30-05-2014, 13:14
|
#7
|
|
Açmaya hazırlandığım bir işçi alacağı davasında tek kişilik ltd şti.'nin %100 hissesine sahip müdürüne de bu şekilde husumet yöneltmeyi düşünüyorum.
Şirket mallarını elden çıkartmaya başlamış, rehin sebebiyle devremediği araçları var, onda da krediyi ödemez rehin hakkı sahibi rehni paraya çevirir bizde elimizde ilamla gezeriz... Yargıtay bu teoriyi çok katı uygulamakta ama şansımı deneyeceğim...
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C.
YARGITAY
23. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/3083
K. 2012/4296
T. 19.6.2012
• İFLAS MASASINA KAYIT KABUL İSTEMİ ( Davacı Olayda Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılarak Alacağının Masaya Kaydını İstemesine Rağmen Mahkemece Davanın Reddine Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )
• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Uzman Bilirkişiden Rapor Alınıp Perdeyi Aralama Teorisinin Somut Olayda Uygulanmasının Mümkün Olup Olmadığı Hususunda Davalı Şirket Yetkilisinin İflas İdaresindeki Beyanı da Gözetilerek Uygun Sonuç Çerçevesinde Karar Verilmesi Gerektiği )
• PERDEYİ ARALAMA TEORİSİ ( Somut Olayda Uygulanmasının Mümkün Olup Olmadığı Hususunda Davalı Şirket Yetkilisinin İflas İdaresindeki Beyanı da Gözetilerek Uygun Sonuç Çerçevesinde Karar Verilmesi Gerektiği - İflas Masasına Kayıt Kabul İstemi )
• TÜZEL KİŞİLİK PERDESİNİN KALDIRILMASI ( İflas Masasına Kayıt Kabul İstemi - Davacı Olayda Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılarak Alacağının Masaya Kaydını İstemesine Rağmen Mahkemece Davanın Reddine Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )
2004/m.203
ÖZET : Dava, işçi alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. Davacı olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak alacağının masaya kaydını istemesine rağmen mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece davacının tüm delilleri toplanıp, tanıklar dinlenerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, perdeyi aralama teorisinin somut olayda uygulanmasının mümkün olup olmadığı hususunda İİK'nun 203. maddesi de birlikte değerlendirilerek ve davalı şirket yetkilisinin iflas idaresindeki beyanı da gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı müflis şirkette çalışmasına rağmen, dava dışı İ... A.Ş.'de çalışmış gibi gösterildiğini, her iki şirketin ortakları, yönetim kurulu üyelerinin ve temsilcilerinin aynı olup iflaslarına karar verildiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak işçilik alacağının masaya kaydı için yaptığı başvurunun reddedildiğini, kararın yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin işçilik alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, beyanda da bulunmamıştır.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davacının alacağını dava dışı İ... A.Ş'nin iflas masasına kaydettirdiği, bu nedenle talebinin hukuken korunacak nitelikte olmadığı ve davacının İS-KA A.Ş.'de çalıştığını ispatlayamadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, işçi alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı İ... A.Ş.'nin işçisi olan davacının işçi alacağından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacının dava dışı İ... A.Ş.'nin işçisi olduğu, sigortasının bu şirket tarafından yatırıldığı konusunda bir ihtilaf yoktur. Davacı; sigortasını yatıran İ... A.Ş. ile davalı İS-KA A.Ş.'nin tek bir iş ve üretim organizasyonu altında faaliyet yürüttüğü, tek yönetim kadrosunun bulunduğu, iki ayrı tüzelkişilik varmış gibi görüntü oluşturulmasına karşın gerçekte her iki şirketin de aynı olduğu, sigorta kayıtlarına göre çalışanı olarak göründüğü İ... A.Ş.'nin tabela şirketi olduğu iddiasında bulunduğu halde bu konuda mahkemece bir araştırma yapılmamıştır.
Tüzel kişilik perdesinin aralanması ( Disregard of the legal entity veya Lifting the Corparete Weil ) teorisinin amacı tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyeti sağlamaktır. Perdeyi aralamak teorisiyle tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır. ( Coşkun Koçak, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması 1. Uluslararası Ticaret Sempozyumu 02 Şubat 2008 Marmara Üniversitesi Hukuk FakültesiYayını s.h.58 )
Davacı olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak alacağının masaya kaydını istemesine rağmen mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, mahkemece davacının tüm delilleri toplanıp, tanıklar dinlenerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, perdeyi aralama teorisinin somut olayda uygulanmasının mümkün olup olmadığı hususunda İİK'nun 203. maddesi de birlikte değerlendirilerek ve davalı şirket yetkilisinin iflas idaresindeki beyanı da gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
|
 |
|
 |
|
|