![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Değerli meslektaşlar,
Yargıtay 3. HD. 01.05.1990 t.li 1990/2548-3793 K. sayılı Yargıtay kararının tam metnini arıyorum. Kazancı'da ve Yargıtay'ın resmi web sayfasında bulamadım. |
![]() |
#2 |
|
![]() Sayın Duygu Işık,
Maalesef Corpus'ta da yok. |
![]() |
#3 |
|
![]() Duygu hanım maalesef sinerjide de yok.iyi çalışmalar.
|
![]() |
#4 |
|
![]() Duygu hanım,karar yılı kaç acaba?1990 mı?yargı dünyasında 1990 karar yılı olarak yok,ancak 91-92 yıllarına bakıldığında da bulunmamaktadır.
|
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın meslektaşım, kıymetli Yöneticim ![]() Aşağıdaki kararın kocaman yazdığım kısımları aradığınız karar metninden yapılan alıntıyı içermektedir. Umarım işinize yarar. Saygılarımla.
|
![]() |
#6 |
|
![]() Karar yılı 1990'dır. Hiçbir yerde tam metni bulamadım. Sadece Yargıtay HGK'nın 13.02.1991 t.li 1990/3-645 E. 1991/75 K. sayılı kararının içinde bu karar da alıntılanarak konu tartışılmış, Sn. Zeytinn de sitemizde ilgili linki göstererek bu konuda bana yardımcı oldu. Orada alıntılanan kadarı ile değerlendirip dilekçemi verdim.
İlgilenen tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar dilerim. |
![]() |
#7 |
|
![]() Sayın meslektaşlarım;
Muris muvazası nedeniyle açmış olduğum bir dava yakın zamanda lehimize karara çıktı. Dava konusu yer halen bir banka şubesine kiraya verilmiş durumda. Davalı her ay yaklaşık 10.000TL kira almakta. Dedest davada ihtiyati tedbir talebimizde reddedildi. Gerekçeli karar da halen çıkmadığından -yukarıdaki açıklamalar vede kararlar uyarınca- ecrimisil davası açıp açmamakta tereddüt etmekteyim. Yani gerekçeli kararın şekil eksikliğine mi, mirasçılardan mal kaçırma gayesine mi dayanacağını bilemediğimden beklemekteyim. Bu konuda varsa bir gelişme, karar ve yorumunuzu iletmenizi rica ediyorum. İyi çalışmalar |
![]() |
#8 |
|
![]() Değerli meslektaşım,
Ben gerekçeli karar henüz kesinleşmeden ecrimisil davamı açtım. Yalnız bizde şöyle farklı bir durum da var onu belirtmek isterim. Benim dosyamda, karar bir kere Yargıtay'dan bozulup geldi. Yalnız bu bozma sadece vekalet ücreti yönünden bir bozmaydı ve karşı yanca duruşmada "bozmaya uyulsun" şeklinde beyanda bulunuldu; Mahkemece de bozma kararına uyularak karar, sadece vek. üc. yönünden bozuldu. Böylece kararın tapu iptaline ilişkin bölümü açısından lehimize usuli kazanılmış hak doğdu. Yani şu an kararın sadece vekalet ücreti kısmı tartışılabilir, onun dışındaki itirazlar dinlenemez. (Bu arada dosyam 2. kez de vek. ücr. yönünden bozuldu ve son olarak bir kaç hafta önce 3. kez karara çıktı!!!) Kararın tapu iptaline yönelik kısmı açısından bozma ihtimali artık hiçbir şekilde kalmadığı için ben ecrimisil davamı açarken rahattım. Ancak siz daha gerekçenizi dahi bilemiyorsunuz. O nedenle mutlaka beklemenizi tavsiye ederim. Ben ecrimisil davası açısından, tapu iptaline ilişkin davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü o karar kesinleşmeksizin, ecrimisil yönünden karar verilebilmesi mümkün olamaz, burası net. Ancak benim davamda karşı yanın savunması bu karar kesinleşmeden ecrimisil davasının açılamayacağı yönünde, bu savunmalarına dayanak edecek herhangi bir düzenleme yok yahut bu savunmayı herhangi bir Yargıtay kararı ile de destekleyemediler. Bu nedenle tapu iptaline ilişkin davanın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini ancak kararın kesinleşmesinin ecrimisil davası açmak için bir şart olmadığını düşünüyorum. Saygılar, |
![]() |
#9 |
|
![]() esasen bir an evvel dava açıp, ihtiyati tedbir kararı almak istiyorum. Zira yazdığım gibi her ay 10 bin tl kira gelirini mevcut davalı almakta. Kararın kesinleşmesi de uzun zaman alacağından müvekkillerin kaybı da büyük olacaktır. Kaldı istirdatla davalıdan geçmiş kira bedellerini almakta neredeyse imkansız gibi görünüyor.
|
![]() |
#10 |
|
![]() Gerekçeli kararınız yazıldıktan sonra yeniden görüşelim.
Ecrimisili geriye dönük 5 yıllık istediğiniz için sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Dava açarken taşınmaz üzerine ihtiyati haciz talep edersiniz. (çok büyük ihtimal verilmez.) Bu talebiniz kabul edilmez ise iht. tedbir olarak talep edersiniz. Nasılsa her ay gelen belli bir gelir varmış. Dolayısıyla tahsil edilemeyecek bir para değil. Kendinizi riske atmayın, gerekçeyi bekleyin. Zira ecrimisil talebinde süre yönünden de ikili kararlar var. Bir kısım kararda, muvazaa olduğu için işlemin baştan itibaren geçersiz olduğu ve bu nedenle de murisin ölüm tarihinden itibaren sorumlu olunacağı belirtilirken bir kısım kararda aksini söylüyor. Ben murisin ölüm tarihinden itibaren geçerli olmak üzere talep ettim. Dosyanın karara çıkmasına daha uzun vakit var, henüz keşif ve b.kişi incelemesi dahi yapılmadı. Ama yine de gelişmelerden haberdar ederim. |
![]() |
#11 |
|
![]() "Muvazaa ancak üçüncü tarafı zarara sokmak ( olayımızda davacıyı mirastan yoksun kılmak ) amacıyla yapıldığı takdirde muvazaaya murisle birlikte taraf olan davalı kötü niyetli kabul edilebilir ve ancak bu halde ecrimisile ölüm tarihinden itibaren hükmedilebilir. Oysa, murisle davalı arasında varlığı saptanan muvazaa, davacıyı mirastan mahrum kılmak için değil, iptale ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere ana taşınmazı bağışlamak amacıyla yapılmıştır. Davalının murisin bağışından yararlanması bir kötü niyet belirtisi olamaz. Kötü niyet olmadıkça Medeni Kanunun 908. maddesinde esaslı unsur gerçekleşmiş olamayacağından ecrimisile de hükmedilemez."
Değerli Meslektaşım Duygu Hanım; Tartışılan ve bir kısmını alıntıladığım Yargıtay kararı nedeniyle daha önce bahsettiğim ve açmayı düşündüğüm ecrimisil davasında yoğun tereddüt yaşıyorum. Muris muvazaasına ilişkin aldığım kararın gerekçesi çıktı. Uzun delil değerlendirmesinden sonra "..yapılan hisse devrinin gerçek bir satış işlemi olmadığı kanaatine varılmıştır..." şeklinde gerekçe ile hüküm kurulmuştur. Şimdi; Yargıtayın ortya koyduğu ölçüt açısından karardaki bu gerekçeyi davalının kötüniyetle hareket eden ve kendisine ecrimisil davası açılabicek bir kişi olarak mı, yoksa davalının iyiniyetli olması nedeniyle ecrimisil davası açılamayacak biri olarak mı niteleyelim. 1. önerme doğru ise murisaimizin ölüm tarihinden itibaren ecrimisil davası açacağız. Ki düşündüğüm budur. 2. önerme doğru ise aldığımız bu iptal kararı kesinleşinceye kadar herhangi bir talebimiz olmayacak demektir. Ne dersiniz, ne yapmalıyız? Saygılar. |
![]() |
#12 |
|
![]() Konuya katkısı olması açısından benzer mahiyette daha yeni tarihli Yargıtay 3. HD nin 2008/17351 E. - 2008/20300 K. sayılı kararından da istifade edebilirsiniz.
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargıtay kararı arıyorum | brcgl | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-12-2010 16:30 |
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi | müebbet | Meslektaşların Soruları | 4 | 16-12-2010 14:00 |
yargıtay kararı arıyorum | sevda acarözmen | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-03-2010 16:33 |
Yargıtay Kararı Arıyorum | revan | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-01-2010 16:35 |
Yargıtay kararı arıyorum | Av.Yücel Tamtürk | Meslektaşların Soruları | 2 | 30-04-2009 18:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |