Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadın Hakları Merkezi Kapatılmasın-Destek Çağrısı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-12-2008, 12:36   #31
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Bazı toplumsal görevlerin meslek örgütlerine tevdi edilmesi görüldüğü üzere toplumsal sorunu çözmek için yeterli gelmiyor. Meslek örgütlerinin birinci önceliği ve odak noktası kendi meslekleri ve meslektaşları olduğu zaman, asıl odaklanılması gereken "sorun" maalesef gözden kaçabiliyor.

İstanbul Barosu Yönetim Kuruluna naçizane şu konu üzerine düşünmelerini öneriyorum: Yolda kalp krizi geçirip ambulansla en yakın devlet hastahanesine götürüldüğünüzde size hangi doktorun bakmasını istersiniz:
a) Tüm mesaisini kalp hastalıkları ve kalp krizi konusuna ayırmış, bu konuda gönüllü çalışmaları olan ve hayatını toplumdaki kalp hastalıklarının toptan yok edilmesine adamış idealist bir doktor.
b) Biraz önce beyin ameliyatından çıkmış, son kalp krizi vakasını 4 sene önce görmüş, kalp hastalıkları ile ilgili son güncel bilgisini tıp fakültesinde almış ancak hastahane yönetiminin "döner sermayeden tüm doktorlar eşit pay alamıyor ve bu durum meslektaşlar arası eşitlik ilkesine aykırıdır" gerekçesiyle size elektro şok vermek üzere görevlendirdiği doktor.

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin bu soruya vereceği yanıt, verdikleri bu kararın da en güzel öz eleştirisi olacaktır diye düşünüyorum.

Bu şu demek, hayati bir mesele olarak görülmüyor...
Old 30-12-2008, 12:38   #32
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bu kadar ayrıntılı bir şekilde KAHDEM için çalışan hukukçulara destek amaçlı olarak bence kadınlarımızın da bir şeyler yapması gerekiyor.

Bir örnek vermek istiyorum. Uygulanabilir olduğundan emin değilim ama imzalı dilekçeler faxlanabilir. Ya da imza kampanyası düzenlenebilir.

Bizlerin de yapabileceği bir şey varsa burdayız...
Old 30-12-2008, 12:41   #33
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Bu şu demek, hayati bir mesele olarak görmüyorlar...

Ya da başkasının hayatı ve meselesi olarak görüyorlar..

Bir üyemiz yazmıştı.Sanırım S.B AKYÜZ dü. Müvekkile ya da vekillere müşteri dendiğini.

KAHDEM kapatılırsa kadınların birçoğunun hukuki alanda mağdur olduklarını anlayacak kadar bile, eğitimli insanlar olmadıklarını göz önüne alırsak.

Bir şey bilmeyen kadınlara kim yardımcı olacak düşünmek gerekli.
Old 30-12-2008, 12:51   #34
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Toplantıda olan biteni özetlemek istiyorum.

Öncelikle avukatlar çoğunlukta olmak üzere THS dahil 5 ayrı platform/kuruluş/dernek temsilcisi de toplantıya katıldı. ( THS’yi Av.Suat Ergin temsil etti.)

Habibe’nin açılış konuşmasından sonra Av. Gökçeçiçek Ayata imzaya açılan metni özetledi ve kararın kadın hakları merkezine emek veren kişilerle görüşmeden alınmasının ve cep telefonundan yollanan bir kısa mesajla gerekçesi dahi açıklanmadan bildirilmesinin yanlışlığını vurguladı.

Konuşmacılar merkezde zaten sıkıntılar yaşandığını ve alınan kararın geriye atılmış bir adım olduğunu belirttiler. Kadınlarla ilgili sivil toplum kuruluşları da bir eğitim/seminer olmaksızın verilecek hizmetin niteliksiz hale geleceğini, bu alandaki duyarsızlık nedeniyle kadınların canından olduğunu, bu tür sorunlarda ilk 24 saatin hayati olduğunu, baronun bu kararı nedeniyle tedirginlik duyduklarını belirttiler.

Baro başkanı, sivil toplum örgütlerinin meslek içi olan bu alanda bir tartışmanın tarafı olamayacağı gerekçesiyle, temsilcileri tam olarak susturmaya çalıştığında, kendisine burada gizli bir konuşmanın yapılmadığını ve kadın örgütlerinin bu kararın sonuçlarından doğrudan etkilenecekleri için orada bulunma hakları olduğunu hatırlattık. Bu hatırlatmamızın olumlu bir sonucu olmadığı gibi, bir temsilci kendini toplantıyı terk etmek zorunda hissetti ve gitti.

Baro başkanı ne yazık ki, alınan kararın hangi sorunu çözdüğü konusunda bizleri ikna edememiştir. “Meslektaşlar arası eşitlik” ifadesinden çıkarılabilecek tek sonuç, artan adli yardım ücretlerinin paylaştırılması konusunda baronun yaşadığı kaygıdır. Meslektaşlarımız, bu ücretlerden feragat etmenin bir yolu varsa bunu da kabul edeceklerini, tek isteklerinin bu alanlarda ( çocuk ve kadın hakları), alana duyarlı kimselerin baroyu temsil etmesi olduğunu beyan ettiler. Orada bulunanlar için kadın hakları merkezinin dosyaları bir “iş” değildi. Paraya tahvil edilmeye çalışılan bir mesele değildi.

Benim dikkatimi çeken bir konu da, bir arkadaşımız KHUM ( kadın hakları uygulama merkezi) dediğinde başkanın bunu düzeltmesi oldu. Bu düzeltmeyi, konuşmalar sırasında birkaç kez daha yapması bana çarpıcı geldi. “Uygulama” sözcüğünün merkezin adından çıkarılmış olması ve düzeltme konusundaki ısrar bile başlı başına bir gösterge. Avukatın elinden uygulamacılığı alırsanız, geriye etki edebileceği, fark yaratabileceği hangi alanı bırakırsınız?

