İİK'nın 38. maddesine göre, İcra Dairesi'ndeki kefaletler, ilam hükmündedir. İİK'nın 39. maddesine göre de ilam zamanaşımı 10 yıl olduğundan - her ne kadar böyle bir hakka sahip olsa da - icra kefilinin zamanaşımı definde bulunması yerinde olmaz.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
12. Hukuk Dairesi 2009/6382 E., 2009/14188 K.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI
KEFALET
ŞİKÂYET
ZAMANAŞIMI
Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu İşle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK'nın 38. maddesine göre, İcra Dairesi'ndeki kefaletler, ilam mahiyetini haiz belgelerden olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İİK'nın 39. maddesine göre de; ilama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.
Somut olayda alacaklı tarafından borçlu Şeref aleyhinde şikayete konu takip dosyalarında bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Ebazer ise, 29.06.1999 tarihinde İcra Müdürlüğü'ne müracaat ederek icra kefili olmuştur. İcra Müdüriüğü'nce gerekli prosedür tamamlanmış ve kefile icra emri gönderilerek aleyhinde hacizler tatbik edilmiştir.
İcra kefaleti kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü İçerdiğinden, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, icra kefili yönünden yapılan son işlem tarihinden, yenileme ve de şikayet tarihine kadar bu zamanaşımı süresi gerçekleşmemiştir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu (icra kefili) Ebazer'in zamanaşımı itirazının reddi yerine, yazılı gerekçeyle şikayetinin kabulüyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
|
 |
|
 |
|