Islah-usuli Kazanilmiş Hak

Değerli Meslektaşlarım,
Herkese iyi çalışmalar diliyorum. Mahkeme huzurunda "dosyadaki bilirkişi raporuna göre karar verilmesini talep ederiz" şeklinde imzalı beyan alınmıştır. Ancak dosya içinde farklı konularda 3 ayrı rapor vardır. Raporlardan 2 tanesi lehe ve bir tanesi aleyhe. Biz, lehimize olan rapora dayalı karar verilmesini istemiştik. Ancak zapta bu husus açıkça yazılmamış. (raporun birisi kusura, birisi dava değerine ve birisi alacak miktarına ilişkin) İmzalı beyanda hangi tarihli ve hangi rapora dayanılmasının istendiği açıkça yazılmamıştır. Yani hangi rapordan bahsedildiği belli değil. Bu şekilde alınan bir beyan, karşı taraf lehine usuli müktesep hak doğurur mu? Bu durumda, "beyanımızda kastettiğimiz rapor şu tarihli şu bilirkişinin raporudur" diye -ISLAH BİÇİMİNDE-dilekçe vermek suretiyle aleyhe bir durumun doğmasının önlenmesi mümkün müdür?
Değerli fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Herkese iyi çalışmalar ve başarılar...

şahsi fikrim ıslaha gerek yoktur. eğer dediğiniz gibi bir iddiada bulunursa karşı taraf hakimin bu hususu açıklattırması gerekir size. bir de hiç kimse aleyhine olan bir hususu kabul etmez. zaten karar duruşmasında hakim hmk gereğince son sözlerinizi sorduğunda siz de daha önce beyan ettiğimiz gibi lehimize olan .... tarihli rapor doğrultusunda karar verilsin dersiniz.

Değerli Meslektaşım, katkınız için teşekkürler...
Biz, daha önce dosyaya gelen tüm raporlara itiraz etmiştik. Lehimize olduğunu belirttiğim rapor, KISMEN lehimize ve bu rapora göre karar verilmesi halinde çok küçük bir tazminatla dava bitecek. Son rapor aleyhimize geldi. Bı rapor yaklaşık 1,5 yıl önce geldi. Bu raporada itiraz ettik. Ancak yıllar önce bitmesi gereken dava bir türlü bitmedi. Sonunda davanın bitmesi için "mevcut rapora göre karar verilsin" dedik. Ancak hangi tarihli hangi bilirkişinin raporu olduğu açıkça tutanağa yazılmadı. Aklıma takılan, bu beyanın son rapor için olduğunun kabul edilmesi ihtimali. Bunu önlemek için duruşmadaki beyanın açıklanması, ıslah edilmesi, ŞU TARİHLİ ŞU BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN YARARLANILSIN denmesi sorunu çözer mi? Duruşma beyanının ıslahı mümkün mü? Teşekkürler..

Maddi hataların düzeltilmesi
yeni hmkıdaki bu hükümden faydalanılabilir mi acaba?
MADDE 183- (1) Tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.

Alıntı: Alıntı: ATARAS Değerli Meslektaşlarım, Herkese iyi çalışmalar diliyorum. Mahkeme huzurunda "dosyadaki bilirkişi raporuna göre karar verilmesini talep ederiz" şeklinde imzalı beyan alınmıştır. Ancak dosya içinde farklı konularda 3 ayrı rapor vardır. Raporlardan 2 tanesi lehe ve bir tanesi aleyhe. Biz, lehimize olan rapora dayalı karar verilmesini istemiştik. Ancak zapta bu husus açıkça yazılmamış. (raporun birisi kusura, birisi dava değerine ve birisi alacak miktarına ilişkin) İmzalı beyanda hangi tarihli ve hangi rapora dayanılmasının istendiği açıkça yazılmamıştır. Yani hangi rapordan bahsedildiği belli değil. Bu şekilde alınan bir beyan, karşı taraf lehine usuli müktesep hak doğurur mu? Bu durumda, "beyanımızda kastettiğimiz rapor şu tarihli şu bilirkişinin raporudur" diye -ISLAH BİÇİMİNDE-dilekçe vermek suretiyle aleyhe bir durumun doğmasının önlenmesi mümkün müdür? Değerli fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Herkese iyi çalışmalar ve başarılar...

Burada ıslah veya maddi hatanın düzeltilmesine gerek olmadığını düşünüyorum. Zira açıkça şu bilirkişi raporu denilmemişse, beyandan herhangi bir bilirkişi raporu da anlaşılamıyorsa, neden son bilirkişi raporu ya da en aleyhe bilirkişi raporu anlaşılsın? Tam aksine, tarafın, lehine olan rapora atıfta bulunduğu varsayılmalıdır. Tarafın hangi bilirkişi raporunu kastettiğini, beyanda bulunan taraftan daha iyi bilecek bir kimse olmasa gerek.Şayet hataen aleyhe olan bir bilirkişi raporuna atıfta bulunularak beyanda bulunulmuş ise bu halde ıslah veya düzeltmeye lüzum olabilir. Ancak beyanda bulunan taraf, ne ıslah ne de maddi hatanın düzeltilmesine gerek kalmadan, hangi raporu kastettiğini, takip eden celsede veya celse arasındaki açıklayıcı bir yazılı beyanıyla izah edebilir kanaatindeyim.

Sayın Erden'in görüşelerini aynen paylaşıyorum. Buna ek olarak şunu belirtmek isterim; yeni HMK'ya göre kabul beyanları açık, olmalıdır. Açık beyan yoksa zımnen kabul etmiş sayılmak söz konusu değildir. Bu anlamda düşünürsek beyanınızda söylediğiniz şekilde kapalı ifadelerle alyhe olan raporu kabul etmiş olmak, o rapor doğrultusunda karar verilsin demiş olmak mümkün değildir.