Sayın meslektaşım,
Kiralayan kira sözleşmesini yapmakla, taşınmazı kira süresi boyunca kiracının kullanıma uygun bir şekilde sunmakla yükümlenir. Dolayısıyla, elektriği olmayan bir taşınmazı kiracıya sunması, sözleşmenin kendisine yüklenen bu edimini ifa etmemesi anlamını taşır. Bu nedenle uğradığınız zararları ve kar kaybınızı talep edebilirsiniz diye düşünüyorum. 
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E:2004/13-461 - K:2004/532
   Tarih:   13.10.2004 
    
    
     
- KİRALAYANIN  KİRALANANI KİRA MÜDDETİNCE KİRACININ KULLANIMINDA BULUNDURMA  YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Kiracının Kiralayan Olmayan Malikin Talebiyle Tahliye  Edilmesi Nedeniyle Uğradığı Zararların Tazmini Talebi )
 - MALİK  OLMAYAN KİRALAYANIN SORUMLULUĞU ( Taşınmazın Kira Müddeti Dolmadan Malik  Tarafından Tahliye Ettirilmesi Sonucu Kiracının Uğradığı Zarardan )
 - TAHLİYE  SONUCU KİRACININ UĞRADIĞI KAR KAYBI İÇİN TAZMİNİ TALEBİ ( Kiralayanın  Kiralananı Kira Müddetince Kiracının Kullanımına Elverişli Halde  Bulundurma Yükümlülüğü - Kiralayanın Malik Olmamasının Yükümlülüğünü  Ortadan Kaldırmayacağı )
 - TAZMİNAT TALEBİ ( Kira Müddeti Dolmadan  Taşınmazın Maliki Tarafından Tahliye Ettirilen Kiracının Malik Olmayan  Kiralayandan - Kiralayanın Taşınmazı Kira Sözleşmesine Uygun Şekilde  Bulundurma Yükümlülüğü )
 
ÖZET : 
Kiralayanın  malik olması zorunlu değildir ve kira sözleşmeleri, şahsi hak doğuran  sözleşmeler olarak kendi tarafları arasında hukuken geçerlidir. 
Borçlar  Kanunu'nun 249/l. maddesi hükmü uyarınca; kiralayan, kiralananı  sözleşmeyle amaçlanan kullanım şekline uygun olarak kiracıya teslim ve  sözleşme süresi boyunca da bu halde bulundurma yükümlüğü altındadır. Bu  yükümlülüğüne aykırı davrandığı takdirde, kiracının bu yüzden oluşan  zararını tazmin etmek zorundadır. Yerel Mahkemece yapılması gereken iş,  davacı ile davalı M. S. arasındaki kira sözleşmelerinin hukuken geçerli  bulunduğunun; 1.7.2000 başlangıç tarihli, altı ay süreli ilk kira  sözleşmesinin, kira süresinin bitiminden sonra Borçlar Kanunu'nun 262.  maddesi çerçevesinde belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünün, 18.1.2001  tahliye tarihinde bu sözleşmeye dayalı kira ilişkisinin devam etmekte  olduğunun; dolayısıyla davalı kiralayan M. S. in sözleşmeden  kaynaklanan, kiralananı kira süresinin bitimine kadar kiracının  kullanımına elverişli halde bulundurma yükümlülüğüne aykırı davranma;  diğer davalı F. S. in ise haksız eylem hukuksal nedenlerine dayalı  olarak, davacının eldeki davada varlığını ileri sürdüğü zararlarını  kanıtlama koşuluna bağlı olarak tazminle yükümlü bulunduklarının  benimsenmesi; zararın türü, gerçekleşme biçimi ve miktarı gibi yönlerden  davacının tüm delillerinin ve varsa davalıların karşı delillerinin  eksiksiz şekilde toplanması, gerektiğinde bu yönden uzman bilirkişiden  veya oluşturulacak bilirkişi kurulundan tarafların, yerel Mahkemenin ve  Yargıtay'ın denetimine uygun, dayanakları gösterilmiş rapor ve ek rapor  alınması, bütün bu incelemelerin ortaya koyacağı uygun sonuç  çerçevesinde bir karar verilmesidir.-kararevi.com'dan alıntıdır-