Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Müteahhite karşı tapu tescil davası

Yanıt
Konu Notu: 5 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-05-2015, 21:17   #1
araz34

 
Varsayılan Müteahhite karşı tapu tescil davası

Sayın meslektaşlarım,
Müvekkil bir inşaat firmasının yapıp tamamlayacağı bir binadan 120.000,00 TL bedel ile konut amaçlı bir adet gayrimenkul alımına ilişkin iki şahit huzurunda adi bir sözleşme imzalamıştır. Taşınmaz için kararlaştırılan bedelin 80.000,00 TL' si sözleşme imza edildiği an verilmiş kalan 40.000,00 TL nin ise tapu devri sağlandıktan sonra verileceği konusunda anlaşılmıştır. Müvekkile konut teslimi sağlanmış fakat tapu devri tüm sözlü başvurulara rağmen gerçekleştirilmemiştir. Ayrıca müvekkil tarafından verilen bilgiye göre tapu kaydında satıcı lehine ipotek mevcuttur (Bu husus tapu kayıtları incelenerek tespit edilecektir. Fakat müteahhitin kendi üzerinde kayıtlı bulunan bir taşınmaza yine kendisi lehinde ipotek tesis etmekte hukuki yararı bulunmayacağı kanaatinde olduğum için bu konuda bir yanlışlık olduğu düşüncesindeyim) Bilindiği üzere, bahsi geçen sözleşmenin kanunda öngörülen resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Fakat Yargıtay BGK bir kararında sözleşmede öngörülen edimlerin büyük oranda getirilmesi halinde sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi iyi niyet kurallarına aykırı olarak değerlendirmektedir. Şimdi biz firma aleyhinde tüketici mahkemeleri nezdinde tedbir talepli tapu iptali ve tescili davası açmayı planlamaktayız. Buna göre;

1) Daha evvel benzer bir dava açmış olan meslektaşım var mıdır? Sözleşmenin geçersizliği hususu; uyuşmazlığa konu dairenin Kat Mülkiyeti Yasası' na tabi oluşu, konutun teslim edilmiş ve müvekkil tarafından fiilen kullanıyor olması ve müvekkilin de edim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması nedeniyle göz ardı edilebilir ve dava lehimize sonuçlanabilir mi?

2) Bahsi geçen ipoteğin 3. bir şahıs lehine kurulmuş olması ihtimaline karşılık, aynı dava ile işbu ipoteğin kaldırılması talep edilebilir mi?

Kıymetli görüşlerinizi bekler, esenlikler dilerim.
Old 11-05-2015, 12:23   #2
feyzaday

 
Varsayılan

merhaba, ipotek 3. şahıs lehine kurulmuş ise yapabileceğiniz çok fazla bir şey yok. Genellikle banka lehine ipotek tesis ediliyor. Tapu devrini lehinize kazansanız dahi ipotek bedelini ödenmez ise ipotek alacaklısı g.menkulü satışa çıkartacaktır. Size tavsiyem alacak davası açmanız veya kısa yoldan yatırdığınız para kadar ilamsız icra takibi yapmanız, müteahhitin(inşaat firması) malvarlıklarına tedbir istemeniz, ayrıca savcılığa dolandırıcılıktan dolayı suç duyurusunda bulunmanız yararlı olacaktır. kolay gelsin.
Old 12-05-2015, 14:55   #3
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Burada öncelikle Savcılığa nitelikli dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunmanız gerekir. Ardından ticaret mahkemesine açacağınız davada mutlaka tedbir talep ediniz.
Old 12-05-2015, 15:58   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan araz34
...Müvekkil bir inşaat firmasının yapıp tamamlayacağı bir binadan 120.000,00 TL bedel ile konut amaçlı bir adet gayrimenkul alımına ilişkin iki şahit huzurunda adi bir sözleşme imzalamıştır. Taşınmaz için kararlaştırılan bedelin 80.000,00 TL' si sözleşme imza edildiği an verilmiş kalan 40.000,00 TL nin ise tapu devri sağlandıktan sonra verileceği konusunda anlaşılmıştır. Müvekkile konut teslimi sağlanmış fakat tapu devri tüm sözlü başvurulara rağmen gerçekleştirilmemiştir. Ayrıca müvekkil tarafından verilen bilgiye göre tapu kaydında satıcı lehine ipotek mevcuttur (Bu husus tapu kayıtları incelenerek tespit edilecektir. Fakat müteahhitin kendi üzerinde kayıtlı bulunan bir taşınmaza yine kendisi lehinde ipotek tesis etmekte hukuki yararı bulunmayacağı kanaatinde olduğum için bu konuda bir yanlışlık olduğu düşüncesindeyim) Bilindiği üzere, bahsi geçen sözleşmenin kanunda öngörülen resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Fakat Yargıtay BGK bir kararında sözleşmede öngörülen edimlerin büyük oranda getirilmesi halinde sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi iyi niyet kurallarına aykırı olarak değerlendirmektedir. Şimdi biz firma aleyhinde tüketici mahkemeleri nezdinde tedbir talepli tapu iptali ve tescili davası açmayı planlamaktayız. Buna göre;

1) Daha evvel benzer bir dava açmış olan meslektaşım var mıdır? Sözleşmenin geçersizliği hususu; uyuşmazlığa konu dairenin Kat Mülkiyeti Yasası' na tabi oluşu, konutun teslim edilmiş ve müvekkil tarafından fiilen kullanıyor olması ve müvekkilin de edim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması nedeniyle göz ardı edilebilir ve dava lehimize sonuçlanabilir mi?

2) Bahsi geçen ipoteğin 3. bir şahıs lehine kurulmuş olması ihtimaline karşılık, aynı dava ile işbu ipoteğin kaldırılması talep edilebilir mi?

Kıymetli görüşlerinizi bekler, esenlikler dilerim.
İnşaat firması, KKİS ile inşa ettiği yerde kendisine düşecek bağımsız bölümün satışını vaad etmişse alacağın temliki hükmünde olan satış yazılı şekilde yapılmış olmakla geçerlidir. Konu bu şekilde değilse:

28.5.2014'te yürürlüğe giren 6502 S.K. öncesi:
Alıntı:
Yazan YİBGK
...Tapuda kayıtlı bur taşınmazın mülkiyetin devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilmeyeceğine; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre hakimin M. K. nun 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceğine...

Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=5100

6502 S.K.'un yürürlüğü sonrasında:
m.40/1: "Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir."

m.41/1: "Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez."

Neticede sözleşmenin geçersizliği söz konusu değildir.

Davanızı tüketici mahkemesinde; ipotek alacaklısı ve müteahhide karşı ipoteğin terkini ile tapunun ipotekten ari olarak iptali ve müvekkiliniz adına tescili (ipotek alacaklısının iyiniyetli olmadığını ispatlayabilirseniz ipoteğin terkinine karar verilebilir); olmazsa ödenen bedelin iadesi şeklinde ikame edebilirsiniz.

P.S: Konunun hukuki ihtilaftan kaynaklı olması sebebiyle dolandırıcılık şikayetinden herhangi bir sonuç alabileceğinizi sanmıyorum.
Old 12-05-2015, 16:32   #5
araz34

 
Varsayılan

Sayın Öksüz,
Yanıtınız çok tatmin edici oldu kıymetli görüşleriniz için çok teşekkür ederim.
Old 15-05-2015, 13:29   #6
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Bu konuda eklemeyi unuttuğum bir hususta benzer olaydan savcılığa suç duyurusunda bulunmamızdan ötürü hakkında dava açılmış davası yerel mahkemece kabul edilmiş ve yeni kurulan 23. dairede bekleyen bir dosyam mevcut olup onanıcağına da neredeyse kesin gözüyle bakıyorum, ayrıca benim baktığım olaydan ötürü 3 kişi daha aynı şahısa karşı savcılıkta şikayet yoluna giderek şuan 3 tane yerel mahkeme tarafından nitelikli dolandırıcılık suçundan kabul edilip karşı yanca temyize gönderilen dosya mevcuttur, her yolu denemek gerektir diye düşünüyorum ve müvekkillerim adına denediğim yolda da oldukça başarılı sonuçlar aldım, bilginize.
Old 15-05-2015, 14:56   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Berk Bahadır
Bu konuda eklemeyi unuttuğum bir hususta benzer olaydan savcılığa suç duyurusunda bulunmamızdan ötürü hakkında dava açılmış davası yerel mahkemece kabul edilmiş ve yeni kurulan 23. dairede bekleyen bir dosyam mevcut olup onanıcağına da neredeyse kesin gözüyle bakıyorum, ayrıca benim baktığım olaydan ötürü 3 kişi daha aynı şahısa karşı savcılıkta şikayet yoluna giderek şuan 3 tane yerel mahkeme tarafından nitelikli dolandırıcılık suçundan kabul edilip karşı yanca temyize gönderilen dosya mevcuttur, her yolu denemek gerektir diye düşünüyorum ve müvekkillerim adına denediğim yolda da oldukça başarılı sonuçlar aldım, bilginize.
Yargıtay'da 23 tane "CEZA DAİRESİ" olmadığına göre temyizde olan dosyanız "23. HUKUK DAİRESİ"ndedir. Dolayısıyla "23. dairede" dediğiniz dosya; savcılığa suç duyurusunda bulunmanızdan ötürü açılmış CEZA DAVASI'nda "yerel CEZA mahkemesince" kabul edilmiş bir dava olamaz. Bahsettiğiniz HUKUK DAVASIDIR.

Diğer taraftan; forum konusu olan sorudaki somut olayda "inşaat firmasından konut amaçlı alınmış olan taşınmaz" söz konusudur. Bu konu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin görev alanına girmemektedir (Yarg. 23 HD, arsa, arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen kararların temyiz incelemesini yapar; yani dosyanız Yargıtay 23 HD'de olduğuna göre sizin HUKUK davanızın konusu muhtemelen arsa sahipleri ile müteahhit arasındaki sözleşmeden kaynaklı bir uyuşmazlıktır). Bu nedenle somut sorudaki olayla sizin HUKUK davanızın da (yerel HUKUK mahkemesince yanlış daireye gönderilmediyse) farklı olduğu kanaatindeyim.

Ek olarak; forum konusundaki somut olaya BENZER dediğiniz bir olayda yerel CEZA mahkemesi durumu nasıl "nitelikli dolandırıcılık" olarak değerlendir-ebil-di merak ettim; zahmet olmazsa ve sakıncası yoksa CEZA MAHKEMESİ kararını ekleyebilir misiniz?
Old 15-05-2015, 15:44   #8
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Yargıtay'da 23 tane "CEZA DAİRESİ" olmadığına göre temyizde olan dosyanız "23. HUKUK DAİRESİ"ndedir. Dolayısıyla "23. dairede" dediğiniz dosya; savcılığa suç duyurusunda bulunmanızdan ötürü açılmış CEZA DAVASI'nda "yerel CEZA mahkemesince" kabul edilmiş bir dava olamaz. Bahsettiğiniz HUKUK DAVASIDIR.

Diğer taraftan; forum konusu olan sorudaki somut olayda "inşaat firmasından konut amaçlı alınmış olan taşınmaz" söz konusudur. Bu konu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin görev alanına girmemektedir (Yarg. 23 HD, arsa, arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen kararların temyiz incelemesini yapar; yani dosyanız Yargıtay 23 HD'de olduğuna göre sizin HUKUK davanızın konusu muhtemelen arsa sahipleri ile müteahhit arasındaki sözleşmeden kaynaklı bir uyuşmazlıktır). Bu nedenle somut sorudaki olayla sizin HUKUK davanızın da (yerel HUKUK mahkemesince yanlış daireye gönderilmediyse) farklı olduğu kanaatindeyim.

Ek olarak; forum konusundaki somut olaya BENZER dediğiniz bir olayda yerel CEZA mahkemesi durumu nasıl "nitelikli dolandırıcılık" olarak değerlendir-ebil-di merak ettim; zahmet olmazsa ve sakıncası yoksa CEZA MAHKEMESİ kararını ekleyebilir misiniz?



http://www.yargitay.gov.tr/index3.php?pgid=3


23. Ceza Dairesi
Kuruluş Tarihi: 2014

ADI SOYADITARİH Şakir AKTI 2014


İlgili Yargıtay Dairesi :23. Ceza DairesiEsas Numarası :2015/9824Tebliğname Numarası :15 - 2013/26167
Old 15-05-2015, 15:53   #9
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım olay basına yansıdığı için ve benim müvekkilim dışımdaki birisinin aynı müteahitin kendisini farklı bir daireyle ilgili benzer yöntemler ile dolandırdığından bahisle müteahhit ile arasındaki silahlı çatışmadan dolayı müvekkilim rahatsızlık duyacağından ötürü burada kararı yayınlayamayacağım fakat yukarıda Yargıtay 23. Ceza Dairesi numarasını vermiş bulunmaktayım, inceleyebilirsiniz. Saygılarımla.
Old 15-05-2015, 16:05   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Berk Bahadır
http://www.yargitay.gov.tr/index3.php?pgid=3


23. Ceza Dairesi
Kuruluş Tarihi: 2014

ADI SOYADITARİH Şakir AKTI 2014


İlgili Yargıtay Dairesi :23. Ceza DairesiEsas Numarası :2015/9824Tebliğname Numarası :15 - 2013/26167

Alıntı:
Sayın meslektaşım olay basına yansıdığı için ve benim müvekkilim dışımdaki birisinin aynı müteahitin kendisini farklı bir daireyle ilgili benzer yöntemler ile dolandırdığından bahisle müteahhit ile arasındaki silahlı çatışmadan dolayı müvekkilim rahatsızlık duyacağından ötürü burada kararı yayınlayamayacağım fakat yukarıda Yargıtay 23. Ceza Dairesi numarasını vermiş bulunmaktayım, inceleyebilirsiniz. Saygılarımla.
23. Ceza Dairesinin kurulmuş olması yönündeki bilgilendirme için teşekkür ediyorum.

Ben bir örnek karar ekleyeyim:
Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 1.10.2014 T. E: 2013/1265, K: 2014/15951: "...Sanığın, müteahhit olarak kendi ismini yazdığı ve yapacağı binanın maket fotoğrafının bulunduğu tabelayı, 175 ada numaralı arsaya koyduğu, ev almak isteyen şikayetçi A____'a bu arsa üzerinde yapacağı binanın 3. katındaki daireyi satma konusunda sözleşme yaptıkları, sanığın şikayetçi A____'dan toplam 80.000 TL para aldığı, ancak aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen, sanığın inşaata başlamaması üzerine, şikayetçinin para verirken karşılığında teminat olarak aldığı senedi takibe koyduğu, kolluk tarafından yapılan inceleme ve araştırmada herhangi bir inşaat faaliyetinin bulunmadığı, sanığın daha önce buraya koyduğu tabelayı kaldırdığı ve başka ada üzerinde bir inşaat yaptığı, şikayetçi A____'a sattığı ve yapmayı planladığı inşaata dair hiçbir faaliyetinin olmadığı, inşaat yapma konusunda herhangi bir yapı ruhsatı almadığının tespit edildiği, şikayetçiyi inşaat yapılacağına inandırdığı, parasını alarak haksız çıkar sağladığı ve bu eylemiyle şikayetçiyi dolandırdığı; ... iddia edildiği olayda;

1-) Sanığın katılan A____'a yönelik eylemi hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

Sanık savunması, katılan beyanı, tapu kayıtları, bilirkişi raporu, yapım sözleşmeleri, satış sözleşmeleri ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki uyuşmazlık mahiyetinde olduğu gözetilerek beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,... BOZMAYI GEREKTİRMİŞ..."

Her olay kendi içerisinde değerlendirilir; sizin olayınızda dolandırıcılık sonucuna varacak somut doneler olabilir; lakin somut olayda verilen doneler çerçevesinde "nitelikli dolandırıcılık"a mahal verecek bir husus yoktur. "BENZER" dediğiniz için eklemenizi istemiştim...
Old 15-05-2015, 16:13   #11
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
23. Ceza Dairesinin kurulmuş olması yönündeki bilgilendirme için teşekkür ediyorum.

Ben bir örnek karar ekleyeyim:
Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 1.10.2014 T. E: 2013/1265, K: 2014/15951: "...Sanığın, müteahhit olarak kendi ismini yazdığı ve yapacağı binanın maket fotoğrafının bulunduğu tabelayı, 175 ada numaralı arsaya koyduğu, ev almak isteyen şikayetçi A____'a bu arsa üzerinde yapacağı binanın 3. katındaki daireyi satma konusunda sözleşme yaptıkları, sanığın şikayetçi A____'dan toplam 80.000 TL para aldığı, ancak aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen, sanığın inşaata başlamaması üzerine, şikayetçinin para verirken karşılığında teminat olarak aldığı senedi takibe koyduğu, kolluk tarafından yapılan inceleme ve araştırmada herhangi bir inşaat faaliyetinin bulunmadığı, sanığın daha önce buraya koyduğu tabelayı kaldırdığı ve başka ada üzerinde bir inşaat yaptığı, şikayetçi A____'a sattığı ve yapmayı planladığı inşaata dair hiçbir faaliyetinin olmadığı, inşaat yapma konusunda herhangi bir yapı ruhsatı almadığının tespit edildiği, şikayetçiyi inşaat yapılacağına inandırdığı, parasını alarak haksız çıkar sağladığı ve bu eylemiyle şikayetçiyi dolandırdığı; ... iddia edildiği olayda;

1-) Sanığın katılan A____'a yönelik eylemi hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

Sanık savunması, katılan beyanı, tapu kayıtları, bilirkişi raporu, yapım sözleşmeleri, satış sözleşmeleri ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki uyuşmazlık mahiyetinde olduğu gözetilerek beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,... BOZMAYI GEREKTİRMİŞ..."

Her olay kendi içerisinde değerlendirilir; sizin olayınızda dolandırıcılık sonucuna varacak somut doneler olabilir; lakin somut olayda verilen doneler çerçevesinde "nitelikli dolandırıcılık"a mahal verecek bir husus yoktur.





Üstadım her yolun denenmesi gerektiğini ve başarıya ulaşılabileceğini düşünüyorum.


Dolandırıcılık suçunun Ceza kanunumuzdaki anlatımına baktığımızda hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır.

Dolandırıcılık suçu, söz konusu olaydaki gibi kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suçtur, suç tanımı ile kişilerin sahip bulunduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır.


Verdiğiniz örnekte Senet alarak senedi de bu meblağın karşılığı olarak takibe koyarak Hukuki İhtilafa düşmüştür dolayısıyla Hukukun konusu olmuştur. Çok sık yapılan bir hatadır.
Old 15-05-2015, 16:23   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Berk Bahadır
Üstadım her yolun denenmesi gerektiğini ve başarıya ulaşılabileceğini düşünüyorum.


Dolandırıcılık suçunun Ceza kanunumuzdaki anlatımına baktığımızda hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır.

Dolandırıcılık suçu, söz konusu olaydaki gibi kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suçtur, suç tanımı ile kişilerin sahip bulunduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır.


Verdiğiniz örnekte Senet alarak senedi de bu meblağın karşılığı olarak takibe koyarak Hukuki İhtilafa düşmüştür dolayısıyla Hukukun konusu olmuştur. Çok sık yapılan bir hatadır.
Tapusu satışı vaad eden müteahhit adına olan bir taşınmaz karşılığı 80.000 TL ödenmiş ve taşınmaz, kişiye fiili olarak teslim edilmiş; sadece tapu devri yapılmamıştır (ve tapu devrinin sonra yapılacağı da kişinin bilgisi dahilinde+tapu kaydının aleniliği). Müteahhide karşı tapu iptal ve tescil davası veya bedelin iadesi talep edilebilecek durumda; şahıs, tesellüm ettiğinden beri taşınmazdan maddi fayda sağlamakta. Size göre bu da bir "hata" sanırım; aslında şahıs, taşınmazı tesellüm edip içinde oturmasa daha iyi olacaktı.
Old 15-05-2015, 16:33   #13
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Tapusu satışı vaad eden müteahhit adına olan bir taşınmaz karşılığı 80.000 TL ödenmiş ve taşınmaz, kişiye fiili olarak teslim edilmiş; sadece tapu devri yapılmamıştır (ve tapu devrinin sonra yapılacağı da kişinin bilgisi dahilinde). Müteahhide karşı tapu iptal ve tescil davası veya bedelin iadesi talep edilebilecek durumda; şahıs, tesellüm ettiğinden beri taşınmazdan maddi fayda sağlamakta. Size göre bu da bir "hata" sanırım; aslında şahıs, taşınmazı tesellüm edip içinde oturmasa daha iyi olacaktı.



Tapu iptal ve tescil davası açılabilir fakat burada ipoteğin 3. kişide olması durumunda davanın gidişhatı yönünde bazı sorunlar çıkabilir ama buda bir yöntemdir. Taşınmazı satın almak isteyen bir kişinin bir firma sahibi olarak kendisini tanıtan kişiden anahtarı teslim alıp içine girip yaşamaya başlaması kadar hayatın olağan akışına uygun bir durum yoktur. Taşınmazın tapu devri için sözlü olarak başvurulmuş olduğu yazılmış. Dolandırıcılık unsuru taşıyan kısım için de nitelikli yapan unsur 158 in h bendinden dolayıdır. Dolandırıcılık değil Nitelikli Dolandırıcılık olarak şikayette belirtilmesi yerinde olacaktır.
Old 15-05-2015, 16:45   #14
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Berk Bahadır
Tapu iptal ve tescil davası açılabilir fakat burada ipoteğin 3. kişide olması durumunda davanın gidişatı yönünde bazı sorunlar çıkabilir ama buda bir yöntemdir. Taşınmazı satın almak isteyen bir kişinin bir firma sahibi olarak kendisini tanıtan kişiden anahtarı teslim alıp içine girip yaşamaya başlaması kadar hayatın olağan akışına uygun bir durum yoktur. Taşınmazın tapu devri için sözlü olarak başvurulmuş olduğu yazılmış. Dolandırıcılık unsuru taşıyan kısım için de nitelikli yapan unsur 158 in h bendinden dolayıdır. Dolandırıcılık değil Nitelikli Dolandırıcılık olarak şikayette belirtilmesi yerinde olacaktır.
Soruda "bir firma sahibi olarak kendisini tanıtan" ve fakat aslında böyle olmayan bir kişi mi var?

Tekraren; tapu inşaat firmasında, sözleşmeyi yapan inşaat firması, teslim eden inşaat firması, kişi içerisine girip oturmuş, tapunun aleniliği çerçevesinde tapuyu inceleme imkanı var, ben TCK m.157 şartlarını göremiyorum; dolayısıyla 158'e gerek kalmıyor.

Neyse; soru sahibi meslektaşımız değerlendirerek bir yol haritası çizecektir.

İyi çalışmalar...
Old 15-05-2015, 16:55   #15
Av.Berk Bahadır

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Soruda "bir firma sahibi olarak kendisini tanıtan" ve fakat aslında böyle olmayan bir kişi mi var?

Tekraren; tapu inşaat firmasında, sözleşmeyi yapan inşaat firması, teslim eden inşaat firması, kişi içerisine girip oturmuş, tapunun aleniliği çerçevesinde tapuyu inceleme imkanı var, ben TCK m.157 şartlarını göremiyorum; dolayısıyla 158'e gerek kalmıyor.

Neyse; soru sahibi meslektaşımız değerlendirerek bir yol haritası çizecektir.

İyi çalışmalar...



''Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında'' yazıyor h bendinde tam olayımızla uygundur, Müteahhite karşı olduğu için akılda hiçbir soru işareti bırakmayacaktır bu hususta.


TCK 157'nin açıklamasını da sayın üstadım Av.Cengiz ALADAĞ 'ın şu kısımdaki yazısından okuyabilirsiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=1250


İyi çalışmalar dilerim, Saygı ve Sevgilerimle.
Old 15-05-2015, 23:57   #16
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

İlk bakıştaki handikaplarınız,

1)Yazılı sözleşme uyarınca dairenin tüm bedelinin tarafınızca ödenmemiş olması hali

Açacağınız davada tapu kaydının müteahhit üzerinde mi yoksa halen arsa sahibi üzerinde mi olduğunu kontrol ediniz.

Eğer tapu halen arsa sahibinde görünmekte ise,

2) Müteahhitin varsa Arsa Sahipleri ve KKİS kapsamındaki borçlarından sorumluluk haliniz (SGK, Vergi, Harç, Eksik İşler, Kira kaybı alacağı vb.)

Bu durumları da göz önüne alınız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anneye karşı açılacak tapu iptali ve tescil davası bayas Meslektaşların Soruları 9 21-05-2015 16:47
tapu iptali ve tescil davası mı? tapu kaydının düzeltilmesi davası mı? grkm Meslektaşların Soruları 7 04-05-2015 09:16
köy senedine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası ya da tapu sicilinin düzeltilmesi davası açılabilir mi sevnur Meslektaşların Soruları 2 23-10-2012 16:32
Müteahhite karşı tapu iptali davası için yardım Avukaat Meslektaşların Soruları 0 25-09-2010 12:24
Anneye karşı açılacak tapu iptali ve tescil davası Meslektaşların Soruları 0 01-01-1970 02:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07002902 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.