Saygılar.
Old 31-12-2008, 10:32   #35
Av. Filiz Taş

 
Varsayılan Kampanyayı sonuna kadar destekliyorum

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Merhaba

29 Aralık Pazartesi saat 15.00 de İstanbul Barosu Başkanı ile görüşmek için randevu alınmıştır.

Merkezlerin kapatılmasını onaylamayan herkesi bu randevuya katılmaya davet ediyoruz.

Gelemeyecek olanların imza desteklerini bekliyoruz.


IMZA METNI
İstanbul Barosu Başkanlığı'na,



İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'nun 18 Aralık 2008 tarih ve 7/248 sayılı kararı ile Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezlerinde nöbet ve dosya atama listelerinin Adli Yardım Bürosu çatısı altında birleştirmesi, kadınların ve çocukların adalete erişimi önünde engel oluşturacak niteliktedir.



Avukatlık Kanunu'na göre, avukatlık bir kamu mesleğidir ve barolar hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak amacıyla çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Baroların verdikleri hizmetin kamusal bir hizmet olduğu, hizmet kalitesi ve hizmetin veriliş yöntemine ilişkin sadece üyesi avukatlara değil tüm topluma karşı da sorumlu olduğu unutulmamalıdır.



Adil ve hakkaniyetli bir hukuk sisteminin vazgeçilmezleri arasında herkesin hukuki bilgiye, danışmanlığa ve yasal temsile ulaşabilmesi ilkesinin de yer aldığı ve adalete erişim sürecinin sınırlandırılmaması gerektiği aşikârdır. Adalete erişim, tüm vatandaşların, özellikle de dezavantajlı ve ayrımcılığa uğrayan grupların, haklarını korumaları ve anlaşmazlıklarını çözebilmeleri için adil ve etkili mekanizmalara ulaşmalarını kapsar. Kadınlar ve çocuklar toplumsal cinsiyetçi roller, ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlerle adalete erişim sürecinde en çok desteğe ihtiyacı olan kesimlerdir.



Kadınlara ve çocuklara yönelik hukuki danışmanlık ve yasal temsil hizmeti verilen Merkezlerde çalışacak avukatların toplumsal cinsiyete duyarlı olması, alana (kadın ve çocuk hakları, ayrımcılık yasağı gibi) ilişkin temel eğitimlerden geçmesi, başvurucularla özellikle de travma ve şiddet mağdurları ile iletişim tekniklerini bilmesi ve en önemlisi de bu alanda çalışmayı kişisel maddi amaçlarla değil, kanunların ve uygulamanın gelişmesi ve değişmesi amacıyla sürdürmesi gerekmektedir. İstanbul Barosu'nun, yıllardır dünyada, Türkiye'de ve barolarda kabul edilen, kadınların ve çocukların adalete erişiminde görev alan avukatların özenle seçilmesi gerekliliğinden vazgeçmiş olması kaygı vericidir.



Merkezlerde nöbet ve dosya alan avukatlara ücret verilmesi uygulaması öncesinde Merkezlerin kapatılmasına ilişkin bir tehdit mevcut değilken, bu uygulamalar sonrasında Merkezlere kayıtlı avukat sayısının azlığı ve bu az sayıdaki avukatın "büyük paralar" kazandığı üzerinden tartışmalar yapılması ve bu argümanlara da dayanılarak Merkezlerin kapatılmasına karar verilmesi kabul edilemez. Bu Merkezler, avukatların maddi yönden desteklenmesi için değil, Baroların toplumsal sorumluluğu çerçevesinde kurulmuştur.



Kadın ve çocuk haklarına ilişkin yoğun ihlallerin yaşandığı ve dolayısıyla adalete erişimin gittikçe daha fazla önemli kazandığı bugünlerde, İstanbul Barosu'nu vermiş olduğu bu kararı düzeltmeye çağırıyor, Kadın ve Çocuk Hakları Merkezlerinin hizmetlerini geliştirerek sürdürmesi gerektiği inancını paylaşıyoruz.
İstanbul dışında çalıştığım için görüşmeye gelemiyorum ama sizi sonuna kadar destekliyorum.
Old 31-12-2008, 20:52   #36
Nur Deniz

 
Varsayılan

Kadın Hakları Merkezi ni KAHDEM olarak algıladığım için özür diliyorum.

Yine de bunu bilmeyecek kadar Kadın Haklarımı bildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.

Aradaki farkı anlatan Av Neslihan Hanım a teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.
Old 31-12-2008, 23:33   #37
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

Son üç aydır öyle umutsuz yaşadım ki anlatamam. İnsanlar bir "fiş"e bağlı yaşıyor olsalardı fişe asılıp indirebilirdim.Küçük kazanımların bile göze batıp yok sayılması kahrediyor beni. Her şey bir insanın iki dudağının arasında. İmzalar, mitingler vız geliyor onlara.

AB'den fon sağlanıyor, şiddet mağdurları ve çocukları için, Hükümet üstüne yatıyor... Morçatı'ya yaptıkları ortada. Gündem de öyle sık ve çabuk değişiyor ki, hangisi ile ilgileneceğimizi şaşırdık.

Yeni yıldan "UMUT" istiyorum. Umutsuz yaşanmıyor çünkü...
Old 18-01-2009, 13:55   #38
avukat zeynep

 
Varsayılan

Geç oldu mu bilemiyorum ama gönülden destekliyorum. İmzalıyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ths Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi Projesi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 23 16-03-2011 14:54
İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma Ve Uygulama Merkezi Kapatıldı !!! Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 31 22-07-2005 11:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03534389 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.