo sahibi daha önceden planlanan şekilde depodaki malları çalmayı düşünmüştür.
TCK'nun 141.maddesinde; hırsızlık suçu için kendisine ait olmayan taşınır bir malı yarar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden almak ibaresi vardır.
Şimdi depo sahibi; depodaki malları çalmayı mı düşünmüştür, yoksa depodaki malların çalınmasına yardım etmeyi mi düşünmüştür ? Benim okuduğum kadarıyla depo sahibi kapıyı açık bırakarak malların çalınmasına yardım etmeyi düşünmüştür. Yani olayda depo sahibinden başka birileri de var. Yani bu suç iştirak halinde işleniyor. Elinize herhangi bir Ceza Hukuku kitabını alıp, iştirake ilişkin unsurlara baktığınızda iştirak iradesinin de olması gereken unsurlardan biri olduğunu göreceksiniz. Peki iştirak iradesinden maksat nedir? İştirak iradesinden maksat şudur ki bir suça iştirak eden kimse başkası ile hareket ettiğinin bilincinde olmalıdır. Olayımıza baktığımızda -yukarıdaki tüm mesajlarımda da belirttiğim üzere- depo sahibi kendi arkadaşları ile hareket ettiğinin bilincinde, farklı bir gruba yardım ettiğinin bilincinde değil. Bundan dolayı yani iştirak iradesinin yokluğundan dolayı da iştirak halinde hırsızlıktan değil, kendi yaptığı davranış hangi suça vücut veriyor ise ondan sorumlu olacaktır. Tam bu noktada sizin savınız ise şu yönde:
Alıntı:
Yazan: bahadir_buyukavci
Ancak suç ortakları tesadüfen değişmiştir.Bu değişim greksiz bir sapma olduğu için depo sahibi iştarak eden sıfatıyla sorumlu olmalıdır.
Sanırım burada yeni bir doktrin oluşturdunuz; çünkü hata ve sapma hallerini Ceza Hukuku derslerinde görürken hırsızlığa ilişkin olarak hata, sapma halini hocalarımdan işitmedim. Şahısta hatayı, tek-çok sonuçlu sapmayı, nedensellik bağında sapmayı duydum; ama sizin dediğiniz şeyi ilk defa duyuyorum. Nitekim son yazınızda verdiğiniz örneğin de olayımızla alakasını çözmüş değilim. Son yazınızda verdiğiniz örnekte şahısta hata söz konusudur. Sizin de malumunuzdur ki şahısta hata esasa etki etmez; yani kişi neticesinde hedef aldığı insanı öldürmek için bir iradeye sahip oluyor ve o insanı öldürüyor; dikat edersiniz ki bizim olayımız bu olaya benzememektedir. Depo sahibi, sizin verdiğiniz örnekteki fail A gibi mağdurlarda bir karışıklık yaşamıyor. Depo sahibi yardım ettiği kişilerle ilgili olarak hata yaşıyor. Şimdi sizin vermiş olduğunuz örnekteki şahısta hatayı kendisi ile alakası olmayan bir olaya taşıyabilir miyiz? Bu konuda sağlam delilleriniz varsa dinlemek isterim.
Not:
Alıntı:
Yazan: bahadir_buyukavci
...hükmünden sorumlu tutmak ona verilecek en güzel ödül olacaktır.
Sizin: "Güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu tutarsak ona güzel bir hediye vermiş olmaz mıyız şeklinde kaygılarınız vardı." Şimdi dikkatimi çekti. Hırsızlık suçuna verilen ceza 1-3 yıl arası iken, güveni kötüye kullanma suçuna verilen ceza 1-7 yıl arası
Saygılarımla...
Old 26-09-2006, 01:13   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Olayda depo sahibinin sorumluluğu nedir? Sorusuna verilecek cevap şudur.. Öncelikle depo sahibinin planladığı suç Güveni kötüye kullanmaktır. Müşterek failler icra hareketlerine başlamış ancak hareketlerini bitirememişlerdir. Hareketin başkaları tarafından bitirilmiş olması depo sahibi ve arkadaşlarının eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalması sonucuna etki etmez. Çünkü hırsızlık ve emniyeti suistimal suçlarında ortak hareket unsuru (maddi unsur) "başkasına ait malı, kendisinin ya da başkasının yararına almak (zilyedliğin devri amacı dışında tasarruf etmek) tir. Bu durumda depo sahibinin hareketi diğer hırsızların işini tesadüfen kolaylaştırmışsa da onlarla arasında bir iştirak iradesi bulunmadığından ve hareket yönünden de kendisi veya kendisinin kastettiği bir başkası yararına eylem gerçekleşmediğinden diğer faillerin hırsızlık eyleminden sorumlu tutulamaz. Kendisi açısından sorumluluk "kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmaya" teşebbüs etmektir. Bu da güveni kötüye kullanmanın hareket unsuru olduğundan oluşan suç güveni kötüye kullanmaya teşebbüstür. Hırsızlığı gerçekleştiren şahıslar ise kendi eylemleri neticesi olarak tamamlanmış hırsızlık suçundan sorumludurlar. Kimsenin ödüllendirilmesi veya aşırı biçimde cezalandırılması gibi bir durum söz konusu değildir. Herkes ancak tamam olan hareketinden dolayı sorumlu tutulabilir. Eğer depo örneğin icra yediemin deposu gibi bir yer ise ayrıca görevi kötüye kullanma suçu gibi suçlar düşünülebilir.
Old 26-09-2006, 10:09   #11
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Tamam güveni kötüye kullanma suçu gerçekleşmiştir.Depo sahibini de böylece ödüllendirmiyoruz.!!!
Old 04-10-2006, 17:18   #12
funda.0633

 
Varsayılan

depo sahibinin sorumluluğu vardır.Ancak burda iştirak halinde sorumlu olmaz.Zira diğer hırsızlar depo sahibiyle iştirak iradesi olmadan bu suçu işlemişlerdir...Depo sahibinin sorumluluğu ihmal suretiyle işlenen icrai bir suçtur...Sadece hırsızlıktan dolayı cezalandırılır.Diğer hırsızlarda kendi aralarında iştirak iradesi olduğundan cezaları arttırılır...Ancak depo sahibi bu iştirakın içinde olmaz...
Old 04-10-2006, 21:57   #13
cisseven

 
Karar Burda depo sahibi suça ortaklık yapmış

depo kapısında her hangi bir zorlama olmadığı için hırsızlık meydana gelmiş sonuç itibarı ile depo sahibi olan şahsın asli görevi emanetleri korumak ve saklamakla görevli olduğu için görevi ihmal suçunu işler
Old 07-10-2006, 11:53   #14
sehmusdolu

 
Varsayılan

arkadaşlar öncelikle bu soruya verdiğiniz cevaplardan dolayı hepinize teşekkür ederim.bazı arkadalar bu sorud kişinin hırsızlıktan sorumlu olduğunu belirtmişler.ama bu görüşe katılmak mümkün değil. çünkü hırsızlık suçunun oluşması için kişinin mal üzerinde hiçbir şekilde bir hakkının olmaması gerekir.
ama olayda mallar kişiye emanet edilmişti.
yani malların zilyetliği kişiye teslim edilmiştir.
dolayısıyla zilyetliği kendisine ait olan bir mal üzerinde kişi hırsızlık suçunu işleyemez. olsa olsa güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu olabilir.
dolayısıyla olayımızdada kişi güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu tutulmalıdır.
bunu zaten önceki yazımdada belirtmiştim.
SAYGILAR....
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
haksız fiilde tazminatla ilgili ilginç bi soru evora Hukuk Soruları Arşivi 1 29-12-2006 01:50
İcra ile ilgili bir soru Y£LİZ Hukuk Soruları Arşivi 5 19-12-2006 11:54
usul hukuku ile ilgili bir soru iyas Hukuk Soruları Arşivi 4 22-08-2006 20:58
Taşınmaz satımıyla ilgili bir soru Kadir Furkan ÇOBAN Hukuk Soruları Arşivi 20 22-08-2006 20:27
Boşanma ilgili bir soru arzaplı Hukuk Soruları Arşivi 1 06-05-2006 15:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04061007 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.