Herkese iyi geceler....
sayın meslektaşlarım kavram kargaşası yaşadığım bir konuda yardımınızı bekliyorum....
Aşağıda vereceğim İçtihattaki birbirini takip eden aydan kasıt nedir.Yani dava açıldıktan sonra değişik aylarda yatırılan nafaka miktarını geniş yorumlayabilirmiyiz birbirbirini takip ediyor diyebilirmiyiz....Örneğin ödemenin biri üçüncü ayda biri beşinci ayda yapılırsa bu durumda bu tarihler birbirini takip etmiş olur mu...teşekkürler.....
 
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas: 2009/22641, Karar: 2010/3781 İçtihat
 
          Üyemizin   Özeti 
                 Tedbir     nafakasına dair icra takibinde; borçlu, birbirini takip eden tarihlerde,     hükmedilen nafaka tutarlarının tamamını kapsamayacak şekilde de olsa     alacaklıya ödemelerde bulunmuşsa; sunulan belgeler işbu ödemelerinin     nafakaya dair olduğu açıklamasını muhtevi olmasa da (borçlu tarafça yapılan     tüm ödemelerin, açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa     ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece) borçlu, yaptığı ödemeler nispetinde     nafaka borcundan kurtulur.
          
         (Karar   Tarihi : 19.02.2010)
   "Alacaklıların   takibe dayanak yaptığı 09.07.2008 tarihli tedbir kararı gereğince, 04.04.2008   tarihinden itibaren takip alacaklısı kadın için aylık 2.500 TL. müşterek   çocuklardan her biri için aylık 2.000 TL. tedbir nafakasına hükmedildiği   anlaşılmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu bir takım   ödemelerde bulunduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İtirazın   kaldırılması aşamasında mahkemece Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda   inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde "nafakaya ilişkindir"   kaydını taşımayanlar nazara alınmayacak şekilde karar verildiği   görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni içtihat gereğince borçlunun   somut olayda, gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka   borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yaptığı bu ödemelerin   nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar   nispetinde nafaka borcundan kurtulacağına kabulü gerekmektedir. Zira işleyen   nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında, ahlaki   bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki zorunlu   olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibarıyla temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan   nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve az yukarıda   belirlenen ilkeler kabul edilmiştir. 
  
  Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, borçlu tarafça yapılan tüm   ödemelerin, açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin   olduğu ispat edilmediği sürece, nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü   gereğinden, yeniden alınacak ek rapor sonunda oluşacak duruma göre bir karar   vermekten ibarettir. 
  
  KARAR : Taraf vekillerinin temyiz itirazların kabulü ile mahkeme kararının   yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca   BOZULMASINA, 19.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi."