![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sevgili Meslektaşlarım,
Fikirleriniz için şimdiden teşekkür ederek sorumu soracağım. 1- Karayolları Bölge Müdürlüğüne bağlı bir karayolu, asfalt tazeleme çalışmasına tabi tutuluyor. Yol bu nedenle ulaşıma kapalı. 2- Bu yol yapım sahasında o an için kullanılmayan, ışıkları söndürülmüş, çevresinde oradaki varlığını ortaya koyacak herhangi bir işaret, şerit, ışıklandırma, reflektör veya uyarı levhası vb. bulunmayan ve yolun kenarına park edilmiş bir asfalt dökme makinası daha park edilmiş vaziyette durmakta. 2- Müvekkilim de kendisine ait kamyonla bu şantiyede çalışıyor. Yüklemiş olduğu asfaltı, asfalt serme makinasının kepçesine dökmek üzere geri manevra yaptığı sırada, yol yapım çalışması sahasında park etmiş olan diğer makinaya çarpıyor. 3- Tutulan kaza tespit tutanağında % 100 kusurlu olarak müvekkilim gösteriliyor. SORUM ŞU: 1- Müvekkile ait damperli kamyonun kasko sigortası mevcut olmasına rağmen, şirket; biz senin zararını öderiz ama kaza karayolunda gerçekleşmediği için çarptığın makinanın zararını ödemeyiz demekte. Asfalt tazeleme çalışması için trafiğe kapatılmış bulunan bu yol, KTK 2/2 çerçevesinde karayolu sayılır mı? 2- Aleyhimize % 100 kusur verildiği için, mahkemeden sadece delil tespiti yoluyla kusur tespiti yaptırabilir miyiz? Bazı mahkemelerin kusur oranı için yargılamanın başlamasını şart koştuğunu biliyorum. 3- Bu kaza iş kazası sayılabilir mi? Zira asfalt tazeleme işini üstlenen x firması, alt taşeron olarak y firması ile anlaşıyor, biz de y firmasının anlaştığı kişiyiz. 4- Bu manada iş makinasının kaskosu makinanın zararını ödediğinde tarafımıza rücu edebilecek. Biz bu zararı ödemek zorunda kalır isek, iş kazası sebebiyle Karayolları Bölge Müd., X ve Y firmasını davalı gösterip ödediğimiz parayı alabilir miyiz. YAHUT BÖYLE BİR DURUMDA SİZ HANGİ AŞAMALARI TAKİP EDEREK BU İŞİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIRSINIZ? Şimdiden saygılarımla. Ya da hiçbir şey yapmayıp bize karşı dava açılmasını mı bekleyelim? |
![]() |
#2 |
|
![]() KTK'nın 3'ncü maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, anılan Yasa'nın 2'nci maddesinde de bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, patik yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerin, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, asfaltlama yapılan sahanın yol olduğu, buranın durumu itibariyle araç trafiği olan, sürekli yükleme ve boşaltma yapılan bir yer olup karayolu sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda da rizikonun teminat kapsamında olduğunu kabul etmek gerekeceğinden kasko sigortasının karşı tarafın hasarını ödemek durumunda olduğunu düşünüyorum.
Uyuşmazlığın çözümü için olayın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olup olmadığı ve kusur oranının tespiti için mahallinde keşif yapılması gerekecektir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nun 106/3. maddesi uyarınca" Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz" Bu durumda davadan önce tespit talep edilemeyecektir. Öyle ise zarar gören aracın işleteni tarafından müvekkiliniz hakkında dava açılması halinde davayı zorunlu trafik ve kasko sigortacınıza ihbar etmelisiniz. 6100 sayılı HMK'nun ihbar ile ilgili maddeleri ; İhbarın şekli MADDE 62 - (1) İhbar yazılı olarak yapılır; ihbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir. (2) Davanın ihbarı sebebiyle yargılama bir başka güne bırakılamaz ve ihbarın tevali etmesi gibi zorunlu olan durumlar dışında süre verilemez. İhbarda bulunulan kişinin durumu MADDE 63 - (1) Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir. İhbarın etkisi MADDE 64 - (1) İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. Olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağının somut olayda hiçbir etkisi yoktur. İş kazası işveren ile işçi arasındaki uyuşmazlıklarda söz konusu olabilecek olan bir konudur. Somut olayda ,işçi ile işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya iş durumuna dayanan bir hak iddiası yoktur.Siz parayı ödemek zorunda kalırsanız kendi trafik sigortanıza, trafik sigortanızın limiti zararı aşarsa bakiyesi için kasko siğortasına rücu edebilirsiniz.Karayolları Bölge Müd., X ve Y firmasına rücu olanağınız bulunmamaktadır. KOLAY GELSİN |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İŞÇİnİn Rekabet YasaĞina Uymayan BaŞka Yerde ÇaliŞmasi | AV.BİLGE KALAYCI | Meslektaşların Soruları | 0 | 22-07-2010 17:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |