![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Değerli meslektaşlar Bir banka lehine 100.000,00 TL değeri olan taşınmazını 50.000,00 TL bedelle ipotek veren (A) nın, İpotekli taşınmazı üzerine ((K) tarafından haciz işlemi yapılıyor.Bu haciz işleminden sonra (A) ipotek alacaklısı banka lehine ipotek limitini artırarak 100.000,00 TL ye çıkartıyor.
Olaya göre (A) nın bu davranışı nedeniyle (K) hacizden sonra yapılan ipotek arttırımı nedeniyle yapılan bu tasarrufu Zarar verme kastından dolayı iptal ettirebilir mi? |
![]() |
#2 |
|
![]() Sayın meslektaşım,
Eğer öncelikli olarak tasarrufun iptali davası açmak istiyorsanız aşağıdaki koşulları göz önünde bulundurmanız gerekir. Tasarrufun iptal davasının açılabilmesi için aşağıdaki özel dava koşullarının olması gerekir 1. Davacının borçluda gerçek bir alacağının olması 2. Borçlu hakkında yapılanicra takibinin kesinleşmiş olması, 3. İptal konusu tasarrufun,borcun doğumundan sonra yapılmış olması 4. Borçlu hakkında açılan icra takibinden aciz veya kesin aciz vesikasının alınması davanın dinlenebilmesi için zorunlu şartlardandır.(İİK 105 VE 143) Önceden tesis edilmiş ipotekteki borç miktarının arttırılması veya azaltılması mümkündür. Tescil edildikten sonra, alt derecedeki tescil edilmiş alacaklıların onayı olmaksızın bu değer arttırılamaz. Çünkü yapılacak arttırma, alt derecede bulunan rehinli alacaklıların güvencesini ortadan kaldırabilecektir. İpoteğin arttırılması yani ilave ipotek yapılması esas sözleşmenin değişikliği mahiyetinde sayılacağından resmi senet düzenlenmesi gerekir. Resmi senede istinaden ipoteğin düşünceler sütununda ilave şeklinde belirtme yapılır. Bu sebeple bu artırımın tasarruf olarak algılanması gerekir diye düşünüyorum. Konu ile ilgili daha tecrübeli meslektaşlarımız da yorumda bulunurlar. Her ne kadar doğrudan alakalı olmasa da bir de şöyle bir karar var, işinize yarar umarım: T.C. YARGITAY 19.Hukuk Dairesi Esas: 2000/7450 Karar: 2000/8250 Karar Tarihi: 30.11.2000 ŞİKAYET DAVASI - SIRA CETVELİNE İTİRAZ - DAVAYI KAZANAN ALACAKLIYA İPTAL EDİLEN TASARRUF ORANINDA TAŞINMAZI DEVRALAN KİŞİNİN VERDİĞİ İPOTEKLERLE ALACAKLI OLANLAR İLE SONRADAN HACİZ UYGULAYAN ALACAKLILARDAN ÖNCE ÖDEME YAPILACAĞI - ŞİKAYETİN KABULÜ GEREĞİ ÖZET: Davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruf oranında, taşınmazı devralan kişinin verdiği ipoteklerle alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacaklılardan önce ödeme yapılmalıdır. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekir. (2004 S. K. m. 283) Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Karar: Bedeli paylaşıma konu 1047 parsel sayılı taşınmaz Turbo Filtre A.Ş. tarafından 29.8.1995 tarihinde Or Filtre A.Ş'ne satılmıştır. Satıştan sonra bu taşınmaz üzerinde Osmanlı Bankası lehine 29.8.1995 tarihinde, İş Bankası lehine 22.11.1995 tarihinde ipotekler tesis edilmiştir. Davacı Vergi Daireleri Turbo Filtre A.Ş.nin tasarrufunun iptali için açtığı dava kabul edilmiştir. İİK.nun 283. maddesine göre hacizde iptal davasını kazanan alacaklı, tasarruf konusu malın borçlununmuş gibi haciz ve satışını isteyebilir. Satış sonucu elde edilen paradan alacağını alır. Tasarruf, iptal davası açan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinden, sonradan lehine ipotek tesis edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliği bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruf oranında, taşınmazı devralan kişinin verdiği ipoteklerle alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacaklılardan önce ödeme yapılmalıdır. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ihtiyati hacizden sonra | Av.mehmet.av | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-08-2014 08:51 |
Araç üzerine hacizden sonra konulan yakalama... | burakkoca | Meslektaşların Soruları | 27 | 26-02-2013 13:33 |
Hacizden sonra icra dosyasına kefil olmak ? | ozanemrebicki | Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu | 5 | 29-08-2009 18:46 |
hacizden sonra yapılan mal beyanı şikayeti | bayhan | Meslektaşların Soruları | 4 | 24-08-2007 14:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |