![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Davacı, kadastro çalışmaları neticesinde müvekkilim adına tespit ve tescili yapılan tapusuz taşınmazlarda mirasçılık ilişkisine dayanarak ve hak sahibi olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.Davacının annesi, müvekkilimin kardeşi olup, davacı da buna dayanarak söz konusu taşınmazlarda hissesi olduğunu iddia ediyor.
Söz konusu taşınmazların bir kısmı tarafların kök murisinden intikal etmiş ve müvekkilim yaklaşık 55-60 senedir söz konusu taşınmazları malik sıfatıyla kullanmaktadır. Söz konusu taşınmazların bir kısmını ise kendi kardeşlerinden KÖY SENEDİ yoluyla satın almıştır. Hatta bu köy senetlerinden bir tanesinde ise; davacı ile kardeşlerinin kendi imzası da bulunmaktadır. Köy senedinin konusu ise özetle; annelerinin bir kısım taşınmazlarını müvekkilime sattığını ve bu taşınmazlarda herhangi bir hak iddia etmeyeceklerini kabul etmişler ve şahitler huzurunda imza altına almışlardır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre uzun süre kullanım rızai taksimin varlığı kabul edilmektedir. Fakat benim sormak istediğim ise; müvekkilim söz konusu taşınmazların bir kısmını kendi kardeşlerinden satın almış olması sizce rızai taksimin varlığını ispat eder mi? Buna ilişin varsa Yargıtay kararı paylaşır mısınız? |
![]() |
#2 |
|
![]() Merhaba değerli üyeler
müvekkilimin ağabeyi yolsuz tescil iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Dayanak olarak ta tapu satış senedindeki imzanın her ne kadar kendisine ait olsa da OKUDUM ibaresinin kendisine ait olmadığını, dolayısıyla okuma yazma bilmemesi nedeniyle işlemin geçersiz olduğunu öne sürmüştür. Öncelikle 1- sözkonusu satış geçersiz sayılırmı 2- Bu satış 1997 yılında yapılmıştır. Satıştan sonra yani 2003 yılında rızai taksim yapılarak tapu tedavül görmüştür. Dolayısıyla rızai taksim kadastronun sonuçlarını doğururmu ? şahsi kanaatim kadastroyla aynı sonuçları doğurduğu, dolayısıyla sınırların ve tapuların değiştiği ve kadastro kanunu 12. maddesi gereği zaman aşımı durumunu öne sürememiz yerinde olur. DEĞERLİ GÖRÜŞLERİNİZE İHTİYAÇ DUYMAKTAYIM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kadastro kanunu 12/3 tazminat davası | adasakini | Meslektaşların Soruları | 0 | 15-04-2012 18:41 |
önalım davasında fiili taksimin değerlendirilmesi | emine sare | Meslektaşların Soruları | 0 | 30-03-2012 13:43 |
Ortaklığın giderilmesi davalarında aynen taksimin mümkün olmaması | primavera | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-03-2012 13:47 |
Kadastro davası-görevsizlik | Burak Demirci | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-05-2007 08:37 |
Rızai Taksim | KaanK | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-04-2007 22:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |