Yargılamanın Yenilenmesi

Herkese kolay gelsin.Müvekkil taşınmazlarına ilişkin iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davası açıyor.Fakat verilen bilirkişi raporunda hisseler yanlış paylaştırılıyor ve müvekkil alması gerek payın neredeyse yarısından mahrum kalıyor ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşiyor.Bu durumda yargılamanın iadesi yoluna gidilebilir mi yada başka nasıl bir çözüm üretilebilir?

1.)İspat edilebilirse,HMK.madde 375/1.f'deki "bilirkişinin kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması",
2.)Bilirkişinin raporunda esas aldığı mirasçılık belgesinde yanlış pay hesabı yapılmış ise , hasımlı olarak mirasçılık belgesinin iptali davası açıp,doğru payları gösterir ilam alınarak, madde 375/1.ğ'deki "karara esas alınan hükmün ,kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması,hükümlerine dayanılarak yargılamanın iadesi istenebilir.
3.)Ayrıca; Tapu paylarının eksik gösterilmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine EK 1 nolu protokolün 1.maddesindeki mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğinden , madde 375/1.i'deki İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin AİHM.sinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması hükmünden de yararlanılabilir.Diye düşünüyorum .

Sayın üstad cevabınız için teşekkür ederim.Henüz incelemedim ama eğer müvekkilin kayba uğradığı hisseler diğer hissedarlara dağılmış ise onlara karşı tapu iptal ve tescil davası açarak da çözüme ulaşabilir miyim?

Sayın Av.Günar,
Mahkeme hükmü,payların tespiti yönünden kesin hüküm teşkil eder.
Paydaşlar aleyhine açılacak davada mahkeme davalıların kabulü dışında, ilk karardaki pay oranlarında değişiklik yapamaz.

Bu yönden ben şahsen,verilen kararın payların tespiti ile ilgili kısmının yargılamanın iadesi yoluyla iptalinin gerekli olacağını düşünüyorum.

Çok teşekkürler üstad cevabınız için

Maddi hata niteliğinde ise tavzihi denemekte fayda var.

Meslekdaşım kesinleşmiş bir kararın tavzihen düzeltilmesinin mümkün olmayacağını düşünüyorum.
Yücel Bey'in dediğine katılıyorum, açmayı düşündüğünüz tapu iptali ve tescil davasının konusu ve tarafları aynı olacağından kesin hüküm def'i ile karşılaşırsınız. Yani konu veya taraflar farklı olması durumunda kesin hüküm def'i geçerli olmayacaktır, ancak burada olur. Bu nedenler ile bende Yargılamanın iadesi yolunu tavsiye ediyorum.
Yargılamanın iadesi nedenlerini inceleyip yasal süreyi kaçırmadan bu davayı açınız. Ancak bilirkişi raporu daha önce alınmış olan veraset kararına göre verilmiş ve bu veraset kararında hisseler yanlış gösterilmiş ise, tabii olarak öncelikle bu veraset kararının iptalini (GÖREVLİ MAHKEME ASLİYE HUKUK) sağlamak gerekir.