![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkillerimin murisi 2010 yılı Aralık ayında vefat etmiştir. Müvekkiller, yasal sürede mirası reddetmişlerdir. Fakat vefat tarihinden önce aleyhine başlatılan bir icra takibinde ödeme emri, vefat eden borçlu adına ve "Adres Kayıt Sistemindeki Adresine??" Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 2012 Nisan ayı sonlarında yapılmıştır. (tam tebliğ tarihini şimdilik bilemiyoruz.) Durum tebliğ tarihinden yaklaşık 20 gün sonra muhtardan öğrenilmiştir. Soru 1- Ölü kişinin "adres kayıt sisteminde" adresi olur mu? Soru 2- Alacaklının elinde TC kimlik numarası da bulunan ölü kişiye ölümünden 1,5 yıl sonra "adres kayıt sistemindeki" adresine tebligat gönderilmesi hakkında ne yapılabilir? Soru 3- Müvekkiller mirası reddetmiş durumdalar ve fakat ortada şeklen kesinleşmiş gibi görünen bir icra takibi mevcut. Bu durumda tebligatı iade etmek yeterli midir, yoksa icra ukuk mahkemesine şikayette bulunmak gerekir mi? Görüş ve yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. |
![]() |
#2 |
|
![]() alacaklının yapması gereken ; eğer dosyada asıl borçlunun , icra takibinden sonraki tarihte "ölü" olduğu sabit ise , icra müdürlüğünden veraset belgesi çıkartmak için yetki belgesi almak , veraset belgesinde gözüken mirasçılarına yönelmektir..."ölü" gözüken borçlu aleyhine işlem yapılamaz..tebligat geçersizdir..şikayet yoluna gidilebilir..alacaklı taraf ise mirasın reddinin iptali talebi ile dava açabilir...iyi çalışmalar...
|
![]() |
#3 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sn. av. Buğra, yetkinin İcra Mahkemesi'nden alınması gerekir, İcra Dairelerinin yetki vermesi hukuken doğru değildir. Yargıtay 2. HD: Esas :2009/7631 Karar:2009/10746 Tarih:03.06.2009 "İstek, müteveffa L.B'nin terekesine temsilci ATANMASINA İLİŞKİNDİR. Mirasçılardan birinin istemi üzerine, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atanabilir. (TMK. m.640/3) Davacı, müteveffanın MİRASÇILARINDAN DEĞİLDİR. Müteveffadan alacaklı olduğunu iddia ederek yaptığı takip sırasında İcra Memurluğundan aldığı yetkiye dayanarak bu DAVAYI AÇMIŞTIR. Yetki belgesi, veraset ilamı alması için verilmiş olup "terekeye temsilci atanmasını" ihtiva etmediği gibi, İcra İflas Kanununun 121 inci maddesi çerçevesinde İcra Mahkemesinden alınmış bir karar DA BULUNMAMAKTADIR. Bu bakımdan mirasçı olmayan davacının, miras ortaklığına temsilci atanmasını isteme HAKKI YOKTUR. Kaldı ki, 14.8.2000 tarihinde vefat eden mirasbırakanın "mirasçılarının belirlenememiş olması" sebebiyle 3561 sayılı yasaya göre 16.1.2003 tarihli kararla İstanbul defterdarı kayyım OLARAK ATANMIŞTIR. Bu açıklamalar karşısında isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi DOĞRU BULUNMAMIŞTIR. SONUÇ:Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ. " |
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
#5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Kararın bir kısmını alıp, bir kısmını almamak olmaz ![]()
İİK.md.121: Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lazım gelirse icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 10/12/2003 tarih E.2003/6-731 K.2003/742 "Bu açıklamaların ışığında şu SONUCA VARILMALIDIR. Alacaklı icra takibi sonucunda borçlunun taksim edilmemiş bir miras veyahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesini haciz ettirirse, alacaklı icra Tetkik Mercii Hakimliğinden IIK.121 inci maddesi uyarınca alacağa yetki belgesiyle gerekirse dava açarak veraset belgesi alacak, ortaklığın çözülmesi giderilmesi başka bir ifadeyle iştirak halindeki mülkiyetin sona erdirilmesini TMK.642 nci maddesi uyarınca talep edecek, Sulh Hukuk Mahkemesince ortaklığın çözülmesinden sonra paylaştırma aşamasında yine alacaklı TMK.648 inci madde uyarınca mirasçının paylaşımla ilgili haklarını korumak, mirasçının payını almak, gelirlerini toplamak ve bunları yasaya göre teslim edilmesi gereken yere örneğin icra dairesine, alacaklıya vermek üzere bir kayyım TAYİN ETTİRECEKTİR." Yargıtay 12. HD. 02/11/2010 tarih E.2010/12543 K.2010/25490 "Somut olayda borçlulara murislerinden intikal edecek hisselere haciz konmuş olup, taşınmazların henüz borçlular adına intikali yapılmadan taşınmazların taksim edilmemiş bir hali ile bir bütün olarak değerinin tespitine veraset ilamına göre borçluların ayrı ayrı hisse değerlerinin tespitine karar verilmesi İİK’nun 94 ve 121 inci maddelerine aykırı süresiz şikayete tabi olup icra müdürlüğünün bu yönde yaptığı 25.09.2009 tarihli işleminin İPTALİ GEREKMEKTEDİR." |
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Ölü kişiye tebligat yapılması hukuka uygun değildir. Bu yüzden icra takibinin kesinleşmediğini düşünüyorum. Çünkü ölümün 1,5 yıl önce vuku bulduğunu belirtmişsiniz. Takibin bu durumda mirasçılara yönlendirilmesi ve tebligatın onlara yapılması gerekirdi. Aksi düşünülse dahi sizin müvekkilleriniz süresi içinde mirası reddettiklerine göre, bu takibin onlar açısından hukuki sonuç doğurması beklenemez. |
![]() |
#7 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Cevap 1- Olabilir, bildirilmemiş olabilir, özel hastanelerde gerçekleşen ölümler bildiğim kadarıyla bildirim yapılmıyor. Cevap 2- Şikayet edilebilir, bana sorarsanız gerek yok... Cevap 3- Reddi miras kararını ve ölüm belgesini icra dosyasına koyun, bence yeterli... |
![]() |
#8 | |||||||||||||||||||
|
![]()
sn. meslektaşım. ![]() |
![]() |
#9 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sn. Av. Buğra, bu benim tercihim değil, Kanun'un tercihidir ![]() Ben de böyle bir uygulamanın olduğunu biliyorum, fakat bu uygulamanın yasal dayanağı yok diyorum. Göstermiş olduğum Yargıtay kararlarının bunu açıkça ortaya koyduğunu düşünüyorum. |
![]() |
#10 |
|
![]() icra müdürlükleri yasal dayanaksız işlem yapmaz. dayanağı İİK 94/2 ...
|
![]() |
#11 |
|
![]() Borçlunun takipten önce ve sonra ölmesi durumunda iki farklı uygulama söz konusu olmaktadır. Borçlu eğer takipten önce ölseydi, ölünün hukuken bir kişiliği olmadığından ölü kişiye karşı takip yapılamayacaktı.Ancak sizin olayda, borçlu takipten sonra ölmektedir ve her nasılsa takip bir şekilde ölümden yıllar sonra görünürde kesinleşmektedir. Şu haliyle icra dosyasına reddi miras kararı ile birlikte ölüm belgesi eklendiğinde iddianız ispatlanmış olacaktır. Artık takip konusuz kaldığından Takibin İptali'ne karar verilecektir.
|
![]() |
#12 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Gösterdiğim tüm Yargıtay kararlarına rağmen, neden bu kadar ısrarcı olduğunuzu anlayamadım. Herkes bildiği gibi yapsın o halde ![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma Davası "açtıktan sonra" aynı konutta yaşayan taraf için "ortak hayatı" sürdürme iradesinin de devam ettiğinin kabulü mümkün müdür? | Av.Ufuk Bozoğlu | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 57 | 16-10-2019 11:13 |
Yeni Tebligat Kanunu Değişikliği / Mernis Adresine 21. Maddeye Göre Tebligat Yapılabilir mi? | ERCÜMENT AŞKIN | Hukuk Sohbetleri | 78 | 25-05-2015 15:43 |
31.01.2012 Tarihli Kanunla Çek Kanununda Yapılan Değişiklikten Sonra " Dolandırıcılık" veya " Sahtecilikten" Yargılama Yapılabilir mi? | Av.Suat Ergin | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 46 | 04-12-2012 13:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |